• Sonuç bulunamadı

Türkiye’de Engellilere Yönelik Yasal Düzenlemeler

Türkiye’de ve gelişmiş olan ülkelerde temel insan hak ve özgürlüklerine verilen önemin doğrultusunda engelli bireylerin sosyal hayat içerisinde daha iyi yaşam sürebilmeleri için yasada değişiklikler yapılmıştır. Yasada yapılan bu değişiklikler, hem engelli bireylerin sosyal hayata ayak uydurmaları hem de turizm etkinliklerinde yer almaları için önem taşımaktadır (Çizel, Sönmez ve Akıncı, 2012: 21).

Tablo 1.7.Türkiye’de Engellilere Yönelik Yapılan Yasal ve Yönetsel Düzenlemeler

Yıl Yasal/Yönetsel Düzenlemeler

1928 Engelli çocukların haklarını da içeren Milletler Cemiyetinin 1924 Cenevre Çocuk Hakları Bildirgesi imzalandı.

1949 Fiziksel engellilerin haklarının arttırılması, engelliliğin önüne geçme ve rehabilitasyon faaliyetlerine verilen önemin arttırılmasını amaçlayan Birleşmiş Milletlerin çıkardığı 1948 İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi imzalandı.

1951 Engellilik konusunun yalnızca sağlığı ilgilendiren bir konu olmadığının anlaşılması üzerine özel eğitim hizmetleri Sağlık Bakanlığından alınıp Milli Eğitim Bakanlığına verilmiş ve böylelikle ilk körler okulu açılmıştır.

1961

Engellilerin özel eğitimini ilgilendiren ve engelli bireylerin üretken hale getirilmesi ile ilgili maddelere 1961 Anayasası’nda yer verilmiş ve İlköğretim ve Eğitim Kanunu’na özel eğitim ile alakalı hükümler konularak ilk defa “Özel Eğitim Yönetmeliği” oluşturulmuştur.

1971 1475 sayılı İş Kanununda 50 ve üzerinde personeli olan iş yerlerinde % 3 oranında engellileri çalıştırma zorunluluğu getirildi.

1976 2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ile yardıma ihtiyacı olan ve işsiz olan engelli bireylere belirli bir maaş bağlanmıştır.

1982 1982 Anayasasında doğrudan engellilik ifadesi bulunmamakla beraber madde 5, madde 10, madde 42/7 madde 61/2 ile engelli bireylerin eğitim, sağlık ve genel hakları ile ilgili hükümleri garanti altına almıştır

1985 Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı bir şekilde çalışacak Sakatları Koruma Milli Koordinasyon Kurulu kurulmuştur.

1992 ILO’nun 1975 yılında kabul ettiği 142 sözleşme numaralı “İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi Sözleşmesi” kabul edilmiş olup engellilerinde diğer öğrenciler gibi çıraklık

eğitiminden yararlanmalarına olanak tanınmıştır.

1997 571 Sayılı “Özürlüler İdaresi Başkanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname” Özürlüler İdaresi Başkanlığı kurulmuştur.

1999

Sivil toplum kuruluşları, kamu kurumları, özel sektör temsilcileri, yerel yönetimler ve üniversitelerden bilim adamlarının katılımıyla “ çağdaş toplum, çağdaş yaşam ve özürlüler ” konulu cumhuriyet tarihinin ilk engelliler şurası gerçekleştirilmiştir.

2005

Toplumsal hayatın engelli bireylerin ulaşımına uygun hale getirilmesi amacıyla pek çok kanun ve yönetmeliklerin değiştirilmesine neden olan 5378 Sayılı “Özürlü ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” çıkartılmıştır.

2008 Birleşmiş Milletler “Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme ”sinin 5825 sayılı kanun ile kabul edilerek imzalanması.

2012 6353 Sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 5378 sayılı kanunun geçici 2. ve 3. Maddelerinde ekleme ve değişiklik yapılmıştır.

2014 6574 sayılı Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşmeye Ek İhtiyari Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun yürürlüğe girmiştir.

Kaynak: (Karaağaç, 2017: 18-19)

Tablo 1.7., 1928-2014 yılları arası Türkiye’de engellilere yönelik yapılan yasal ve yönetsel düzenlemeleri yıl bazında göstermektedir. 1928-2014 yılları arası Türkiye’de engelli haklarının gelişim durumuna bakıldığında, engelli bireylere ilişkin bakış açısının değiştiği, engelli hakları hususunda farkındalığın arttığı, buna bağlı olarak pozitif adımlar atıldığı görülmüştür.

