• Sonuç bulunamadı

Türkiye ve Suriye Dış Ticareti

3.4. Arap Baharının Türkiye’nin Dış Ticaretine Etkileri

3.4.6. Türkiye ve Suriye Dış Ticareti

Arap Baharı sonrasında Suriye’de başlayan iç savaş, bölge ülkeleri arasında sosyal, güvenlik ve ekonomik bakımdan en çok Türkiye’yi etkilemiştir. Arap Baharından sonra ülkede başlayan iç savaş ve bu iç savaşa uluslararası toplumun kendi stratejik amaçları doğrultusunda müdahil olması Suriye’deki durumu çözümü zor bir sürece sokmuştur. Ekonomik sistem bakımından savaş öncesinde korumacı, dışa kapalı ve devletçi bir ekonomik yaklaşımdan, dışa açık, liberal ve rekabetçi bir ekonomiye geçiş yolunda bazı adımlar atılmışsa da bu amaç tam olarak gerçekleştirilememiştir. Ortadoğu ülkelerinin birçoğunda olduğu gibi Suriye’nin de gelir kaynakları içerisindeki en fazla dış ticaret kaynağını petrol oluşturmaktadır. Ayrıca, tarım ve yurt dışında çalışan vatandaşlarının getirmiş olduğu döviz gelirleri de dış ticaret gelirleri arasında görülmektedir. Ülkenin toplam ihracatının %60’tan fazlasını petrol ürünleri oluştururken, petrol gelirleri toplam bütçe gelirlerinin %50’sini karşılamaktadır. Farklı sanayi kolları arasında tekstil, plastik, kimyasal ve gıda işleme tesisleri yoğunluk göstermektedir. Suriye’deki birçok sanayi tesisleri devlet tarafından işletilmekle birlikte, kamunun ekonomideki payı düşüş

göstermektedir. Turizm de hizmet sektörüne katkı sağlamaktadır. Suriye’nin 2005- 2013 yılları arasında ilişkin temel ekonomik göstergeler Tablo 3.14’te aktarılmıştır. Tablo 3.14. Suriye Temel Ekonomik Göstergeleri (2005-2013)*

2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013

Nominal GSYH (Milyar Dolar)

28,21 32,78 40,37 49,37 49,44 56,18 63,07 47,14 35,16

Reel GSYH Büyüme Hızı (%) 6.2 5 5.7 4.3 3.0 3.2 -3,4 -15,2 -18,7 Enflasyon (TÜFE %) 7.2 10 3.9 15.7 2.6 7.1 7.0 36,7 89,6 Cari İşlemler Bilançosu (USD milyon) 295 890 459 -687 -1,269 -1,139 -972 - - Dış Borç (USD milyon) 6,508 6,502 6,732 6,899 6,992 7,206 7,389 - - Nüfus (milyon) 19.1 19.8 20.5 21.2 21.9 22.5 21.8 20,4 19,5

Kişi Başı Milli Gelir (USD)

4,122 4,335 4,537 4,556 4,673 4,811 4,952 4,493 1,606

İşsizlik Oranı (%) 8.0 8.3 8.4 8.6 9.2 9.7 14,9 18.0 35.0

*Suriye’de devam eden iç savaş nedeniyle ülke hakkında sağlık veri elde edilemediğinden ya da tahminlere dayalı veriler söz konusu olduğundan 2010-2013 yılları arası dönem gösterilmiştir.

Kaynak: (Sandıklı ve Çakmak, 2018: 60; Worldbank Data, 2019).

https://databank.worldbank.org/reports.aspx?source=2&country=SYR (03.06.2019).

İç savaşının tırmanmaya başladığı 2010 ve 2011 yıllarından sonra ülkenin ekonomik görünümü hakkında Dünya Bankası gibi otorite niteliğindeki veri üreten kurumlarda bile Suriye’nin güncel ekonomik durumu hakkında sağlıklı veri bulunmamaktadır. Ancak pek çok kaynakta savaş ekonomisi uygulanması nedeniyle ülkenin ekonomik bakımdan çok daha ciddi sorunları olduğu ileri sürülmektedir.

