• Sonuç bulunamadı

1 : 0 Kaynak Dildek

2.3. Türkiye’de Eş Değerlik Konusu ve Uygulamaları

Türkiye’de eş değerlik çalışmalarının hem çeviri bilim dalıyla uğraşan araştırmacılar tarafından hem de Türk dili sahasındaki araştırmacılar tarafından yapıldığını söylemek mümkündür.

Eş değerliğin çevirinin anahtar kavramı olmasıyla birlikte bu kavram, çevirmenlerin metni doğru aktarma kaygılarını ortadan kaldırabilmek adına kullandıkları bir araç haline gelmiştir. Gerek farklı iki dil arasında gerekse akraba olan diller ya da bir dilin lehçeleri arasında yapılacak çeviri/aktarma etkinliklerinde uygun sözcükleri seçmek oldukça önem arz etmektedir. Çünkü bu kaynak dil ve hedef diller arasında çeşitli sebeplerden kaynaklanan birtakım farklılıklar bulunmaktadır. Bunların başında ise kültürel farklılıklar gelmektedir. Kaynak dil ve hedef dilin oluşum şartları, tarihî geçmişi, sosyal ve siyasî durumlar, coğrafî şartlar sözcüklerin kavram alanlarının oluşumundaki temel etkenlerdendir.

Çeviri bilimde yapılan eş değerlik çalışmaları eş değerlik kavramının kuramsal boyutunu ortaya koymaktadır. Bu çalışmalarda eş değerlik, yurt dışında konuyla ilgili yapılan çalışmalar esas alınarak sunulmaktadır. Zira bu kavramın etraflı değerlendirmeleri yabancı bilim adamları tarafından yapılmıştır.6

Bu çalışmalarda eş değerlik, bütün boyutlarıyla bir metnin doğru aktarılması temelinde birleşmektedir. Yani çeviri bilimde eş değerliğin, sözcük, metin, anlam, söz dizimi gibi çeşitli boyutlarıyla ele alındığını söylemek mümkündür.

Türk dili sahasında yapılan çalışmalara baktığımızda ise özellikle Türk lehçelerinden yapılan aktarmalar etrafında şekillenen eş değerlik çalışmaları dikkat çekmektedir. Bu nedenle genellikle aktarmada bir sorun olarak karşımıza çıkan “yalancı eş değerlik”, Türkiye’de yapılan bu çalışmaların ve uygulamaların temelini oluşturmaktadır. Bundan dolayı Türk lehçeleriyle ilgili yapılan çalışmalar, sözcük düzeyinde eş değerlik uygulamalarıyla sınırlı kalmıştır.

6 Yabancı bilim adamları tarafından yapılan çalışmalar, “eş değerlik” başlığında ele alındığından dolayı bunlara burada tekrar değinilmemiştir.

Türkiye’de konuyla ilgili genel çalışmalar yapıp kavramın kuramsal çerçevesini çizen ise Mustafa Uğurlu olmuştur. Uğurlu, çalışmalarında eş değerlik kavramının sınırlarını ortaya koymuştur. Böylece sözcük düzeyindeki eş değerlik sınıflandırmaları Türkçenin lehçelerinden verilen örneklerle yazar tarafından belirlenmiştir.

Ülkemizdeki çalışmaların Türk lehçelerinden yapılan aktarmalarla gündeme geldiğini daha önce belirtmiştik. Lehçeler arası aktarmalar birtakım sorunları da beraberinde getirmiştir. Bu sorunların baş göstermesinin ardından lehçeden lehçeye aktarma konusuyla ilgili çalışmalar çeşitli araştırmacılar tarafından yapılmıştır.

Ahmet Bican Ercilasun, Türk Lehçelerinin Anlaşılmasında Dikkat Edilecek

Noktalar adını taşıyan yazısında Türk dünyasıyla artan ilişkiler neticesinde lehçelerin

anlaşılmasının üzerinde durmuş ve “Türk lehçeleri arasında derece derece yakınlıklar ve uzaklıklar” olduğunu belirtmiştir. Ercilasun, adı geçen yazısında Türk lehçeleri arasındaki belirgin farklılıkları ve anlaşmayı sağlayacak noktaları ise bazı başlıklar altında ele almıştır. Bu başlıklar, “ses bakımından (fonetik) karşılaştırma, şekil bakımından (morfolojik) karşılaştırma, temel kelimeler bakımından karşılaştırma” adlarını taşımaktadır (Ercilasun, 1993: 76-99).