Birleşmiş Milletler Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme

Türkiye’nin 2008 yılında onayladığı ve 2006 yılında yürürlüğe giren BM Engelli Hakları Sözleşmesi, kendi kararlarını verirken özgür olmalarını ve bağımsızlıklarını da içerecek şekilde, engelli bireylerin bağımsızlıklarına ve onurlarına saygı gösterilmesi; ayrımcı davranışlarda bulunulmaması; engelli bireylerin topluma tamamen dâhil olmalarının sağlanması; farklılıklara saygılı olunması ve engelli bireylerin toplumun görmezden gelinemeyecek bir parçası olmaları; eşit haklara sahip olmaları; ulaşabilir olmaları; cinsiyetler arasındaki eşitlik ve engelli çocukların gelişme potansiyeline ve kendi benliklerini koruma haklarına saygı duyulması genel ilkeleri kapsamında engelli bireylerin temel haklarını ve özgürlüklerini düzenlemektedir.Sözleşme’nin engelli teriminin tanımından oluşan 1.

maddesinin ikinci paragrafına göre, engelli kelimesi, sağlıklı kişilerle eşit koşullarda topluma tamamen katılmalarını engelleyen uzun süreli düşünsel, fiziksel, zihinsel veya algısal bozukluğu olan bireyleri kapsamaktadır.Sözleşme’nin tanımlar kısmının bulunduğu 2. maddesinde “engelliliğe dayalı ayrımcılık” sosyal, ekonomik, siyasi, medeni, kültürel ya da diğer bireylerle eşit şartlarda kullanmaları ya da bu hak ve özgürlüklerden yararlanılmasında önlerine çıkabilecek engelliliğe ilişkin yapılan her türden dışlama, kısıtlama ya da ayrım olarak tanımlanmıştır. Sözleşmede ayrıca engellilikle ilgili ayrımcı davranışlar için uygun değişiklikler yapılmaması da içerisinde olmak üzere her türlü ayrımcılık içerdiği üzerinde durulmuş ve taraf olan devletler için yerine getirilmesi gereken yükümlülükler detaylı bir biçimde belirtilmiştir (Çetin, 2010: 24-25). Engelli bireylerin topluma özgürce ayak uydurmaları ve yapılacak olan olası bir ayrımcılığında önlenmesi içinTürkiye’nin bu sözleşmeyi imzalaması büyük bir adımdır. Mesela engelli bireyler sözleşmede bulunan herhangi bir yükümlülüğün yerine getirilmemesi durumunda Birleşmiş Milletlere başvurup, haklarını arama şansları bulunmaktadır (Çizel, Sönmez ve Akıncı, 2012: 30-31).

Turizm Tesislerinin Belgelendirilmesine ve Niteliklerine İlişkin Yönetmelik

Türkiye’de “Turizm Tesislerinin Belgelendirilmesine ve Niteliklerine İlişkin Yönetmelik, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanmış olup engelli kişiler için gereken standart ve sınıflandırmalara değinilmiştir. Bu yönetmeliğin 4. kısım 18. madde c bendinde bedensel engelli kişiler için belirli düzenlemeler bulunmaktadır. Tesislerde, toplam kapasitesinde 80 ve üzerinde oda bulunan tatil köyleri ve otellerde en az bir odanın, toplamdaki oda sayısının %1 oranının engelli bireyler için ayrılması zorunludur. Ayrıca işletme girişinde, genel tuvaletlerle, mola noktaları ve bir ya da birden fazla yeme içme ünitelerinde düzenlemelere gidilmektedir. Eğlence merkezleri ve Temalı parklarda ise kendi türlerinin minimum niteliklerinde belirtilen biçimde fiziksel yetersizlikleri olan kişilerin kullanımlarına elverişli düzenlemelerin olması istenmektedir (Resmi Gazete, 2005: Madde 18). Bu düzenlemelerin özel işaretleme yöntemleriyle belirtilmesi gerekmektedir. Bu madde tüm işletmeleri kapsamaktadır. Ayrıca yine yönetmeliğin 6. kısım 55. maddesinde düzenlenmesi

gereken esaslara değinilmiş ve j bendinde engelli bireylere yönelik esasların düzenleneceği belirtilmiştir (Resmi Gazete, 2005: Madde 55).