Serbest piyasa ekonomisine geçiş ile birlikte, Suriye’deki dış ticaretteki artış sebebiyle, dış ticaret açığı verilmeye başlanmıştır. Ekonomide bu gelişmelerin yaşandığı 2007-2011 yıllarında 8 ile 9,5 milyar dolar seviyesinde dış ticaret açığı verilmiştir. Gösteri ve olayların zirveye tırmandığı 2011 yılının mart ayında, ülkede karışıklık savaş haline dönüşmüş olup, birçok ülke tarafından da yaptırımlar uygulanmaya başlanmıştır. Bu ve buna benzer sebeplerden dolayı ekonomik göstergeler de baş aşağı gitmiştir. Arap Baharının başlamasından önceki yıllara nazaran 2016 yılındaki dış ticaret verileri ihracatın %92’ye yakın gerilediğini, ithalatın

ise %75’ten fazla düştüğünü göstermektedir. Geçmişte ihracatta ilk sıraları alan petrol ve fosfat, hem Batı dünyası tarafından uygulanan ambargo, hem de güvenlik sorunları nedeniyle aksayan üretime bağlı olarak düşüş̧ göstermiştir. Diğer taraftan, iç savaşın etkisiyle zarar gören üretim kapasitesi, Suriye’nin önemli ihraç ürünleri arasında yer alan tekstil ürünleri ve iplikler ile çeşitli tüketim ürünleri ihracatının azalmasına neden olmuştur (T.C. Ticaret Bakanlığı, 2018).

Türkiye ve Suriye ikili ticari ilişkilerin ilerleme kaydettiği Arap Baharı öncesi dönemleri de 2007 yılında iki ülke arasında imzalanan Serbest Ticaret Anlaşması (STA) ile dış ticarette çok ciddi artışlar görülmüştür. Anlaşmanın imzalandığı 2007 yılından sonra ticaret yaratıcı etkiler hemen kendini göstermiş, 2008 yılında ihracat rakamı 2006 yılına göre ikiye katlamıştır. Akabinde gelen 2009 ve 2010 yıllarında da artışların devam ettiği görülmüştür. Kriz ve savaş ortamının başlamasından önceki yıl olan 2010 yılında Türkiye'nin ihracatı %30’a yakın artış göstermiş olup 2 milyar dolara yaklaşmıştır. 2011 yılında başlayarak günümüze kadar karışıklığın halen devam ettiği Suriye’de, dış ticaret ve ekonomi adına neredeyse hiçbir şey kalmamıştır. 2011 Mart ayında Beşşar Esed yönetimine karşı direnişlerin başlamasıyla birlikte, kendi halkına orantısız güç kullanarak olayları bastırmaya çalışması, uluslararası arenada çok fazla tepki almasına sebep olmuştur. Tüm uyarı ve tepkilere rağmen kendi bildiği doğrultuda ilerleyen B. Esed ve yönetimi birçok ülkeden yaptırımlara maruz kalmıştır. Avrupa Birliği ve ABD ekonomik ve politik yaptırımlar uygulamaya başlamıştır. Daha sonrasında Arap Birliği’nin yanı sıra Türkiye de Suriye’ye karşı yaptırım kararı almıştır (DEİK, 2018).

Suriye’de yaşanan iç savaş nedeniyle, birçok üretim tesis ve alanı yok olup gitmiştir. Ticari üretim alanında faaliyet gösteren firmaların bulunduğu sanayi merkezleri savaşın etkisiyle harap olmuştur. Türkiye’nin Suriye ile olan ticaretine bakıldığında, söz konusu ticaret Arap Baharından sonraki yıllarda durma noktasına gelmiştir. 2014 yılında %76 oranında artış sağlamış, 2015 ve 2016 yıllarında ise ortalama %15 civarında gerileme görülmüştür. Arap Baharının başlamasından önceki 2010 yılında Türkiye’nin Suriye’ye olan ihracatı 2 milyar dolara yaklaşırken, Arap Baharının hemen sonrası olan 2012 yılında ise %70’e yakın bir düşüş gerçekleştirerek

500 milyon dolar seviyesine gerilemiştir. Türkiye, ticaretin tekrar artış sağlamaya başladığı 2013 yılından itibaren Suriye’ye yardım malzemeleri gönderilmesinde önemli bir rol oynamıştır (Karakoyun, Özbek ve Demircan, 2013: 226; DEİK, 2018). Tablo 3.15’te Türkiye-Suriye dış ticareti veriler gösterilmiştir.

Tablo 3.15. Türkiye-Suriye Dış Ticareti (1.000 Dolar)

YILLAR İHRACAT İTHALAT DENGE HACİM

2003 411 413 -3 824 2004 395 358 37 752 2005 552 272 279 824 2006 609 187 422 797 2007 798 377 421 1 175 2008 1 115 639 476 1 754 2009 1 425 328 1 097 1 753 2010 1 845 663 1 182 2 507 2011 1 610 524 1 086 2 134 2012 501 67 434 568 2013 1 024 85 939 1 209 2014 1 801 115 1 685 1 916 2015 1 522 51 1 470 1 573 2016 1 322 65 1 258 1 388 2017 1 363 71 1 435 1 294 2018 1 346 69 1 415 1 277

Kaynak: (T.C. Ticaret Bakanlığı, 2019).

