• Sonuç bulunamadı

I. KIRSAL KALKINMA KAVRAMI VE TÜRKİYE’DE KIRSAL KALKINMA

I.5. Türkiye’de Kırsal Kalkınma Politikalarının Gelişimi

I.5.4. Türkiye’de Kırsal Kalkınma Uygulaması

Bu kısımda Türkiye’de kırsal kesimi de ilgilendiren teşvik uygulamaları, tamamlanan ve sürmekte olan kırsal kalkınma projeleri ve geçmişten günümüze gündeme gelen kırsal kalkınma modelleri tartışılacaktır.

I.5.4.1. Kırsal Kalkınmaya Yönelik Teşvik Uygulamaları

Türkiye’de TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) Hane Halkı Bütçe Araştırması 2008 sonuçları uyarınca kırsal yerleşim yerlerinde yaşayanlarda 2007 yılında % 34,80 olan yoksulluk oranı % 34,62’ye, kentsel yerlerde yaşayanların yoksulluk oranı da % 10,36’dan % 9,38’e düşmüştür (Hazman, 2010: 140). Belirli bir düşüş yaşanmasına rağmen bu oranlar kırsal kesimde halen önemli sosyo-ekonomik sorunların olduğu gerçeğini göstermesi bakımından çok önemli kabul edilebilecektir. Bu nedenle Türkiye’de kırsal kalkınma uygulamasında öncelikli politika araçlarından biri de teşvik uygulamaları olmaktadır.

Türkiye’de tarım politikalarının belirlendiği en önemli belgeler beş yıllık kalkınma plânları ve programlardır. Türkiye’de devletin tarım sektörüne yönelik destekleme politikaları uzun yıllar taban fiyat belirlemesi ve destekleme alımlarında

bulunulması şeklinde gerçekleşmiştir. Daha sonra girdi destekleri, düşük faizli kredi, teşvik primi ödemeleri, hayvancılığı geliştirme teşvikleri ile ürün bazında uygulanan belirli ürünlerde ekim alanlarını sınırlandırarak alternatif ürünlere geçişin teşvik edilmesine yönelik tazminat ödemeleri ve destekleme primleri gibi uygulamalarla tarımın desteklenmesi yoluna gidilmiştir.

18.04.2006’da kabul edilen 5488 Sayılı Tarım Kanunu (2006) teşvik uygulamaları içerisinde kırsal kalkınmaya ayrı bir başlık açarak bu alanın da destekleneceğini hükme bağlamıştır. Kanunun 19/e maddesi uyarınca kırsal kalkınma destekleri konusunda şu hükümlere yer verilmiştir:

“Kırsal gelirlerin artırılması ve çeşitlendirilmesi, kırsal altyapı, toplulaştırma, tarla içi geliştirme hizmetleri ve sosyal yapının güçlendirilmesi ile doğal kaynakların korunması ve geliştirilmesi amacıyla, kırsal toplum kesimlerinin birlikte veya ferdî olarak yürütecekleri yatırım projelerinin maliyetinin bir kısmı, masraf paylaşma esasına göre, Devlet tarafından karşılanır. Kırsal kalkınma destekleri uygulaması Bakanlık tarafından yapılır. Kırsal yatırımların desteklenmesinde, köy ve diğer kırsal alanda yaşayan topluma istihdam sağlayıcı tarımsal ve tarım dışı ekonomik yatırımlara öncelik tanınır. Kırsal kalkınma destekleri çerçevesinde desteklenecek projeli yatırımlarda; hedef kitle ve yerel paydaşların katılımı, tabandan yukarı yaklaşım, sürdürülebilirlik, uygun teknolojilerin kullanılması ve modern işletmecilik sistemlerinin yaygınlaştırılması ilkelerine uyulması esastır. Desteklenecek yatırım projelerinin konuları, desteklemelerin proje türleri bazında hangi oranlarda yapılacağı ve uygulamaya dönük diğer hususlar, Kurulun teklifi üzerine Bakanlar Kurulu tarafından belirlenir.”

Tüm bunların yanı sıra yatırımlarda devlet desteklerini düzenleyen teşvik politikalarının en önemli amaçlarından bir tanesi ülkenin, sosyo-ekonomik açıdan geri kalmış bölgeleri ile diğer bölgeleri arasındaki gelişmişlik farkını azaltmak ve bu bölgelere

yatırım yapılmasını özendirmektir. Bu bağlamda, 1980’li yıllardan sonra belirlenen Kalkınmada Öncelikli Yörelere (KÖY) de yatırımı özendirici politikalar doğrultusunda teşvikler verilmeye başlanmıştır.

