• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 2: HİLE VE YOLSUZLUK KAVRAMLARI

2.2. Y OLSUZLUK

2.2.5. Türkiye’de Yolsuzluk Karşıtı Düzenlemeler

Türkiye’de de yolsuzlukla mücadele konusunda, ulusal ve küresel çapta yasal düzenlemeler yapılmış ve diğer ülkelerle iş birliği kapsamında çeşitli kanun ve sözleşmelerin tarafı olunmuştur. Bunlardan bazıları Tablo 4’te listelenmiştir.

83 Tablo 4

Yolsuzlukla Mücadelede Türkiye'nin Taraf Olduğu Sözleşmeler

“OECD Uluslararası Ticari İşlemlerde Yabancı Kamu Görevlilerine Verilen Rüşvetin Önlenmesi Sözleşmesi”- 01/02/2000 Tarih ve 4518 sayılı Kanun’la onaylanmıştır.

“AB Müktesebatının Üstlenilmesine İlişkin Türkiye Ulusal Programının Uygulanması, Koordinasyonu ve İzlenmesine Dair Karar”- (yolsuzlukla mücadele hedeflerini

kapsamaktadır). 24/03/2001 tarihinde kabul edilmiştir.

“Yolsuzluğa Karşı Özel Hukuk Sözleşmesi”- Bakanlar Kurulu tarafından kabul edilerek 17/04/2003 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

“Uluslararası Ticari İşlemlerde Kamu Görevlilerine Rüşvet Verilmesinin Önlenmesine Dair OECD Sözleşmesi”- Türkiye tarafından 01/02/2003 tarihinde onaylanan sözleşme

sonrasında, uyum amacıyla 4782 sayılı Kanun ile mevzuat değişikliğine gidilmiştir.

“Avrupa Konseyi Yolsuzlukla Mücadeleye İlişkin Özel Hukuk Sözleşmesi”- 27/09/2001 tarihinde Strasburg'da imzalanan sözleşme, 17/04/2003 tarihinde 4852 sayılı Kanun’la

Türkiye Büyük Millet Meclisince onaylanmıştır.

“Sınır aşan Örgütlü Suçlara Karşı BM Sözleşmesi”- 15/11/2000 tarihinde Palermo'da

imzalanmış; 30/01/2003 Tarih ve 4800 sayılı Kanun’la onaylanmıştır.

“Avrupa Konseyi Yolsuzluğa Karşı Ceza Hukuku Sözleşmesi”- Türkiye tarafından 14/01/2004 tarihinde onaylanan sözleşmenin denetimi ile GRECO görevlendirilmiştir.

Kaynak: Oral, 2011: 180.

Ulusal platformda, yolsuzlukla ilgili düzenlemelerin yer aldığı kanunlar aşağıdaki gibidir (Şahan, 2018):

• 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK): “Millete ve Devlete Karşı Suçlar ve Son Hükümler” başlığı altında 247-266’ncı maddelerde geni çaplı olarak yolsuzluk kavramına yer verilmiştir.

• 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK): “Taşınmazlara, Hak ve Alacaklara El Koyma” başlıklı 128’inci maddenin 2. fıkrasında “görevi kötüye kullanma, dolandırıcılık, hileli iflas, parada sahtecilik, ihaleye fesat karıştırma, zimmet, irtikap, rüşvet” gibi yolsuzluk suçları işlenmesi halinde taşınmaz, hak ve alacaklara el konulabileceği hükmüne yer verilmektedir.

• 3628 Sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele

Kanunu: Bu Kanunun amacı, “rüşvet ve yolsuzluklarla mücadele cümlesinden

84

yenilenmesini, mal edilmelerin denetimiyle, haksız mal edinme veya gerçeğe aykırı bildirimde bulunma halinde uygulanacak hükümleri, bu Kanunda belirlenen suçlarla bazı suçlardan dolayı kamu görevlileri ve suç ortakları hakkında takip ve muhakeme usulünü düzenlemektir”.

