• Sonuç bulunamadı

Arap Baharına Yol Açan Nedenler

Arap Baharına yol açan pek çok neden bulunmakla birlikte bunlar genel hatlarıyla Siyasi Faktörler, Ekonomik Faktörler, Sosyo-Kültürel Faktörler ve Sosyal Medya olmak üzere dört grupta değerlendirilebilir. Bunlara aşağıda kısaca değinilmiştir.

Siyasi Faktörler: Arap Baharını ortaya çıkaran siyasi faktörler kapsamında ilk

olarak dünyanın önde gelen ülkelerinin politikalarına değinmek gerekmektedir. Daha önce de ifade edildiği gibi, 1990’lar ve 2000’ler sonrasında iki dönem halinde olmak üzere ABD’nin politikalarında bazı değişiklikler meydana gelmiş ve Ortadoğu’da demokrasi promosyonu (özendirme) politikası etkinliğini göstermeye başlamıştır. 11 Eylül’den sonra bu politikaların hayata geçirilmesi söz konusu olmuşsa da, 2005 yılına gelindiğinde bu politikadan vazgeçilmiştir. Çünkü Irak, Bahreyn, Mısır, Suudi Arabistan, Filistin gibi ülkelerde siyasette İslami eksendeki partilerin seçimleri kazanması ile birlikte üretilen politikanın ABD’ye maliyetinin yüksek olacağı ortaya çıkmıştır (Duran ve Yılmaz, 2012: 28). Bundan dolayı da bahsi geçen ülkelerdeki İslami hareketlerin güçlenmesinin ve ilerleyen yıllarda ABD karşıtı iktidarların iş başına gelmesinin önünün kesilmesinde daha etkili net çözümlerin ortaya konulması gerekmiştir. Mısır’daki “Bahar”ın ardından H. Mübarek’in görevi bırakması ve M. Mursi’nin seçimle işbaşına geldikten sonra darbe ile uzaklaştırılması, yeni yönetimin başındaki A. Sisi’nin de ABD ve İsrail’le tam bir uyum içinde hareket etmesi bu önermenin başlıca kanıtıdır.

Arap Baharının ortaya çıkması ve yaygınlaşması kapsamında ABD’nin dışında batı dünyasının siyasi desteğinden de söz edilebilir. Bu noktada verilebilecek olan en somut örnek ise, NATO’nun Libya’daki muhalif kuvvetlere Kaddafi güçlerini bombalayarak yaptığı stratejik yardımlar gösterilebilir (Buzkıran ve Kutbay, 2013: 158). Batı ülkelerinin Arap ülkelerindeki siyasi rejimleri değiştirmek suretiyle ekonomik açıdan daha fazla kazanç elde etmek istemelerine paralel olarak, siyasal girişimlerinin de Arap Baharının ortaya çıkmasında önemli etkileri söz konusudur. Siyasi faktörler, ülke içi hususları içerecek şekilde incelendiğinde ise öncelikle değinilmesi gereken husus, diktatörlüğün var oluşuna gösterilen tepkilerdir. Bu

noktada özgürlüklerinin kısıtlı olduğunu ifade eden Arap halkları, baskıya karşı başkaldırmış ve yönetimlere olan tepkisini ortaya koymuştur (Paksoy, 2013: 9).

Ekonomik Faktörler: Ortaya çıkışının ardından adeta domino etkisiyle yayılan

Arap Baharının oluşumunda etkisi olan ekonomik faktörler ülke içi nedenler açısından değerlendirildiğinde işsizlik, enflasyon, olumsuz yaşam koşulları, gıdaya ulaşmanın zor olması, yüksek fiyatlar, konut sorunları gibi hususların etkisinden söz edilebilir (Paksoy, 2013: 10). Buzkıran ve Kutbay’ın (2013) yapmış oldukları çalışmada Arap Baharını tetikleyen ekonomik faktörler kapsamında petrolün rolünü şu şekilde açıklamışlardır: “1979 petrol krizinin ardından farklı politik olaylar petrol fiyatlarında artışa neden olurken yaşanan gelişmeler bölgeyi her geçen gün patlamaya hazır bir bomba haline dönüştürmüştür. Çünkü Irak 2003 savaşında Saddam rejimi yıkılırken 27 dolar olan petrol, bir yıl sonra 37 dolar olmuş ve bu fiyat artışları elbette ki ihracatının büyük bir kısmı petrole bağlı olan ülkelere yaramıştır. Son 30 yılda, en düşük gelire sahip olan %20’lik kesim milli gelirden %5 pay alırken, en zengin %20 ise milli gelirin yaklaşık %75’ini almıştır. Bu durum gelir dağılımında adaletsizliğe neden olmuştur. Ortaya çıkan adaletsizlik durumu da Arap Baharını tetikleyen nedenler arasında yer almıştır” (Buzkıran ve Kutbay, 2013: 151).

