• Sonuç bulunamadı

2.2. KREDĠ KAVRAMI ve BANKACILIKTA KREDĠ ĠġLEMLERĠ

2.4.4. Tüketici Kredisi Değerlendirme Süreci

Kredi taleplerinin değerlendirilmesinde, kredi kararının verilebilmesi ve kredi koĢullarının belirlenebilmesi için bazı araĢtırma, soruĢturma ve incelemeler yürütülür. Bunlara kredi analizi adı verilir (Tokel, 2004: 30).

Kredi analizleri ile bankalara verecekleri kredilerin geri dönüĢü olup olmayacağı konusunda bilgi verir. Bu analizler sayesinde kredi talep eden müĢterinin geçmiĢ, bugün ve gelecek performansı üzerinde etkili olan tüm faktörler değerlendirilerek ortaya konur. Kredi analizlerinin temelinde verilecek kredinin banka açısından ne kadar risk taĢıdığının belirlenmesi esas alınır.

Kredi analizi kredi müĢterisinin çevresini, mali durumunu araĢtırmaktan geçer. Kredi taleplerinin değerlendirilmesinde, analizlerin amacına ulaĢması için Ģu sorulara yanıt aranır (Compton, 1989: 196):

 Kredinin miktarı nedir?

 Kredinin talep edilme amacı nedir? Amaç yasal düzenlemeler ve banka politikaları ile uyumlu mudur?

 Ne kadar bir zaman için talepte bulunulmaktadır? Borç alanın geri ödeme planı nasıldır?

Bankaların tüketici kredisi kararlarında etkili olan 5 temel ilke vardır. Bunlar Kredilendirme ilkeleri olarak adlandırılmaktadır. Ġngilizce adlarından dolayı 5C olarak bilinen maddeler Türkçe literatürde 5K olarak yer alırlar. Kredi kararları alınırken bu ilkelerden yalnızca birine bakılarak hareket edilmesi doğru değildir. Bir bütün olarak ele alınarak değerlendirilmelidirler. Kredilendirme ilkeleri kısaca aĢağıda açıklanmıĢtır.

Karakter (Moralite / KiĢilik): Kredi talep edenin borcunu geri ödemedeki

niyetini ortaya çıkarabilen bir kavramdır. Tüketicinin itibarı, dürüstlüğü, aile hayatı, sağlık durumu, eğitim düzeyi, ödeme alıĢkanlıkları vb. gibi bir takım kiĢisel faktörleri içine alır.

Kapasite: Kredi taleplerinde karakter kadar önemli bir faktördür. Tüketicinin

krediyi geri ödeyebilme gücünü ifade eder.

Kapital (Sermaye): Firmalar için söz konusu olan bir kavramdır. Krediyi talep

edenin özkaynaklarını ifade eder.

Kefalet (Teminat): Kredinin güvencesi de denebilir. Kredi tahsilinin güçleĢmesi

durumunda kredinin kapatılabilmesi için bankanın baĢvurabileceği maddi ve kiĢisel teminatları ifade eder.

KoĢullar: Genel ekonomik koĢulları ifade eder. Bireylerin gelir ve

teminatlarının yanı sıra ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durumda kredi kararlarında önemli rol oynamaktadır.

Temel kredilendirme ilkeleri olan güven, verimlilik ve akıĢkanlık ilkelerine uygun bir kredilendirme ancak kredilerde bulunan risk unsurunun sağlıklı ve doğru bir Ģekilde belirlenmesiyle sağlanabilir. Bu ise, bankalardaki etkili istihbarat ve mali tahlil çalıĢmaları ile mümkündür. Kredilerin doğru ve güvenli bir Ģekilde dağıtılması bankanın ve kredi talep edenin çıkarları kadar ülke ekonomisi açısından da önem arz etmektedir (Çelik, 2012: 52).

2.4.4.1. Kredi Ġstihbaratı

Bankaların müĢterileri ile müĢterilerin etkinlik gösterdikleri piyasalar hakkında, kredi dağıtımına rehber olabilecek çeĢitli bilgilerin bir sistem dahilinde değerlendirilmek üzere toplanıp kayıtlandırılmasına istihbarat denir (Tokel, 2004: 32).

