• Sonuç bulunamadı

I. Dünya SavaĢından sonra milletlerarası barıĢın korunması ve iĢbirliğinin

sağlanması için kurulan en önemli teĢkilat Ģüphesiz Milletler Cemiyeti‟dir. Bu teĢkilat I. Dünya SavaĢı‟ndan galip çıkan büyük devletlerin önderliği ile kurulmuĢtur. BaĢlıca amacı, Versailles AntlaĢması ile tespit edilen savaĢ sonrası düzenin devamını sağlamaktır. I. Dünya SavaĢı‟nda yenilen devletler bu arada Türkiye de, Milletle

Cemiyetine üye olarak alınmamıĢtır. 1930 yıllarında milletlerarası münasebetlerde

meydana gelen değiĢmeler sonucunda, yenilen devletlerde bu teĢkilata alınmaya

baĢlamıĢtır.216

I. Dünya SavaĢından sonra kurulmuĢ olan Milletler Cemiyeti daha çok Ġngiltere ve Fransa‟nın denetiminde kalmıĢ ve onların çıkarlarına hizmet eden bir

örgüt haline gelmiĢtir.217

Nitekim, Türkiye‟nin zaman zaman Milletler Cemiyeti‟ne girmesi söz konusu olduğu halde, örgüte üye olmakta acele etmemiĢtir. Bunda, Musul olayında Milletler Cemiyeti‟nin Ġngiltere‟nin etkisi altında kalması, Türkiye‟nin aleyhinde karar alması ve bu nedenle örgüte karĢı uyanan tepkiyle ve o yıllarda Türkiye‟nin

yakın iliĢkileri bulunduğu Sovyetler Birliğinin tutumu etkili olmuĢtur.218

Türkiye Milletler Cemiyetine katılmayı Sovyetler Birliği ile birlikte yapmak istemiĢtir. Ancak Sovyetler Birliği, Milletler Cemiyetini kapitalist devletler kulübü olarak görüyor, kendisine karĢı kurulmuĢ sayıyor ve kuĢku ile bakıyordu. Bu tutumu, Almanya‟da Hitler‟in ortaya çıkması ve kendi güvenliğine muhtemel olacak saldırının Ġngiltere ve Fransa‟dan gelmeyeceği görüĢü oluncaya kadar devam etmiĢtir.219

Ayrıca, Türkiye de Aralık 1925 AntlaĢmasını uzatan 1929 protokolü

gereği Milletler Cemiyeti‟ne üyelik konusunda SSCB‟ye danıĢmak zorundadır.220

Sovyetler Birliği, 1932 yılına kadar Batılı devletlerle iyi iliĢkiler kuramadığı için Türkiye‟nin de bu devletlerle iliĢkilerini normalleĢtirmesinden ve Milletler

216 M. Gönlübol, C. Sar, “ 1919-1938 Yılları Arasında Türk DıĢ Politikası”, Olaylarla Türk Dış Politikası (1919-1973), Cilt I, s.95.

217Ġlhan Uzgel, “Ġtalya‟yla ĠliĢkiler”(Ed. Baskın Oran), Türk Dış Politikası 1919 – 1980, cilt I, ĠletiĢim Yayınları, Ġstanbul, 2002, s.309.

218 R.Uçarol, Siyasi Tarih(1789-2001), s.723.

219 A. S., Bilge, Güç Komşuluk Türkiye-Sovyetler Birliği İlişkileri 1920–1964, s.111.

Cemiyeti‟ne üyeliğinin söz konusu olmasından, memnun kalmamıĢtır. Bu durum

Türkiye‟nin üyeliğini geciktirmiĢtir.221

Türkiye 1930‟ların baĢından itibaren Ġngiltere‟ye daha çok yaklaĢmaya baĢladıkça Milletler Cemiyeti‟ne üyelik konusundaki tutumu da değiĢmeye baĢlamıĢtır. SSCB de değiĢen dengeler yüzünden Türkiye‟nin Milletler Cemiyeti üyeliğini desteklemeye baĢlamıĢtır. Ġsmet PaĢa ve Tevfik RüĢtü Aras SSCB‟ye yaptıkları gezi de Türkiye‟nin Milletler Cemiyeti üyeliği konusundaki tutumunu yumuĢatma fırsatı da bulmuĢlar ve Türkiye 1929 Protokolüne göre SSCB‟nin onayını almıĢtır.222

