• Sonuç bulunamadı

Gelir Eşitsizliği İçin Çözüm Önerileri

2.1. Teorik Literatür

2.1.2. Gelir Eşitsizliği İçin Çözüm Önerileri

Gelir eşitsizliği bazı ülkelerde yirminci yüzyılın ikinci yarısı boyunca düşüş göstermiş olsa da, gelişmiş ülkeler arasında Anglosakson ülkelerde Gini katsayısı göreli yüksekliğini korumaktadır. Gelir eşitsizliği konusunda ABD’ye odaklanan Stiglitz (2015: 141), gelir eşitsizliğinin kaynaklarını araştırma döneminin geride bırakılması ve artık çözüme odaklanılması gerektiğini vurguladıktan sonra çözüm önerilerini şu şekilde sıralamaktadır:

Her ne kadar açgözlülük, insan doğasına ait bir unsur olsa da, bu vicdansız bankacıların yol açtığı sonuçları değiştirmek için elimizden hiçbir şey gelmeyeceği anlamına gelmez. Bankaları düzenlemeli, sömürücü borç verme uygulamalarını yasaklamalı, dolandırıcılardan hesap sormalı, tekel gücünü kötüye kullananları cezalandırmalıyız. Benzer şekilde daha güçlü sendikalar ve eğitim, nitelik meyilli teknolojik gelişmenin sonuçlarını hafifletebilir. Hatta teknolojik gelişmenin bu yönde ilerlemesi kaçınılmaz bile değildir. Şirketlerin yaptıkları üretimin çevre üzerindeki sonuçlarından dolayı sorumlu tutulmaları, nitelik meyilli teknolojik gelişmeden kaynak tasarruf eden teknolojik gelişmeye doğru bir değişime yol açabilir. Düşük faiz oranları şirketlerin üretim süreçlerinde rutinleştirilebilecek işlerde robot kullanımına gitmelerine ve niteliksiz işgücü taleplerinin azalmasına neden olabilir. Dolayısıyla daha farklı makro iktisadi ve yatırım politikaları ekonomimizdeki niteliksizleşme sürecini yavaşlatabilir.

Piketty (2014: 493), küreselleşme neticesinde sermayenin ülkeler ve bölgeler arasındaki hareket serbestisindeki artışa dikkat çekmektedir. Ülkeler birbirileriyle sermaye çekebilmek için yarışa girmekte, sermaye için en uygun olanakları ve en düşük vergileri teklif etmektedir. Bunun gelir dağılımı adaleti için yarattığı tahribatı dikkate alan Piketty’nin önerisi, tüm ülkelerin iş birliği içinde hareket ederek sermayeyi aynı oranda vergilendirmesini önermektedir (Piketty, 2014: 561).

Atkinson, (2015) gelir eşitsizliğinin azalması için on yedi öneri sunmaktadır. Bu öneriler arasında öne çıkan bazıları şunlardır: i-) Politikacılar teknolojinin ilerlemesine yön vermeli; istihdamı arttıran yenilikleri desteklemelidir. ii-) Çıkar gruplarının güç çatışmasını dengelemek için, devlet aktif bir rol oynamalıdır. iii-) Atipik ve eksik zamanlı işsizliğin yaygınlaştığı hesaba katıldığında, istihdamın arttırılması eşitsizliğin azaltılması için eksik kalmaktadır. Bu yüzden istihdamın en çoklaştırılmasından

