• Sonuç bulunamadı

Türk Kadınlar Birliği’nin Kapatılmasının Ardından: Suskunluk

Belgede Kırklareli’nde kadın hareketi (sayfa 135-138)

3. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: TÜRKİYE’DE KADIN HAREKETİNİN TARİHSEL

3.2. CUMHURİYET DÖNEMİNDE KADIN HAREKETİ

3.2.5. Türk Kadınlar Birliği’nin Kapatılmasının Ardından: Suskunluk

Türk Kadınlar Birliği’nin kapandığı 1935 yılından 1970’lerin sonuna kadar geçen dönem feminist düşüncelerin yok olduğu dönem olarak tanımlanmaktadır. Bu dönemde kadınlar 1935 yılından sonra Kemalizm’e, 1970’lerin ortalarından itibaren sosyalizme hizmet ettiler. TKB’nin kapatılmasından sonra devlet destekli olarak kurulan çok sayıda kadın derneği resmi ideolojiyi savunma mücadelesine giriştiler.1946 yılında çok partili sisteme geçişle birlikte değişik derneklerin kuruluşuna yeniden izin verilmeye başlandı. Bu çerçevede kurulan derneklerden biri 1949 yılında yeniden kurulan TKB’dir.348 1949 yılında yeniden kurulan TKB’nin tüzüğünde şu maddelere yer vermiştir;

MADDE 1- 14.04. 1949 tarihinde kurulan derneğin adı Türk Kadınlar Birliği’dir. Bakanlar Kurulunun 10.04.1954 tarih ve 2734 sayılı Bakanlar Kararı ile genel menfaatlere yararlı dernekler arasındadır.

MADDE 2- Derneğin merkezi Ankara’dadır. MADDE 3- Amaç;

a) Türk devrimlerinin kadınlarımıza sağladığı hakları korumak ve bunların uygulama alanında kullanılmasını sağlamak,

b) Türk kadının demokratik bünyemizdeki hak görev, sorumluluk duygularının köklenmesi ve gelişmesiyle yeteneklerinin değerlendirilmesine yardım etmek,

c) Türk kadınının eğitim, ekonomik hukuk ve sosyal alanda eşitliğin gelişmesi, tam gerçekleşmesi ve değişen dünya koşullarına göre değerlendirilmek,

d) Türk kadınının eğitim ve sosyal davalarını ele alarak kültür seviyesinin ve hayat şartlarının yükselmesine çalışmak, kişisel özgürlüğünün teminatı olan şahsiyete hürmet esasına göre kadınlarımızı geliştirmek.

e) Uluslararası kadınlar kongrelerinde erkeklerle eşit haklara sahip bulunmayan milletler kadınlarının da eşit haklara kavuşması için gerekli çalışmaları yapmak,

f) Dünya uluslarında kadın haklarının gelişmelerini izlemek ve yeniliklerini saptamaktır.

MADDE 5- Birlik siyasetle meşgul olmaz. Birlik hiçbir parti siyasetine alet edilemez.

TKB 1949 yılında tekrar açıldığında ilk örgütten oldukça farklı bir yapıya bürünmüştür. Türk inkılabının kadınlara sağladığı hakları korumak, Türk kadınlarının kültür alanında yükselmelerini temin etmek, Kadının Türk demokrasisinde hak, vazife ve mesuliyet anlayışının inkişafına hizmet etmek, Vatana kültürlü, haklarını müdrik, zamanında ve yerinde kullanmasını bilen, erkeği ve çocuğuna şuurlu bilgi ile hizmet ederek sadakatla ve feragatla her derde yetişen Türk analarının çoğalmasını, yetişmesini sağlamak.349

Bu amaçlardan da anlaşıldığı gibi kadına özverili bir anne, eş ve sorumlu bir vatandaş rolü biçilmişti. Türk kadını siyasal haklarını elde ettiğine göre bundan sonra amaç bu hakları korumak üzerine kurulmuştur. 1950’li yıllarda kurulan Kadın Haklarını Koruma Derneği, Türk Anneler Derneği, Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu, Türk Kadınları Kültür Derneği, Ev Ekonomisi Kulübü gibi diğer kadın örgütlerinin görüşleri de Türk Kadınlar Birliği ile paralellik gösteriyordu. 1940’lardan sonra meslek sahibi kadınlar da kendi örgütlerini kurmaya başladırlar. Bu örgütler arasında, çeşitli ülkelerdeki