Planlı dönem boyunca kalkınmada öncelik verilen il ve ilçelerin belirlenmesinde sağlam kriterlerin oluşturulmaması nedeniyle, süreç içerisinde bu liste siyasi otoriteler tarafından sıklıkla değişikliğe uğramıştır. 06.02.2004 tarihinde 5084 sayılı Yasa ile 2001 yılı göstergeleri esas alınarak, kişi başına Gayrisafi Milli Hâsıla’nın 1500 doların altında hesaplandığı iller (ki bu listede 36 il vardır) teşvik kapsamına alınmıştır. Böylece teşvik alan iller listesinde genişletme yapılmış ve 19 Ekim 2006 tarihli Resmi Gazete’de yayınlandığı şekliyle birinci derecede kalkınmada öncelikli yöreler belirlenmiştir (Arslan ve Demirel, 2010: 56).

Az gelişmiş kırsal alanlarda istihdam yaratıcı ve kalkınmaya yardımcı yatırımların belirli uygulamalarla desteklenmesine dayalı bu politika genellikle hükümetlerin yasal düzenlemeleri ile pratiğe dökülmektedir. Temel hedefi yatırımların özendirilmesi olan bu uygulamalar ile yatırımcılara belirli kolaylıklar getirilmektedir. Şu an gelinen noktada KÖY kapsamı son derece yaygınlaşmıştır. KÖY sayısının fazlalığı, sınırlı kaynaklarla bu yörelere verilen hizmetlerde gerek sayı, gerek kalite ve süre olarak hedeflenen düzeye ulaşılmasında büyük engel teşkil etmektedir (DPT, 2000b: 71).

06.02.2004 Tarihli ve 5084 sayılı “Yatırımların ve İstihdamın Teşviki ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun” ile sağlanan özendirici tedbirler şunlardır (Arslan ve Demirel, 2010: 56):

 Beş yıl süreyle yüzde 80 ile yüzde 100 arasında gelir vergisi stopaj teşviki,  Beş yıl süreyle yüzde 80 ile yüzde 100 arasında sigorta primi işveren

 1998 ve 2004 listesindeki iller için bedelsiz yatırım yeri tahsisi,

 İstihdam edilen işçi sayısına göre yüzde 20 ile yüzde 50 arasında enerji

sübvansiyonu.

Hükümetin 4 Haziran 2009’da açıkladığı yeni teşvik uygulama esasları şu şekildedir (500 Bin Kişiye Yeni İş İmkânı, Kredi Kartlarına Düzenleme, 2009):

 Kurumlar ve gelir vergisi indirimi,

 İşveren hissesinin belirli bir süre hazine tarafından karşılanması,  Az gelişmiş yerlerde yatırım faizlerinin bir bölümünün karşılanması,  Yatırımlara yatırım yeri tahsis edilmesi

Yeni teşvik uygulaması kapsamında 4 alt bölge belirlenmiştir. Aşağıdaki haritadan da görebileceğimiz gibi Türkiye 4 tip gelişmişlik düzeyine sahiptir.

Ağırlıklı olarak doğu ve güneydoğu illerimizin yer aldığı bölgelerde, tarım, hazır giyim, deri gibi sektörler teşvik edilecektir. Ayrıca bu bölgelerde turizm sağlık eğitim yatırımları desteklenecektir.

 İkinci bölgede teknoloji sektörü teşvik edilecektir.

 Büyük yatırımlara girmeyen yatırımlar ise genel teşvik kapsamında, KDV

istisnası ile desteklenecektir.

 Elde edilecek kardan yüzde 20 birinci bölgede yüzde 10 ikinci bölgede

yüzde 8 üçüncü bölgede yüzde 4, üçüncü bölgede ise yüzde 2 kurumlar vergisi ödeyecektir.

 Az gelişmiş bölgelerde yatırım yapanlar daha uzun süreyle bu imkândan

faydalanacaktır. Yatırım yapanlar, istihdam sağladıkları personelin SSK primlerini bölgelere göre çeşitli sürelerle ödemeyecektir.

 Birinci bölgede 2 yıl, ikinci bölgede 3 yıl, üçüncü bölgede 5 yıl, dördüncü

bölgede ise 7 yıl boyunca ödemeyecektir.

 2010 yılı sonuna kadar, birinci ve ikinci bölgeden, üçüncü ve dördüncü

bölgeye taşıyan işverenin 5 yıl süreyle SSK işveren primi hazine tarafından karşılanacak. Bu firmalara kurumlar vergisi yüzde 5 olarak uygulanacak ve nakliye masrafları da karşılanacaktır.

I.5.4.2. Kırsal Kalkınma Projeleri

Doğal kaynakların yarattığı değerden yeterince pay alamayan kırsal alanlarda; hem doğal kaynakların daha iyi değerlendirilmesi, hem de kırsal kesimdeki sosyo- ekonomik eşitsizliklerin giderilmesi amacıyla kırsal kalkınma projeleri ortaya konulmuştur. Tüm dünyada başarılı örnekleri olan kırsal kalkınma projelerine Türkiye

kırsal kalkınma politikaları içerisinde de yer verilmektedir. Bu bölümde Türkiye’de uygulama olanağı bulan ve halen devam eden projeler değerlendirilecektir.