19

ziyade gönülsüz işsizliğin en aza indirilmesi gerekir. iv-) Küçük tasarruf sahipleri için devlet, pozitif reel faiz oranlarını garanti etmelidir. v-) Başlangıç koşullarından kaynaklanan eşitsizliği azaltmak için, devletin oluşturduğu ve belli bir meblağın üzerindeki miraslardan kesilen vergilerle finanse edilen bir fondan, on sekiz yaşını dolduran her bireye belirli bir miktarda para verilmelidir. vi-) Vergi tabanı genişletilmeli ve artan oranlı vergi oranları oluşturulmalıdır. Emek ile kazanılan gelirlerden daha az, emek harici kazanılan gelirlerden daha fazla vergi alınmalıdır. vii- ) Çocuk yardımları, ailelerinin ekonomik durumları gözetilmeksizin tüm çocuklar için verilmelidir. viii-) Transferlerin tamamlayıcısı olarak, söz konusu ülkede ikamet eden tüm vatandaşlara yurttaşlık geliri sağlanmalıdır. Yurttaşlık geliri elde etmek için vatandaşların ya bir işte çalışıyor olması, ya eğitimine devam ediyor olması, ya aktif biçimde iş araması ya da gönüllülük esasına dayalı olarak çalışmasına dikkat edilmelidir. ix-) Zengin ülkelerin, yoksul ülkelere, milli gelirlerinin belirli bir oranında bağış yapması zorunlu olmalıdır. Bu aynı zamanda yoksul ülkelerden zengin ülkelere doğru göçü ve terörü frenleyici etkiye sahip olacaktır7.

Hoeller vd. ( 2014), iyi tasarlanmış emek piyasası politikalarının ve kurumların gelir eşitsizliğini azaltabileceğini savunmuştur. Buna göre, ücretler arasındaki eşitsizliği azaltmada önemli rol oynayan asgari ücretin seviyesi iyi ayarlanmalıdır. Yüksek seviyedeki asgari ücret, istihdamı olumsuz etkileyecektir. Sendikalar güçlendirilmelidir. İş güvencesinin hakim bir uygulama haline getirilmesi, hem ücret farklılıklarının azalmasında hem de istihdamın artmasında katkı sağlayabilecektir. Ürün piyasalarındaki rekabeti baskılayan mevcut düzenlemelerin kaldırılması hem ücret eşitsizliğini düşürecek hem de istihdamı arttıracaktır. Vergi ve transfer politikaları gelir eşitsizliğini bir bütün olarak düşürme gücüne sahiptir. Kişisel gelir vergisi artan; sosyal güvenlik katkıları, tüketim vergileri ve reel varlık vergileri azalan oranlı olmalıdır. Yazarlar ayrıca hem kişi başı GSYİH’yi arttıran hem de gelir eşitsizliğini azaltıcı uygulamalara da dikkat çekmektedir. Örneğin beşeri sermayenin birikimi, iyi bir eğitime ulaşmanın kişisel ve toplumsal koşullara daha az bağlı olması,

7 Atkinson (2015: 236)’a göre zengin ülkeler milli gelirlerinin %1’ini yoksul ülkelere bağışladıkları

taktirde, bu ülkelerde aşırı yoksulluk sonra erecek; kalkınma hızlanacak; ülkeler arasındaki gelir uçurumu kapanacak ve böylece hem göçler hem de terör eylemlerinde azalma gerçekleşecektir.

20

emek piyasası ikililiğine engel olunması, kadınların emek piyasasına katılımının arttırılması bu tür politikalara örnektir.

Bahsi geçen çözüm önerileri kapitalist sistem içerisinde kalınması koşulu ile öne sürülmektedir. Bunun haricinde, gelir eşitsizliğinin temel nedeninin kapitalizmin kendisi olduğunu, dolayısıyla kapitalizm içerisinde bu sorunun çözülemeyeceğini, bu nedenle yeni bir ekonomik ve siyasal sistemin hayata geçirilmesi de önerilmektedir. Örneğin, sosyalist sistemde, işçi sınıfından başka bir sınıf yer almamaktadır. Üretim araçları, belirli bireylerin mülkiyetinde toplanmamakta; işçi sınıfının ortak mülkiyeti haline gelmektedir. Ekonomi, merkezi planlama ile yönetilmektedir. Hangi malın, kim için ne kadar üretileceğine karar verilirken, hane halklarının ve üreticilerin kendi ihtiyaçlarına dair belirli zamanlarda ulaştırdıkları bildirimler kullanılmaktadır. Planlamanın temel motivasyonu, bütün topluluğun tüketimini arttırabilmektir (Huberman, 2012: 305-309).

Benzer Belgeler