• Sonuç bulunamadı

Türkiye‟de Yiyecek Turizmi

Türkiye‟de turizm ile ilgili hareketin 1923‟de kurulan “Seyyahin Cemiyeti” ile baĢladığı kabul edilmektedir (Hussein ve Saç, 2008:127). Sonrasında turizm sektörü, özellikle 1980 yılından sonra büyük bir geliĢme göstermiĢ ve ülkenin ekonomik sıkıntılar yaĢadığı dönemlerde büyük bir döviz girdisi sağlayarak dıĢ açıkların giderilmesinde, iĢsizliğin azaltılmasında, ödemeler bilançosunun iyileĢtirilmesinde önemli bir paya sahip olmuĢtur (Çimat ve Bahar, 2003:1).

Dünyadaki bütün toplumların ve ülkelerin, kendi sosyal yapısına, kültürüne, tarihsel kimliğine, gelenek-görenek ve alıĢkanlıklarına göre bir mutfağı vardır (Sürücüoğlu, 2001:139). Büyük bir coğrafya üzerine yayılmıĢ Türk dünyası uzun tarihsel geçmiĢleri nedeniyle çok zengin bir mutfak kültürüne sahiptir (Sürücüoğlu, 2001:140). Türk Mutfağının kendine özgü nitelikler kazanmasında tarihsel birikimi ile çeĢitliliğinin yanı sıra coğrafi özelliği ve değiĢkenliğinin etkisi büyüktür. Ayrıca Türklerin sosyal yaĢantısında eskiden toplu olarak yenen yemekler, Türk mutfağının özelliklerinin oluĢmasında çok önemli bir yer tutmuĢtur (Halıcı, 1982; Yücecan 1992). Bu bilgiden yola çıkarak, Türk mutfak kültürünün sahip olduğu zenginliğin sebebini tarihi geliĢiminin dıĢında, kullanılan baharatlara, piĢirme Ģekillerine ve zengin iklim koĢullarına da bağlamak mümkündür. Tüm sayılan etkilerin ıĢığında farklı iklim koĢulları ve tarım ürünleri sayesinde, değiĢik lezzet ve adetlerle farklılaĢan Türk mutfak kültürü geliĢmiĢtir.

Orta Asya‟dan baĢlayıp Anadolu‟ya kadar devam eden bir göçün gerçekleĢmesi, pek çok ülkenin fethedilmesi, Sümerlerin, Etilerin, Frigyalıların, Romalıların, Ġyonyalıların kültür mirasçısı olmaları, çeĢitli değiĢikliklerle devam eden köklü bir imparatorluğun varlığı nedeniyle zengin, zevkli ve ince bir kültüre hitap eden Türk mutfağını oluĢturmuĢtur (Gürman, 1993:2). Orta Asya‟dan Anadolu‟ya göçen Türkler, tarihsel geçmiĢleri nedeniyle zengin bir kültüre sahiptirler. Orta Asya göçebe insanının et ve mayalanmıĢ süt ürünlerini kullanmaları, Mezopotamya‟nın tahılları, Akdeniz çevresinin sebze ve meyveleri, Güney Asya‟nın baharatı ile birlikte kullanılarak zengin bir Türk yemek kültürünün oluĢmasında etkili olmuĢtur (Baysal 1993a). Osmanlı Ġmparatorluğu‟nun geliĢmesine paralel olarak Türk mutfağı önemli

geliĢmeler göstermiĢtir. OnbeĢinci yüzyılda yemekler çeĢit bakımından daha az ve sade iken; 16. y.y.‟da Türk mutfağı en görkemli ve zengin dönemini baĢlatmıĢtır. Bu zenginlik 17. ve 18. y.y.‟da devam etmiĢ ancak 19. y.y.‟da Osmanlı Ġmparatorluğu‟nun fakirleĢme sürecine girmesi mutfak kültürüne de yansımıĢtır (Güler, 2007:20). Osmanlı devrinde padiĢahı ziyarete gelen yabancı devlet adamları yedikleri Türk yemeklerinden çok etkilenerek kendi aĢçılarının yetiĢtirilmesi için Türk aĢçıların yanına göndermiĢlerdir. Osmanlı Ġmparatorluğu‟nun çok geniĢ bir coğrafi alana hakim olması ve bunun sonucunda çok farklı kültürlerle tanıĢması bu dönemde Türk Mutfağının daha da geliĢmesine neden olmuĢtur (Tuncel 2000:50).

Günümüz Türk mutfağı, Türkiye‟de yaĢamıĢ olan uygarlıklardan etkilenerek geliĢmiĢ ve zenginleĢmiĢ, Türk mutfağı da batı mutfağını etkilemiĢtir. Bazı kaynaklarda Fransız mutfağından yaĢ pastanın, Ġtalyan mutfağından ise makarnanın Türk mutfağına girmiĢ olduğu ifade edilmektedir. Bununla birlikte, Anadolu‟nun pek çok yöresinde yaygın olarak üretilen ve tüketilen bir yiyecek olan eriĢtenin makarnayla olan benzerliği nedeniyle makarnanın Anadolu‟dan Ġtalya‟ya geçtiğini düĢündürmektedir (Baysal 1993b:39).