Lehçeden Lehçeye Aktarma Üzerine Bazı Düşünceler’de Ayşe İlker, lehçeden

lehçeye aktarma için kullanılabilecek birtakım ölçütler belirlemiştir. Bunlardan birincisi, her Türk lehçesinin kendine has hayatının ve düşünce yapısının yansıtılması; ikincisi, söz konusu lehçenin üslûp ve belagat yapısının doğru ifade edilmesi; üçüncüsü, anlamı basitleştirmeden aktarma yapılması; dördüncüsü, kolaycılığa kaçılmaması; beşincisi, aktarma yapılan lehçenin zihniyet unsurlarının dikkate alınması; altıncısı, varsayıma dayalı aktarmalardan kaçınılması; yedincisi, aktarmayı yapan kişinin kendi lehçesine ait özellikleri aktardığı metne de aksettirmesi; sekizincisi, aktarıcının hedef lehçenin söz varlığına hâkim olması; dokuzuncusu ise aktarıcının farklı iki dil arasında değil; aynı dilin farklı iki lehçesi arasında aktarma yaptığını unutmamasıdır (İlker, 1999: 555-556).

Mehmet Kara, Lehçeler Arası Aktarmalarda Temel Sorunlar başlıklı yazısında aktarma sorunlarını “klasik aktarmalar” ve “makine aktarmaları” olmak üzere iki grup şeklinde incelemiştir. Kara’nın klasik aktarmalardaki sorunlar başlığında ele aldığı maddelerin başında kaynakların durumu gelmektedir. Yazar, bu maddeyi de alt başlıklara ayırarak değerlendirmiştir. Bu maddenin birinci başlığı sözlüklerdir. Kara, lehçeden lehçeye başarılı bir aktarma yapabilmek için “kaynak lehçe-hedef lehçe” ve

“hedef lehçe-kaynak lehçe” türünde hazırlanmış sözlüklerin son derece faydalı olacağını söylemektedir. Kaynakların ikinci maddesinde yazar, gramerler sorununa değinmiştir. Aktarmanın sağlıklı yapılabilmesi için lehçelerin ayrıntılı gramerlerine ihtiyaç duyulduğunu ve bütün lehçelerin karşılaştırmalı gramerlerinin aktarmalar için oldukça önemli olduğunu vurgulamıştır. Kaynaklar maddesinin üçüncü başlığıysa bilimsel çalışmalardır. Yazar, konuyla ilgili birtakım çalışmaların yapıldığını belirtmiştir. Klasik aktarma sorunlarının ikinci başlığı, aktarıcının durumunu içermektedir. Çalışmamızda, Kara’nın yazısında ayrıntılı bir şekilde ele aldığı alt başlıkların yalnızca adlarını vermekle yetineceğiz. Yazarın verdiği başlıklar şunlardır: Aktarıcının titizliği, aktarıcının bilgi ve kültür düzeyi, ana-hedef lehçenin karşılıklı iyi bilinmesi, ana lehçeye ait bir kelimenin hedef lehçede varmış gibi bazen aynen bazen de sesleri değiştirilerek aktarımı, yalancı eş değerler meselesi, hedef lehçeye ait uygun kelimelerin seçilmesi, yanlış ek tercihi, ana lehçede eksiz olduğu halde hedef lehçede ek isteyen yapılar, şiir aktarımındaki kayıplar, bazı ifadelerin diziliş sırasında görülen problemler, kural aktarma, yansımalı kelimelerin aktarımındaki sıkıntılar, deyimlerin aktarımında karşılaşılan sıkıntılar, atasözlerinin aktarımındaki zorluklar, bitki ve hayvan adlarının çözümündeki yaklaşım, yanlış istem (valenz) seçimi, kişi adlarına gelen eklerin durumu. Klasik aktarmaların üçüncü sorunu ise hayat tarzının farklılaşmasıdır. Kara, makine aktarmalarındaki sorunları ise kaynakların durumu ve uzman yetersizliği olarak ikiye ayırır. Yazar, kaynakların durumunu da kök sözlükleri, anlam sıklığına göre sıralı kök/gövde sözlükleri, ayrıntılı/karşılaştırmalı gramerler, metin bankası başlıklarıyla değerlendirmiştir (Kara, 2009: 1056-1080).

