• Sonuç bulunamadı

3. TEORİK BAKIŞ AÇISIYLA TÜRKİYE’DEKİ DIŞ TİCARET HADLERİNİN

3.4. TEORİK AÇIDAN TÜRKİYE’DE DIŞ TİCARET HADLERİNİN EKONOMİYE

3.4.3. Türkiye’de Dış Ticaret Hadlerinin Döviz Kuru İlişkisi

Döviz kurunda meydana gelen dış ticaret dengesini hangi tetikleyicilerle, ne yönde ve ne kadar etkileyeceği soruları literatür açısından önem arz etmektedir. Aşağıda dış ticaret hadleri ve döviz kuru ilişkini inceleyen çalışmalara ilişkin bilgilere yer verilmiştir.

Yamak ve Korkmaz tarafından bu konuda yapılan araştırmada farklı mal grupları tetikleyici olarak incelenmiştir. Yapılan birim kök testlerinin sonucunda, Engle-

140 Oktar ve Dalyancı, a.g.e. 2012,s.17 141 Aldan ve Üngör, a.g.e. 2012, 179-196,s.17 142 Küçükaksoy, a.g.e. 2014,5/2,.s.103

62

Granger tarafından önerilen sürece göre seriler arasında uzun dönemde bağlantı bulunmadığı tespit edilmiştir.2001 yılı 2. yarısında para politikasında yapısal değişikliğin göz önünde bulundurulup bulundurulmamasına göre Grangerin nedensellik testi ve etki-tepki fonksiyonlarıyla elde edilen neticeler farklılık göstermektedir. Gerçekleşen değişiklik dikkate alınmadığında test sonuçları reel döviz kuru ve dış ticaret dengesi arasında geri beslemeye sahip bir nedensellik ilişkisini ortaya çıkarmaktadır. Türkiye için yerli paradaki reel değerlenme tüketimi tetikleyerek ve girdi fiyatlarını göreceli azaltarak dış ticaret dengesini olumlu yönde bozmaktadır. Aynı zamanda, sermaye malları ithalatı arttığından dış ticaret açığı artacak ve T.L.’ de reel değer kaybı gerçekleşecektir. Etki- tepki fonksiyonlarında reel döviz kuru değişikliklerinin karşılığının sermaye mallarının dış ticaret dengesindeki değişiklikler olduğu anlaşılmaktadır.143

Para politikasındaki değişiklik göz önünde bulundurulunca; Granger nedensellik test sonuçları aktarma mekanizması bulunabilen tek yönlü bir nedensellik ilişkisini göstermektedir. Sermaye mallarının dış ticaret dengesindeki hareketliliklere bağlı olarak yönü değişen, reel döviz kuru değişimlerinin etkilediği bir dış ticaret dengesinden söz edilebilir. Girdi ithalatı arttıkça ulusal para değer kaybeder. Sonuç olarak, ekonometrik verilerin analizi, oluşan kısır döngüyü ortaya çıkarır. Ulusal parada meydana gelen değer kaybı girdi ithalatını azaltarak dış ticaret dengesine pozitif etki eder. Ancak, girdi ithalatının azalması kısa dönemde ekonomik büyümenin de azalması demektir. Yani dış ticaret açığını azaltmak ekonomik büyümeyi sekteye uğratacağından cari açığı kapatmaya çalışmak her zaman akılcı olmayacaktır.144

Karagöz ve Doğan tarafından yapılan analiz, döviz kurunun dış ticaret değişkenleri üzerindeki etkisini ekonometrik zaman serileri yöntemini kullanarak incelemektedir. Ocak 1995-Haziran 2004 dönemine ait veriler kullanılarak yapılan durağanlık incelemesi sonucu döviz kuru ile ihracat ve ithalat arasında ayrı ayrı anlamlı bağlantı bulunamamış, sadece 2001 de gerçekleştirilen devalüasyon etkisinde anlamlı bir ilişki kurulabilmiştir.

Dış ticaret kalemleri olan ihracat ve ithalat verileri devalüasyondan etkilenirken döviz kurunda gerçekleşen aylık değişimlerden etkilenmemektedir. İhracat ve ithalat üzerinde meydana gelen farklılaşmaların tek başlarına büyümenin nedeni olacak

143

Prof.Dr. Rahmi Yamak ve Abdurrahman Korkmaz,’’ Reel Döviz Kuru Ve Dış Ticaret Dengesi İlişkisi: Kritik Elastikiyetler (Marshall-Lerner) Şartı,

http://www.ekonometridernegi.org/bildiriler/o21s3.pdf,(Erişim tarihi:23.04.2015)

144 R. Yamak, A. Korkmaz. ”Reel Döviz Kuru Ve Dış Ticaret Dengesi İlişkisi” Ekonometri ve İstatistik,2005, Sayı:2,s.26-27

63

kadar önemli etkileri yoktur. Bu analizin en çarpıcı tespiti ise reel döviz kuru ile dış ticaret kalemlerinin arasında uzun dönemli bir etkileşim olmadığıdır. Ancak öte yandan devalüasyonun dış ticaret kalemleri üzerinde kısa dönemli dengeye yönelik ihracatı arttırıcı etkisi tespit edilmiştir. Lakin bu etki sadece kısa vadede geçerlidir.