Türkiye‟nin Milletler Cemiyeti‟ne katılması davet üzerine olmuĢtur. Türkiye Atatürk‟ün direktifi üzerine, Milletler Cemiyeti‟ne kendisi baĢvurarak değil, örgüt tarafından davet edilerek girmek istemiĢtir. Milletler Cemiyeti Genel Kurulu 6 Temmuz 1932‟de oybirliği ile aldığı bir kararla Ġspanya‟nın önerisi ile Türkiye‟yi davete karar vermiĢtir. Bunun Türkiye‟ye bildirilmesi üzerine, Türkiye Büyük Millet Meclisi 9 Temmuz 1932‟de daveti kabul ettiğine dair karar almıĢ ve bu aynı gün Örgütün Genel Sekreterliği‟ne bildirilmiĢtir. 18 Temmuz 1932‟de Miletler Cemiyeti‟nin kırk üç üyesinin aldığı bir kararla, Türkiye Cumhuriyeti Miletler

Cemiyeti‟nin bir üyesi olmuĢtur.223

Türkiye‟nin Milletler Cemiyeti‟ne katılması Sovyetler‟i pek memnun etmemiĢtir. Fakat Türkiye, Sovyetler Birliği herhangi bir devlete saldırmadıkça, paktın 16. ve 17. maddelerinde öngörülen zorlama tedbirlerinin haksız bir Ģekilde Sovyetler‟e karĢı yöneltilmesine asla rıza göstermeyeceği hakkında teminat vermiĢtir. Aslında Sovyetler‟in asıl rahatsızlığının sebebi, Türkiye‟nin kendisinden ayrılıp Batılı devletlerle iĢbirliğine gitmesi endiĢesidir. Fakat bu endiĢesi uzun sürmemiĢtir. Nazi Almanya‟sının ortaya çıkması ve Japonya‟nın Mançurya‟ya saldırması üzerine Sovyetler Birliği‟de Milletler Cemiyeti‟ne katılmıĢtır. Türk- Sovyet iliĢkilerindeki yakınlaĢma, Milletler Cemiyeti‟ne her iki devletin girmesi ile

daha da ileri bir düzeye ulaĢmıĢtır.224

221

R.Uçarol, Siyasi Tarih (1789-2001), s.723.

222Ġ. Uzgel, “Ġtalya‟yla ĠliĢkiler” (Ed. Baskın Oran), Türk Dış Politikası 1919 – 1980, cilt I, s.311. 223 R. Uçarol, Siyasi Tarih(1789-2001), s.723-724

1934 yılında, Sovyetler Birliği Milletler Cemiyeti‟ne üye olduğunda, Tevfik RüĢtü Aras bu konu ile ilgili olarak: “Büyük komşumuz ve dostumuz Sovyet Rusya‟sının da biraz sonra Milletler Cemiyeti‟ne girmesi hareketimizdeki isabeti gösterdi. Zaten buraya onunla anlaşarak girmiştik.” diyerek, Milletler Cemiyeti‟ne

Sovyetler Birliği‟nden habersiz girmediklerini vurgulamıĢtır.225

Türkiye‟nin Miletler Cemiyeti‟ne üye olması dünya barıĢının devamı için katkı sağlamıĢtır. Bu üyelik Türkiye‟nin dıĢ politikasına olumlu yönde nitelik kazandırmıĢtır. Türkiye Sovyetler Birliği ile olan iliĢkisine samimi bir Ģekilde devam etmiĢtir. Edindiği dost üçüncü ülkeler nezdinde Sovyetler Birliğine yardımcı olmuĢtur. Türkiye 1932 yılından sonra da Sovyetler ile dostça iĢbirliği yapmıĢtır ve onların güvenini sarsacak bir politika izlememiĢtir. Türkiye‟nin dıĢ politikasında

