• Sonuç bulunamadı

M L TAN DEMOKRAS ANLAYI ININ TÜRK YE’DEK TAR HSEL

Belgede Siyasi parti özgürlüğü (sayfa 169-174)

GEL M

1. 1923-1960 Dönemi

20 Ocak 1921 Anayasamız olan Te kilatı Esasiye Kanunu’nda 29 Ekim 1923’te yapılan de i ikliklerle Türkiye Cumhuriyeti kurulmu tur. Cumhuriyetin ilanından yakla ık altı ay sonra da, 20 Nisan 1924 tarihinde yeni Anayasa kabul edilerek yürürlü e girmi tir. Bu Anayasa temel hak ve özgürlükler konusunu ayrıntılı ekilde düzenlememi tir. Hürriyetin do al haklardan oldu u kabul edilmi (1924 Anayasası,

478 CAN, s.64.

479 HAKYEMEZ, Militan Demokrasi Anlayı ı, s.32.

480 Bkz. YILDIZ, Mustafa: ”Federal Almanya'da Siyasal Partiler”, Hukuk Ara tırmaları, Yayını, Ocak-

Nisan, 1987, C.2, S.1, s.26

481 Sava , bu kavramı Alman Anayasa Mahkemesi’nin kullandı ı deyimle kavgacı, mücadeleci, yani

dü manlarına kar ı kendini savunmaktan kaçınmayan demokrasi anlayı ı olarak belirtmektedir. SAVA , s.144.

m.68) ve bu nitelikteki hürriyetin herkes için sınırının ba kalarının hürriyetinin sınırı oldu u belirtilmi tir, ancak bu özgürlüklerin güvenceleri konusunda ba ka bir kurala yer verilmemi tir. Bu konuda tek güvence hak ve özgürlüklerin sınırının ancak kanunla çizilebilece inin belirtilmesidir. Bu özelliklere sahip olan 1924 Anayasası, Anayasa’da bu yönde hiçbir de i iklik yapılmadan hem tek partili dönemde hem de çok partili dönemde uygulanmı tır482. Bu durumun sebebi 1924 Anayasasının siyasi partiler konusunda do rudan düzenleme yapmaması ve derneklere getirilen sınırlamaların partiler için de geçerli olmasından kaynaklanan bu alandaki geni özgürlükçü tutumdur. Anayasal düzeyde siyasi parti kurma konusunda yasaklayıcı kural bulunmamasına ra men, bu dönemde bazı kısıtlayıcı düzenlemeler söz konusu olmu tur. Bu kısıtlamalar o dönem Türk Ceza Kanunu’nun yürürlükte olan 141, 142 ve 163. maddelerinden kaynaklanmaktadır. Bu maddelerin içeri i dü ünce özgürlü ü ile ilgili olmasına ra men, yasaklayıcı hükümler do rultusunda çok partili ya ama geçi te komünist, fa ist ve laiklik kar ıtı örgütlenmelere izin verilmemi tir483.

Bu dönemde çok partili siyasal ya amda a ırlı ı olan CHP ve DP’nin birbirlerine kar ı olan amansız mücadeleleri ve tahammülden uzak tutumları, kısa zamanda ço ulcu siyasal ya amın olumsuz etkilenmesine neden olmu tur484. Aslında çok partili ya amdaki bu olumsuz geli me siyasal ya amdaki demokrasi gelene inin henüz yerle medi inin göstergesi olmu tur485. Demokrat Parti iktidarı döneminde muhalefetteki CHP’yi susturmak ve yanda larını cezalandırmak maksatlı uygulamaları ile özellikle Üniversiteleri ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ni rahatsız edici icraatların devam etmesi sonucunda 27 Mayıs 1960 askeri müdahalesi yapılmı ve bu partinin iktidarına son verilmi tir. Bu askeri müdahaleden sonra hazırlanan Anayasa ve ba langıç kısmında DP iktidarının Anayasa ve hukuk dı ı tutum ve davranı larıyla me rulu unu kaybetti ini

482 K L -GÖZÜBÜYÜK, s.124.

483 HAKYEMEZ, Militan Demokrasi Anlayı ı, s.137.

484 TANÖR, Osmanlı-Türk Anayasal Geli meleri, s.340-341 ; GÖZÜBÜYÜK, Anayasa Hukuku, s.130 ;

ATAR, s.25

belirtilmi , ve ço unlukçu demokrasinin olumsuzluklarına kar ı muhalefet partileri ve azınlık görü leri daha güvenceli duruma getirilmi tir486.

2. 1961 Anayasası Dönemi

Türk anayasalarının arasında en özgürlükçü anayasa hangisidir? sorusunun cevabı ço unluk görü üne göre 1961 Anayasasıdır487. 1961 Anayasası’nın en özgürlükçü kabul edilmesine ra men bu Anayasada militan demokrasi anlayı ının etkilerini görmek mümkündür. Konumuz siyasi parti özgürlü ü oldu u için militan demokrasi anlayı ını bu açıdan inceleyece iz.

