• Sonuç bulunamadı

Bakü‟ye Saldırı Plânının Türk-Sovyet ĠliĢkilerine Etkiler

Ġngiltere ve Fransa‟nın içerisinde bulunduğu blokta savaĢmak istemiĢtir. Sovyetler Birliği‟nin de Ġngiltere safında yer almasını isteyen Türkiye, bu isteği gerçekleĢmemesine rağmen, Batılı Devletlerin yanında olma fikrinden vazgeçmemiĢtir. Ancak Türkiye‟nin özellikle Batı bloğunda yer alan Fransa ile ilgili

çekinceleri bulunmaktadır.422

1 Eylül 1939 tarihinde, II. Dünya SavaĢı baĢlamıĢ fakat Sovyetler Birliği bu savaĢa yirmi iki ay sonra dâhil olmuĢtur. Bu süreç içerisinde Sovyetler Birliği Almanya ile yaptığı ittifak antlaĢması sonucunda, Mihver Devletleriyle yakınlık kurmuĢ ve bu devletlerle Türkiye hakkında görüĢmeler yapmıĢtır. Bu görüĢmeler devam ederken Fransa, Rusya‟nın Polonya‟yı Almanya ile birlikte iĢgal etmesi ve arkasından Finlandiya‟ya savaĢ açması üzerine, Bakü petrol yataklarını bombalayarak Almanya‟ya yapılan petrol sevkiyatını önlemek ve Rus savaĢ gücünü zayıflatmak istemiĢtir. Baskın Oran, Ocak 1940 ile Haziran 1941 tarihleri arasında Rusların Almanlara 18.000.000 varil petrol verdiğini ve bu petrolün, Batum

420F. C. Erkin, Türk-Sovyet ĠliĢkileri ve Boğazlar Meselesi, s.159-160.

421 V. Ergün, Basında Türk-Sovyet İlişkileri 1925-1945, (YayınlanmıĢ Yüksek Lisans Tezi), s.58. 422 V. Ergün, Basında Türk-Sovyet İlişkileri 1925-1945, (YayınlanmıĢ Yüksek Lisans Tezi), s.58-59.

limanından Romanya‟nın Köstence limanına ve oradan da Almanya‟ya taĢındığını

belirtmektedir.423

Fransızların Bakü petrol yataklarını bombalamak, ya da Batum‟u ele geçirerek petrol sevkiyatını durdurmak düĢüncesi, Türkiye‟yi de ilgilendiren birçok kurgusal haberin ortaya çıkmasına neden olmuĢtur. Fransız askeri yetkilileri, Kafkasya‟ya yapılacak askeri bir hareket için Türkiye‟nin yardımına gereksinim duyacaklarını bilmekte, ama Türkiye‟nin Ruslarla çatıĢmalarına neden olabilecek bir hareket içerisine girmeyeceklerini de tahmin etmekteydi. Bu sebeple Fransa Büyükelçisi Massigli, muhtemel saldırının Türkiye‟ye haber verilmeden gerçekleĢmesini ve bu durum karĢısında Türkiye‟nin bir oldu bitti ile Sovyetler karĢısında sorumlu olmayacağını ifade etmiĢtir. Fransa‟nın bu planı, Türk-Ġngiliz- Fransız Üçlü Ġttifak AntlaĢmasına tamamen aykırı bir durum ortaya çıkarmıĢtır. Fransa bir taraftan Alman orduları karĢısında gerilerken diğer taraftan da Türkiye‟nin

savaĢa girmesini istemektedir.424

Türkiye, Fransızların bu planlarına baĢlangıçta tepki göstermemiĢ, fakat geçiĢ için resmi izin de vermemiĢtir. Planın gerçekleĢmemesindeki en büyük etken, Ġngiltere‟nin zaten kötü giden savaĢa bir de Rusya‟yı dâhil etmeme düĢüncesi olmuĢtur. Ġngiltere Sovyetlerin ilgi alanı içerisinde olan Romanya‟ya karĢı bir harekâta giriĢmek ve bu harekâtı gerçekleĢtirirken de iĢin içine Türkiye‟yi sokmak istememiĢtir. Fransa‟nın teslim olmasından sonra Almanların, Türkiye ile Fransa arasında imzalanan gizli vesikalarla ilgili Ruslara verdikleri bilgilere dayanarak Molotov Ģunları söylemiĢtir:

“…Geçen nisanda, Türk arazisinden geçen bir uçak, birçok petrol rafinerilerinin bulunduğu Batum mıntıkası üzerinde uçmuştur. Türkiye meseleyi evvela, kendi arazisi üzerinden güya hiçbir uçağın dışarı çıkmamış olduğu şeklinde göstermiştir. Fakat sonradan, bu nevi uçuşların tekrarlanmaması için tedbirler alacağını bildirmiştir. Alman beyaz kitabında belgelerin yayınlanmasından sonra

423

M. Aydın, “Ġkinci Dünya SavaĢı ve Türkiye 1939-1945” (Ed. Baskın Oran), Türk Dış Politikası 1919 – 1980, Cilt: I, s. 428.