Rus, Ġngiliz ve Fransız dostlukları yan yana var olmaya baĢlamıĢtır.226

3.6.1. Türkiye ve Sovyet Rusya’nın Milletler Cemiyeti’ne Girme

Nedenleri

I. Dünya savaĢından mağlup çıkan Almanya ile bu savaĢtan galip çıkmasına rağmen kendisini tatmin olmamıĢ sayan Ġtalya, Versailles‟te kurulan statükoyu değiĢtirmek isteyen bir dıĢ politika izlemeye baĢlamıĢtır. Bu devletler, önceleri milletlerarası alanda iĢbirliğini gerçekleĢtirmek için kurulan müesseseler vasıtasıyla amaçlarına ulaĢmaya çalıĢmıĢlar ve bu müesseselerin çalıĢmalarına fiilen katılmıĢlardır. Bu iki devlet bu amaçlarında vasıta olarak kullanabilecekleri Milletler Cemiyeti‟ne üye olmuĢlardır. Ancak Versailles düzenini devam ettirmek için kurulmuĢ bulunan Milletler Cemiyeti, bu devletlerin isteklerini elde etmelerine izin

vermemiĢtir.227

Türkiye ile Sovyetler Birliği‟nin, Milletler Cemiyeti‟ne girmesine neden olan temel sebeplerden belki de en önemlisi; bu revizyonist harekete duyulan tepkidir. Almanya ve Ġtalya‟nın baĢını çektiği revizyonistler; Avrupa‟nın haritasını yeniden çizmeyi hedeflemiĢlerdir. Avrupa‟daki siyasal değiĢim Türkiye içinde Sovyetler Birliği içinde zorluklarla elde edilen barıĢ ortamının yok olması anlamına

225M. Gönlübol, C. Sar, “ 1919-1938 Yılları Arasında Türk DıĢ Politikası”, Olaylarla Türk Dış Politikası (1919-1973), Cilt I, s.98.

226 A. S., Bilge, Güç Komşuluk Türkiye-Sovyetler Birliği İlişkileri 1920–1964, s.112.

227 M. Gönlübol, C. Sar, “ 1919-1938 Yılları Arasında Türk DıĢ Politikası”, Olaylarla Türk Dış Politikası (1919-1973), Cilt I, s.98.

gelmektedir. Türkiye, Avrupa Devletleri ile gerginliğe yol açan meselelerini çözmüĢken, tekrar bir savaĢın ortaya çıkmasını ve Avrupa‟da var olan düzenin

bozulmasını istememiĢtir.228

1920‟li yıllarda Milletler Cemiyeti, Türkiye ve Rusya tarafından Emperyalist bir örgüt olarak algılanmaktadır. Revizyonist politikaların hız kazanması sonucunda bu iki devletin örgüte bakıĢ açısı değiĢmeye baĢlamıĢtır. Bu politika değiĢikliğinde

yukarıda bahsettiğimiz Almanya, Ġtalya ve Japonya faktörlerinin rolü büyüktür.229

18 Eylül 1931‟de, Japonların Çin‟in Mançurya bölgesine saldırması ve bu bölgeyi iĢgal etmesi karĢısında, Sovyetler Birliği Uzakdoğu‟daki topraklarının güvenliğini sağlamak amacı ile Japonlarla Saldırmazlık AntlaĢması imzalamak istemiĢtir. Fakat Japonlar bu isteği geri çevirmiĢtir. Bu da Sovyetler Birliği‟nin Türkiye ve Batı ile olan iliĢkilerinin artmasına neden olan önemli bir geliĢmedir. 1934 yılında, Sovyetler Birliği‟nin Milletler Cemiyeti‟ne girmesiyle birlikte Türkiye ile olan iliĢkilerinde

tekrar bir yakınlaĢmanın olduğu görülmektedir.230

Türkiye ve Sovyetler Birliği‟nin Milletler Cemiyeti‟ne üye olmasına etken olan önemli nedenlerden bir diğeri de Cemiyetin uğramıĢ olduğu baĢarısızlıklardır. Japonya, Almanya ve Ġtalya‟nın Cemiyete olan tutumu karĢısında, barıĢsever bir politika izleyen Türkiye Cumhuriyeti‟ni, daha sonra da Sovyetler Birliği‟ni bünyesine alarak itibar kazanmak isteyen cemiyet üyeleri, bu amaçlarına ulaĢamamıĢlardır. Revizyonist hareketler karĢısında, Milletler Cemiyeti etkisiz kalmıĢ ve en önemli kuruluĢ amaçlarından birisi olan silahsızlanma ve savaĢı

engelleme görevini yerine getirememiĢtir.231

3.7. Revizyonist Hareketlere KarĢı Türk-Sovyet YakınlaĢması