• Sonuç bulunamadı

TÜRKLERDE ATEŞ ĐLE ĐLGĐLĐ ĐNANÇLAR VE YILDIRIM

I. BÖLÜM:

2. TÜRK ĐNANÇ SĐSTEMĐ VE UYGULAMALARINDA ŞĐMŞEK VE YILDIRIM

2.5. TÜRKLERDE ATEŞ ĐLE ĐLGĐLĐ ĐNANÇLAR VE YILDIRIM

Ateş bulunuşu, insanlık âleminin yaşayışını değiştirmiş oldukça önemli bir olaydır188. Ateş, insan zihni için o kadar sıra dışıdır ki tek başına tapım oluşturacak, din oluşturacak kadar güçlü bir etkiye sahiptir. Bugüne incelediğimiz unsurlardan tek başına

186

Antik Dünya ve Geleneksel Toplumlarda Dinler Ve Mitolojiler Sözlüğü, (ed. Yves Bonnefoy)(2000) (1. c..), Ankara, s.1106.

187 V.Anohin(2006),, a.g.e., s. 12.

188 Konu ile ilgili daha geniş bilgi için bakınız: Jean Paul Roux(1994), Türklerin ve Moğolların Eskin

Dini(Đstanbul), s.187, Hikmet Tanyu, “Türklerde Ateş ile ilgili Đnançlar”, 1. Ulusal Türk Folklor Kongresi Bildirileri, 4. c., 1976, s. 283.,Ankara, Emine Kırıcı(2004), “Türk Kültüründe Ateşle Đlgili inanışlar”, Prof. Dr. Dursun Yıldırım’a Armağan, Ankara, s. 357.

tapımı olan, tek başına din ve inanış meydana getiren doğa unsuru yokken, ateş tek başına din oluşturmuş ve insanlar tarafından kendisine tapılmıştır.

Türkler de ateş oldukça büyük bir önem vermişler ve birçok uygulamada ateşten faydalanmışlardır. Türklerde yer alan pek çok inanışın ateş ile ilgili olduğu düşünülmektedir. Ateş ve güneş, od (ot), ocak, od-ocak, alev, kıvılcım, ışık, duman, mum, kandil, yanan çıra, alas, alaslama (alazlama), alruh (alruhu), al, albastı, alkarısı, alanası, alkızı, albasın’ın ateş kültü ile bağlantılı olduğu düşünülmektedir.

Türklere göre ateş temizleyici bir özelliğe sahiptir. Pek çok hastalığın iyileştirilmesinde etkilidir. Bugün, hıdrellez geceleri ateşten atlama olarak kendini gösteren âdetin kökeni de bu inanıştır.

Bizans tarihi kaynaklarına göre Đmparator Jüstinyen’in elçileri Türk hakanının sarayına geldiklerinde, hakan Đrtis Irmağı’nın kıyısındaydı. Hakan iki ateş arasından geçirmeden onları huzuruna almazdı. Bu davranışın sebebi elçi ile beraber gelen kötü ruhların hükümdarın bulunduğu yere girmesinin engellemesiydi189.

Türklerde çeşitli şekillerde yakılan ateşin farklı kutsallıkları vardır. Yakutlar, iki kuru odunu birbirine sürterek elde edilen ateşin bazı özel özellikleri olduğunu düşünürlerdi. Yakut Şamanları, ayin ve törenler için kullandıkları ateşi çakmak taşıyla elde ederler ve bu ateşe “ayin out” yani kutsal ateş, kibritle elde edilen ateşe ise “nüçça out” yani Rus ateşi derler ve ayinlerde kullanmazlar. Bunun yanında aile ocağında yanan ateş nasıl yakılırsa yakılsın kutsal sayılır.190

Türklerin ateşe yükledikleri başka bir özellik ise onun gök-tanrı ile elçi olarak kabul edilmesidir. Türkler, tanrıya sundukları kurbanları tanrıya ateşin ilettiklerine inanırlardı.