• 5549 Sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun: Bu Kanun ile 4298 sayılı “Karaparanın Aklanmasının Önlenmesine Dair Kanun”un bazı maddeleri yürürlükten kaldırmasına rağmen kanunların ikisi de şu an yürürlükte bulunmaktadır. 4208 Sayılı Kanun’la “Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK)” kurularak görev ve yetki tanımlamaları yapılmıştır.

• 5607 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu: Kanun kapsamında “kaçakçılık fiilleri ve yaptırımları ile kaçakçılığı önleme, izleme, araştırma usul ve esasları” belirlenmiştir.

• 4483 Sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında

Kanun: Kanun’un kapsamına; “devletin ve diğer kamu tüzel kişilerinin genel idare

esaslarına göre yürüttükleri kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevleri ifa eden memurlar ve diğer kamu görevlilerinin görevleri sebebiyle işledikleri suçlar” girmektedir.

• 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu: Kanun’un amacı; “kalkınma planları ve programlarda yer alan politika ve hedefler doğrultusunda kamu kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli bir şekilde elde edilmesi ve kullanılmasını, hesap verebilirliği ve mali saydamlığı sağlamak üzere, kamu mali yönetiminin yapısını ve işleyişini, kamu bütçelerinin hazırlanmasını, uygulanmasını, tüm mali işlemlerin muhasebeleştirilmesini, raporlanmasını ve mali kontrolü düzenlemektir”.

• 4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu: “Demokratik ve şeffaf yönetimin gereği olan eşitlik, tarafsızlık ve açıklık ilkelerine uygun olarak kişilerin bilgi edinme hakkını kullanmalarına ilişkin esas ve usulleri düzenlemek” amacıyla düzenlenmiştir.

• 5176 Sayılı Kamu Görevlileri Etik Kurulu Kurulması ve Bazı Kanunlarda

Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun: Kanun ile “Kamu Görevlileri Etik Kurulu

85

uymaları gereken saydamlık, tarafsızlık, dürüstlük, hesap verebilirlik, kamu yararını gözetme gibi etik davranış ilkelerini belirlemek” amaçlanmıştır.

Yukarıda sayılan ve doğrudan yolsuzluğa ilişkin hükümlerin yer aldığı kanunların yanı sıra, dolaylı bir şekilde yolsuzluğa değinen bazı kanunlar da bulunmaktadır. Bunlar (Şahan, 2018):

• 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu,

• 4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu, • 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu,

• 2499 Sayılı Sermaye Piyasası Kanun,

• 2531 Sayılı Kamu Görevlerinden Ayrılanların Yapamayacakları İşler Hakkında Kanun,

• 3069 Sayılı TBMM Üyeliği ile Bağdaşmayan İşler Hakkında Kanun, • 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu,

• 237 Sayılı Taşıt Kanunu,

• 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu,

• 6136 Sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun, • 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’dur.

Kamu tarafından doğrudan karşılanması mümkün olmayan hizmetlerin, gönüllülük esasına göre toplum faydası gözetilerek kullandırılmasını amaçlayan “Sivil Toplum Kuruluşları” da yolsuzluk karşıtı çalışmalar gerçekleştirmektedirler.

Bu kuruluşlar ve faaliyetleri aşağıda kısaca özetlenmektedir (Arslan, 2005: 48-51): • Uluslararası Şeffaflık Derneği (UŞD): Dernek 2008 yılında faaliyetlerine

başlamıştır ve “ülkenin demokratik, sosyal ve ekonomik yönden gelişimi için toplumun tüm kesimlerinde şeffaflık, dürüstlük ve hesap verebilirlik ilkelerini hakim kılma” amacındadır. Dernek 90’dan fazla ülkede yolsuzluk konusunda çalışmalarına devam eden “Uluslararası Şeffaflık Örgütü (TI- Transparency International)” Türkiye kolu olarak faaliyet göstermektedir. Süreli yayınlanan “Yolsuzluk Algı Endeksi (CPI- Corruption Perception Index), Rüşvet Verenler Endeksi (BPI- Bribe Payers Index) ve Küresel Yolsuzluk Raporu (GCR- Global Corruption Report)” raporlarının hazırlanmasında ve kamuoyuna sunulmasında

