• Sonuç bulunamadı

Türk Bankacılık Sektöründe Banka Türleri

2. İLGİLİ ALANYAZIN

2.1. Kuramsal Çerçeve

2.1.1. Bankacılık Sistemi ve Türk Bankacılık Sektörü

2.1.1.3. Türk Bankacılık Sektöründe Banka Türleri

Bankalar amaçları, fonksiyonları, faaliyet yapıları, ölçekleri, sahiplik (mülkiyet) yapıları ve organizasyon yapıları gibi farklı kriterlere göre çok çeĢitli Ģekillerde sınıflandırılabilmektedir. Ancak akademik çalıĢmalarda yaygın Ģekilde Bankacılık Kanunu‟nda kullanılan sınıflandırma esas alınmaktadır. Bankacılık Kanunu‟na göre bankalar Mevduat Bankaları, Kalkınma ve Yatırım Bankaları ve Katılım Bankaları olmak üzere üç ana baĢlık altında toplanmaktadır. Bunlar kısaca aĢağıda açıklanmıĢtır.

2.1.1.3.1. Mevduat Bankaları (Ticari Bankalar)

Finansal sistemde bankacılık sektörü söz konusu olduğunda fon fazlasına sahip kesimden mevduat toplayarak fon ihtiyacı olan kesimlere transfer etmek gibi temel banka fonksiyonları, aslında mevduat (ticari) bankalarının tanımında kullanılmaktadır. Çünkü ticari bankaların temel görevi fon akıĢına aracılık etmek suretiyle bundan kâr elde etmektir.

Günümüzde mevduat bankaları, genel anlamda tüm ticari faaliyetlere katılan bankaları ifade etmektedir (ġakar, 2015, s. 1). Bu bankalar finansal sistemde en çok görülen banka türüdür (Alkan, 2014, s. 62). Mevduat bankaları Bankacılık Kanunu‟na göre, kendi nam ve hesabına mevduat kabul etmek ve kredi kullandırmak esas olmak üzere faaliyet gösteren kuruluĢlar ile yurt dıĢında kurulu bu nitelikteki kuruluĢların Türkiye'deki Ģubeleri olarak tanımlanmaktadır (ĠbiĢ vd., 2018, s. 64). Bu bankaların esas iĢlevi, toplumdan topladıkları fonu yine topluma kullandırmaktır (Erdem, 2008, s. 272). Bu çerçevede bireylerden, iĢletmelerden ve resmi kurumlardan sağladıkları mevduat, kullandıkları krediler ve özkaynakları mevduat bankalarının fon kaynaklarını oluĢturmaktadır (Doğan, 2015, s. 81). Bu fon kaynakları içerisinde en önemli pay mevduatlara aittir (Takan ve Boyacıoğlu, 2010, s. 42). Fon kullanım alanları ise krediler, menkul değerler ve diğer plasmanlardır.

Bankaların karı, fon kullanım alanlarından sağladıkları faiz ve gelirler ile fon

14

kaynaklarına ödedikleri faiz ve giderler arasındaki farktan oluĢmaktadır (Erdem, 2008, s. 273).

Mevduat bankalarının finansal sistemdeki en önemli iĢlevlerinden birisi de kaydi para yaratmaktır. Kaydi para, bankaya yatırılan paranın zorunlu karĢılık miktarı düĢüldükten sonra tekrar kredi olarak verilmesi sonucunda oluĢur. Mevduat bankalarının iĢlevlerini aĢağıdaki gibi sıralamak mümkündür (Erdem, 2008, s. 273;

Alkan, 2014, s. 63);

 Mevduat kabul etmek,

 Hesaptan hesaba devir yaparak kaydi para oluĢturmak,

 Ticari ve diğer alanlara kredi vermek,

 Kredi kartı ve banka kartı gibi ödeme vasıtalarının ihracı ve bunlarla ilgili faaliyetlerin yürütülmesini sağlamak,

 Kambiyo iĢlemleri yapmak,

 Kasa kiralamak (saklama hizmetleri),

 Tahvil ve hisse senedi emisyonuna aracılık etmek,

 Kefalet mektubu ve kabul kredisi vermek.

