• Sonuç bulunamadı

Son yıllarda dünya genelinde uluslararası öğrenci eğitimlerinde oldukça büyük bir artış gözlemlenmektedir. Genel olarak her ülkenin kendine özel bir sistem kurduğu, sistemini markalaştırdığı ve kendi belirlediği kriterlere göre her aşamayı tanımlayarak sistemini yürütmeye çalıştığı görülmektedir. Ülkelerin uluslararası öğrenci politikalarına bu kadar önem vermesinin temelde iki nedeni vardır; birincisi bu öğrencilerin kendi ülkeleri dışında, etiğim almaya gittikleri ülkelere ekonomik girdi sağlaması, ikincisi ise uluslararası öğrencilerin kamu diplomasisine katkıda bulunmasıdır. Dolayısıyla uluslararası öğrenci politikaları aynı zamanda yumuşak güç unsuru olarak da kullanılmaktadır.

Dünyadaki bazı ülkelerde yaşanan savaşlar, siyasi problemler ve eğitimin sermaye unsuru haline gelmesi sebebiyle bu ülkelerden farklı ülkelere eğitim almak amacıyla giden öğrencilerin sayısı giderek artmaktadır. Türkiye, eğitim almak için ülkesini değiştiren öğrencilerin tercih ettiği ülkelerden biridir. Türkiye, her geçen gün gelişen dış politikası sayesinde hem bölgesel hem de küresel ölçekli ülkelerin dikkatini giderek daha fazla çekebilmektedir. Bu kapsamda Türkiye’nin uluslararası öğrenci politikalarını geliştirmesi tarihsel, sosyal, ekonomik, kültürel, siyasal ve stratejik bir gereklilik olarak görülmektedir. Ülkelerarası öğrenci dolaşımı, ülkeler ile kültürleri arasında işbirliği, dayanışma ve karşılıklı anlayışı arttıran bir etken olarak sayılabilmekte, aynı zamanda önemli bir kamu diplomasisi ve dış politika aracı olarak görülebilmektedir.260 Örneğin; Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından

bağımsızlığını kazanan Türk Cumhuriyetleri ve farklı ülkelerde yaşayan Türk halkları, Türkiye ile dayanışma, işbirliği ve dostluk bağlarını pekiştirmek adına birtakım dış politika stratejisi geliştirmeye başlamıştır. Bu stratejilerden önemli sayılan alanlardan biri eğitimdir. Eğitim alanında imzalanan ikili anlaşmalar, bağımsızlıklarını elde eden devletlerin de öğrenci değişim programlarının yürütülmesine imkân vermiştir. Bu sayede hem öğrenci değişim programları kapsamında kültürel çeşitlilik artmış hem de Türkiye’nin, bağımsızlığına kavuşan ülkelerle olan tarihsel ve kültürel bağları yeniden güçlenmeye başlamıştır. ‘Büyük Öğrenci Projesi’ de bu İkili anlaşmalar kapsamına girmektedir. Proje kapsamında 1992 yılından itibaren bağımsızlığını kazanan Türk Cumhuriyetleri’ndeki öğrenciler, Türk Cumhuriyetleri ve Akraba Toplulukları Sınavı (TSC) adlı sınavda başarılı olursa burslu olarak okumaya hak kazanmış oluyorlardı.261

Ancak bu proje, başlarda umut verici olsa da daha sonra istenilen ivmeyi

260Serdar Derman, Yabancı Uyruklu Öğrencilerin Türkiye Türkçesi Öğreniminde Karşılaştıkları

Sorunlar, Necmettin Erbakan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 29 (29), 2010, s. 234.

261Fatih Kaya, Uluslararası Öğrenci Hareketliliğinin Lider 6 Dünya Ülkesinin Yükseköğretim Tanıtım

Uygulamaları ve Türkiye Bursları Tanıtım Stratejisi İçin Bir Model Önerisi, YTB Uzmanlık Tezi, Ankara, 2014, s. 88.

98

kazanamamış, öğrencilerin akademik ve rehberlik olarak takip edilememesi sebebiyle YÖK tarafından kaldırılmış, TSC sınavı da geçerliliğini kaybetmiştir. Bunun yerine, son yıllarda uluslararası öğrenciler konusunda oldukça ilgili görünen ve belki de son yılların en etkin kurumu sıfatını alan Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) kurulmuştur. Başbakanlığa bağlı olan YTB, uluslararası öğrencilerin gelişimi ve gelişine oldukça ivme kazandıran bir kurum olarak adını duyurmayı başarmıştır. Ayrıca YTB, burslu öğrencileri tek elden takibe alarak, tüm burslu öğrencilerin işlemlerini ‘Türkiye Bursluları’ adı altında birleştirip yürütmüştür.262 Öte yandan

uluslararası öğrencilerin en çok tercih ettiği ülkeler (ABD, İngiltere, Almanya gibi), uluslararası yükseköğrenime de oldukça önem veren ve markalaşmış üniversitelere sahip olmaları bakımından avantaj sağlamaktadır. Bu kapsamda uluslararası öğrenciler, mezuniyetten sonra bu üniversitelerin kendilerine yarattıkları istihdam olanaklarını da göz önüne alarak tercih yapmaktadır.

Uluslararası öğrencilerin yurtdışı eğitimlerinde dikkate aldıkları en önemli faktörlerden biri hiç şüphesiz alınan eğitimin dilidir. Uluslararası öğrenciler, eğitim dillerine göre ülkeleri seçmekte ve daha çok dünyada yaygın olarak konuşulan dillerde eğitim veren ülkeleri tercih etmektedir. Türkiye de özellikle son yıllarda Türkçe’nin, dünyada geçerli olan diller arasına girmesini sağlamak amacıyla adımlar atmaya başlamış ve eğitim politikalarını bu doğrultuda şekillendirmeye çalışmıştır. Bu kapsamda her yıl uluslararası öğrenciler kabul edilmiş, bu öğrencilere Türkçe öğretilmiş ve bu öğrencilerin sayısı her sene artmıştır. Ayrıca dünya genelinde Türk dizilerinin popüler olması da Türkçeye yönelik ilgiyi arttırmıştır.263 Türk dizilerine ilginin

artması sebebiyle Türkçe ve Türk dizileri, halkın oldukça beğendiği bir konu haline gelmiştir. Bununla beraber Türk dizilerinde oynayan oyuncuların popüler olması ve gençlerin bu dizilerdeki müzikleri özellikle telefonlarının zil sesi olarak kullanmaları dizilerin etkisini daha da arttırmaya başlamıştır. Rutin hayatın bir parçası haline gelen Türk dizileri, insanların hem hayat tarzlarında hem kültürlerinde hem de kullanılan dillerde önemli ölçüde etki göstermektedir. Bu kapsamda diziler bir yandan dil öğrenmeye katkı sağlarken diğer yandan da dizilerde anlatılan kültürel yapının insanları etkilemesini de sağlamıştır. Yani dizilerde gösterile kültürel yapılar insanların o kültüre bakış açılarını olumlu etkileyebilmektedir. Bu durumda ikinci bir dili öğrenme, farklı bir kültürü öğrenmenin de en güzel yolu olarak gösterilebilmektedir. Örneğin; Kosova’da yayınlanan Türk dizileri, Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenmeyi hedefleyen

262Mehmet Ali Bolat, Türkiye’nin Uluslararası Öğrenci Politikası: Durum Tespiti ve Öneriler,

Uluslararası Öğrencilik Sosyal, Ekonomik ve Kültürel Perspektifler, İstanbul, 2017, s. 7.

263https://www.aa.com.tr/tr/vg/video-galeri/turk-dizileri-turkce-ogrenmeye-tesvik-ediyor, (Erişim Tarihi:

99

öğrenciler arasında oldukça popüler olabilmektedir. Diğer Balkan ülkelerinde olduğu gibi Kosova’da da Türk dizilerinin yayınlanması oldukça yaygındır. Özellikle bu diziler, Kosova’da Türkçe konuşan kişi ve topluluklar arasında oldukça önemli ve anlamlı bir niteliğe sahiptir.264