Kamu Binaları, Kamuya Açık Alanlar ve Toplu Taşıma Araçlarının Özürlülerin Kullanımına Uygun Duruma Getirilmesi İle İlgili 2006/18 Sayılı Başbakanlık Genelgesi

Engelli bireylerin topluma özgürce ayak uydurmalarını sağlamak amacına ulaşabilme adına kamu kurum ve kuruluşlarının kullanımında olan kamuya açık alanlar, toplu taşıma araçları ve binaların engelli bireylerin kullanımına elverişli hale getirilmesinin büyük önemi vardır. Bu hedeflerle yürürlüğe konulmuş olan 5378 sayılı kanunun geçici 2. maddesinde, kamu kurum ve kuruluşlarına ilişkin var olan resmî yapıların, var olan bütün yaya geçitleri, yollar, yeşil ve açık alanlar, spor alanları, kaldırımlar gibi benzer sosyal ve kültürel altyapı alanlarıyla gerçek ve tüzel bireylerce yapılan ve umuma açık hizmet verilen her türlü yapının engelli bireylerin erişilebilirliğine elverişli hale getirileceği; geçici 3. maddesinde de, Büyükşehir Belediyeleri ve belediyelerin, şehir içerisinde sundukları veya denetimlerinde gerçekleştirilen toplu taşımadaki hizmetlerin engelli bireylerin kullanımlarına elverişli hale getirileceği hüküm altına alınmıştır. Bu uygulamaları faaliyete geçirmek için tanınan 7 yıllık süre 7/7/2005 tarihinde başlamıştır. En büyük görev, bu konuda yerel yönetimlere düşmektedir. Bu düzenlemeler, belediyeler başta olmak üzere ilgili diğer kamu kurum ve kuruluşlarınca hazırlanacak eylem planları ışığında gerçekleştirilecektir. Eylem planları, kısa vadeli (2005-2007), orta vadeli (2008- 2010) ve uzun vadeli (2011-2012) şeklinde belirlenecek olup, bu planlar çerçevesinde hazırlanacak yıllık raporlar ise Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı ve İçişleri Bakanlığı tarafından takibi yapılıp değerlendirilecektir. Belediyeler bu düzenlemelerin Türk Standartları Enstitüsünün ilgili standartlarına uygunluğuna dikkat edecekler, satın alacakları, kiralayacakları veya denetimlerindeki toplu taşıma hizmetlerinin engelli bireylerin kullanımlarına uygunluğunu sağlayacaktır. Ayrıca, kamu kurum ve kuruluşlarının kullanımında ki yapılar da söz konusu sürede engelli bireylerin kullanımlarına elverişli duruma getirilecektir. Çalışmalar esnasında tereddüt edilen konularla ilgili bilgiler Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığından istenebilecektir (http://www.eyh.gov.tr).

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Oteller İçin Sınıflandırma Formunda Engelli Düzenlemeleri

Konaklama işletmelerinde T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın oteller için sınıflandırma formunda işletmelerin taşımaları gerekli olan niteliklerinin yanı sıra engelli bireylere ilişkin yapmalarını istedikleri düzenlemeler de bulunmaktadır. Bu sınıflandırma formunda yer alan işletmede ki olanakları her biri için bir puan karşılığı vardır. İşletmelere yıldız verilirken bu formda elde ettikleri puanlar doğrultusunda sınıflandırılmaktadır (Çizel, Sönmez ve Akıncı, 2012: 32-33):

Tablo 1.8.T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Oteller İçin Sınıflandırma Formunda Engelli Düzenlemeleri

Madde No Düzenleme Konusu Madde 4 Tesis Girişi

Madde 8 Tesis Bahçesi Madde 26 Asansörler Madde 57 Yatak Odaları Madde 73 Oda Banyoları

Madde 120 Merdivenle Çıkılan Üniteler Madde 136 Lavabo ve Tuvaletler

Kaynak: T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, (2010)

Tesislerin sınıflandırılmasında kullanılan sınıflandırma formu içindeki fiziksel engelli bireylerle ilgili düzenlemeler ve bu düzenlemelerin puan karşılıkları aşağıdaki gibidir. Buna göre (www.kultur.gov.tr):

Madde 4: Fiziksel engelli bireyler için tesis girişinde düzenleme, (2 puan)

(Girişteki kapı ile yol arasındaki rampa meyili %6’yı geçmiyorsa değerlendirilmektedir)

Madde 8: Fiziksel engelli bireyler için bahçede yapılan düzenleme, (2 puan)