86

derneğin katkıları bulunmaktadır. Dernek ayrıca; TI tarafından hazırlanan “Ekonomik İş Birliği ve Kalkınma Örgütü (OECD- Organisation for Economic Co-operation and Development) Rüşvetle Mücadele Sözleşmesi Yıllık İlerleme Raporları”na bizzat, “Avrupa Birliği İlerleme Raporları”na ise TI Brüksel Ofisi üzerinden dolaylı olarak görüş sunmaktadır (Uluslararası Şeffaflık Derneği [UŞD], 2018).

Dernek bünyesinde, yolsuzlukla ilgili düzenli olarak raporlar hazırlanmakta; üniversite öğrencilerine yönelik yolsuzlukla mücadele derslerinin yer aldığı eğitimler düzenlenmekte ve katılım belgeleri verilmekte; yolsuzlukla mücadeleye ilişkin çabaların desteklenmesi adına konferans düzenlenerek farklı kategorilerde ödüller verilmektedir.

• Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etütler Vakfı (TESEV):

1961 yılında Dr. Nejat Eczacıbaşı’nın liderliğinde “Ekonomik ve Sosyal Etütler Vakfı Konferans Heyeti”, 1994 yılında “Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etütler Vakfı” adıyla stratejik araştırmalarda bulunan bir konum haline gelmiştir. Kurulun 2015 yılında yeniden belirlediği faaliyet alanları; “Demokratikleşme, İyi Yönetişim, Sosyal Eşitsizlikler ve Kapsayıcılık, Sürdürülebilir Kentler, Dış İlişkiler” şeklinde oluşturulmuştur. TESEV, iyi yönetişim çalışma alanı dahilinde; “kamusal mesele ve kaynakların yönetiminde şeffaflık, hesap verebilirlik, katılımcılık, etkinlik ilkelerine odaklanan çalışmalarıyla hem merkezi yönetim hem de yerel yönetimler için bilimsel bulgulara dayalı politika önerileri” geliştirmektedir (TESEV, 2018).

Vakıf tarafından 2016 yılında başlayan cezasızlık ve yolsuzluk ilişkisinin ele alındığı “Dokunulmazlıktan Cezasızlığa: Türkiye’deki Kamu Görevlilerinin Dokunulmazlıklarının Yolsuzlukla Mücadele Politikalarına Engel Olması Tartışması” projesi kapsamında, 2017 yılında İstanbul’da “Kamu Yönetiminde Etik” adında bir toplantı ve Ankara’da “Türkiye’deki Kamu Görevlilerinin Yargılanma Ayrıcalıkları ve Hesap Verebilirlik” isimli konferans çalışması gerçekleştirilmiştir (TESEV, 2018). Çalışmanın başından beri bahsedilen hilelerin ve kamuyu sarsan yolsuzlukların giderek artıyor oluşu, bunlara ilişkin hukuki düzenlemeler ve sivil toplum kuruluşları çalışmalarının yanı sıra, adli muhasebenin öneminin de gün geçtikçe artmasına yol açmaktadır.

87

Globalleşme ve teknolojinin gelişimi ve kullanımının yaygınlaşması, küresel firmaların boy göstermeye başlaması yolsuzlukların çoğalmasını da beraberinde getirmiş, daha kapsamlı incelemelere ihtiyaç duyulmaya başlanmış ve ekonomi dünyasında temel hedefi hile ve yolsuzlukların tespiti olan bir muhasebe çeşidi ortaya çıkmıştır (Bekçioğlu, Coşkun ve Gümüş, 2013: 3).

88

BÖLÜM 3: ADLİ MUHASEBE VE ADLİ MUHASEBECİLİK