349 Zühal Kılıç, Cumhuriyet Türkiye’sinde Kadın Hareketine Genel Bir Bakış, 75 Yılda Kadınlar ve

aynı meslekten kadınların görüş alışverişinde bulunmalarını amaçlayan 1948’de kurulan Soroptimistler, üniversite mezunu kadınlar arasında düşünce alışverişini, dostluğu, anlaşma ve yardımlaşmayı sağlamak amacını benimseyen 1949’da kurulan Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği, iş ve meslek yaşamındaki kadınların kültürel, sosyal, eğitimsel ve ekonomik statülerini yükseltmeyi hedefleyen 1963 yılında kurulan Zonta, 1968’de kurulan Türk Hukukçu Kadınlar Derneği vardır. 350 Sonunda hepsinin ortak amacı ülkenin kalkınması amacı paralelinde kadını mobilize etmek ve aynı zamanda Kemalizm’in savunuculuğunu yapmak konusunda hemfikirdi.

1961 Anayasası’nın demokratik hak ve özgürlükleri genişletmesi özellikle işçiler ve gençler gibi toplumun büyük bir kesiminde hareketliliğe neden olmuştu. Özellikle işçiler ve gençler bu yeni özgürlük ortamından yararlanmıştır. Ancak bu yeni özgürlük ortamından kadın hareketi beklenilenin aksine fayda sağlayamamıştır. 1960 sonrasının göze çarpan tek örgütü Beria Onger’in 1965 yılında kurduğu İleri Kadınlar Derneği’dir. Bir sonraki bölümde ayrıntıları ile inceleyeceğimiz derneğin amacı, çalışan kadınların bağımsızlık, özgürlük ve eşitlik haklarını Atatürk ilkeleri ışığı altında savunmak, bu konudaki gericilik ile savaşmak ve kadınların haklarını kullanmadaki bilinç düzeylerini yükseltmektir. İleri Kadınlar Derneği (İKD), kadın haklarının yasalar dahilinde genişletilmesini savunmaktadır. Sol Kemalist bir yaklaşım benimseyen İKD kadın haklarına insan hakları olarak bakmaktadır. Ancak dernek istenilen ilgiyi görmediğinden çalışmaz hale gelmiş ve 1970 yılında kapanmıştır. 351

1975-1985 yıllarını kapsayan on yılı BM tarafından ‘Kadın On Yılı’ ve 1975 yılının da ‘’Kadın Yılı’’ olarak ilan edilmesi Türkiye’de kadın konusuna ilginin daha fazla artmasını sağlamıştır. Bu konuda o günün konjonktürü içinde erken davranan gruplardan biri sol kesim olmuştur. Ancak sol hareket içinde kadının kadın olmaktan doğan haklarından değil, proletarya olmaya dayalı hakları vurgulandı. 352 Bu bağlamda Fatmagül Berktay’ın belirttiği gibi 1980

350 Kılıç, a.g.m., s. 350 351 Zühal Kılıç, a.g.m., s.351 352 Çaha, a.g.e., s.171

öncesi dönemde, Türkiye’de sol hareket içinde kadınların ezilmişliğinin, ülkenin geri kalmışlığı ve feodal ilişkilerin egemenliği yüzünden ortaya çıktığı görüşü hakimdir. Bu nedenle Türkiye solunun gündeminde ayrı olarak ele alınan bir ‘kadın sorunu’ yer almamıştır. 353

1975 yılından itibaren sol gruplar kadınları değişik dernekler aracılığıyla örgütlediler. Türkiye İşçi Partisi kendine bağlı olarak 1975 yılında İKD’yi kurdu. İKD 1970’ li yıllarda on binlerce kadını harekete geçirebilecek kadar gelişmiş olan en güçlü ve en büyük kadın kuruluşuydu. İKD, kapatıldığı tarih olan 1979 yılına kadar Türkiye çapında 33 Şube ve yaklaşık 20 bin üyeye sahip bir örgüt haline geldi. İKD, yıllar sonra ilk kez kadınları geniş çaplı eylemlere sürükleyen bir dernek olmuştur.

Belgede Kırklareli’nde kadın hareketi (sayfa 135-138)

Benzer Belgeler