(Bahçede rampa varsa %6 meyilden az olmalı ve genişliği en az 180 cm olmalı ve düz ve herhangi bir engeli olmadan yapılmalıdır)

Madde 26: Asansörlerde kumanda düğmeleri fiziksel engelli bireyler için yatay veya 90-130 cm ebadında, (3 puan)

(Asansörlerde kapının genişliği en az 80 cm olmalı ve kabin içerisinde minimum 80- 90 cm yüksekliğinde bar bulunmalı)

Madde 57: Bedensel engelli bireyler için yatak odasının halıyla kaplı zemin düzenlemesi, (4 puan) (Tek kişilik odalar 17 m2’den, giriş holü 150 cm’den, dar kenarı 345 cm’den küçük olmamak kaydıyla, iki kişilik odalar 20 m2 ’den, dar kenarı 380 cm’den az olmayacak, dengesi bozuk olan ve köşeler sivri eşyalar olmayacak, elbise dolap kapıları sürgülü ve askılardaki yükseklik 140 cm’den az olmalıdır. Elektrikli düğmeler ve prizler maximum 100 cm yüksekliğinde olacak, boru ve radyatörler kapatılmış olacaktır). (Bu madde 4. ve 26. maddelerden puan alındığı zaman değerlendirilir.)

Madde 73: Fiziksel engelliler için oda banyolarının düzenlenmesi, (4 puan)

(136. maddeye ek olarak banyo kapısı dışarı açılacak ve girişte eşik bulunmayacak, 70x160x55 cm ebadında küvet, armatürler küvet boyunca yerleştirilmiş ve küvet başlarında yeterli genişlikte oturulacak yerleri, tavana monte edilen ayarlanır sarkan tutma yerleri ve tutunma barları bulunacaktır).

Madde 120: Fiziksel engelli bireyler için merdiven ile çıkılabilen asgari üç ünitede yapılan düzenleme, (4 puan)

(Otopark, yüzme havuzu, lokanta, gece kulübü, oturma salonu v.b.)

Madde 136: Kapı üstlerinde fiziksel engelli bireylere ait olduğunu belirten tuvalet ve lavabo düzenlemesi, (4 puan)

(Klozet duvara monte edilmiş ya da yükseltilmiş olmalı, sifonun yüksekliği 1 metreden fazla olmamalı, tutunma yerleri ayarlanabilir, lavabo ve aynası tekerlekli sandalyenin altına girebilecek ve oturduğu yerden ellerini rahatça yıkayabilecekleri yükseklikte olmalı, tekerlekli sandalyenin rahatça manevra yapabileceği “140x110 cm” ebatlarında kaygan olmayan bir zemin bulunmalıdır.)

Sınıflandırma formunun “açıklamalar” kısmında ise formda bedensel engelli bireyler için konulan;, yatak odası, asansör ve tesis girişinin düzenlenmesi gibi kriterlerin yerine getirilmesi durumunda diğer kriterlerin de dikkate alınacağı belirtilmiştir.

İKİNCİ BÖLÜM

ENGELLİ TURİZM KAVRAMI VE DÜNYADA VE TÜRKİYE’DE YAPILAN DÜZENLEMELER

İkinci bölüm, engelli turizmi, engelli turizminin gündeme gelmesi, engelli bireyler için turizm olanakları oluşturulması, Dünyada engelli turizmi, Türkiye’de engelli turizmi, engelli bireylerin turizme katılımını olumsuz yönde etkileyen faktörler, turizm işletmelerinde engellilerin faydalanmasına yönelik düzenlemeler, engelliler için turizm olanaklarının geliştirilmesi ve literatür başlıklarından oluşmaktadır.

