• Sonuç bulunamadı

Türk Medeni Kanunu Kapsamında Açılabilecek Koruyucu

Belgede İşyerinde psikolojik taciz (sayfa 120-124)

A. İşyerinde Psikolojik Tacizde Mağdur İşçinin Hakları

4. Türk Medeni Kanunu Kapsamında Açılabilecek Koruyucu

Kişilik hakkı, bireyi insan kılan maddi ve manevi bütün değerlere, beden bütünlüğüne, yaşamına, sağlığına, onuruna, özgürlüğüne ilişkin haklardır. Nitekim kişilik hakkı mutlak haklardandır ve herkese karşı da ileri sürülebilmektedir369.

Çalışanların kişilik haklarını koruyucu yasal düzenlemeler ise başta Anayasada olmak üzere TMK ve TBK’da da yer almaktadır. Özellikle genel bir ilke olan TMK m.2 ve m.3’te yer alan dürüst davranma ve iyiniyet ilkesi tüm hukuki ilişkilerde yer bulmaktadır. TMK m.24 ve 25’te ise psikolojik tacize uğramakta olan işçinin kişilik haklarını korumak amacıyla açabileceği davalar belirtilmiştir.

TMK m.24’te hukuka aykırı şekilde kişilik haklarına saldırılan herkesin korunma talep edebileceği belirtilmiştir. TMK m.24/2’de ise hukuka uygunluk halleri belirtilmiş olsa da bu hallerin işyerinde psikolojik taciz olaylarında söz konusu olamayacağı açıktır.

TMK m.25’te ise mağdur kişinin yapılan saldırıya karşı açabileceği davalar ve başvurabileceği yollar belirtilmiştir. Kişilik haklarına saldırılan kişi saldırı tehlikesinin önlenmesi, saldırıya son verilmesi, sona ermiş olsa bile etkileri devam eden saldırının hukuka aykırılığının tespiti davası açılabilecektir. Ayrıca mağdur verilen mahkeme kararının üçüncü kişilere bildirilmesi veya yayımlanmasını da isteyebilecektir. Bu haklar yanında saldırıya uğrayan kişinin maddi ve manevi tazminat talep hakkı da bulunmaktadır.

368 K. Emre Gökyayla, Destekten Yoksun Kalma Tazminatı, Seçkin Yayıncılık, Ankara, 2004, s.102-107; Lokmanoğlu, s.121.

369 Rona Serozan, “Kişilik Hakkının Korunmasıyla İlgili Bazı Düşünceler”, İstanbul Üniversitesi Mukayeseli Hukuk Araştırmaları Dergisi, C.11, S.14, Y.1977, s.93.

104 Koruyucu davalar ile maddi ve manevi tazminat davaları arasındaki en önemli fark ise koruyucu davaların açılabilmesi için yapılan saldırının TBK kapsamında kusura dayalı bir haksız fiil olması gerekmemektedir. Yapılan saldırının yalnızca hukuka aykırı olması yeterlidir ve maddi veya manevi bir zararın oluşması da gerekmez. Ancak maddi ve manevi tazminat davalarında saldırıların kusura bağlı bir haksız fiil oluşturması ve sonucunda da bir zararın oluşması gerekmektedir370.

TMK kapsamında düzenlenmiş olan koruyucu davaların davacı tarafını kişilik hakkı ihlale uğrayan mağdur, davalı tarafını ise bu saldırıyı gerçekleştiren fail oluşturacaktır. İşçisinin kişilik haklarına saygı göstermekle yükümlü ve ayrıca diğer işçiler ve üçüncü kişilerden gelebilecek olan saldırılara karşı da işçisini korumakla yükümlü olan işveren de bu sorumluluklarını yerine getirmediği takdirde davalı sıfatını haiz olabilecektir371.

b) Saldırı Tehlikesinin Önlenmesi Davası

Saldırı tehlikesinin önlenmesi davası, TMK m.25/1’de düzenlenmiş, kişilik haklarına saldırılmasına ilişkin tehlike içinde bulunan kişilerin açabileceği bir davadır. Kişilik haklarına yönelik saldırının henüz başlamamış olması ancak saldırıya uğranılacağının kuvvetle muhtemel olması gerekmektedir372. Başlamış ve sona ermiş olan saldırılar için ise bu dava açılamayacaktır.