2021 itibariyle Türk bankacılık sektöründe faaliyet gösteren 54 banka türünün 34 tanesi mevduat bankasıdır. Ġlerleyen bölümlerde detaylandırılacağı üzere sektörün aktif, özkaynak, mevduat, kredi tutarının %87‟den fazlası mevduat bankalarına ait bulunmaktadır.

2.1.1.3.2. Kalkınma ve Yatırım Bankaları

Kalkınma ve Yatırım Bankaları, mevduat veya katılım fonu kabul etme dıĢında; kredi kullandırmak esas olmak üzere faaliyet gösteren ve/veya özel kanunlarla kendilerine verilen görevleri yerine getiren kuruluĢlar ile yurt dıĢında kurulu bu nitelikteki kuruluĢların Türkiye'deki Ģubeleri olarak tanımlanmaktadır (ĠbiĢ vd., 2018, s. 64). Tanımda belirtildiği gibi bu bankaların mevduat toplama yetkileri yoktur, yani kiĢilerden, iĢletmelerden ve diğer kuruluĢlardan mevduat adı altında

15

para toplayamazlar (Sarıaslan ve Erol, 2008, s. 22). Kalkınma ve yatırım bankaları küçük farklarla birbirinden ayrılmaktadır. Kalkınma bankaları amaç itibariyle, kalkınmakta olan ülkelerde yetersiz olan sermaye ve giriĢim unsurlarını desteklemek ve geliĢtirmek, kıt kaynakları kalkınma hedefleri doğrultusunda kullanıcılara aktarmak ve ayrıca gerekli teknik yardımı da sağlayarak kalkınmaya katkıda bulunmaktadırlar (Takan ve Boyacıoğlu, 2010, s. 59). Kalkınma bankalarının sermayesini özkaynakları, yönetimi kendilerine bırakılan fonlar ve alınan iç ve dıĢ krediler oluĢturmaktadır (Alkan, 2014, s. 65). Yatırım bankaları ise geliĢmiĢ ve aktif sermaye piyasasına sahip ülkelerde, tasarrufları sermaye piyasası aracılığı ile kaynak kullanıcılara aktarmak üzere faaliyet göstermektedirler (Takan ve Boyacıoğlu, 2010, s. 59). Kalkınma ve yatırım bankaları orta ve uzun vadede fon sağlayan kuruluĢlardır (Alkan, 2014, s. 65). Türkiye‟de bu iki alanda faaliyet gösteren birçok bankanın iĢlevleri bakımından yaptığı iĢ kalkınma bankacılığı olsa da adı yatırım bankası olarak konulmuĢtur (Erdem, 2008, s. 291). Türk bankacılık sektöründe 2021itibariyle bu banka grubunda faaliyet gösteren banka sayısı 13‟tür.

2.1.1.3.3. Katılım Bankaları

Geleneksel olarak bankalar faiz aracılığıyla para ticareti yaparak ekonomiyi finanse eden kuruluĢlardır. “Katılım bankaları” bu finansmanı “faiz” ile değil “kâr-zarar ortaklığı” yoluyla sağlarlar (Kalaycı, 2013, s. 51). Katılım bankacılığı, islami hukuk sistemine paralel olarak düzenlenmiĢ, çalıĢma ilkelerini Ġslami kaynaklara dayandıran bir bankacılık türüdür (Parlakkaya ve Çürük, 2011, s. 398). Bu bankalar faizsiz çalıĢması ve risk paylaĢımı gerektirmesi sebebiyle geleneksel bankalardan ayrılmaktadır. Dünyadaki kuramsal geçmiĢi 1940‟lara, uygulaması ise “Ġslami bankacılık” olarak 1970‟lere dayanan katılım bankaları, Türkiye‟de önceki ismiyle

“özel finans kurumları” (ÖFK) olarak bilinmektedir (Kalaycı, 2013, s. 51). Katılım bankaları faizsiz bankacılık uygulamasını benimsemiĢ, ticari bankalara benzer (faizsiz olmak kaydıyla) hizmetler veren finans kurumlarıdır. Özel cari ve katılma hesapları yoluyla fon toplamak ve kredi kullandırmak esas olmak üzere faaliyet gösteren kuruluĢlar ile yurt dıĢında kurulu bu nitelikteki kuruluĢların Türkiye'deki Ģubeleridir (ĠbiĢ vd., 2018, s. 64). Bu bankalara sıklıkla „islami banka‟veya „faizsiz banka‟adlandırmalarıyla da rastlamak mümkündür.

