• Sonuç bulunamadı

Türkiye‟deki ÖzelleĢtirme ÇalıĢmaları ve Sonuçları ile Kamu

2.3. Fransız Ġdare Hukuku‟ndaki DeğiĢim

3.1.2. Türkiye‟deki ÖzelleĢtirme ÇalıĢmaları ve Sonuçları ile Kamu

3.1.2.1. Türkiye’deki ÖzelleĢtirme ÇalıĢmaları ve Sonuçları

Türkiye‟de “özelleĢtirme” düĢüncesinin temel dayanağı devletin asli görevleri olan adalet ve güvenliğin sağlanması yolundaki harcamalara katlanması, özel kesim tarafından yüklenilemeyecek altyapı yatırımlarına yönelmesi ve ekonominin ise pazar koĢullarına uygun Ģekilde iĢlemesidir. Amaç devletin ekonomi alanında üzerine aldığı sorumluluğun en aza indirilmesi, rekabete dayalı piyasa ekonomisinin oluĢturulması, devlet bütçesi üzerindeki KĠT finansman yükünün azaltılması, sermaye piyasasının geliĢtirilmesi ve atıl birikimlerin ekonomiye kazandırılmasıdır. ÖzelleĢtirme yolu ile elde edilecek kaynakların altyapı yatırımlarına kaydırılmasına da olanak sağlanmıĢ olacaktır.

Türkiye‟deki özelleĢtirme çalıĢmalarının ulaĢacağı son nokta, devletin ekonomide iĢletmecilik alanından tümüyle çekilmesini sağlamak olacaktır.

Türkiye‟de özelleĢtirme ile ilgili ilk yasal düzenleme, 1984 yılında 2983 sayılı yasa ile yapılmıĢtır. Bu yasa ile gelir ortaklığı senedi, hisse senedi ve iĢletme hakkı devrinden oluĢan özelleĢtirme yöntemleri tanımlanmıĢ ve “Toplu Konut” alanına yönelik düzenlemeler getirilmiĢtir 117. ÖzelleĢtirme konusundaki

düzenlemeler bir süre “Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK)” ile yapılmaya çalıĢılmıĢtır. Ancak; bu KHK. ler Anayasa mahkemesi tarafından iptal edilmiĢlerdir. 1994 yılında çıkartılan 3987 sayılı yasa ile hükümete özelleĢtirme konusunda düzenleme yapması için üç ay süre ile KHK çıkarma yetkisi verilmiĢtir. Bu süre içerisinde üç KHK çıkartılmıĢtır. Ancak, 3987 sayılı “Yetki Yasası” nın Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi üzerine açılan iptal davası sonucu bu üç KHK iptal edilmiĢtir.

Bu geliĢmelerden alınan dersler sonucunda, 1994 yılında 4046 sayılı “ÖzelleĢtirme Uygulamalarının Düzenlenmesine ve bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde DeğiĢiklik Yapılmasına dair Kanun” yayımlanarak yürürlüğe girmiĢtir.

117

Bu arada 1999 yılında çıkartılan 4446 sayılı yasa ile T.C. Anayasası‟nın 47 nci maddesinde değiĢiklik yapılmıĢ ve özelleĢtirme çalıĢmalarının Anayasa‟ya uygunluğu sağlanmıĢtır.

2005 yılında, 5398 sayılı yasa ile 4046 sayılı Yasa‟nın adı “ÖzelleĢtirme Uygulamaları Hakkında Kanun” olarak değiĢtirilmiĢtir. Yapılan değiĢikliklerle özelleĢtirme çalıĢmalarında karĢılaĢılan sorunların çözümüne iliĢkin hükümlere yer verilmiĢtir.

Bu arada, özelleĢtirme uygulamalarına karĢı açılan davaların hızlı bir Ģekilde sonuçlandırılmasına katkı sağlayacak düzenleme de yapılmıĢ ve özelleĢtirme uygulamalarına karĢı açılan davaların DanıĢtay‟da görüleceği hüküm altına alınmıĢtır.

1985 yılından bugüne değin gerçekleĢtirilen özelleĢtirme uygulamalarının toplam tutarı 30 milyar dolar düzeyindedir. Ancak; özelleĢtirme konusunda Türkiye‟nin baĢarılı olduğunu söylemek zordur 118

.

3.1.2.2. Türkiye’de Kamu Hizmetlerinin Yürütülmesi

Kamu hizmetinin yerine getirilmesinde; süreklilik, eĢitlik, değiĢkenlik ve uyum ilkeleri göz önünde bulundurulur. Türkiye‟de kamu hizmetini yerine getirilmesi bakımından yapılan düzenlemelerde bu ilkelere uyulması koĢulu aranmaktadır. Türkiye‟de bir kamu hizmet alanında hizmetin verilmesi, yasal bir engel bulunmadığı sürece bu alanda yeterlik sahibi yerli ve yabancı özel ve tüzel kiĢilere açık bulunmaktadır.

