• Sonuç bulunamadı

8 P İYASA A YRIŞIMI

8.3 T ÜRKİYE D EĞERLENDİRMESİ .1 G ENEL B AKIŞ

Teklif bölgesi konfigürasyonu, potansiyel yatırımcılara fiyat sinyalleri göndererek tüketim ve üretime yapılacak yatırımlar üzerinde doğrudan etkili olur. Ancak bölge tanımı konfigürasyonunun yatırımların ekonomik ömründen farklı bir zaman çerçevesinde değişebilecek olması ihtimali, yatırım kararı alınırken baz alınan piyasa temellerini de önemli ölçüde değiştirebilir. Bu durum belirsizliği büyük ölçüde artırarak iş ile ilgili karar alma sürecine engel teşkil edebilir.

CACM, yatırımcılara beklentileri ile ilgili net sinyaller verilmesini sağlamak için, bölge konfigürasyonu yapılırken elektrik sisteminde 10 yıllık bir süreçte ortaya çıkması beklenen gelişmelerin göz önünde bulundurulması gerektiğini ortaya koymaktadır. Ancak Türk sistemi gibi birkaç yıl içerisinde önemli ölçüde genişlemesi beklenen elektrik sistemlerinde üretim kapasitesinde ortaya çıkacak değişikliklere ilişkin farklı senaryoların değerlendirilmesi için, planlama döneminin 20 yıl veya üzeri bir dönemi kapsayacak şekilde genişletilmesi gerekebilir.

8.3 T

ÜRKİYE

D

EĞERLENDİRMESİ 8.3.1 GENEL BAKIŞ

2018 yılı itibariyle Türk elektrik sistemi, yaklaşık 300TWh tüketime hizmet vermiş olup, 1998-2020 döneminde yıllık ortalama %5,5 oranında büyüme kaydetmesi beklenmektedir.

Tüketim, Batı ve Kuzey Batı bölgelerinde yoğun iken, üretim kapasitesinin önemli bir kısmı Merkez, Doğu ve Güney Doğu bölgelerinde yoğunlaşmakta, burada üretilen enerjinin bir kısmı ana tüketim merkezlerine gönderilmekte ve dolayısıyla çok büyük bir iletim sistemi kurulması ve işletilmesi gerekmektedir. TEİAŞ’tan alınan verilere göre enerji iletim hatlarının toplam uzunluğu yaklaşık 000km68.000 km’dir.

Sistem kullanımı iletim bedellerinin belirlenmesi için kullanılan yönteme göre, iletim sisteminin yıllık geri ödemesinin %50’lik kısmı Üretim birimleri tarafından karşılanırken geriye kalan %50 tüketiciler tarafından karşılanır (G ve L modeli). Hem üretim hem de tüketim kullanıcıları için iki bölümden oluşan bir tarife (kapasite ve ürün) uygulanır. Ürün bölümü G ve L gruplarının her biri için uygulanırken (ulusal düzeyde aynı tarife uygulanması), kapasite bölümü coğrafi alana göre G ve L grupları için ayrı ayrı uygulanır. Sistemin geliştirilmesi için gerekli olan uzun vadeli yatırım maliyetleri baz alınarak toplam on dört (14) iletim sistemi alanı belirlenmiş olup; tüketim tarafının mevcut kapasiteye kıyasla daha güçlü olduğu alanlardaki üretim birimlerinde daha düşük bir kapasite tarifesi ortaya çıkarken, tüketimin mevcut üretim kapasitesine kıyasla daha zayıf olduğu alanlarda bulunan üretim birimlerinde daha yüksek ücretler uygulanmaktadır.