T.C. Ticaret Bakanlığı’na (2019) göre Türkiye-Suriye arasındaki Dış Ticaret ilişkileri şu şekilde seyretmiştir;

­ “Türkiye ile Suriye arasındaki ticarette özellikle 1 Ocak 2007’de yürürlüğe giren STA sonrasında çok önemli artışlar kaydedilmiş, Anlaşma’nın olumlu etkileri iki yılda kendini göstermiştir. Nitekim Türkiye’nin Suriye’ye 2008 yılı ihracatı 2006 yılının yaklaşık iki katına ulaşmıştır.”

­ “2009 ve 2010 yıllarında da ihracattaki artış eğilimi devam etmiştir. 2010 yılı ihracatı %29,5 oranında artarak 1,8 milyar doları aşmıştır. Suriye’den yapılan ithalat ise dalgalı bir seyir izlemekle beraber 700 milyon doların altında seyretmiştir.”

­ “Suriye’de Mart 2011’de başlayan yönetim karşıtı gösterilerin aşırı güç kullanılarak bastırılması uluslararası toplumun tepkisine yol açmıştır. ABD ve AB Suriye yönetimine karşı ekonomik ve siyasi yaptırım uygulamaya başlamıştır. Bu ülkeleri 27 Kasım 2011’de Arap Birliği ve 30 Kasım 2011’de Türkiye’nin aldığı yaptırım kararları izlemiştir. Türkiye’nin yaptırımları arasında; Suriye Merkez Bankası ile ilişkilerin durdurulması, Suriye hükümetinin Türkiye'deki finansal mal varlıklarının dondurulması, Suriye hükümeti ile kredi ilişkilerinin durdurulması, Suriye Ticaret Bankası ile işlemlerin durdurulması ve Suriye'deki altyapı projelerinin finansmanı için imzalanan Eximbank kredi anlaşmasının askıya alınması gibi önemli ekonomik kararlar mevcuttur.”

­ “Suriye, 4 Aralık 2011’de, STA anlaşmasının askıya alınması ve Suriye’den geçişlerde ek gümrük harcı alınması da dahil olmak üzere Türkiye’ye bir dizi karşı yaptırım kararları almıştır. Türkiye de 14.12.2011 tarihli ve 28142 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2011/2516 sayılı İthalat Rejimi Kararı’na Ek Karar ile ülkemiz ve Suriye arasında imzalanan Serbest Ticaret Anlaşmasını askıya almıştır. Aynı tarih ve sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2011/2517 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile ‘Suriye Arap Cumhuriyeti Menşeli Bazı Tarım Ürünleri İthalatında Tarife Kontenjanı Uygulanması Hakkında Karar’da uluslararası hukuk hükümleri ve mütekabiliyet ilkesi çerçevesinde yürürlükten kaldırılmıştır. Bu durum hali hazırda devam etmektedir. Söz konusu gelişmeler sonucu iki ülke arasındaki ticaret, özellikle 2011 yılının son çeyreğinden itibaren hızla daralmaya başlamıştır.”

­ “2011 yılının tümü dikkate alındığında Türkiye’nin ihracatı %12,6, ithalatı %21 civarında daralırken, 2011 yılının son çeyreğinde ihracat %51,8, ithalat ise %57,3 oranında keskin bir daralma göstermiştir. 2012 yılında ikili ticaret neredeyse durma noktasına gelmiştir. Türkiye’nin ihracatı %68,8 azalarak 501 milyon dolara, ithalatı ise %87,2 azalarak 67 milyon dolara gerilemiştir. 2013 yılı sonrasında ise Suriye’ye ihracat oldukça dalgalı bir seyir izlemiştir. 2013 yılında 1,02 milyar dolar olan ihracat,

2014 yılında 1,8 milyar doları aşarak en yüksek seviyesine ulaşmış, 2018 yılında ise 1,3 milyar dolara gerilemiştir.”

­ “2011 sonrası Suriye’den yapılan ithalat ise oldukça çok gerilemiştir. 2010 yılında 663 milyon dolar olan ithalat, 2011 yılında 524 milyon dolara gerilemiş olup, takip eden yıllarda ise bu rakam 50-115 milyon dolar seviyelerinde dalgalanarak 2018 yılında 69 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir.”