• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 1: MUHASEBE VE DENETİM

1.2. M UHASEBE D ENETİMİ

1.2.2. Denetimin Amacı ve Önemi

26.12.2012 Tarih ve 28509 Sayılı Bağımsız Denetim Yönetmeliği’nin 5. Maddesi”’ne göre denetim; “finansal tablolar ve diğer finansal bilgiler dahil olmak üzere denetime tabi konuların, belirlenmiş bir kıstasa uyumlu olup olmadığı hususunda kullanıcılara, Türkiye Denetim Standartları çerçevesinde güvence sağlayacak bir görüş oluşturulması amacı ile yapılır” (KGK Bağımsız Denetim Yönetmeliği [BDY], 2012: 3). Esas amacı, örgüt içinde amaçların ne derecede gerçekleştirilebildiğinin saptanması ve örgütün etkinlik seviyesinin arttırılması olan denetim (Özer, 1993: 29-30); aynı zamanda denetlenen kurumlardaki muhtemel hile ve yolsuzluk risklerini minimuma indirerek, üretimde daha verimli, etkin ve idareli yöntemleri uygulamaya yönlendiren seçenekler geliştirmeyi amaçlamaktadır(Akpınar, 2006: 34).

Atay ise (1999: 33-36); denetimin amaçlarını aşağıdaki gibi sıralamıştır:

• Süreklilik: Denetim; denetime konu olan toplum, topluluk, kişi ve kurumların faaliyette bulundukları toplumsal yapılanmalarda mevcut olan sistem ve çevreyle uyum için uğraş vermektedir. Sürekli denetimle amaçlanan, gelişme ve büyümenin yönetilenler ve yöneticilerin iradeleri dışında gerçekleşmesidir. Bu gelişme var olduğu takdirde denetimin de varlığından söz edilebilir.

• Önleme ve Sınırlama: Daha önceden planlanan ve gerçekleştirilen birtakım faaliyetlere ait olumsuz durumlar denetim aracılığıyla önlenmekte ve bir sınır getirilebilmektedir. Denetim kavramının gereği olarak gerçekleştirilen faaliyetler, kuruma ve insanlara zarar vermeye başlamışsa, bunların denetim yoluyla engellenmesi sağlanmalıdır. Denetleyenler ve denetlenen kişi ve kurumlar bu doğrultuda yönlendirilmelidir.

• Düzeltme: Amaçlarına ulaşabilmek maksadıyla faaliyette bulunan kişi veya kurumlar, bu hedeflerine ulaşmada daima bazı engellerle karşılaşabilmektedirler ve bunun neticesinde de kendileri dışında yer alan diğer kişi ve kurumlara da zarar verebilmektedirler. Bu noktada sürece yönelik aksayan durumların belirlenmesi ve ilgililere iletilmesi temel amaç olmalıdır. Aksayan yönlerin tespiti ve bildirimi yaşanan olumsuz durumların da önlenmesini sağlayacaktır.

25

• Reform: Denetlemede örgütün kuruluş zamanına paralel olarak önemli bazı değişikliklerin oluşması halinde örgütün amacı ve işleyişinde de önem arz eden birtakım değişiklikler meydana gelebilmektedir. Öte yandan, denetimle birlikte örgüte ait kusur ve aksaklıkların tespit edilmesiyle birlikte, bu problemlerin çözümü için, yeni fikirler, yöntemler ve araçların kullanımını gerektirebilmektedir. Sonuç olarak, örgütsel ve kişisel düzlemde reformlar gündeme gelmektedir.

• Eşgüdüm: Örgütte mevcut sürecin ve gerçekleştirilen faaliyetlerin aksaması halinde örgütte yer alan tüm süreçler ve faaliyetler de bu durumdan etkilenecektir. Neticede potansiyel verim ve etkinlikte düşüşlere rastlanabilecektir. Bu sebeple örgütte veya toplumsal bir kuruluşta birimler ve şahıslar arasında kesinti ve düzen bozukluğu yaşanmaması adına eşgüdümün gerçekleştirilmesinde denetimin yadsınamaz bir rolü bulunmaktadır. Bu nedenle eşgüdüm de denetimin esas amaçlarından birisidir. • Verimlilik ve Etkinlik: Denetimin görev alanına dahil edebileceğimiz en önemli amaçlarından birisi de etkinliğin ve verimliliğin sağlanmasıdır. Örgütlerin tamamı; ürün, hizmet ve planları neticesinde elde etmiş oldukları bazı sonuçların düzeyinin iyi olmasından yanadır. Bu sebepledir ki örgütler veya diğer toplumsal kaynaklı oluşumlar; yapılan işin en kısa sürede, en fazla miktarda, en düşük maliyetle ve en kaliteli olması için çaba gösterirler. Bu doğrultuda etkinlik ve verimliliğin seviyesini arttırmanın da denetimin önemli amaçlarından birisi olduğu rahatlıkla söylenebilir.