Toplumların yemek yeme alıĢkanlıkları ekonomik durumlarına, doğal kaynaklarına, sosyal, coğrafi ve tarihi geçmiĢlerine göre oluĢmaktadır. Türkler özellikle göçebelik dönemlerinde çevrenin kendilerine sunduğu av hayvanları ve doğal bitkilerle hayatlarını devam ettirmiĢlerdir (Yılmaz, 2006:11).

Türk Mutfağı, çeĢit zenginliği ve damak tadına uygunluk yönünden olduğu kadar vejeteryan mutfağına kaynaklık edebilecek birçok yemek ve yiyecek türü ile sağlıklı ve dengeli beslenme örnekleri barındırmaktadır (MaviĢ, 2003:60). Görüldüğü gibi yemek kültürü nasıl oluĢursa oluĢsun, kültürü deneyimleyen kiĢileri birbirine yakınlaĢtırmakta ve sahip olunan mutfak kültürünü baĢka toplumların mutfak kültürü ile karĢılaĢtırma imkânı sağlamaktadır. Bu yüzden mutfak kültürü sosyo-kültürel açıdan hem o ulusun ve kültürün özgün bir yönünü oluĢturmakta, hem de ulusları birbirine kaynaĢtıran bir araç olmaktadır (Sürücüoğlu, 2001:140).

Günümüz Türk mutfağı, oluĢumu, zengin çeĢitleri ve bilgi birikimiyle halk kültürünün bir parçasıdır. Bu bilginin ıĢığında görülmektedir ki, Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı 1980‟li yıllardan itibaren konuya yoğun ilgi göstermiĢtir. AraĢtırma ve derlemeler yapılması, çeĢitli yayınlarla toplumumuzun ve yabancıların dikkatine sunulması, bilimsel toplantılara konu edilmesi, üniversiteler ile projeler gerçekleĢtirilmesi, sergiler ve festivallerle tanıtılması, zengin bir arĢiv oluĢturulması, yönlendirici, yol gösterici ve teĢvik edici bir Türk Mutfak Politikasını ortaya çıkarmıĢtır (Nahya, 2005:339). Kamu kuruluĢları, oluĢturulan Devlet Türk Mutfağı Politikası ile yiyecek turizminin, ekonomik, sosyal, politik ve kültürel fonksiyonlarını en iyi Ģekilde uygulamak ve oluĢabilecek muhtemel olumsuz etkileri ortadan kaldırmak hedefi ile çalıĢmaktadır.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürlüğü, 2011 yılı itibariyle bölgesel yayınlar ve destinasyon broĢürlerinde yemek kültürü ile ilgili geniĢ bilgilere yer vermektedir. Tematik yayınlar kısmına, Türk Mutfağı BroĢürü ve yemek tarifleri seti de eklenmiĢtir.

Belki dünya turizm pazarında yiyecek turizminin tek baĢına ne kadar rol oynadığını tespit etmek zor olabilir. Ancak bu unsurun turizmde nasıl önemli bir farklılık yarattığını görmemek mümkün değildir. Yemek kültürü, turizmini büyük ölçüde bildik deniz, kum ve güneĢ üçlüsüne dayandıran Türkiye için rakipleri karĢısında zengin farklılığını ortaya koyabileceği çok önemli bir güçtür (Altınel, 2009:15).

Mutfağı ile övünen Fransızların ünlü aĢçılarından Montaigne Ģöyle demiĢtir:

“Biz yemek yapmayı Haçlı Seferleri sırasında Anadolu’dan öğrendik” (Gürman,

1993:2). Mesleki birikimleri dünya tarafından takdir edilmiĢ Ģeflerin Türk mutfak kültürü ile ilgili yaptıkları eleĢtirilere kulak vermek, Türkiye‟de konuyla ilgili yatırımlar yapmak, uzun vadede sürdürülebilir turizm kapsamında kaynakları yenilemek ve Ģu andakinden farklı gelir kaynakları yaratmak için önemlidir.

Remmington ve Yüksel (1998:37) çalıĢmalarında turistlerin Türkiye deneyimlerinden tatmin olmasının ve tekrar Türkiye‟yi ziyaret etmelerinin en önemli özelliklerinden birisinin yemek olduğunu bulmuĢlardır. Yapılan baĢka bir çalıĢmada, ilk

defa ya da tekrarlı olarak Türkiye‟yi ziyaret eden turistlerin görüĢlerine göre yemeklerin kalitesinin, tekrarlı ziyaretlerinin ana amacı olduğu tespit edilmiĢitir (Yüksel, 2001:153).

Benzer Belgeler