Saldırı tehlikesinin ihtimal halinde olması ve belirsizlik taşıması davanın açılabilmesi için yeterli değildir. Bu yüzden saldırı tehlikesinin varlığına ve ciddiyetine hakim tarafından karar verilecektir. Açılacak bu davada saldırı tehlikesinin olduğuna ilişkin ispat yükü ise davacı mağdurda olacaktır. Çünkü henüz somut olarak belirlenemeyen bir saldırı dava konusu edilmiştir. Bu davanın açılabilmesi için benzer şekilde davalı failin de bir kusurunun olması gerekmemektedir, zira henüz belirlenebilir bir saldırı ve kusur bulunmamaktadır373.

370 Lokmanoğlu, s.128.

371 Ahmet Sevimli, “Türk Borçlar Kanunu m.417 ve İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Işığında Genel Olarak İşçinin Kişiliğinin Korunması”, Çalışma ve Toplum Dergisi, C.1, S.36, Y.2013, s.122;

Ertuğrul Yuvalı, “Mobbingin Psiko-Sosyal Sağlık ve İş Sağlığı Bakımından Sonuçları ve Mobbing Mağdurunun Başvurabileceği Hukuki Çareler”, İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C.2, Özel Sayı, Y.2015, s.735.

372 Abdülvahap Dabakoğlu, Kişiliğin Korunması Hükümleri Çerçevesinde Mobbing, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Erzincan, 2019, s.118.

373 Sağun, s.102.

105 Davacı mağdurun yakın zamanda psikolojik tacize uğrayacağı konusunda somut ve ciddi emareler oluşturan işyerindeki kanıtlanabilir söylenti ve dedikodular, mağdura karşı yapılan tehditler, işyeri içindeki elektronik posta veya mesaj kayıtları bu davada kanıt olarak gösterilebilecektir. Uygulamada daha çok işe iade davası sonrası yeniden işine başlamış çalışanların psikolojik tacize uğramaları halinde bu davayı açtıkları görülmektedir. Çünkü işe iade davasının açılmış olmasıyla işveren ve işçi arasında genellikle bir husumet doğduğu için işe başladıktan sonra psikolojik taciz görülmesi de mahkemece olağan kabul edilecektir374. Rutin bir çalışma düzeni içerisinde uygulanacak olan psikolojik taciz ise çoğu zaman mağdur işçi tarafından dahi fark edilememektedir. Mağdurun şiddetli bir psikolojik tacize maruz kalacağını önceden fark etmesi ve buna ilişkin bir dava açması çok rastlanabilecek bir durum değildir.

Böyle bir dava açılması ve davacının iddialarını ispatlaması halinde ise mahkemece failin bu şekilde bir saldırıya başlamamasına hükmedilecektir375. Failin bu mahkeme hükmüne uygun davranmaması halinde ise mağdur davacının tazminat talep etme hakkı doğacaktır376.

c) Saldırıya Son Verilmesi Davası

Kişilik hakları saldırıya uğramakta olan mağdur, saldırı halen devam etmekte iken saldırıya son verilmesi davasını açabilecektir. Mahkeme tarafından verilecek olan hüküm gereği bu dava bir eda davasıdır. Saldırıya son verilmesi davasının en temel şartı davanın açıldığı tarihte saldırının halen devam ediyor olmasıdır377.

Saldırıya son verilmesi davası mağdurun kişilik haklarına yönelmiş olan psikolojik taciz saldırılarının sona erdirilmesi ve bu tür bir saldırının tekrarlanmaması amacıyla açılabilecektir. Açılan davanın mahkemece kabul edilmesi halinde ise devam eden psikolojik taciz saldırısının durdurulmasına ve bir daha tekrarlanmamasına ilişkin bir karar verilecektir378.