Denetim uygunluk kontrolünün yapıldığı bir süreç, aynı zamanda da bir kontrol mekanizmasıdır. İşletme sayısının giderek artması, kayıt edilmesi gereken işlemlerin yoğunluğu gibi birçok sebepten ötürü denetime ihtiyaç duyulmaktadır.

Hatunoğlu, Koca ve Kıllı’ya göre (2012: 172) denetimi zorunlu hale getiren durumlar aşağıdaki gibi sıralanabilir:

• Çıkar Çatışması: Finansal tablo kullanıcıları ile bunların hazırlanmasından sorumlu olan yöneticilerin çıkarları zaman zaman ters düşebilmektedir. Bununla birlikte işletme yöneticileri, finansal tablolardan sorumlu yöneticiler ve şirket ortakları arasında da çıkar çatışmaları yaşanabilmektedir. Ortaklar şirketin kredi kullanımı veya satış aşamasında, şirket değerini ve mali yapısını gerçeğinden daha yüksek gösterme eğiliminde olmaktadır.

26

• Muhasebe Sisteminin Karmaşıklığı: Muhasebe işlemleri ve finansal tablo hazırlama süreci şirketlerin büyümesi ve teknolojide yaşanan ilerlemeler neticesinde gün geçtikçe daha karmaşıklaşmaktadır. Bu durum da mali tablolarda hata yapma ihtimalinin yükselmesine sebebiyet vermektedir. Bunların sonucunda denetim mecburi hale gelmektedir.

• Bilgilerin Alınan Kararlarla Bağlantılı Olması: İşletmede alınan kararların bilgiyle alakalı olması veya işletme bilgilerinin kararları etkiliyor olması nedeniyle, ihtiyaç duyulan her türlü bilginin doğru ve güvenilir olması gerekmektedir.

• Diğer Nedenler: Şirket ve bilgi kullanıcılarının aynı yerde olmamaları ve işletmede denetim yetkilerinin bulunmaması gibi nedenlerin varlığı da denetime ihtiyaç duyulmasına sebep olmaktadır.

Anlaşılacağı üzere bir işletmede denetimi zorunlu hale getiren en önemli sebeplerden birisi, finansal tabloların işletmenin gerçek finansal durumunu ve faaliyet sonuçlarını gerçeğe ve gerekli yasa, ilke ve standartlara uygun bir şekilde gösterip göstermediği; hata ve hile içerip içermediği hususunda görüş bildirmektir. Denetimin önemi de aslında sayılan bu gereksinimler ve amaçlarından ileri gelmektedir.

Globalleşme ve ekonomik anlamdaki ilerleme ve gelişmelerin sonucu olarak, tüm dünyada ülkelerin paylaşmak zorunda kaldığı ve gerçekte kıt olan bazı kaynakları yine bu ülkeler kendi halkına kullandırmış ve bunun karşılığı olarak da, daha çok vergiye odaklanan denetim kavramı ortaya çıkmıştır. İşletme ve çevresinde yar alan tarafların sayısı günden güne artmaya başlayınca da denetime verilen önem daha da artmıştır. Çünkü işletme çevresinde bulunan ilgi grupları karar süreçlerinde güven duyabilecekleri bir kaynak olan bağımsız denetimden geçmiş mali tabloları tercih etmek isteyeceklerdir (Bezirci ve Karasioğlu, 2011: 2).

Denetim sayesinde, gerçekleştirilen faaliyetlerin neler olduğu, hangi yöntem ve teknikler kullanılarak gerçekleştirildiği, bu faaliyetler neticesinde gelinen nokta ve buraya nasıl ulaşıldığı ile bundan sonra ne yapılacağına karar verilmektedir. Bu anlamda denetim, örgütte gerçekleştirilen bir takım işlem ve olayların sonucunda gelinen noktanın tespit edilebilmesi bakımından oldukça önemlidir. Denetim sonucunda gelinen durum istenilen seviyede değilse yönetimi ilgilendiren bazı faaliyetler yeniden düzenlenebilmekte, varılan nokta istenen düzeyde ise daha yüksek düzey hedefler oluşturularak bu hedeflere

27

varmak için uğraş verilmektedir. Bu doğrultuda denetim; öncelikle mevcut gidişatı değerlendirerek geleceğe dönük kararların alındığı yönetimsel ve dinamik bir süreçtir (Doğan, 2015: 116).