Mehmet Kara’nın adı geçen yazısı lehçeler arası aktarmalarda yaşanan sorunların düzenli bir şekilde ortaya koyulması bakımından dikkat çekicidir.

Ahmet Karadoğan Türk Lehçeleri Arasında Aktarma Sorunları – Türkmen

Türkçesi-Türkiye Türkçesi Üzerine Bir İnceleme adlı doktora tezinde lehçeler arası

aktarma sorunlarını sistematik bir şekilde ortaya koymuştur. Karadoğan’ın ayrıntılı çalışmasındaki aktarma sorunlarının ana başlıkları ise şöyledir: “Ek düzeyindeki hatalar, kelime düzeyindeki hatalar, söz dizimi düzeyindeki hatalar, cümle üstü birimlerdeki

hatalar, deyimlerin aktarımındaki hatalar, şiir aktarımındaki hatalar” (Karadoğan, 2004: VI-VIII).7

Fatih Kirişçioğlu ise Türkmen Türkçesinden Türkiye Türkçesine Yapılan

Aktarmalarda Karşılaşılan Bazı Problemler adını taşıyan yazısında metin aktarmayla

ilgili çalışmalar yapan araştırmacıların genel olarak ilgilendikleri konuların şu başlıklar altında toplandığını söylemiştir:

a- Kelimelerde yalancı eşdeğerlik, b- Eklerde yalancı eşdeğerlik, c- Orijinal metnin aslını koruma, d- Orijinal metnin aslını uyarlama, e- Yanlış ek seçimi,

f- Atasözleri ve deyimleri yanlış aktarma,

g- Cümlenin öğelerini doğru düzgün yerleştirememe (Kirişçioğlu, 2006: 23-24).

Mustafa Uğurlu da aktarma sorunlarını Türk Lehçeleri Arasında Aktarma

Meseleleri ve “Abay Yolu” Romanı adını verdiği yazısında ele almıştır. Uğurlu,

yazısında lehçeler arasında yapılan aktarmalarda düşülen hataları ve bunlardan kurtulmak için yapılması gerekenleri “Abay Yolu” romanının aktarmasındaki örneklerle ortaya koymuştur.

Yazara göre lehçeler arası aktarmalarda yapılan hatalar kelime, yapı ve dizim hatalarından kaynaklanmaktadır. Uğurlu, kelime hatalarını aslını koruma, aslını uyarlama, anlam alanları tam örtüşmeyen kelimeler, anlam alanları hiç örtüşmeyen “gerçek” yalancı eş değer kelimeler, yanlış kelime seçimi, kelimeler arası uyumsuzluk, kelime eksikliği, ağız kelimeleri kullanma başlıklarıyla ele almıştır. Yapı hataları; aslını “şekle” uygun aktarma, yalancı eş değer yapılar –yalancı eş değerlik “kullanım alanı az oranda örtüşen yapılar” ve “kullanım alanları hiç örtüşmeyen ‘gerçek’ yalancı eş değer

7

Ahmet Karadoğan’ın doktora tezindeki lehçeler arası aktarma sorunlarıyla ilgili yaptığı sınıflandırma, çalışmanın içindekiler kısmından alınmıştır. Burada verdiğimiz ana başlıklar da birçok alt başlığa ayrılarak Karadoğan tarafından incelenmiştir. Bunların ayrıntılı incelemeleri için “Karadoğan A. (2004). Türk Lehçeleri Arasında Aktarma Sorunları – Türkmen Türkçesi-Türkiye Türkçesi Üzerine Bir İnceleme, Kırıkkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Doktora Tezi”ne bakınız.

yapılar” olmak üzere kendi içinde iki alt başlıkta incelenir–, yanlış yapı seçimidir. Dizim hataları ise yazar tarafından kelime dizimi ile ilgili hatalar, istem hataları – kaynak lehçedeki istemden kaynaklanana hatalar ve kaynak lehçedeki istemden kaynaklanmayan hatalar alt başlıklarıyla– cümlede yapı bozukluğu, cümlede anlam bozukluğu şeklinde değerlendirilmiştir (Uğurlu 2000: 62-76).