Tüketime ait kapasite tarifesi ters yönde uygulanmaktadır; buna göre tüketimin (mevcut üretim kapasitesine kıyasla) yüksek olduğu alanlarda daha yüksek bir tarife uygulanırken, talebin nispeten daha az olduğu alanlarda düşmektedir. Bölgesel, G ve L iletim tarifeleri uygulandığından dolayı bu yöntem hem üretim hem de tüketim kapasitesine bazı ekonomik sinyaller göndermektedir. Bununla birlikte ilgili ücretlere ilişkin hesaplamalar düzenli olarak (yıllık) gözden geçirilmekte, diğer bir deyişle üretim veya tüketim kapasitesinin topolojisinde bir değişiklik olması halinde ilgili ücretlerin aritmetik değerleri de değişmektedir. Tarifenin farklılaştırılması zaman içerisinde değişebilen koşullara bağlı olduğundan, bu yöntemin uygulanması nispeten kısa vadeli yatırım sinyalleri vermektedir. Örneğin düşük kapasite tarifesinin uygulandığı alanlarda bir dizi yeni üretim biriminin (başka bir önemli konumlandırma kriterinin geçerli olmaması varsayımından hareketle) kurulması beklenmekte olup, bu durumda sistem topolojisi kademeli olarak değişecek ve ilgili alanda artık üretim kapasitesine ihtiyaç duyulmayacağından dolayı tarife artacaktır. Düşük tarifenin artık daha avantajlı olmaması sebebiyle tarifenin

49

farklılaştırılması baz alınarak alınan yatırım kararları halihazırda tehlike altındadır. Bununla birlikte, iletim tarifelerinin belirlenmesinde bu tür bir yöntem uygulandığından dolayı, halihazırda uygulanan iletim tarifesi yöntemine ek olarak piyasanın ayrışımı yaklaşımının uygulanması fiyat sinyallerini bozabilir. Tüketimin üretim kapasitesinden daha hızlı arttığı bir alanda üretim kapasitesinin olmadığının gözlemlenmesi halinde, tarifenin farklılaştırılması yaklaşımının yeterli düzeyde sinyal vermediği ve kapasite eksikliğinin gerçek maliyetini yansıtmadığı varsayımından hareketle, iki yöntemin birbirini tamamlayacak şekilde kullanılması verimli olabilir. Bununla birlikte, daha önce de belirtildiği üzere, tarifenin farklılaştırılması veya toptan piyasasındaki piyasa ayrıştırma düzenlemeleri çerçevesinde verilen konumlandırma teşvikleri, üretimin eksik olduğu alanda kademeli olarak yeni üretim kapasitesi kurulmasıyla sonuçlanacak, bu sayede tarifenin farklılaştırılmasına veya piyasa ayrıştırma düzenlemelerinin yapılmasına gerek kalmayacaktır.

Linyit arazileri veya linyit üretim tesislerinin kurulacağı rezervler ve YEK (rüzgâr ve güneş) kullanılacak alanlar nihai kullanıcıların bulundukları alanlara oldukça uzaktadır. Üretilen enerjinin dağıtılması için, uzun mesafelere yüksek voltajlı elektrik taşıyan ve elektrik üretim tesisleri ile elektrik tüketicileri arasında bir bağ kuran iletim hatları kurulması gerekmektedir. Üretim alanları ve tüketim merkezlerinin yeri değiştirilemeyeceğinden dolayı, elektriği nihai kullanıcılara kesintisiz bir şekilde iletecek iletim sisteminin kurulması gerekmekte olup, uygun iletim altyapısının geliştirilmesi için yeterli teşvik ve sinyalleri sunmak amacıyla bu alana özgü düzenleyici politikaların uygulanması gerekmektedir.

Ülkenin ekonomik faaliyetinin olumlu yönde ilerlemesi neticesinde talepteki büyümeye bağlı olarak Türk elektrik sisteminin önümüzdeki 5 ila 10 yıl içerisinde önemli ölçüde artış ve gelişme göstermesi beklenmektedir. Türk şebekesi, kullanılan teknolojiler veya bu tür büyük ve karmaşık sistemlerin işletilmesine ilişkin deneyim, teknolojik beceriler ve bilgiler açısından olmasa da sistemin ciddi düzeyde genişlemesi ve güçlendirilmesinin gerekeceği önümüzdeki birkaç yıl içerisinde ortaya çıkacak önemli değişiklikler açısından, yenilenebilir enerji kaynaklarının sisteme dahil edilmesini ve geleneksel kaynakların yanı sıra nükleer kapasitenin de kurulmasını destekleyecek kadar olgun bir sistem olarak kabul edilmemelidir. Bu bağlamda bakıldığında, elektrik sistemi topolojisinin büyük ölçüde değişmesi beklenmekte olup; İSO’nun uygun bir uzun vadeli gelişme planı hazırlama görevi ve Düzenleyici Otoritenin sistem kullanımını artıracak uygun teşvikleri temin etmek için uygun bir düzenleyici yaklaşım geliştirmesi görevi kritik önem taşımaktadır.

Türk iletim şebekesi gibi büyük ölçekli elektrik sistemlerinin uzun vadeli iletim planlaması oldukça büyük ve karmaşık bir sorun teşkil etmektedir. İletim planlaması halihazırda genellikle 10 yıllık dönemler için yapılmakla birlikte, yenilenebilir enerji üretiminin önemli bir kısmının entegrasyonu için henüz hazır değildir. İSO’nun daha uzun vadeli (20 yıldan fazla) iletim planlaması yapmak üzere bir yöntem geliştirmesi ve formüle etmesi için önemli çalışmalar yapılması gerekmektedir.

Ayrıca, Türkiye’deki piyasa kuralları ve diğer düzenleyici tedbirler ulusal düzeyde uygulandığından dolayı, iletim ve üretim kapasitesinin verimli bir şekilde koordine edilmesi çerçevesinde önemli düzeyde fayda sağlanabilir. Örneğin İtalya’nın piyasanın ayrıştırılması tasarımını uygulama kararı, İtalya İSO’sunun iletim gelişimine ilişkin uygun bir uzun vadeli planlama yapacak yetkin bir şirket haline dönüştürülmesinde yaşanan önemli gecikmeler sebebiyle alınmıştır. 2000’li yılların başında, YEK’in hızlı bir şekilde gelişmesi öngörülmediğinden dolayı, İSO’nun görevi küçümsenmiş, iletim sistemi için uygun bir planlama yapılmamış, bunun neticesinde de önemli düzeydeki YEK kapasitesini alacak sistem yetersiz kalmıştır. Ayrıca, kısıt ile ilgili sorunların yeterli nitelikte iletim varlıkları geliştirilerek çözülmesinde yaşanan gecikmeler, entegre şirketin dengeleme fiyatlarının yüksek olduğu ve cirosu daha yüksek olan bazı birimlerinin değerlendirilerek kısıt koşullarındaki gelirleri üzerinden satılması ve bu birimlerin asıl gelir kaynakları olan kısıtları kaldırmaya sıcak bakmaması ile ilgilidir.

50

8.3.2 YENİDEN DAĞITIM İŞLEMLERİ

Türk elektrik sistemi büyüklüğündeki bir elektrik sisteminde sık sık kısıt oluşması ve İSO’nun da aynı şekilde sık sık yeniden dağıtım yapması beklenmektedir.

Türk elektrik sisteminin işleyişine ilişkin piyasa kuralları uyarınca İSO, sistemin istikrarını sağlayabilmek için değer sıralamasına veya piyasaya dayanan diğer süreçlere bakmaksızın, üretim birimleri için özel talimatlar verebilir.

Bu tür talimatların sıklığı, tekrar edilebilirliği ve farklı kapasite kaynakları arasındaki dağılımı incelenerek faydalı sonuçlara erişilebilir. Bu bağlamda Türk sistemindeki kritik hatlarda görülen kısıta bağlı olarak yapılan yeniden dağıtım işlemlerinin ek maliyetleri, kısıtın azaltılması için yapılacak olası iletim yatırımları ile karşılaştırılabilir. Güvenilirlik kriterleri de önem taşımaktadır.