16

Katılım bankacılığı, faizden uzak durma Ģeklindeki dini hassasiyet nedeniyle geleneksel bankalara yatırılmayan fonların faizsiz yöntemlerle toplanması ve bu fonların fon ihtiyacı olanlara yine faizsiz Ģekilde kullandırılması Ģeklinde ortaya çıkan ihtiyacı karĢılamak üzere tesis edilmiĢ kurumlardır (Alkan, 2014, s. 65). Bu bankaların en önemli amacının Ġslam dini ilkelerinin ekonomik hayata uygulanmasını sağlamak olduğu söylenebilir (Erdem, 2008, s. 282). Dolayısıyla faize karĢı hassas duran tarafların atıl tasarruflarının faizsiz katılım fonları ve dolayısıyla en az maliyetle reel sektöre aktarılmasında aracı görevini üstlenirler. Katılım bankacılığı, isim bazında Türkiye‟ye hastır, ancak referansları Ġslam dininin kuralları çerçevesinde evrensellik arz etmektedir. Bu sebeple sermaye yapısı ve müĢteri portföyü çok-ulusluluk özelliğine sahiptir (Kalaycı, 2013, s. 51).

Bugün dünyada 100‟den fazla faizsiz sistemde çalıĢan banka faaliyet göstermektedir. Bu bankaların bulunduğu devletlere örnek olarak Ġsviçre, Lüksemburg, Danimarka, Filipinler, Amerika BirleĢik Devletleri, Ġngiltere, Güney Afrika, Kazakistan, Pakistan, Türkiye ve Körfez ĠĢbirliği Konseyi ülkeleri gösterilebilir. Bununla beraber, Afganistan, Irak, Suriye, Yemen ve Libya gibi Müslüman olup da, faizsiz sistemde çalıĢan bankaya sahip olmayan devletler de vardır. Bünyelerinde faizsiz bankacılık birimi kuran bankalar arasında ise, Citibank, Union Bank of Switzerland, Kleinwort Benson, ANZ Grindlays, Goldman Sachs, United Bank of Kuwait ve Arab Banking Corporation sayılabilir. Bugün uygulayıcıları arasında Citibank, Barclays Bank, Commerzbank gibi geleneksel bankaların da bulunduğu faizsiz sistemde çalıĢan bankalar sayıları 60‟a ulaĢan ülkede faaliyet göstermektedirler (Parlakkaya ve Çürük, 2011, s. 399; Ergeç, Kaytancı ve Toprak, 2014, s. 55).

Türk bankacılığında faaliyet gösteren katılım bankalarının 2021itibariyle sayıları 6‟dır. Bunlar Albaraka Türk, Türkiye Emlak Katılım, Kuveyt Türk Katılım, Türkiye Finans, Vakıf Katılım ve Ziraat Katılım bankalarıdır. 2020 yılına kadar olan bazı seçilmiĢ finansal göstergeleri aĢağıdaki gibidir:

17

Çizelge 2. Katılım Bankalarının Seçilmiş Finansal Göstergeleri

Faaliyet

Yılı Krediler Mevduat Aktif Toplamı Özkaynak Net Kar (Milyon ₺)

2005 6.474 8.369 9.945 951 250

2006 9.323 11.152 13.752 1.560 391

2007 14.072 14.834 19.445 2.364 527

2008 17.641 19.045 25.770 3.729 647

2009 23.641 26.711 33.628 4.420 705

2010 30.823 33.089 43.339 5.457 759

2011 38.538 39.220 56.148 6.194 803

2012 47.961 47.921 70.279 7.377 916

2013 62.029 61.313 96.075 8.833 1.052

2014 64.065 65.230 104.319 9.673 144

2015 72.038 74.176 120.183 10.645 409

2016 75.896 81.273 132.874 11.496 1.106

2017 97.615 104.993 160.137 13.645 1.583

2018 112.475 136.613 206.931 16.769 2.097

2019 136.202 215.456 284.459 21.767 2.438

2020 222.349 321.405 437.119 27.607 3.717

Kaynak: http://www.bddk.org.tr/BultenAylik/ web sitesinden elde edilen veriler kullanılarak yazar tarafından derlenmiştir.

