• Sonuç bulunamadı

2. İKİ DİLLİLİK VE ALMANYA’DA TÜRKÇE ÖĞRETİMİ

2.7. Türkçe Öğretiminde Malzeme Kullanımı

2.7.3. Türkçe Öğretiminde Malzeme Kullanımı

İkinci soru, malzemeler ile öğretim programının bağlantısına dairdir. Richards;

malzemelerin, öğretim programına özel olarak mı üretileceğini, yoksa mevcut malzemelerden uyarlamalar mı yapılacağını sormaktadır. Bu iki seçenek arasında seçim yaparken, malzeme oluşturma ve geliştirmeye ayrılan ödeneğin ve öğretmen yeterliğinin göz önünde bulundurulması gerektiğini ifade etmektedir.

Richards; mevcut malzemelerle öğretim yapılacağı zaman, öğretmenlerin bu malzemeleri derste etkin bir şekilde kullanmak için hangi hazırlıkları yapmak durumunda olduklarını üçüncü soru olarak sormaktadır. Bu sorunun, var olan malzemelerin derse uyarlanmasına ve bu süreçte öğretmenlere düşen görevlere dair olduğu söylenebilir.

Dördüncü soru, malzemelerin öğretim programlarına özel olarak üretilmesine dairdir.

Yeni malzeme oluşturma sürecinde; malzemeleri kimlerin, hangi koşullar altında üreteceği sorusu sorulabilir.

Son soru, malzeme geliştirme çalışmalarında ihtiyaç duyulan kaynaklarla ilgilidir.

Richards (1995, ss.14-15); malzeme oluşturmak, mevcut malzemeleri geliştirmek ve öğretimde ölçme değerlendirme süreçlerini planlamak için gerekli kaynakların ne şekilde sağlanacağını sormaktadır.

ezbercilik yerine yoruma odaklanan, çoklu zekâya uygun bir programdır. Türkçe öğretimi için yapılandırmacı yaklaşıma göre hazırlanan program, ders kitabını öğretim malzemesi olarak yeterli görmemekte, çok kaynaklı ve uyaranlı bir öğretim yapılmasını talep etmektedir (Baki ve Karakuş, 2012).

Hedef ve kazanımlara uygun öğretim malzemeleri kullanmak, Türkçe dersleri için önemlidir. Türkçe derslerinde; öğrencilerin seviyelerine uygun, ilgi çekici, dersin hedef ve kazanımlarını gerçekleştirmeye yardımcı olacak malzemeler kullanmak, derslerin verimliliğini önemli ölçüde etkilemektedir. Türkçe öğretiminde kullanılacak malzemelerin oluşturulmasında ve seçiminde dersin amaçlarına, öğrencilerin seviye ve ihtiyaçlarına dikkat etmek gerekmektedir.

Pek çok araştırmacı, Türkçe derslerinde malzeme kullanmanın önemini vurgulamaktadır. Başaran’a (2003) göre, Türkçe derslerinde kullanılan malzemeler, anadili bilinci kazandırmaya katkı sunmaktadır. Derslerde malzeme kullanmanın;

kavram öğretimi, kelime hazinesini geliştirme, çağın gerektirdiği iletişim becerilerini kazandırma, yaratıcılığı geliştirme, anlamayı destekleme, okuma öğretimi, yazma öğretimi ve konuşma öğretimi ile dinleme becerisini geliştirme faydaları vardır.

Karakuş (2012, s.1), dil öğretiminde dört temel dil becerisini kazandırmak, öğrencilerin anlama ve anlatma becerilerini geliştirmek gerektiğini vurgulamaktadır. Türkçe öğretiminde uygun yöntemler kullanılarak, eğitim biliminden yararlanılarak planlı ve programlı bir öğretim yapmak şarttır. Aksi takdirde yöntemsiz, plansız, bilimsellikten uzak ve ezber odaklı dersler yapılmak durumunda kalınacaktır (Çetişli’den aktaran Karakuş, 2012, s.6).