Ġstihbarat sonucu iki eksiklik belirlenebilir (Çiloğlu, 1988: 13):

 Borç ödeme arzusunda olmayıĢ,

 Fon yaratma güçsüzlüğü.

Kredi istihbaratının doğru Ģekilde yapılabilmesi için istihbarat biriminin uyması gereken bir takım ilkeler vardır. Bunlar; gizlilik, doğruluk, tarafsızlık ve sürekliliktir.

Gizlilik: Ġstihbarat görevini yapan yetkililer elde ettikleri bilgilerin gizliliğinden sorumludurlar. Bu bilgilerin çalıĢmalarda fiilen yetkisi olmayan üçüncü Ģahıslarla paylaĢılması neticesinde Banka Kanunu uyarınca cezalandırılırlar.

Doğruluk: Elde edilen bilgilerin doğru ve güncel olmasına dikkat edilmelidir. Birbiriyle çeliĢen yahut gerçeği yansıtmayan bilgiler kredilendirme sürecinde yanlıĢ yönlendirmelere sebep olur.

Tarafsızlık: Ġstihbarat yapan kiĢinin her türlü ön yargıdan uzak kalması, olayları ve toplanan bilgileri nesnel olarak değerlendirmesi gereklidir. Yetkililerin kendi

çıkarlarını ön planda tutarak bazı kilit bilgileri gizli tutması ya da saptırması kredi güvenilirliğine gölge düĢürecektir (Tokel, 2004: 34).

Süreklilik: Kredi müĢterisi ile ilgili tüm geliĢmelerin kredinin talep edildiği tarihten baĢlanarak kredi iliĢkisi bitmiĢ olsa dahi sürekli olarak izlenmesi ve kaydedilmesidir.

Kredilendirme sürecinde istihbaratın yararlanacağı kaynaklar özel, resmi ve yarı resmi olarak sınıflandırılabilir.

 Özel kaynakları genellikle kredi talep eden müĢterinin sunduğu belgelerden elde edilen bilgiler oluĢturmaktadır.

 Resmi kaynakları; Merkez Bankası kayıtları, Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları, Vergi kayıtları vb. gibi resmi kurumların kayıt altına aldığı bilgiler oluĢturmaktadır.

 Yarı resmi kaynakları ise; noterler, meslek birlikleri, Kredi Kayıt Bürosu(KKB) gibi kurumların kayıtları oluĢturmaktadır.

Tüketici kredilerinde en yaygın kullanılan istihbarat kaynağı Kredi Kayıt Bürosu‟dur. 1993 yılında 3182 sayılı Bankalar Kanunu‟nun 83. Maddesine eklenen hükümle birlikte kurumlar arasında kredi müĢterilerine yönelik bilgi paylaĢımı mümkün hale getirilmiĢtir.Bu sayede Kredi Kayıt Bürosu‟nun iĢlerliği artmıĢ, bankaların kredi talep eden müĢterilere iliĢkin doğru ve hızlı istihbarat ulaĢımı sağlanmıĢtır.

Ġstihbarat çalıĢmaları sonlandıktan sonra görevliler tarafından yetkili kiĢilere sunulmak üzere istihbarat raporu hazırlanır. Ġstihbarat sonucu olumlu ise yahut tespit edilen olumsuzluklar kredinin verilmesinde engel teĢkil etmiyorsa kredi tutarına bağlı olarak kredi tahsis birimi tarafından kredi onaylanır.

Kurumsal ya da ticari kredilerde kredi istihbaratından sonraki aĢama mali analizdir. Mali analizde firmaların finansal tabloları incelenerek mevcut mali durum ve gelecek performansı ile ilgili bilgiler elde edilir. Bu bilgiler ıĢığında firmaların verilen krediyi geri ödeyebilme yeteneği saptanmıĢ olur. Tüketici kredilerinde mali analiz yapılmaz. Tüketicinin mali durumu istihbarat çalıĢmaları esnasında incelenip değerlendirilir.

