• Sonuç bulunamadı

Engelli Bireylerin Turizme Katılımını Olumsuz Yönde Etkileyen Faktörler

Engellilerin toplumsal yaşama katılmalarına engel olan etkenler aynı zamanda engelli bireylerin turizm organizasyonlarına da katılmalarını engelleyen faktörlerdir. Engellilerin eğitim alanında karşılarına çıkan engeller genellikle iyi bir meslek sahibi olmalarına da engeldir. İş hayatında kendilerine yeterince yer bulamayan engelli bireylerin gelir durumları genel olarak düşük seviyede kalmaktadır. Bu durumlara bağlı olarak da bireyler turizm hareketlerine katılacak ekonomik kaynağa genel olarak sahip olamamaktadırlar. Ayrıca ulaşımda, konaklama işletmelerinde karşılarına çıkan problemler ile ve mimari yetersizlikler, kendilerine karşı olan önyargı ve yanlış düşünceleri de engelli bireylerin turizm faaliyetlerine katılımlarını da olumsuz yönde etkilemektedir (Eryılmaz, 2010: 52).

2.3.1. Eğitim

Eğitim seviyesi turizm faaliyetlerine katılmada önemli bir husustur. Eğitimle birlikte iyi bir meslek ve iyi bir gelir beraberinde gelecektir. Bu da engellilerin daha fazla seyahat etmelerinin önünü açacaktır. Fakat Türkiye’de engellilerin eğitim alanında karşılarına çıkan sorunlardan dolayı diğer bireylerde eşit şartlarda eğitim almadıkları görülmektedir.Ayrıca engellilerin sahip oldukları yasal haklar hakkında da bilgilendirilmeleri gerekmektedir. Hem uluslararası hem de ulusal mevzuatta engelli bireylere yönelik ayrımcılığın önüne geçilmesi için birçok düzenleme mevcuttur. Özellikle Türkiye’nin de onayladığı, imzasının bulunduğu BM Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme’ de engelli hakları detaylı bir şekilde yer almaktadır. Böylelikle hakları hususunda bilinçli olmaları engellilerin önyargılardan kurtularak turizm faaliyetlerine daha aktif bir şekilde katılma isteğinde bulunabilmektedirler (Bağcı, 2017: 36).

2.3.2. Ekonomik Nedenler

Genel olarak engelli bireylerin gelir durumu diğer bireylere göre çok daha düşüktür. Ayrıca, engelli bireylerin var olan engelleri sebebiyle de sağlık için yaptıkları harcamalar da mevcuttur. Bu sebeple hayat tecrübeleri ve seçimleri ekonomik durumları ile çok bağlantılıdır. Finansal kısıtlamalar, ekonomik maliyetler nedeniyle turizme karşı büyük bir erişim engelini temsil etmektedir. Bütçe seçenekleri ile ilgili olarak, engelli insanların teklif edilen düşük fiyat tekliflerini kullanma esnekliğine sahip olmadığını iddia etmektedir. Genellikle erişilebilir binalar engelli bireylerin karşılayamayacağı daha yüksek fiyatlar talep etmektedir (Murray ve Sproats, 1990 akt; Eichhorn, 2012: 29). Ayrıca bir seyahat acentesi bağlamında, McKercher, Packer, Yau, ve Lam (2003), özelleştirme ve paketlerin kişiselleştirilmesi, bunları etkileyen maliyetlerin artmasına neden olabilir (Eichhorn, 2012: 30).

Ekonomik şartlara ilaveten, bedensel engelli bireyler; engelli odaları, yanlarında taşımak zorunda kaldıkları ekipmanlar, ayrıca seyahat giderleriyle birlikte diğer sağlıklı kişilerden daha fazla harcama yapmak zorunda kalmaktadırlar. Örneğin yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre Avustralyalı engelli turistler seyahatleri sırasında diğer bireylerden yaklaşık % 30 ile % 200 daha fazla para harcamak

zorunda kalmaktadırlar (Eryılmaz, 2010: 53). Bu yüzden TÜBİTAK’ın araştırmasında engelli bireylerin ekonomik (%57,3) yetersizlik nedeniyle sağlık hizmeti dışında kalan diğer hizmetlerden çok fazla yararlanamadığı ortaya çıkmıştır. Bununla beraber, araştırmada yer alan engelli bireylerin çalışma durumlarına bakıldığında, iş yaşamında yer almalarının kısıtlandığını söylemek mümkündür. Araştırmada, ‘‘hizmet alımı’’ esnasında en önemli engelin ekonomik yetersizlik olarak ortaya konması, Türkiye’de bulunan engelli nüfusunun ekonomideki yerini gözler önüne serecek niteliktedir. Araştırmada, ekonomik durumun düşük seviyede olmasının büyük bir kısmının eğitimsizlikten kaynaklandığına vurgu yapılmıştır. Bunun için, engelli bireylerin sahip oldukları engel türlerine uygun olarak eğitim olanaklarının sunulması ve engelli bireylerin bu olanaklara kolayca ulaşımının sağlanması beklenmektedir. Araştırma sonuçlarına bakıldığında, bedensel engellilerin eğitim seviyesinin genellikle diğer engel gruplarına göre daha yüksek olduğunu söylemek mümkündür. Okuma yazma bilmeyen fiziksel engelli bireylerin oranı (%29,5), genel engelli nüfusun oranına göre (%36,3) daha düşüktür. Bir başka ifadeyle, fiziksel engellilerin okur-yazarlık oranı, görme, dil/konuşma, işitme ve zihinsel engellilerden daha yüksek orandadır (Karacaoğlu, 2012: 33).