Lehçeden Lehçeye Aktarma Sorunlarına Ek: İmlâ ve Noktalama Hataları adlı

yazısında Çiğdem Usta, lehçeden lehçeye aktarmada imlâ ve noktalama hatalarını şu başlıklar altında incelemiştir: “Küçük ve büyük harflerin kullanımı, noktalama işaretlerinin kullanımı, de bağlacının ve mI soru ekinin yazımı, düzeltme işaretinin kullanımı, birleşik kelimelerin yazımı, yanlış yazılan kelimeler” (Usta, 2008: 670-689).

Lehçeler arası aktarma sorunlarının bir parçası olarak eş değerlik konusunda kapsamlı çalışmalar yapan bir başka araştırmacı Mustafa Uğurlu’dur. Yazarın hem bir bütün olarak eş değerlik kavramıyla hem de bunun çeşitli türleriyle ilgili yaptığı çalışmalar dikkat çekicidir. Yazar, “Türk Lehçeleri Arasında Kelime Eş Değerliği”, ”Türk Lehçeleri Arasında Benzer Kelimelerin Eş Değerlik Durumu”, “Türk Lehçeleri Arasında Aktarma Meseleleri ve ‘Abay Yolu’ Romanı”, “Kırgız ve Türkiye Türkçesi Arasında Bire Bir Kelime Eş Değerliği. ‘Camiyla’ Romanındaki Meseleler Üzerine”, “Die ‘falschen Freunde’: Ein Problem bei der Übersetzung zwischen den Türksprachen”, “Lehçe İçi Aktarmada Yalancı Eş Değerlik”, “Türk Lehçelerinin Aktarımında Valenz Sözlüklerinin Önemi” gibi çalışmalarında eş değerlikle ilgili bilgiler vermiştir.8

8

Adı geçen yazıların kaynakça bilgileri burada verilmiştir:

Uğurlu, M. (2000). Türk Lehçeleri Arasında Aktarma Meseleleri ve ‘Abay Yolu’ Romanı, Bilig, Sayı: 15, 59-80.

Uğurlu, M. (2001). Türk Lehçelerinin Aktarımında Valenz Sözlüklerinin Önemi, Doğu Akdeniz Üniversitesi, Uluslararası Sözlükbilim Sempozyumu Bildirileri [Yayımlayan: Nurettin Demir - Emine Yılmaz], Gazimağusa, s. 197-206.

Uğurlu, M. (2002). Kırgız ve Türkiye Türkçesi Arasında Bire Bir Kelime Eş Değerilği. ‘Camiyla’ Romanındaki Meseleler Üzerine, Scholary Depth and Accuracy. A Festschrift to Lars Johanson (Yayımlayan: Nurettin Demir-Fikret Turan), Ankara: Grafiker Yayınları: 389-401.

Uğurlu, M. (2004). Türk Lehçeleri Arasında Kelime Eş Değerliği, Bilig, Sayı: 29, 19-30. Uğurlu, M. (2007). Die ‘falschen Freunde’: Ein Problem bei der Übersetzung zwischen den Türksprachen, Einheit und Vielfalt in der türkischen Welt. Materialien der 5. Deutschen Turkologenkonferenz Üniversität Mainz, 4.-7. Oktober 2002 [Yayımlayan: Hendrik Boeshoten - Heidi Stein], (= Turkologica 69], Wiesbaden, s. 206-214.

Uğurlu, M. (2011). Türk Lehçeleri Arasında Benzer Kelimelerin Eş Değerlik Durumu, Türk Lehçeleri Arasındaki Aktarma Çalışmalarının Bugünkü Durumu ve Karşılaşılan Sorunlar Sempozyumu. Tebliğler ve Aktarım Örnekleri, Ankara, s. 92-97. [Türksoy Yayınları].

Ercilasun, sözü edilen yazısında bahsettiği lehçeler arası yakınlıklar iki lehçe arasında yapılan aktarmalarda, aktarmayı yapan kişiyi zaman zaman zorlayabilmektedir. Özellikle her iki lehçede de yazılış bakımından aynı; anlam bakımından farklı olan “yalancı eş değer” sözcükler bu durumun başlıca müsebbibi olarak görülmektedir.

Bundan dolayı sözcük düzeyinde yapılan eş değerlik çalışmaları çoğunlukla “yalancı eş değerlik” etrafında şekillenmiştir. Türkiye Türkçesi ve diğer Türk lehçeleri arasında pek çok yalancı eş değerlik çalışması yapılmıştır. Bunlar arasında Azerbaycan Türkçesi, Kırgız Türkçesi, Başkurt Türkçesi, Nogay Türkçesi, Çuvaş Türkçesi, Karay Türkçesi sayılabilir. Yalancı eş değerliğin dışında bir bütün olarak eş değerlik kavramıyla ilgili yapılan çalışmalar da bulunmaktadır. Ancak bunların sayısının yalancı eş değerlik çalışmaları kadar çok olmadığı görülmektedir.

Asker Resulov, Akraba Diller ve “Yalancı Eş Değerler” Sorunu başlıklı yazısında hem yalancı eş değerlik kavramının ne olduğuna hem bunun oluşum şartlarına hem de yalancı eş değerlik türlerine yer vermiştir. Resulov, Azerbaycan Türkçesi örneğinde konuyla ilgili tespitlerini tanıklamıştır.9

Nogay Türkçesi ve Türkiye Türkçesi Arasındaki Yalancı Eş Değerler adını

taşıyan yazısında Dilek Ergönenç Akbaba da öncelikle yalancı eş değerlikle ilgili bilgilere yer vermiştir. Yazar, daha sonra yalancı eş değerleri “kökü Eski Türkçede aynı olan kelimeler” ve “başka dillerden alınma kelimeler” olmak üzere iki başlık şeklinde değerlendirmiştir.10

Feyzi Ersoy, Çuvaş Türkçesi ve Türkiye Türkçesinde Yalancı Eş Değerler’de lehçeler arası aktarma sorunlarına ve çalışmalarına değindikten sonra yalancı eş değerliğe ve bununla ilgili çalışmalara değinmiştir. Ersoy, Çuvaş Türkçesi ve Türkiye Türkçesindeki yalancı eş değerleri “fiiller” ve “isimler” başlıklarıyla incelemiştir.11

Uğurlu, M. (2011). Lehçe İçi Aktarmada Yalancı Eş Değerlik, 38. ICANAS. Uluslararası Asya ve Kuzey Afrika Çalışmaları Kongresi. International Congress of Asian and North African Studies. (10- 15.09.2007 Ankara-Türkiye). Bildiriler. Dil Bilimi, Dil Bilgisi ve Dil Eğitimi IV, Ankara, s. 1877-1890.

9 Resulov, A. (1995). Akraba Diller ve “Yalancı Eş Değerler” Sorunu, Türk Dili, Sayı: 524, s. 916-924.

10 Ergönenç Akbaba, D. (2007). Nogay Türkçesi ve Türkiye Türkçesi Arasındaki Yalancı Eş Değerler, Bilig, Yaz 2007, sayı: 42: 151-176.

11 Ersoy, F. (2007). Çuvaş Türkçesi ve Türkiye Türkçesinde Yalancı Eş Değerler, Türkbilig, Sayı: 14, s. 60-68.

Karay Türkçesi ve Türkiye Türkçesi Arasındaki Yalancı Eş Değer Kelimeler adlı

yazısında Hüseyin Yıldız, yalancı eş değerliği öncelikle iki gruba ayırmıştır. Bunlardan birincisi aynı kökten gelen yalancı eş değer kelimelerdir. Yıldız, birinci grubu da kendi içinde iki gruba ayırmıştır. Bunlar, tam yalancı eş değer kelimeler ve kısmî yalancı eş değer kelimelerdir. İkincisi ise farkı kökten gelen (sesteş) yalancı eş değer kelimelerdir. Yazar, açıklamasını yaptığı bu gruplara hem dünya dillerinden hem de Türk lehçelerinden örnekler de vermiştir. Yıldız daha sonra yazısında verdiği sınıflandırmalara göre Karay Türkçesindeki yalancı eş değer sözcükleri ortaya koymuştur. Bunun yanı sıra yazarın, inceleme kısmında, bu sınıflandırmaları da kendi içinde isimler ve fiiller olarak ikiye ayırdığı görülmüştür (Yıldız, 2009: 613-653).

Bekir Direkci ve Mevlüt Gülmez, Güney Azerbaycan Türkçesi ve Türkiye

Türkçesi Arasındaki Yalancı Eş Değerler adlı çalışmalarında ise Güney Azerbaycan

Türkçesi ve Türkiye Türkçesi arasındaki yalancı eş değerleri “tam yalancı eş değerler” ve “kısmî yalancı eş değerler” başlıklarıyla ele almışlardır.12

Bu yazıların dışında Habibe Yazıcı Ersoy’un Başkurt Türkçesi ve Türkiye

Türkçesinde Yalancı Eş Değerler adını taşıyan kitabı konuyu etraflıca değerlendirmesi

bakımından önemlidir. Ersoy, kitabının giriş bölümünde eş değerlikle ilgili temel kavramlara değinmiştir. Yazar, yalancı eş değer sözcükleri “tam yalancı eş değerler” ve “kısmî yalancı eş değerler” şeklinde ikiye ayırarak ele almıştır. Bu başlıklar da yazar tarafından alt gruplara ayrılarak detaylı bir inceleme sunulmuştur.13

2.4. Eş Değerliğin Çalışmada Ele Alınış Biçimi

Bu çalışmada Dįvānü Luġāti’t-Türk’te yer alan madde başı isimler eş değerlikleri bakımından dört başlık altında seçilen diğer Orta Türkçe sözlükleriyle karşılaştırılarak değerlendirilmiştir. Bu başlıklar ise bire bir, bire çok, bire hiç, yalancı eş değerlik şeklinde sıralanmaktadır.

Bire bir eş değerlik başlığında ele aldığımız sözcüklerde kabul edilebilir eş değerlik esas alınmıştır. Çalışmamızda kavram alanı birbiriyle örtüşen sözcükler bire bir eş değer olarak incelenmiştir.

12 Direkci, B; Gülmez, M. (2012). Güney Azerbaycan Türkçesi ve Türkiye Türkçesi Arasındaki Yalancı Eş Değerler, Türkiyat Araştırmaları Dergisi, Sayı: 32, s. 133-154.

13 Yazıcı Ersoy H. (2012). Başkurt Türkçesi ve Türkiye Türkçesinde Yalancı Eş Değerler, Gazi Kitabevi, Ankara.

Bire çok eş değerlikte temel aldığımız sözlük olan Dįvānü Luġāti’t-Türk’teki bir sözcüğün diğer sözlüklerde birden fazla kavramla karşılanıp karşılanmadığı sorgulanmış ve bu doğrultuda bir değerlendirme yapılmıştır.

Bire hiç eş değerlikte ise Dįvānü Luġāti’t-Türk’te yer alan madde başı isimlerin çalışmada karşılaştırma yapmak üzere seçilen sözlüklerde bulunup bulunmaması üzerinde durulmuştur. Dįvānü Luġāti’t-Türk’te olup bu sözlüklerde yoksa bire hiç eş değerlik olduğu varsayılmıştır.

Yalancı eş değerlikte ise Dįvānü Luġāti’t-Türk’teki isimlerle Orta Türkçenin diğer sözlüklerindeki isimler seslik ve şekillik özellikleri bakımından karşılaştırılmıştır. Çalışmamızda yalancı eş değerlik hususunda ses değişimleri dikkate alınmamıştır.

BÜTÜNCE (KORPUS)

Çalışmamızın esasını oluşturan eş değerlik Orta Türkçe bağlamında ele alınmıştır. Bu bakımdan adı geçen dönemin söz varlığını bir bütün olarak yansıtacak sözlükler incelemeye dâhil edilmiştir.