424S. Deringil, Denge Oyunu-II. Dünya Savaşında Türkiye‟nin Dış Politikası Denge Oyunu, s.101- 102.

ise, hangi uçağın bahis konusu olduğu ortaya çıkmıştır. Bu sebeple teşebbüsümüzün

haklı olduğu meydandadır.”425

Almanya 3 Temmuzda Fransa‟da ele geçirdiği Bakü ile ilgili plânları açıklayarak, hem Batı‟nın hem de Türkiye‟nin Sovyetler Birliği ile olan iliĢkilerini bozmak istemiĢtir. Zaten kopma noktasında olan Türk-Sovyet iliĢkileri, bu yeni haberler karĢısında daha da gerginleĢmiĢ, özellikle Sovyet basını tarafından Türkiye sert bir Ģekilde eleĢtirilmiĢtir. Sovyet Hükümeti de Ankara‟daki Büyükelçisi Terentyev‟i geri Moskova‟ya çağırmıĢtır. Türkiye‟de ise genel görüĢ, adı geçen belgelerin tahrif edilmiĢ ve Türkiye ile Sovyetler Birliği‟ni birbirine düĢürme

maksatlı olarak Almanlar tarafından uydurulmuĢ olduğu yönündedir.426

Almanya, Bakü ile ilgili plânları açıklayarak Saraçoğlu‟nun misyonuna da son vermek istemiĢtir. Almanya‟ya göre Saraçoğlu, Türk-Ġngiliz-Sovyet yakınlaĢmasını sağlamaya yönelik bir politika izlemektedir ve bu durum Almanya‟nın çıkarlarına ters düĢmektedir. Almanlar Türkiye‟nin kendisi ile yakınlaĢması için Rauf Orbay ya da Berlin Büyükelçisi Hüsrev Gerede‟nin BaĢbakan

olabileceğinden bahsetmiĢtir.427

1940 yılında Fransa Türkiye üzerinden savaĢ planları yaparken, Ġngiltere Sovyetler Birliği‟nin Almanlara daha da yakınlaĢmasını engellemek istemiĢtir. Ġngiltere‟nin Sovyet politikası içerisinde, Türk-Sovyet iliĢkilerini düzeltmekte yer almaktadır. Ancak 1 Temmuz 1940 tarihinde Stalin, Ġngilizlere Türkiye‟ye karĢı bir saldırı düĢünmediklerini ancak Türkiye ile iĢbirliği yapmaları içinde Boğazlar

rejiminin değiĢmesi gerektiğini söylemiĢtir.428

Almanlara güvenmeyen Stalin, ikinci bir çare olarak Ġngiltere ile olan iliĢkilerini de kesmek istememiĢtir. Stalin eline geçen fırsatı değerlendirmiĢ ve Ġngiltere‟yi, Boğazlar konusunda Türkiye‟yi ikna etmeye zorlamıĢtır. Zira aynı taktiği Stalin, Almanlara da uygulamıĢ ve Ġngiltere‟nin politikasını Almanlardan

saklama ihtiyacı duymamıĢtır.429

425 ġevket Süreyya Aydemir, İkinci Adam 1938–1950, C. II, Remzi Kitapevi, Ġstanbul, 2000. s.160. 426C. ġen, Stalin Döneminde Türk-Sovyet İlişkileri 1923-1953, (YayınlanmıĢ Yüksek Lisans Tezi), s.130.

427 C. Koçak, Türkiye‟de Millî Şef Dönemi, 1938 – 1945, Cilt I, s.502-506.

428V. Ergün, Basında Türk-Sovyet İlişkileri 1925-1945, (YayınlanmıĢ Yüksek Lisans Tezi), s.60-61. 429S. Deringil, Denge Oyunu-II. Dünya Savaşında Türkiye‟nin Dış Politikası, s.101-102.

Türkiye 1940 yılında, Sovyet isteklerini gerçekleĢtirmek isteyen Ġngiliz ve Alman diplomatlara karĢı mücadele vermek zorunda kalmıĢtır. II. Dünya SavaĢı süresinde Türkiye‟nin Mihver ve Müttefiklere karĢı duyduğu güvensizlik sebepsiz değildir. Türkiye, Fransa‟nın yenilmek üzere iken Türkiye‟yi savaĢa sokmaya çalıĢtığını görmüĢ, Ġngiltere‟nin ise kendisi üzerinden en çok çekindiği Sovyetler

Birliği ile pazarlıklarına Ģahit olmuĢtur.430