2.1. Engelli Turizmi

Teknolojik olanakların artmasıyla ulaşımda varılan noktalar ve internetin de pazarlama aracı olarak kullanılmasıyla birlikte Dünyanın küresel tek bir pazar haline geldiğini söylemek mümkündür. Bu nedenle müşteri değeri ve müşteri memnuniyeti kavramı önceki yıllara kıyasla çok daha önemli bir seviyeye ulaşmıştır. İşletmeler rekabetin yoğun olduğu turizm endüstrisinde müşteri istek ve şikâyetlerini göz önünde bulundurarak, bu beklentileri karşılamaya çalışmaktadır. Bu hususta turizm pazarı birden çok bölümlere ayrılarak, en küçük kitleye dahi ürün üretebilen bir hale gelmiştir. Engelli turizmi de adından anlaşıldığı üzere engelli bireylerin faydalanabilmesi için üretilmiş turistik ürünlerin tümünü içermektedir.Çünkü turizm endüstrisinin ürettiği bütün turistik ürünler neredeyse engelsiz bireyler için tasarlanmıştır (Yenişehirlioğlu, 2013: 48). Dünyanın en büyük azınlığını oluşturan engelli bireyler ayrıca dünyanın en büyük özel pazarını da oluşturmaktadır. Özel pazar arasında engelli turizmi de ilk sıralarda yerini almaktadır. Engelli turizmi turizm işletmeleri için hem sayısal açıdan dünyada engellilerin fazlalığı hem de engelli bireylerin seyahat amaçlı refakatçiye olan ihtiyaçları göz önünde bulundurulduğunda temel bir pazar meydana getirmektedir. Dünyada hızla gelişme gösteren bir pazar olarak engelli turizmi giderek yayılmaya başlamıştır. Rahatlamak için seyahat etme, verimli vakit geçirme sağlıklı kişiler kadar engelli bireylerinde temel hakları arasındadır (Ketboğa, 2016: 5). Dünya genelinde yapılan araştırmalar, engellilerin kolaylıkla toplumsal yaşama ayak uydurabilmelerini sağlayabilmek amacı ile yapılan iyileştirme hizmetlerinin, birçok engellinin topluma

kazandırılmasına katkıda bulunduğunu ortaya koymaktadır (Tozlu Özhan, 2017: 708).

Türkiye’de engelli turizmi kavramı yeni yeni ortaya çıkan ve gelişim alanı kazanmaya başlayan bir olgudur. Engelli bireyler sosyal yaşama sağlıklı bireylerle eşit katılım hakkına sahip olmalarına rağmen bu olanaklardan aktif bir şekilde yararlanamamaktadır. Bu doğrultuda engelli bireylerin sosyal yaşamda etkin bireyler olarak hareket etmeleri çerçevesinde bir takım gelişmeler yaşanmaktadır. Türkiye’de Türkiye Sakatlar Derneği (TSD) ve yerel yönetimler çerçevesinde bir takım turizm faaliyetleri gerçekleştirilmeye çalışılmaktadır. Bu organizasyonlara örnek olarak alternatif kamp seçenekleri ile engelli bireyler için gerçekleştirilen çeşitli geziler ele alınabilmektedir. Fakat bu faaliyetler profesyonel birer turizm hizmeti sağlamamaktadır. Fakat iyi niyetli girişimler olarak kalmaktadır (Ketboğa, 2016: 5). Turizm hakkında oluşturulan plan ve politikaların esasında da, turizm faaliyetlerine toplumdaki her bireyin maddi ve manevi katılımda bulundukları net bir şekilde görülmektedir. Bu yönden bakıldığında engellilere yönelik turizm faaliyetleri değerlendirilmesi gereken bir alan olarak karşımıza çıkmaktadır. Geniş bir kitleyi kapsayan engelliler turizm sektörü için önemli pazar konumunda olmasına rağmen, engelli turizmi üzerinde çok fazla durulmamıştır (Israeli, 2002: 101).

Engellilerin tek başlarına ya da refakatçileri ile rahat bir şekilde seyahatlerini sürdürebilmeleri ve turizm organizasyonlarına sorun yaşamadan katılabilmeleri hem sosyal açıdan hem de bireysel açıdan önemli bir ihtiyaç olarak görülmektedir. Engelli turizmi güçlenerek büyüyen, değişen ve gelişen bir olgu olmasının yanı sıra, bir bakıma hâlâ nadir olma özelliği taşımaktadır (Popiel, 2014: 55). Gelişme gösteren engelli turizmi hususunda literatürde de yeteri kadar tanımın olmadığı görülmektedir. Ulaşılabilir turizm ifadesi kullanılarak yapılan en kapsamlı tanım ise şöyledir: Ulaşılabilir turizm, paydaşların ortak hareket ettiği, bireylerin kavramsal olarak ulaşım ihtiyaçlarını karşılayabildiği; işitmeyi, hareketi, görmeyi kapsayan ve evrensel olarak eşitlik ile hassasiyet temelinde tasarlanmış turizm hizmetlerine ve ürünlerine ilişkin sunumu içeren bir turizm türüdür (Luiza, 2010: 1154).