189 Emine Kırıcı(2004), “Türk Kültüründe Ateşle Đlgili inanışlar”, Prof. Dr. Dursun Yıldırım’a

Armağan, Ankara, s. 400.

Ateş ile ilgili inanışlar ile yıldırım birbirine bağlantılıdır. Ateş, yıldırımın doğal bir sonucudur. Hatta yıldırım gökten geldiği için onun yaktığı ateşin ayrı bir kutsallığı olmalıdır. Zaten Türkler arasından ateşin kökeni ile ilgili anlatılarda ateşin kökeni yıldırıma dayandırılır.

Tunguzlar, gök gürültüsü kuşunun ateşi gökten yere indirdiğini söylerler. Yıldırımın neden olduğu bu ateşi kutsal sayarlar ve gökten alevlenen bir ormanı söndürmeye çalışmazlar.191

Galta-Ulan adlı tanrı ateş tanrısı olmasının yanında ısı ve kuraklık tanrısı olarak da bilinir. Bu tanrı, büyüyen bitkilerin köklerine akan ırmakları da kaynaklarına kurutur ve yıldırımın göndericisi olarak çarptığı her şeyi ateş alır. Yakutlar’da gök gürültüsü tanrısı Ulu Tojo’nun insanlara ilk ateşi verdiği inanışı vardır.

Türklerde ateşin doğuşu ile ilgili iki inanış mevcuttur. Birincisi ateşin doğrudan doğruya Tanrı Ülgen tarafından insanlara öğretildiğidir. Yıldırım sonucunda öğrenilen ateş bu gurupta yer alır. Yıldırım doğrudan doğruya tanrı kudretiyle gerçekleşen bir olaydır. Đkincisi ise, yaratıkların bildiği ateşin tanrının elçileri aracılığıyla öğrenildikten sonra insanlara öğretilmesidir.

Yıldırımın ateşin kaynağı olarak kabul edilmesi, diğer dünya mitolojilerinde de mevcuttur. Ateşin kökeni konu edinen ve ateşin kökeni olarak yıldırımı gösteren mitolojik anlatıların en ünlüsü Yunan Mitolojisi’nde yer alan Prometehus ile ilgili anlatıdır. Prometheus, Yunan tanrıları içinde ateşi gökten çalan şahıs olarak bilinmektedir. Ateşin gökten yere inişi, yıldırım sonucu meydana gelen bir olaydır. “Promotheus”un ateşi çalışını anlatan mit parçası, yıldırım olayının Yunan mitolojik tefekküründe açıklanışıdır.

Yukarıda verilen birçok örnekte de görüldüğü gibi yıldırım olgusu insan zihninde oldukça geniş olarak yankı bulmuş bir doğa olayıdır. Yıldırım olgusu, pek çok

alanı ile bağlantılıdır. Yıldırım ile hayvanlar arasındaki bağlantı, yıldırım ile ateş arasındaki bağlantılar bu duruma örnektir.

Yıldırım ile ilgili inançlar incelendiğinde varılacak ilk sonuç yıldırımın doğrudan doğruya tanrı kaynaklı bir olgu olmasıdır. Yıldırım, tanrının kudreti ve iradesi sonunca ortaya çıkmaktadır. Yıldırım, o kadar güçlü bir etkiye sahiptir ki zaman zaman yıldırım ile ilgili müstakil Tanrılar dahi düşünülmüştür.

Dünyada meydana gelen her doğa olayı gibi yıldırımın da insanlar gözünde bir amacı vardır. Yıldırımın Türk milletine göre en tipik amacı, yeryüzündeki kötü ruhları yok etmektir. Yıldırımın sebebi bu olduğuna göre onun düştüğü yer kötü ruhlar tarafından istila edilmiştir, Tanrı’nın şiddetine uğramıştır ve dolayısıyla terk edilmelidir. Bu inanışın farklı yansımaları da vardır. Yıldırım bir cezalandırma aracı olarak kabul edilse de tanrı kaynaklı bir olaydır. Yıldırımın düştüğü yerden alınan bir nesne tanrı kutunu barındırır ve yıldırıma karşı koruyucudur.

Benzer Belgeler