Bu Anayasada siyasi partilerin uyacakları esaslar 57. maddede düzenlenmi tir. Bu maddenin birinci fıkrası “Siyasî partilerin tüzükleri, programları ve faaliyetleri, insan hak ve hürriyetlerine dayanan demokratik ve lâik Cumhuriyet ilkelerine ve Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmezli i temel hükmüne uygun olmak zorundadır. Bunlara uymayan partiler temelli kapatılır.” eklindedir. Ayrıca aynı Anayasanın 19. maddesi laik cumhuriyet konusunda dini istismar ve kötüye kullanma yasa ı dı ına çıkan siyasi partilerin de Anayasa Mahkemesi’nce temelli kapatılabilece i belirtmektedir488. Yani demokratik devlete, laik cumhuriyete ve devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlü üne aykırı siyasi parti tüzü ü, programı ve faaliyetleri yasak kapsamdadır. Anayasada bulunan bu yasaklayıcı düzenlemeler göstermektedir ki bu Anayasanın siyasi parti özgürlü ü açısından getirdi i anlayı ı ‘iki uç arasında sınırlı bir rejim’ olarak adlandırılabilir489. Bu anlayı a ırı sa ve sol partileri siyasal alan dı ına itmek

486 TANÖR, Osmanlı-Türk Anayasal Geli meleri, s.366 ; KAPAN , Kamu Hürriyetleri, s.127. 487 TANÖR, Osmanlı-Türk Anayasal Geli meleri, s.379-382 ; ATAR, s.27.

488 Madde metni aynen öyledir: “Kimse, Devletin sosyal, iktisadî, siyasî veya hukukî temel düzenini,

kısmen de olsa, din kurallarına dayandırma veya siyasî veya ahsî çıkar veya nüfuz sa lama amacıyla, her ne suretle olursa olsun, dinî veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan eyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz. Bu yasak dı ına çıkan veya ba kasını bu yolda kı kırtanlar kanuna göre cezalandırılır; demekler, yetkili mahkemece ve siyasî partiler, Anayasa Mahkemesi’nce temelli kapatılır.” Bkz. K L - GÖZÜBÜYÜK, s.187.

istemi tir490. Bu dönemde sa mı, sol mu partilerin bu anlayı tan daha çok etkilendi i tartı maları yapılmı tır491.

1961 Anayasası dü ünce özgürlü ü konusunda sınırsız bir özgürlük öngörmesine ra men, bu dü üncelerden bir kısmının siyasi partilerce benimsenmesini yasaklamı tır. Anayasada bulunan bu yasaklardan özellikle laiklik ilkesi ile ilgili olan dini istismar yasa ının 1960 öncesindeki olaylardan kaynaklanan tepkisel durumun sonucu oldu u belirtilmektedir492.

3. 1961 Anayasası Döneminde Anayasa Mahkemesi’nin Tutumu

Anayasa Mahkemesi bu dönemde 10 adet siyasi parti kapatma kararı vermi tir, ancak bu kararların be tanesi hiç yayınlanmamı tır. Türkiye çi Çiftçi Partisi ve Türkiye leri Ülkü Partisi dönemin Siyasi Partiler Kanunu’na aykırılık ta ıyan tüzüklerinde bu aykırılı ı altı ay içinde gidermediklerinden kapatılmı lardır493. Bunların dı ında Türkiye çi Partisi ve Türkiye Emek Partisi devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlü ü ilkesine aykırılıktan dolayı kapatılırken, Milli Nizam Partisi laiklik ilkesine aykırılıktan dolayı kapatılmı tır494. Bu dönemde Anayasa Mahkemesi, a ırı sa ve sol kesimden üç partinin kapatılmasına karar vererek, Anayasada öngörülen ‘sınırlı plüralist siyasal hayat’ın uygulamada da gerçekle mesini sa lamak istemi tir. Yüksek Mahkeme T P ve MNP kapatma kararlarını oybirli i ile alması, 1982 Anayasası döneminde daha bol ve somut örneklerle görece imiz siyasi parti davalarındaki katı yorumunun ba langıç süreci sayılabilir495.

a. Türkiye çi Partisi

490 TUNAYA, Siyasal Kurumlar ve Anayasa Hukuku, s.453 ; DAVER, Türkiye’de Siyasal Haklar,

Türkiye’de nsan Hakları, AÜHFY, Ankara 1970, s.67.

491 HAKYEMEZ, Militan Demokrasi Anlayı ı, s.145.

492 GÜRAN, Sait: fade Hürriyeti Üzerinde darenin Yetkileri, ÜHF Yayınları, stanbul 1969, s.359-360. 493 Kapatma kararı yayınlanmayan partilerin adları ve sayıları için bkz. KUZU, s.176-177.