374 Fuat Bayram, “Türk İş Hukuku Açısından İşyerinde Psikolojik Taciz (Mobbing)”, Legal İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku Dergisi, S.14, Y.2007, s.569; Lokmanoğlu, s.130; Palabıyık, s.178.

375 Dabakoğlu, s.119.

376 Sağun, s.103.

377 Palabıyık, s.179.

378 Sağun, s.103.

106 Saldırı halen sürüyor olduğu için mağdurun bu aşamada bir zarara uğramış olması veya failin kusurlu olması gerekmemektedir379. Dava psikolojik taciz saldırısını gerçekleştiren tüm faillere karşı tacize uğrayan mağdur tarafından açılabilecektir. Nitekim koruma ve gözetme borcunu yerine getirmemekte olan işveren de fiili olarak psikolojik taciz uygulamasa da diğer faillere engel olmadığı için davalı konumunda olabilecektir. Ayrıca kişilik hakları kişiye sıkı sıkıya bağlı olduğundan dolayı bu davayı açma hakkı başkasına devredilemeyeceği gibi, mirasçılara da geçmemektedir380.

Son olarak, saldırıya son verilmesi davası ile birlikte TMK m.25/2 gereğince düzeltmenin veya kararın üçüncü kişilere bildirilmesine veya kararın yayımlanmasına da karar verilebilecektir. Özellikle toplum nezdindeki şeref ve itibarı sarsılan kişiler mahkemeden bu talepte bulunabilecektir.

d) Saldırının Hukuka Aykırılığının Tespiti Davası

Mağdurun kişilik haklarına yönelik saldırı sona ermiş olsa bile eğer ki etkileri halen devam ediyor ise bu durumda mağdur bu saldırının hukuka aykırılığının tespitini talep edebilecektir. Mahkemenin vereceği kararın icra kabiliyeti bulunmasa da tespit niteliğinde bir hükümdür381.

Saldırı tehlikesinin önlenmesi ve saldırıya son verilmesi davaları eda davası niteliğinde, saldırının hukuka aykırılığının tespiti ise tespit davası niteliğindedir.

Doktrinde ve Yargıtay içtihatlarında eda davasının açılabildiği durumlarda tespit davasının açılmasında hukuki yarar bulunmadığı kabul edilmektedir382. Bu nedenle saldırının hukuka aykırılığının tespiti davası da yalnızca saldırı tehlikesinin önlenmesi ve saldırıya son verilmesi davalarının açılamadığı hallerde açılabilecektir383.

Mağdura yönelik psikolojik taciz saldırısı sona ermiş olmasına rağmen, mağdur halen psikolojik sorunlar yaşıyor, çalışma hayatına devam etme konusunda belirgin sıkıntılar çekiyor, işe yeni başlayan kişiler mağdura kötü bir gözle bakıyor, işyeri

379 Ahmet Türkmen, “Yeni Bir Hukuki Olgu Olarak Israrlı Takip ve Taciz (Stalking) ve Bunun Türk Medeni Hukuku Bakımından Değerlendirilmesi”, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C.11, Özel Sayı, Y.2009, s.1407.

380 Lokmanoğlu, s.130.

381 Sağun, s.104.

382 Y. 15.HD. 19.01.2009 T. 2007/6339 E. 2009/153 K., (karararamayargitay.gov.tr , ET: 20.03.2020).

383 Demircioğlu, s.133; Lokmanoğlu, s.132.

107 veya belli bir çevrede olumsuz tepkiler görüyorsa bu gibi durumlarda mağdurun saldırının hukuka aykırılığının tespiti davası açmakta hukuki yararı bulunmaktadır.

Bu tespit davasının açılabilmesi için failin kusurunun bulunması veya mağdurun bir zarar görmüş olması gerekmemektedir384. Açılmış olan bu tespit davasıyla birlikte verilen kararın yayımlanması veya üçüncü kişilere bildirilmesi de mağdur tarafından talep edilebilecektir.

Belgede İşyerinde psikolojik taciz (sayfa 120-124)