Ayrıca ithal girdiye bağımlı olan ihracat yapısı dolayısıyla Türkiye için yukarıda bahsettiğimiz açıklayıcı etki bazı dönemlerde dış ticaret analizinde yeterli olamamıştır. Gerçekleştirilen devalüasyon sonucu ithal girdi fiyatlarındaki artış ihracata negatif etki etmekte ve döviz kuru değişikliğinden beklenen sonuç alınamamaktadır. İhracat hacmini yükseltmeyi hedefleyen devalüasyon üretim maliyetlerinde artışa sebep olarak üretimin kısılmasına ve aynı zamanda bir maliyet enflasyonuna yol açar. İhracatın ilerletilmesine ve dış ticaretin dengede tutulmasına yönelik yapılan döviz kuru politikaları tek başına anlamlı olmayacaktır çünkü dış ticaret değişkenleri sadece kurdan etkilenmemektedir. Dolayısıyla kur politikası yanı sıra maliyetleri kapsayan bir fiyat politikası, üretim ile ilgili kapasite ve verimlilik politikaları, dış alem faktörleri ile ilgili öngörülerin de analize dahil edilmeleri gerekmektedir.

Güneş, Gürel ve Cambazoğlu tarafında yapılan çalışmada, Türkiye'de gerçekleşen reel döviz kuru hareketlerinin dış ticaret oranlarına ve dünya petrol fiyatlarına olan duyarlılığı incelenmiştir. Türkiye'nin dünya ticareti bağlamındaki gücü 1995Q1 -2010Q2 dönemleri için yapısal VAR modeli ile analiz edildiğinde; ihraç malları çeşitlerinin ve dünya ticaret hacmi içinde aldığı pay büyüklüklerinin dünya fiyatlarını etkileyecek kapasitede olmadığı anlaşılmıştır. Analizde dünya petrol fiyatlarında ve dış ticaret hadlerinde gerçekleşen şoklar gibi dışşal şokların ülke iç piyasasındaki fiyatları ve döviz kurunu etkileyeceği öngörüsünde bulunulmuştur. Böylelikle, Türkiye’ de meydana gelen fiyat ve kur dalgalanmalarının açıklayıcısı dışşal faktörler olmuştur. Sonuç itibariyle bu analiz, reel döviz kurunun dış ticaret hadleri ile paralel yapıda azalarak etkilendiğini tespit etmiştir. Reel döviz kurunda gerçekleşen %6’lık değişim dış ticaret hadlerindeki değişimin sonucu olarak görülmüştür. Ayrıca bu analizde petrol fiyatlar da göz önünde bulundurulmuştur, nitekim enerji kaynaklarına bağımlı ekonomik yapıya sahip Türkiye için bu fiyatlar diğer faktörleri önemli derecede etkilemektedir.145

Türkiye'nin toplam ithalatında enerji ithalatının payı 2012 yılında %25'ler seviyesindedir. Enerji ithalatının toplam ithalat içindeki payının büyük olmasının yanında petrol fiyatları, ithal edilen birçok hammadde ve ara mallarının, mamul

145 M. Karagöz ve Ç. Doğan “Döviz Kuru Dış Ticaret İlişkisi: Türkiye Örneği “Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi,2005,Cilt: 15, Sayı: 2.,s.226-227

64

malların fiyatları üzerinde de etki sahibidir. İhraç mallarının üretimi için kullanılan ham petrol girdisindeki hareketler, rekabet gücünün zayıf olmasından dolayı üretici tarafından satış fiyatına tam olarak yansıtılamamaktadır. Bu durumdan petrol ithal eden ülkelerin ödemeler dengesi negatif etkilenmekte, böylece ithal mallar göreli olarak pahalanmakta ve dolayısıyla reel gelir azalmaktadır. Bu durumda tepki olarak piyasalarda, maliye ve para politikaları değişmezken petrol fiyatlarının yükselmesi rezerv ihtiyacını artırarak paranın değerinin düşmesine sebep olabilmektedir. Dünya petrol fiyatlarında ortaya çıkan şok dalgalanma reel döviz kurlarının düşmesine neden olarak ters yönde etki yapmakta ve bu etki daha önceki veri ve hesaplamalara göre yaklaşık 11 dönem sürmektedir. Reel döviz kurunda yaşanan değişimlerin yaklaşık %21'i de dünya petrol fiyatları tarafından açıklanmaktadır. Petrol piyasası oligarşik yapısı nedeniyle spekülasyona açık bir piyasadır. Buradaki hareketler, döviz kurları piyasasında teoride öngörülemeyen döviz kuru hareketlerine yol açabilmektedir.146

146 S. Güneş, P. Gürel ve B. Cambazoğlu, “Dış Ticaret Hadleri, Dünya Petrol Fiyatları Ve Döviz

Kuru İlişkisi, Yapısal Var Analizi: Türkiye Örneği” Uluslararası Yönetim İktisat ve İşletme Dergisi, , Cilt 9, Sayı 2 , s.13, 2013

65

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM