• Sonuç bulunamadı

TÜREV ARAÇLARI

5.BÖLÜM FİNANSAL RİSKLERDEN

MELTEM KESKİN KÖYLÜ 1

2. TÜREV ARAÇLARI

Türemek kelimesinden gelen türev araçları herhangi bir ticari mala dayanarak türetilmişlerdir. Türev araçları; gelecekte belirlenmiş tarihte herhangi bir ticarete söz konusu olan malın ya da herhangi bir finansal varlığın şimdiki tarihten alınması veya satılmasını mümkün kılan finansal araçların tümüdür. Böylece ticari mal veya finansal araç bugünden alınıp satılmakta ve gelecekte belirlenen tarih geldiğinde malı veya finansal aracı teslim alınmasını türev piyasaları sağlamaktadır. Bu işlemlerin yapılması ile amaçlanan unsur; ticari malların veya finansal varlıkların fiyatlarının piyasalarda arz ve/veya talebe bağlı olarak değişime uğraması ilerde alınması planlanan mal ya da hizmetin bugünden vadeli işlem sözleşmesi ile gelecekte oluşabilecek fiyat belirsizliğini yok ederek alma garantisini sağlama lüksüne sahip olunmasıdır.

Firmalar veya bireyler maruz kalabilecekleri risklere karşı kullandıkları türev araçları ile risklerinin devretmelerini ve kazancı garanti altına almaya çalışmaktadırlar. Karşı

160

karşıya kalınabilecek riskler arasında döviz riski, faiz ve likidite riskleri yer almaktadır.

Türev araçları, başka finansal değere ya da ticari malın değerine doğrudan bağlı finansal araçlardır. Türev araçları Forwerd (Alivre Sözleşmesi), Futures (Vadeli İşlem Sözleşmesi), Opsiyon Sözleşmesi, Swap (Takas Sözleşmesi) olarak çeşitlendirilmektedir. Bu türev araçları tezgâh üstü piyasa (over the counter veya organize olmamış piyasa), organize piyasa (exchange traded) veya her iki piyasada da işlem görebilmektedirler. Forward adı ile yaygın kullanılan Alivre sözleşmeleri örgütsüz olan tezgâh üstü piyasalarda uygulama alanı bulurken Futures sözleşmeleri örgütlenmiş piyasalarda işlem görmektedirler. Opsiyon ve Swap sözleşmelerinin işlemleri ise hem örgütlü hem de örgütlenmemiş piyasalarda gerçekleşebilmektedir.

Türev ürünlerinin işlem gördüğü piyasa özellikleri incelendiğinde, piyasaları gerçek (mal) piyasası ve finansal piyasalar diye ikiye ayrılırlar.

Mal piyasası, ticari mal ve hizmetlerin alınıp satıldığı piyasalardır. Bu piyasalar içeriklerine göre rekabetçi,

161

tekel, tekelci-rekabet ve oligopol gibi sınıflandırılmaları da mümkündür.

Finansal piyasaları, fon fazlası olan yatırımcılar ile fon ihtiyacı olan bireylerin veya kurumların karşılaştığı piyasalardır. Bu piyasalarda; hane halkı, firmalar ve yabancı yatırımcılar tasarruf sahipleridir. Oluşan fonları devlet kurumları, firmalar, yabancı borçlanıcılar ve hane halkı kullanırlar. Finansal piyasalar çeşitli sınıflandırmalarının yapılması mümkünken bu çalışmada altı grupta incelenmiştir. Tablo 1’de finansal piyasa gruplaması verilmiştir.

Para piyasalarında, bir yılı aşmayan kısa süreli fon alım satımının yapıldığı piyasalarken sermaye piyasalarında bir yıldan fazla süreli orta ve uzun vadeli piyasalardır. Bu piyasalarda halka açık anonim şirketlerin fon ihtiyaçlarını karşıladıkları piyasalardır ve işlemler menkul kıymetleri aracılığı ile yapılır.

Örgütlenmiş (organize) piyasalar, merkez bankası, bankalar, borsa, vadeli işlemler ve ospiyon borsaları ve buna benzer borsalarda olduğu gibi işlemlerin beli bir düzen ve hiyerarşide yapıldığı işlemleri içermektedir.

162

Tezgâh üstü (örgütsüz) piyasalarda ise kesin belirlenmiş kuralların ve fiziki mekânların bulunmadığı piyasalar olarak adlandırılmaktadır. Tezgâh üstü piyasalara serbest altın, döviz gibi alım satımların yapılması örnek verilebilir.

Finansal ürünün ihracına göre piyasalar birincil, ikincil, üçüncül ve hatta daha fazla el değiştirebilmesine göre de ayrılabilmektedir. Birincil piyasalarda, finansal kaynağa ulaşmak için hisse senetlerinin ve/veya tahvillerini ilk defa ihraç eden özel ya da kamu kurumlarının ve yatırımcılarla yani fon arz edenlerle direk olarak karşılaştıkları piyasalardır. İkincil piyasalarda, menkul kıymetler daha önce alınıp satılarak işleme girmiş finansal değerlerin yeniden alınıp satıldıkları piyasalardır. Menkul kıymetler borsası ikincil piyasaların aracı kuruluşlarındandır. Üçüncü piyasalar, daha önceden borsaya kotelenmiş menkul değerlerin borsa kapsamı haricinde alınıp satılması ile oluşturulmuş piyasadır. Dördüncül piyasalarda ise, herhangi bir yatırımcının portföyünde bulunan menkul kıymetler aracısız alınıp satılmaktadır.

163

Piyasanın coğrafi konumuna göre sınıflama yapılırken yöresel, ulusal ve uluslararası piyasalar olarak incelenebilmektedir. Yöresel yani yerel piyasalar, sadece belirli coğrafya içerisine sınırlandırılmış bölgeye ait menkul değerlerin alınıp satıldığı pazarlardır. Ulusal piyasalarda ise alım ve satımlar belirli bir bölge sınırları içinde kalmayıp ülkenin tamamını kapsaması ile oluşan piyasalardır. Uluslararası piyasalar, sadece bir ülkede değil pek çok ülkelerde menkul değerlerin alım ve satım yapılmasını sağlayan pazarların oluştuğu piyasalardır.

164

Tablo 1: Finansal Piyasa Gruplaması Fon kullanım süresi temeline göre Para Piyasası

Sermaye Piyasası

Piyasada örgütlenme konumuna göre Örgütlenmiş (organize) piyasalar Tezgâh üstü (örgütsüz) piyasalar Finansal ürünün ihracına göre Birincil piyasalar

İkincil piyasalar Üçüncül piyasalar Dördüncül piyasalar Ödeme türüne göre piyasalar Nakit (spot) piyasalar

Türev (vadeli) piyasalar Finansal varlıkların türüne göre piyasalar Hisse senetleri piyasaları

Devlet ve özel sektör tahvil piyasası Türev finansal ürünler piyasası Piyasanın coğrafi konumuna göre Yöresel piyasalar

Ulusal piyasalar Uluslararası piyasalar

Sermaye piyasası derinleşmesi ülke finansal yapısının güçlenmesinin önemli yapı taşlarından biridir. Yatırımcıların elinde bulunan atıl fonlar ekonomik yapı içerisinde değerlendirilmesi yeni yatırımların oluşmasına olanak sağlayacaktır. Sermaye piyasasında kullanılan finansal araçlar arasında hisse senetleri, tahviller, kar zarar

165

ortaklığı belgeleri, hisse senedi türevleri, gayrimenkul sertifikası, varlığa dayalı menkul kıymetler, yatırım fonu katılıma belgeleri, katılma intifa senetleri, ipotekli araçlar, varantlar, vadeli işlem sözleşmeleri ve ayrıca opsiyon sözleşmeleri yer almaktadır (Ünver, 2012:45).