2.7.3.1. “Türkçe ve Türk Kültürü” Derslerinde Malzeme Kullanımı

Almanya’daki Türkçe-Almanca iki dilli öğrencilere Türkiye Cumhuriyeti Millî Eğitim Bakanlığının görevlendirdiği öğretmenler tarafından verilen “Türkçe ve Türk Kültürü”

derslerinin mevcut durumunu belirlemek ve dersleri geliştirmek için, kullanılan öğretim malzemelerini ve malzemelerin derslere etkisini tespit etmek gerekmektedir.

“Türkçe ve Türk Kültürü” dersleri, Türkiye Cumhuriyeti Millî Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığının 2009 yılında hazırladığı “Yurt Dışındaki Türk Çocukları için Türkçe ve Türk Kültürü Dersi Öğretim Programı” amaç ve kazanımları doğrultusunda yapılmaktadır. Öğretim malzemeleri, programda belirtilen amaç ve kazanımlara ulaşmayı hedefleyerek seçilmektedir. 2016-2017 eğitim-öğretim döneminde, 2015 yılında basılan ders kitapları kullanılmıştır.

Eğitim-öğretim faaliyetlerinde en sık başvurulan öğretim malzemeleri ders kitaplarıdır.

Bu nedenle “Türkçe ve Türk Kültürü” derslerindeki malzeme kullanım durumunu incelemeye ders kitaplarından başlamak yanlış olmayacaktır. Türkiye Cumhuriyeti Millî Eğitim Bakanlığı, Türkçe dersleri için hazırladığı kitapları derslerin yapılacağı ülkelere göndermektedir. Ders kitapları; “Ders Öğretim Materyali”, “Çalışma Kitabı” ve

“Öğretmen Kılavuz Kitabı” olarak adlandırılan toplam dokuz kitaptan oluşmaktadır. 1-3. sınıflar, 4-5. sınıflar, 6-7. sınıflar ve 8-10. sınıflar için kitaplar hazırlanmıştır. Pek çok okulda Türkçe dersleri birleştirilmiş sınıflarda işlendiğinden ders kitapları da bu doğrultuda hazırlanmıştır.

“Türkçe ve Türk Kültürü” derslerinde kullanılmak üzere her sınıf düzeyi için bir adet

“Ders Öğretim Materyali” ve bir adet “Çalışmak Kitabı” mevcuttur. “Öğretmen Kılavuz Kitabı”, tüm düzeyler için ortaktır. Ders kitaplarında Türk dili ve Türk kültürü bölümleri bulunmaktadır. Kitaplarda; Türk tarihi, kültürü, gelenek ve görenekleri, Türkiye coğrafyası ve İslamiyet ile ilgili bilgilere yer verilmiştir. Ders kitapları ve çalışma kitapları beşer üniteden oluşmaktadır. Çalışma kitapları, ders kitaplarına paralel olarak hazırlanmıştır.

“Türkçe ve Türk Kültürü” dersinde kullanılan malzemelere dair eleştiriler ve malzemelerin geliştirilmesi için öneriler bulunmaktadır. Damanakis, 1983 yılında yazdığı makalede; anadili derslerinde kullanılacak kitapların, uzun bir süre ortak çerçeve program olmadan ve kazanımlar belirlenmeden hazırlanmak durumunda kaldığını belirtmektedir. Almanya’daki işçi çocukları için hazırlanan öğretim malzemelerinin neredeyse tamamının kitaplardan ibaret olduğu bilgisini de vermektedir.

Bu olumsuzlukların, öğrencilerin ihtiyaç ve beklentilerine uygun olmayan öğretim malzemelerine mahkûm kalmalarına sebebiyet verdiğini ifade etmektedir.

Damanakis (1983, s.25), “Türkçe ve Türk Kültürü” derslerindeki malzeme kullanımı problemine işaret etmektedir. Anadili derslerinde görevli öğretmenlerin derslerini genellikle öğleden sonra, diğer dersler bittikten sonra yapmak durumunda kaldıklarını;

bu nedenle ders kitabı dışındaki öğretim malzemelerine erişim sağlayamadıklarını ifade etmektedir.