494 E.1971/3, K.1971/3 K.T.:20.07.1971, AMKD S.9, s.130-131 ; E.1971/1, K.1971/1 K.T.:20.05.1971,

AMKD S.9, s.70-71 ; E.1979/1, K.1980/1 K.T.:08.05.1980, AMKD S.18, s.41.

Cumhuriyet Ba savcılı ı Türkiye çi Partisi’nin dördüncü kongresinde do u sorununa ili kin olarak ayrıntılı biçimde belirtilen hususların devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlü ü ilkesine aykırı oldu u gerekçesiyle bu partinin kapatılmasını talep etmi tir. Anayasa Mahkemesi de çi Partisi’nin bu kongrede söylemlerinin, Anayasa’nın 57. maddesindeki devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlü ü ve Siyasi Partiler Kanunu’nda bulunan ülke üzerinde milli veya dini kültür farklılıklarına veya dil farklılı ına dayanan azınlıklar bulundu unu ileri süremeyecekleri eklindeki yasa a aykırı oldu unu belirterek, oybirli i ile partinin kapatılmasına karar vermi tir496.

b. Türkiye Emek Partisi

Türkiye Emek Partisi’nin programında yer alan “Ana dili Türkçe olmayan okul ça ındaki Türkiye Cumhuriyeti vatanda larına Milli E itim Bakanlı ı yönetiminde ana dil ve kültürün sa lanması” eklindeki ifade Siyasi Partiler Kanunu’nda yer alan azınlık yaratma yasa ına aykırı bulunarak kapatılmı tır497.

c. Milli Nizam Partisi

Anayasa Mahkemesi yaptı ı inceleme sonucunda, partiyi tanıtma amacıyla

çıkarılan üç kitabı Genel Kongrede okunan beyannameyi ve aht ve mar ı laik devlete kar ıtlık hususunda delil kabul ederek kapatma kararında temel argüman olarak kullanmı tır. Yüksek Mahkeme, özellikle TCK 163. maddesinin kaldırılmasını ve din derslerinin zorunlu olmasını istemenin, hilafetin getirilmesinde büyük yararlar görmenin ve millet isterse bunun gerçekle ece ini belirtmenin, dinle devletin aynı oldu unu ve beraber yürüdü ünü ileri sürmenin, her alanda slamla ma zorunlulu undan söz etmenin, cuma tatili üzerinde direnerek durmanın, yeterince açık kanıtlar oldu unu belirtmi tir498. Sonuç itibariyle de Milli Nizam Partisi’nin kurulu amacı ve faaliyetlerinin Anayasa’nın ba langıç kısmı, 2, 19, ve 57. maddelerine ve ayrıca Siyasi

496 E.1971/3, K.1971/3 K.T.:20.07.1971, AMKD S.9, s.80-131. 497 E.1979/1, K.1980/1 K.T.:08.05.1980, AMKD S.18, s.41. 498 E.1971/1, K.1971/1 K.T.:20.05.1971, AMKD S.9, s.60-69.

Partiler Kanunu’nda yer alan laiklik ilkesi ile ilgili birçok maddeye aykırı oldu unu tespit ederek oybirli i ile bu partinin de kapatılmasına karar vermi tir499.

4. 1982 Anayasası Dönemi

1982 Anayasası, 1961 Anayasasına göre çok daha belirgin bir militan demokrasi anlayı ına sahiptir. Bu durum Anayasada düzenlenen özgürlüklerin tamamına yakınında kolaylıkla anla ılabilir. Ancak konumuz siyasi partiler alanında militan demokrasi oldu u için açıklamalar bu alan ile ilgili olacaktır. 1982 Anayasası da bu çerçevede siyasi partilerin uyacakları esasları göstermi ve bu esaslara uyulmaması durumunu yaptırıma ba lamı tır. Buna göre ”siyasal partilerin tüzük ve programları ve eylemleri, devletin ba ımsızlı ına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlü üne, insan haklarına, e itlik ve hukuk devleti ilkelerine aykırı olamaz; sınıf veya zümre diktatörlü ünü veya herhangi bir tür diktatörlü ü savunmayı ve yerle tirmeyi amaçlayamaz; suç i lenmesini te vik edemez” (m. 68/4). Kısaca, bir parti, tüzük ve programı ya da eylemleri ile bu hükümleri ihlal ederse, Anayasanın 69. maddesi gere ince temelli olarak kapatılacaktır. Bu sınırlamalar siyasi partilerin ideolojik çerçevesini çizmekte ve hangi amaçları güdemeyeceklerini de göstermektedir. Bu çerçevede 1982 Anayasası ve bu do rultuda hazırlanan Siyasi Partiler Kanunu’nda Türkiye’de bölücü partilerin, dine dayalı partilerin, komünist partilerin ve fa ist partilerin kurulması yasaklanmı tır. Çalı mamızın bütününde 1982 Anayasasına göre siyasi parti özgürlü ü i lendi inden bu bölüme bu kadar yer verilmesi ile yetinilecektir.

Belgede Siyasi parti özgürlüğü (sayfa 169-174)