Çizelge 2 incelendiğinde katılım bankacılığının büyüklüğünün katlanarak arttığını söylemek mümkündür. 2014 ve 2015 yılları yaĢanan siyasi ve ülke genelinde yaĢanan terör skandalları, hain darbe giriĢimi vb. olumsuzlukların katılım bankacılığında olumsuz bir etki yarattığını söylemek mümkündür. Bu süre zarfında ilerleyen bölümlerde de inceleneceği üzere katılım bankalarının takipteki kredi oranlarındaki artıĢ da oldukça yükselmiĢtir. Katılım bankacılığı verilerini ortalama olarak etkileyen Bank Asya'nın yaĢanan olumsuzluklar neticesinde mali yapısının sürdürülemez biçimde bozulduğu, bilançosunu düzeltmesine imkân kalmadığı, mali sistemin güven ve istikrarı bakımından tehlike arz ettiğinin tespit edilmesinin ardından BDDK kararıyla TMSF'ye devredilmiĢtir. Net karı 2014 ve 2015 yılları dıĢında sürekli olarak artıĢ yaĢayan banka türünün bu iki yıldan sonra da hızlı bir toparlanma yaĢadığı görülmektedir. Detaylar incelendiğinde katılım bankalarının 2019 yılında bir önceki yıla nazaran % 58 ile en radikal mevdaut artıĢının yaĢanmıĢ olması dikkat çekmektedir. Aynı yıl aktif toplamında da bir önceki yıla göre % 37‟lik bir artıĢ yaĢanırken, 2019 yılı bu banka türünün özkaynaklarında da %30 oranında bir artıĢ yaĢanmıĢtır.

18

Çizelge 3. Katılım Bankalarının Sektör İçindeki Payı Krediler Aktifler Mevduat Net Kar

2005 0,04 0,02 0,03 0,04

2006 0,04 0,03 0,04 0,03

2007 0,05 0,03 0,04 0,04

2008 0,05 0,04 0,04 0,05

2009 0,06 0,04 0,05 0,03

2010 0,06 0,04 0,05 0,03

2011 0,06 0,05 0,06 0,04

2012 0,06 0,05 0,06 0,04

2013 0,06 0,06 0,06 0,04

2014 0,05 0,05 0,06 0,01

2015 0,05 0,05 0,06 0,02

2016 0,04 0,05 0,06 0,03

2017 0,05 0,05 0,06 0,03

2018 0,05 0,05 0,07 0,04

2019 0,05 0,06 0,08 0,05

2020 0,06 0,07 0,09 0,06

Kaynak: http://www.bddk.org.tr/BultenAylik/ web sitesinden elde edilen veriler kullanılarak yazar tarafından derlenmiştir.

Çizelge 3 incelendiğinde Türk bankacılık sektörü içerisinde faaliyet gösteren katılım bankaları, her geçen gün aktif büyüklüğünü ve sektör içerisindeki payını artırmıĢ olmasına rağmen yeterli bir geliĢme gösteremediği açıkça görülmektedir.

Alternatif yatırım ve finansman imkanları sunan katılım bankalarının sektördeki etkinliğinin artması, finansal sistemin geliĢimi ve ekonomiye kaynak sağlanması açısından önem taĢımaktadır (Toraman, Ata ve Buğan, 2015, s. 301). 2017 itibariyle katılım bankacılığının toplam bankacılık sektörü içindeki geliĢimi 2020 yılına kadar her kalem için %1 artıĢ ile istikrarlı bir geliĢim seyri göstermektedir. Bu bağlamda yıllar bazında toplam sektör büyüklüğü içindeki payının artıĢ gösterdiğini söylemek mümkündür.