Subklew (2001, s.47), Türkçe dersleri için Türkiye’de hazırlanan kitapların temin edilmesinde bir süre zorluk yaşandığı bilgisini vermektedir. Kitapları, Türkiye’ye izne gelen ailelerin kendi imkânlarıyla getirdiğini ifade etmektedir. Subklew, zaman içerisinde bu sorunun üstesinden gelindiğini ve kitapları Türkiye Cumhuriyeti konsolosluklarının temin edip dağıttığını yazmaktadır.

Şen (2015, s.101), ders kitaplarının geç gönderilmesi ve yetersiz kalması nedeniyle öğretmenlerin farklı kaynaklardan fotokopi çektirerek ders işlediğini belirtmektedir.

Ders kitabı yetersizliği sorununu çözmek için öğretmenlerin eğitim teknolojilerinden daha fazla yararlanmaları ve materyal tasarlamaları gerektiğini söylemektedir.

Sağlam (1989, s.50), Almanya’daki Türkçe derslerinin bir kısmını Türkiye Cumhuriyeti Millî Eğitim Bakanlığının görevlendirmesi ile Türkiye’den giden öğretmenlerin verdiğini, bir kısmında ise Almanya devletine bağlı olarak çalışan öğretmenlerin görevli olduğunu ifade etmekte ve bu durumu eleştirmektedir. Öğretmenlerin görevlendirildikleri ülkeye bağlı olarak farklı hedef ve kazanımlara ulaşmaya çalıştıklarını ve farklı ders kitapları kullandıklarını ve bu nedenle derslerde birlik sağlanamadığını ifade etmektedir. Sağlam, Türkiye’den gönderilen kitapların, Almanya’daki öğrencilerin yaşantılarına uygun olmadığını söylemektedir.

Damanakis (1983, s.25), ders kitaplarının hazırlandıkları ülkelerin gerçekliğini yansıttığını ve Almanya’da yaşayan öğrencilerin yaşamlarına hitap etmediğini savunmaktadır. Subklew (2001, s.51) de benzer bir görüşü savunarak, ders kitaplarının Türkiye şartlarına göre yazıldığını ve Almanya’daki Türk öğrencilerin bu şartlardan bîhaber olduğunu ifade etmektedir. Subklew, öğrencilerin, Türkiye’den gelen kitapları Almanya’daki ders kitapları ile kıyasladığını ve Türkçe derslerinde kullanılan ders kitapları nedeniyle Türkçe derslerine yönelik motivasyonlarında azalma olduğunu söylemektedir.

Yağmur (2006, s.27), Türkçe-Almanca iki dilli öğrenciler Türkçe öğretiminde mutlak iki dilliliğin hedeflenmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Bu hedefe ulaşmak için, öğretim malzemelerinin iki dilliliği geliştirmeye yönelik olarak hazırlanmasının faydalı olabileceği söylenebilir.

Cummins (1981, s.21), donanımlı öğretmen olmaması, uygun öğretim malzemesi bulunmaması ve iki dilliliği hedef alan öğretim yöntemlerinin uygulanmaması durumunda, bireysel başarı örneklerine rastlanabilse de, azınlık durumundaki toplumların dezavantajlı konumunun eğitim yoluyla düzeltilemeyeceğini vurgulamaktadır. Türkçe-Almanca iki dilli öğrencilerin dezavantajlı konumunu eğitim yoluyla düzeltebilmek için iki dilliliği geliştirecek malzemeler kullanmak gerektiği ifade edilebilir.

Uzmanların “Türkçe ve Türk Kültürü” derslerinde kullanılan malzemelere dair eleştirileri incelendiğinde, malzemelerin öğrencilerin seviye ve ihtiyaçlarını karşılamadığına yönelik eleştirinin öne çıktığı görülmektedir. Alan uzmanlarından Yıldız (2012, s.263), Türkçe öğretimi ders malzemelerinin öğrencilerin seviye ve ihtiyaçlarına yönelik olarak yeniden düzenlenmesi gerektiğini ifade etmektedir.

“Türkçe ve Türk Kültürü” derslerinin etkinliğini ve verimini artırmak için, öğrencilerin düzey ve ihtiyaçlarına uygun, iki dilliliği hedef alan öğretim malzemeleri oluşturmak ve mevcut malzemeleri bu doğrultuda yeniden düzenlemek gerektiği söylenebilir.