Çalışmamız, Türkçenin ilk sözlüğü olmasının yanı sıra yazılmış olduğu Orta Türkçe döneminin söz varlığını da büyük ölçüde yansıtması bakımından Dįvānü Luġāti’t-Türk’e dayanmaktadır. Dįvānü Luġāti’t-Türk’teki isimler bu çalışmanın madde başı sözcüklerini oluşturmaktadır.

Çalışmada Orta Türkçe dönemine ait başka sözlüklerden de yararlanılmıştır. Harezm, Kıpçak ve Çağatay sahası sözlüklerindeki isimler karşılaştırma yapılan sözcüklerdir. Bu anlamda yararlanılan sözlükler ise Mukaddimetü’l Edeb, Kitâb-ı

Mecmû-ı Tercümân-ı Türkî ve Acemî ve Mugalî, İbnü-Mühenna Lûġati, Kitâb al-İdrâk li Lisân al-Atrâk, Et-Tuhfet-üz-Zekiyye fîl-Lûġat-it-Türkiyye, El-Kavânînü’l-Külliye li Zabti’l-Lügati’t-Türkiyye, Ed-Dürretü’l-Mudiyye Fi’l Lüġati’t Türkiyye, Muhâkemetü’l- Luġateyn, El-Luġātu‘n-Nevā’iyye ve‘l-İstişhādātu‘l-Caġātā’iyye, Şeyh Süleyman Efendi Luġati, Zebân-ı Türkî’dir.

Madde başı sözcüklerin köken bilgilerinin verilmesinde çeşitli etimolojik sözlüklerden ve sözcükle ilgili yazılmış makalelerden yararlanılmıştır. Çalışmamızın inceleme bölümünde kullanılan kaynakların kısaltmalarının bu bölümde verilmesi uygun görülmüştür.

ME: Yüce N. (1993). Mukaddimetü’l Edeb, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Türk Dil Kurumu Yayınları: 535, Ankara.

KM: Toparlı R., Çögenli M. S., Yanık N. (2000). Kitâb-ı Mecmû-ı Tercümân-ı

Türkî ve Acemî ve Mugalî, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Türk Dil

Kurumu Yayınları: 763, Ankara.

İML: İbnü-Mühenna Lûġati, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Türk Dil Kurumu Yayınları: 9, Ankara.

Kİ: Caferoğlu A. (1931). Kitâb al-İdrâk li Lisân al-Atrâk, Evkaf Matbaası, İstanbul.

EZ: Atalay B. (1945). Et-Tuhfet-üz-Zekiyye fîl-Lûġat-it-Türkiyye, TDK Yay., Ankara.

EK: R., Çögenli M. S., Yanık N. (1999). El-Kavânînü’l-Külliye li Zabti’l-

Lügati’t-Türkiyye, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Türk Dil Kurumu

Yayınları: 728, Ankara.

EM: Toparlı R. (2003). Ed-Dürretü’l-Mudiyye Fi’l Lüġati’t Türkiyye, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Türk Dil Kurumu Yayınları: 836, Ankara.

ML: Barutçu Özönder F. S. (1996). Muhâkemetü’l-Luġateyn, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Türk Dil Kurumu Yayınları: 656, Ankara.

AL: Kaçalin M. S. (2011). Nevâyî’nin Sözleri ve Çağatayca Tanıklar El-

Luġātu‘n-Nevā’iyye ve‘l-İstişhādātu‘l-Caġātā’iyye, TDK Yay., Ankara.

ŞS: Kúnos I. (1902). Sejχ Sulejman Efendi’s Čagataj-Osmanisches Wörterbuch, Budapest.

ZT: Kara F. (2011). Zebân-ı Türkî, Fenomen Yayınları, Erzurum.

DTS: Nadyelyayev V. M., Nasilov D.M., Tenişev E. R., Şçerbak A. M. (1969).

BİRİNCİ BÖLÜM

ORTA TÜRKÇE SÖZLÜKLERİNDEKİ İSİMLERİN EŞ

Benzer Belgeler