Sosyo-Kültürel Faktörler: Arap Baharının ortaya çıkmasında yerel sosyo-

kültürel değişimler de etkili olmuştur. Bu noktada bilgi çağının getirdiği araçlar ile birlikte, diğer toplumların sosyal ve kültürel yaşamlarından etkilenilmesi ile birlikte özgürlükleri sınırlandırılmış olan bölge ülkeleri, mevcut baskıcı düzene başkaldırma eğilimi göstermişlerdir (Kök ve Tekerek, 2012: 60). Değerlendirme kapsamında yer alan sosyo-kültürel faktörler arasında bölge ülkelerindeki sosyal altyapının bozuk olması, sosyal güvensizlik ortamının varlığı, sosyo-kültürel alanların bölünüyor oluşu gibi hususlar da Arap Baharı sürecini etkilemiştir (Özalp, 2013: 226). Arap Baharının yayılmasında etkisi olan sosyo-kültürel faktörlerden öne çıkanlar; bireylerin değer görme istekleri, insan haklarının ve temel hakların elde edilmesine yönelik girişimler, diğer ülkelerle eşit koşulların oluşması talebi, bölge halkının darbelerden usanmış olması, bölgedeki toplumsal bunalım durumu, bireylerin sosyal ve kültürel hürriyetlerinden faydalanamıyor olmaları şeklinde sıralanmaktadır (Buzkıran ve

Kutbay, 2013. 151). Belirtilen maddelerden de anlaşılacağı üzere bölge halkının içinde bulunduğu toplumsal baskı ve bunalım durumu Arap Baharını tetikleyen sosyo- kültürel faktörler arasında yer almaktadır. Bu noktada özellikle bölge dışındaki toplumların yaşamlarından haberdar olunması ve bu yöndeki taleplerin süreç içerisinde direkt etkilere sahip olduğu değerlendirmesi yapılabilecektir (Özteke, 2015: 33).

Sosyal Medya: Teknolojinin gelişmesi ve buna paralel olarak sosyal medya

kavramının ortaya çıkmasının, Arap Baharının ortaya çıkmasında da çok önemli rolü olmuştur. Nitekim sosyal medya üzerinde örgütlenen kişiler Tunus’ta daha sonra Arap Baharı olarak adlandırılacak olan ayaklanmayı başlatmışlardır (Kök ve Tekerek, 2012: 62). Dolayısıyla Arap Baharının başlangıcında ve yayılmasında teknolojinin ve sosyal medyanın öncü bir etkiye sahip olduğu aşikârdır. Çildan ve arkadaşları Arap Baharının ortaya çıkmasında sosyal medyanın rolünü şu şekilde açıklamaktadır: “Arap isyanlarının dikkat çekmesinin en önemli sebeplerinden bir tanesi de sosyal medyanın isyanın yayılmasında ve halkın örgütlenmesinde oynadığı büyük roldür. Bundan dolayı Arap isyanları; sosyal medya devrimleri, Facebook ya da Twitter Devrimi adlarıyla da nitelendirilmiştir. Kısa süre içerisinde tüm Kuzey Afrika ve Ortadoğu'ya yayılan isyan silsilesi, Tunus, Mısır ve Libya'da hükümetleri devirdi. Üç milyondan fazla tweet, binlerce YouTube ve blog gönderileri analiz edildikten sonra, yeni araştırma sosyal medyanın Arap Baharı sırasında merkezi bir rol üstlendiğini ortaya koymaktadır” (Çildan ve diğerleri, 2015: 7).

Özellikle gençler sosyal medya üzerinden örgütlenerek ileride kitlesel eylemlere dönüşecek olan gösterilerin fitilini ateşlemişlerdir. Arap Baharının gerçekleştiği ülkelerde sosyal medya üzerinden yapılması planlanan kitlesel eylemlerin önceden tahmin edilememesi, sosyal medyanın Arap Baharındaki etkisini bir seviye daha yukarı taşımıştır (Özalp, 2013: 217). Arap Baharının ortaya çıkmasında sosyal medyanın bir diğer etkisi ise Arap toplumlarındaki bireylerin sosyal medya aracılığıyla Batı toplumlarındaki bireylerin yaşam tarzları hakkında kapsamlı bilgiye sahip olmaları ve bunun sonrasında kendilerinin de özgürlükçü ifadeler kullanmaya başlamalarıdır denilebilir (Özteke, 2015: 34).