2.3.3. Ulaşım

Engelli bireylerin turizm faaliyetlerine katılmalarında öncelikli sorunlardan birisi ulaşımla ilgilidir. Bu yüzden öncelikle ulaşımla ilgili problemleri ve engelleri ortadan kaldırmak gerekir (Yau, McKercher ve Packer, 2004; Ayyıldız, Atay ve Yazıcı, 2014: 87). Ulaşım turizm faaliyetlerinin en önemli parçasını oluşturur. Mesela demiryolunun gelişimi ile turizm tarihi gelişimi arasında büyük paralellik mevcuttur. Denizlerde çeşitli limanların dolaşılmasıyla düzenlenen geziler tipik turizm olayıdır. Günümüzde teknolojinin gelişmesiyle ulaşım araçları da büyük yol kat etmiştir. Gelir seviyesi yüksek olan ülkelerde uzun mesafelerde hava yolu ulaşımı, kara yolu ulaşımında ise otobüs işletmelerinin yerini özel otomobiller almıştır. Ortalama gelir seviyesinin düşük olduğu Türkiye gibi gelişmekte olan, özel otomobillerin çok yaygın olmadığı ülkeler yurt içi turizminde uzun mesafeler için otobüsü önemli bir ulaşım aracı haline getirmektedir (Yörük, 2003: 38).Günümüzde otobüs seyahatlerinde bedensel engeli olan bireyler için hidrolik asansörler mevcuttur

ve bedensel engelli bireylerin otobüse biniş ve inişleri kolaylıkla sağlanmaktadır. Düşük zemini olan otobüslerin varlığı artsa da hala kullanıldığı görülmemektedir. Trenlerde araç kapılarıyla platform arası geniş olmasına rağmen tuvaletler ve kompartımanlar tekerlekli sandalye kullanıcılarının ulaşımı için oldukça kısıtlılık oluşturmaktadır. Havayolunu tercih eden engelli bireyler için genellikle yaşadıkları sıkıntılar ise bagajlarının yanlış yerleştirilmesi, uçuş programlarının iptali, tekerlekli sandalyelerinin zarar görmesi ya da kaybolmalarıdır. Bunlar dışındaki uzun süren uçuşlarda bazı engelli bireylerde eklem iltihaplarına ve uzuv sertlikleriyle karşı karşıya gelmektedirler (Tellioğlu, 2018: 84).

2.3.4. Mimari Engeller

Türkiye’de hasta, yaşlı ve engelliler için günlük hayatta kentlerin alt yapılarında, özel konutlarda ve kamu binalarında kendini gösteren mimari engeller; turizm faaliyetleri içerisinde otel işletmelerinde ortaya çıkmaktadır. Gereken oranda standartların gelişmemiş olması ve uygulama sırasında yeterli denetimlerin yapılmaması, mimar, mühendis ve işletme sahiplerinin yeterli bilince sahip olmamaları ve bu konunun göz ardı edilmesi gibi sebeplerden dolayı turizm yapıları engelli bireylerin kullanımına uygun yapılamamaktadır (Yörük, 2003: 38).Engelliler otel işletmelerine gelmeden önce orada problemlerle karşı karşıya gelmemek adına rezervasyon yaptırma esnasında tekerlekli sandalye kullanıcısı olduklarını söyleme gereksinimi duyabilmektedirler.

Aslında olması gereken, engeli olan bireyin otele sadece engelli odaları olup olmadığını sormalarının yeterli olması gerekmektedir. Ayrıca engel durumlarıyla ilgili otele bilgi verme mecburiyetinde bırakılmamalıdırlar. Yani kısacası engeli ne olursa olsun tüm alanlar ve hizmetler erişilebilir olmalıdır. Mesela, otele geldikleri zaman araçlarını park edecek alanların belirlenmiş olması, ihtiyaçları olduğunda yardım edebilecek bir personelinin hazırda bulunması gerekmektedir. Engeli olan bireyler kendilerine diğer otel müşterileri gibi davranılmalarını beklemekte ve havuzlar, restoranlar ve benzeri bütün alanlara rahatlıkla erişebilmeyi arzu etmektedirler (Bağçı, 2017: 38).

2.4. Turizm İşletmelerinde Engellilerin Faydalanmasına Yönelik Düzenlemeler