• Sonuç bulunamadı

Sermaye gruplarının göreli politik güçlerinin belirli simülasyon değerleri altında çizdiği eğriler simetrik bir görüntü sergilemektedir. Eğer sermaye gruplarından birinin mevcut değişkenlerinden biri, diğer değişkenler sabit kalmak kaydıyla değişirse, bu durumda denklikler değişecek, politik rejimlerin belirlendiği alanlarda kayma meydana gelecektir. Bu bölümde belli değişkenlerde meydana gelen görece küçük ve büyük değişimler izlenmiştir.

Örneğin, teknoloji katsayıları veri iken, I grubunun kişi başına sahip olduğu ortalama sermaye miktarı p’nin sırasıyla 20 ve 80’e eşit olduğu durumu gösteren Şekil 3.2 ve Şekil 3.3’te görüleceği üzere, I grubu diğer sınıf ve katmanlarla eşit politik güce daha düşük bir nüfus oranıyla erişebilmektedir. Kişi başı sermaye miktarındaki artış, grubun göreli politik gücünü arttırmaktadır. Yeni durumda I grubu, elinde daha fazla sermaye miktarı olduğundan daha büyük miktarda üretim yapabilmekte, daha büyük

61

miktarda gelir elde edebilmekte, politik güç elde etmek için daha büyük bir bütçe ayırabilmektedir.

Şekil 3.2: Diğer Değişkenler Sabitken p=20 Durumunda Oluşan Politik Rejim Bölgeleri

62

Şekil 3.4 ve Şekil 3.5’te q’nun sırasıyla 20 ve 80’e eşit olması durumunda politik rejim bölgelerinin ilk duruma göre nasıl değiştiği gözlenmektedir. q=20 ve q=80 durumlarında oluşan politik rejim bölgeleri, p=20 ve p=80 durumunun simetriği bir görünüm arz etmektedir.

Şekil 3.4: Diğer Değişkenler Sabitken q=8 Durumunda Oluşan Politik Rejim Bölgeleri

63

Şekil 3.6 ve Şekil 3.7’de sırasıyla F sermaye katmanının verimlilik katsayısı

A

F ’nin sırasıyla 10 ve 100’e eşit olduğu durumlar yer almaktadır. F grubu, üretkenliğindeki bu artışlara paralel olarak diğer gruplarla aynı büyüklükteki politik güç seviyesine daha düşük bir nüfus oranıyla sahip olabilmektedir.

Şekil 3.6: Diğer Değişkenler Sabitken

A

F=10 Durumunda Oluşan Politik Rejim Bölgeleri

64

Şekil 3.8’de ve Şekil 3.9’da I sınai sermaye katmanının verimlilik katsayısı

A

I ’ya rassal olarak 15 ve 150 sayıları verilmiştir. Şekil 3.7’de finansal sermaye sahipleri lehine gerçekleşmiş göreli politik güç değişimi ile karşılaştırıldığında, Şekil 3.9’da sınai sermaye sahipleri lehine daha büyük bir değişikliğin gerçekleştiği gözlenmektedir. Zira

A

F’deki 20 katlık artış ile kıyaslandığında

A

I’daki 30 katlık bir artış, sınai sermaye sahiplerinin göreli politik gücünü daha fazla arttırmaktadır.

Şekil 3.8: Diğer Değişkenler Sabitken

A

I=15 Durumunda Oluşan Politik Rejim Bölgeleri

p ve q ile

A

F ve

A

I’daki artışlardan hareketle, sermayenin yoğunlaşması veya sermayenin verimliliğinin artması, o sermayeye sahip grubu politik olarak daha güçlü hale getirmektedir. İşçiler ise, birlik olma dereceleri sabitken, bu değişimden etkilenmiyor görünmektedir. Bunun nedeni olarak, emeğin, sermayenin mülkiyetinden bağımsız olması gösterilebilir.