Kamu hizmetleri, kamu tüzel kiĢileri tarafından ya da özel hukuk kiĢileri tarafından yürütülür.

Kamu tüzel kiĢileri, kamu hizmetini “emanet” yöntemi ile yürütürler.

Özel hukuk kiĢilerinin kamu hizmetini yürütmeleri “özelleĢtirme” konusu ile ilintilidir. Yasa koyucu bir özel hukuk tüzel kiĢisi ya da statüsü belirgin olmayan bir kuruluĢ kurarak ona bir kamu hizmeti görevi yükleyebilir (Futbol Federasyonu gibi).

118

Ocakverdi, “Türkiye‟de ÖzelleĢtirme Süreci”, 2004: 2

1999 ve 2001 yılları arasında Avrupa ülkelerinde yapılan özelleĢtirme çalıĢmaları sonucunda; Ġtalya 111,3, Fransa 72,2, Ġngiltere 42,8 milyar dolar gelir sağlamıĢtır. Bu dönemde Türkiye‟nin özelleĢtirme geliri sadece 7,4 milyar dolar olarak gerçekleĢmiĢtir.

Bazı özel hukuk tüzel kiĢilerine “Kamuya Yararlı” statüsü verilerek (dernekler/vakıflar) kamu hizmeti vermeleri sağlanabilir.

Kamu hizmetleri özel hukuk kiĢileri tarafından “sözleĢme” ile de yürütülebilir. Bu anlayıĢa yönelik olarak yeni yöntemler üretilmiĢtir (MüĢterek Emanet, Ġltizam, Ġmtiyaz, Yap-ĠĢlet-Devret, Yap-ĠĢlet gibi).

Bu yöntemlere iliĢkin olarak gerekli görülen alanlarda yasal düzenlemeler yapılmıĢtır 119

.

“Ġmtiyaz SözleĢmesi ile Görevlendirme” konusunda 1984 yılında 3096 sayılı yasa (Türkiye Elektrik Kurumu DıĢındaki KuruluĢların Elektrik Üretimi, Ġletimi, Dağıtımı ve Ticareti ile Görevlendirilmesi Hakkında Kanun) çıkartılmıĢtır.

1999 yılında çıkartılan 4446 sayılı yasa (T.C. Anayasasının Bazı Maddelerinde DeğiĢiklik Yapılmasına ĠliĢkin Kanun) ile T.C. Anayasası‟nın 125 nci ve 155 nci maddelerinde değiĢiklik yapılmıĢtır. Kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz ĢartlaĢma ve sözleĢmelerinden kaynaklanan uyuĢmazlıkların ulusal ve uluslararası tahkim yolu ile çözümlenmesinin önü açılmıĢ ve DanıĢtay‟ın bu konuda iki ay içerisinde görüĢ bildirmesi esası getirilmiĢtir. .

T.C. Anayasası‟nda yapılan değiĢiklikten sonra, 2000 yılında 4501 sayılı yasa (Kamu Hizmetleri ile Ġlgili Ġmtiyaz ġartlaĢma ve SözleĢmelerinden Doğan UyuĢmazlıklarda Tahkim Yoluna BaĢvurulması Halinde Uyulması Gereken Ġlkelere dair Kanun) çıkartılmıĢtır. 2001 yılında da, 4686 sayılı yasa (Milletlerarası Tahkim Kanunu) çıkartılarak yabancılık unsuru bulunan kamu hizmetlerinden doğan uyuĢmazlıkların uluslararası tahkim yolu ile çözümlenmesine olanak sağlanmıĢtır. Bu sözleĢmeler, DanıĢtay‟ın sorumluluk alanının dıĢına alınmıĢtır.

Bütün bu çalıĢmaların amacı, giderek daha yaygın ve karmaĢık bir görünüm kazanan kamu hizmetlerinin etkin ve verimli Ģekilde yerine getirilebilmesi için AB idare anlayıĢının ve AB Hukuku‟nun öngördüğü esaslar da dikkate alınarak uygun düzenlemelerin yapılmasıdır120

.

119 Gözübüyük, Türkiye‟nin Yönetim Yapısı, sh: 37-43

120

Balcı, “Türkiye-AB ĠliĢkileri Perspektifinde Kamu Yönetimi Sisteminin Yeniden Yapılandırılması”: 35