Yeniden dağıtım uygulamaları, sistemin genel maliyeti üzerinde önemli bir etkiye sahip olsa da söz konusu maliyet dengeleme elektrik fiyatına yansıtılmamaktadır. Bu sebeple ve büyük bir alanın farklı teklif bölgelerine bölünmesi kararı alındığı hallerde, Türk sistemindeki kaynakların yeterliliğine ilişkin değerlendirmelerin yapılması açısından, söz konusu bölgelerin konfigürasyonu özellikle önem taşımaktadır. Fiyatlar, büyük ölçekli yeniden dağıtım faaliyetlerinin beklendiği ve İSO tarafından uygulandığı çok büyük bir alan için formüle edildiğinde, belirli bir bölge için ek üretim kapasitesine ihtiyaç duyulduğuna dair açık bir gösterge bulunmamakta olup, iletim kısıtları, yeterli niteliklere sahip olan tesisler yerine yetersiz tesislerin

“hizmet dışı talimatlar” çerçevesinde çalıştırılmasına sebep olabilir.

Yeniden dağıtım faaliyetleri veya toptan piyasasının ayrıştırılması ve piyasa bölümlendirmesi çerçevesinde kısıt getirilerini yansıtan ek maliyetler, belirli lokasyonlardaki belirli birimlerin piyasa gücünü hafifleten tedbirler veya iletim şebekesi geliştirme teşvik tedbirlerinin uygulanması ile ilgili olan (örneğin yeni hatlar için tercihe bağlı getiri oranı hedefleri) farklı düzenleme müdahaleleri açısından temel bir etkendir.

8.3.3 PİYASA AYRIŞIMININ ETKİLERİ

Piyasa ayrışımının uygulanması halinde aşağıda belirtilen çıktılar değerlendirilmelidir:

a) Bölgesel düzeyde farklı toptan fiyatlarının belirlenmesi, talep tarafında farklı fiyatlar oluşmasına sebep olabilir. Tüketiciler, bölgesel düzeyde formüle edilen fiyatları veya talep tarafında geçerli olan SMF’yi öder (Örneğin İtalya’da uygulanan PUN); ilgili meblağ, arz tarafındaki bölgesel SMF’nin ağırlıklı ortalaması üzerinden hesaplanır. Bu durumda fiyat değişimindeki talep esnekliği değerlendirilemez ve farklı fiyatlar yalnızca üretim birimlerinin gelirlerini etkiler. Yeni iletim altyapısını finanse etmek için kısıt ücreti alınamaz.

b) Önümüzdeki 10 ila 15 yıl içerisinde sisteme eklenmesi beklenen yeni üretim birimlerinin (katı yakıtlar veya YEK) düşük fiyatlı bölgelerde kurulması beklenmektedir. Bunun sebebi, üretim birimlerinin aşırı düzeyde kapasiteye sahip olması ve iletim kapasitesinin enerjiyi talebin ve fiyatların yüksek olduğu alanlara taşıma becerisinin kısıtlı olmasıdır.

Düşük fiyatlar, yeni üretim kapasitelerine ilişkin iş kararları üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olabilir. Diğer taraftan “fiyatların yüksek olduğu” bir alanda kurulacak yeni üretim kapasitesi doğal gaza bağlı olabilir, bu da ithal yakıtlara olan bağımlılığın azaltılması hedefine ters düşmektedir.

c) Önemli sorunların yaşandığı ve önemli değişikliklerin olduğu bir sistemde teklif bölgelerinin konfigüre edilmesi için sürekli inceleme yapılması gerekebilir. Bununla birlikte, iş kararlarını kısa vadeli bir bakış açısıyla alan piyasa oyuncularının Türk Sisteminde beklenen önemli değişikliklere ilişkin görüşleri dikkate alınmayacaktır.

Fiyatların yüksek olduğu alanlarda bulunan birimler, iletim sistemindeki kısıtların

51

çözülmesine ilişkin projelere sıcak bakmayacaktır, çünkü projeler gerçekleştirildiğinde fiyatlar düşecektir.

Benzer Belgeler