65

Şekil 3.9: Diğer Değişkenler Sabitken

A

I=150 Durumunda Oluşan Politik Rejim Bölgeleri

Politik güç elde etmek için sermaye sahiplerinin harcamalarını arttırması da politik rejim bölgelerini etkileyecektir. Şekil 3.10’da sınai sermaye sahipleri, politik güç elde etmek için harcamalarını gelirlerinin 0.3’ünden 0.5’ine çıkarmışlardır. Sınai sermaye sahiplerinin göreli güçleri artmış olsa da, bu artış, verimlilik veya sermaye miktarındaki artış kadar önemli bir değişiklik yaratmamıştır.

66

Eğer sermaye gruplarından biri politik güç için daha az ve diğeri daha fazla harcama yapsa bile bu harcamaların belirleyiciliği verimlilik ve sermaye artışları kadar olmamaktadır. Şekil 3.11’de sınai sermaye sahipleri politik güç elde etmek için yaptıkları harcamaları gelirlerinin 0.1’ine çekerken, finansal sermaye sahipleri gelirlerinin 0.5’ine çıkarmışlardır. Şekil 3.10’daki değişimle kıyaslandığında elde edilen göreli politik güç daha fazla olsa da, bu harcamalardaki artışların rolünün belirleyiciliği şüphelidir.

Şekil 3.11: Diğer Değişkenler Sabitken m=0.1, n=0.5 Durumunda Oluşan Politik Rejim Bölgeleri

Şekil 3.12’de, diğer değişkenler sabitken, işçilerin birlik olma seviyesi, r’nin 0,9’a eşit olması durumunda politik rejim bölgelerinin durumu gösterilmektedir. Bu değişiklik sonucunda II numaralı oligarşi bölgeleri küçülmüştür. İlk durumla kıyaslandığında, sermaye grupları tek başlarına iktidar olmak için nüfus içerisinde daha yüksek oranlara sahip olmak zorundadırlar. İşçi sınıfının ise tek başına iktidar olması için önceki durumlara kıyaslandığında daha düşük bir nüfus oranı yeterli olmaktadır. Her ne kadar işçi sınıfı için çoğunluğun diktatörlüğü alanı büyümüş olsa da, grafiğin, önceki grafiklere göre daha simetrik bir yapıda seyrettiği görülmektedir. Yüksek birlik olma seviyesi, işçi sınıfının, diğer sınıflar üzerine tam bir hakimiyet kurmasını temin etmemektedir. Bunun nedeni olarak, üretim araçlarının hala tek başına sermaye sınıflarının mülkiyeti altında olması gösterilebilir. Üretim fonksiyonunun yapısı gereği, emek ve sermaye birbirleriyle tam ikamedir. Ekonomide üretimin yapılabilmesi için sermayenin varlığının zorunluğu, sermayeyi, onu kullanan

67

emek kadar önemli kılmaktadır. Sermaye ve emek sahipliklerinin birbirinden yalıtılmışlığı arttıkça, sermaye sahiplerinin emek üzerinde ve emek sahiplerinin sermaye üzerinde söz sahipliği azaldıkça, demokrasi alanının diğer durumlara göre genişleyeceği söylenebilir.

Şekil 3.12: Diğer Değişkenler Sabitken r=0,9 Durumunda Oluşan Politik Rejim Bölgeleri

Örgütlü işçi sınıfının yanında, sermayenin sınai sermaye grubu elinde yoğunlaştığı bir durum Şekil 3.9’da gösterilmektedir. Diğer değişkenler sabitken r’nin 0.9’a, p’nin ise 80’e eşit olduğu bu durumda, sınai sermaye grubunun oligarşi alanı artarken, finansal sermaye grubunun oligarşi alanı daralmaktadır. Şekil 3.12 ile kıyaslandığında, Şekil 3.13’da demokrasi alanı daha dardır.

68

Şekil 3.13: Diğer Değişkenler Sabitken r=0,9 ve p=80 Durumunda Oluşan Politik Rejim Bölgeleri

Benzer Belgeler