2.4.1.2.Kredi Kararının Verilmesi

Kredilendirme sürecinde, gerekli analizlerin yapılması sonrasında karar aĢamasında kredinin onayı ya da reddi olmak üzere iki yol vardır. Kredi talebi müĢterinin mali veya mali olmayan durumundaki olumsuzluklardan, bankaların izlediği kredi politikalarından, müĢteri bilgileri eriĢimi sırasında çıkabilecek aksaklıklardan ve yasal düzenlemelerden dolayı reddedilebilir. Bu aĢamada kredi talep eden müĢteriler için kredilendirme süreci sonlanmıĢ olur.

Bir diğer yol kredi talebinin kabulü yani kredinin onaylanmasıdır. Onaylanan krediler için bir sonraki aĢama kredinin yapılandırılma sürecidir. Kredinin geri ödenmesinde sorun yaĢamamak için müĢterinin kredi notu yüksek olsa dahi kredinin doğru Ģekilde oluĢturulması ve tahsis edilmesi gerekmektedir.

2.4.1.3.Kredinin Yapılandırılması

Kredilerin yapılandırılması; kredinin miktarının, türünün, vadesinin ve geri ödeme koĢullarının krediyi talep edenin ihtiyacına ve özelliklerine göre biçimlendirilmesi Ģeklinde tanımlanabilir (Torun, 2012: 84).

Kredinin yapılandırılması sürecinde ilk aĢama kredi fiyatlandırmasıdır. Kredi fiyatlandırılmasında çeĢitli teknikler kullanılarak kredilerin maliyetleri ve banka açısından değerliliği hesaplanır.

Bankalar iyi bir kredi fiyatlaması için ayrıntılı ve sürekli bir maliyet bilgisine ihtiyaç duymaktadırlar. Kredi fiyatlandırmasında bankaların dikkate alması gereken diğer önemli faktörler ise; kredilere olan talep, kredi talep eden müĢterinin tutum ve davranıĢları, bankanın sektördeki pozisyonu, diğer kredi veren kuruluĢların maliyeti ve sektördeki durumudur. Belirtilen bu faktörlere göre banka kredi fiyatlama yöntemlerini maliyet temelli fiyatlama ve maliyetlere dayalı olmayan fiyatlama ikiye ayırabiliriz (Ġyigün, 2006: 46):

1. Maliyet Temelli Fiyatlama Yöntemleri

a. Maliyete kar payı eklenmesiyle yapılan kredi fiyatlaması: Uygulamada en sık görülen fiyatlama yöntemidir. Tüm maliyetler hesaplandıktan sonra belli bir karın maliyete eklenmesiyle tutar belirlenir.

b. Marjinal kredi fiyatlandırması: Bu yöntemde bankalar para piyasasında meydana gelen faiz oranlarındaki değiĢimleri dikkate alarak fiyatlama belirlerler.

2. Maliyete Dayalı Olmayan Fiyatlama Yöntemleri

a. BaĢabaĢ noktası yöntemi ile kredi fiyatlaması: Bu yöntemde iĢlem miktarı analizin içine dahil edilmektedir. Toplam gelirler ile sabit ve değiĢken maliyetlerden oluĢan toplam giderlerin çakıĢtığı nokta baĢabaĢ noktası için gerekli olan iĢlem miktarını vermektedir (Yılmaz, 2009: 49)

b. Kullanım değeri yöntemi ile kredi fiyatlaması: Kredinin kullanılacağı ürün ve hizmetin tüketicilerde yarattığı kullanım değeri esas alınarak yapılan fiyatlamadır.

c. Pazar fiyatına uyma yöntemi ile kredi fiyatlaması: Sektördeki bankaların fiyatlaması doğrultusunda yapılan fiyatlama yöntemidir.

d. Özel iliĢki yöntemi ile kredi fiyatlaması: ĠliĢkisel pazarlama çerçevesinde yapılan fiyatlama yöntemidir. MüĢterinin banka açısından değerliliği baz alınır. e. Pazara girme yöntemi ile kredi fiyatlaması: Bankanın piyasaya yeni girmesi

sebebiyle rakiplerinden daha düĢük fiyatlama yaparak piyasada tutunmaya çalıĢması durumunda kullanılan fiyatlama yöntemidir.

f. Pazarın kaymağını alma yöntemi ile kredi fiyatlaması: Uzun süreli olarak devam ettirilebilmesi oldukça güç olan bir yöntemdir. Sunulan ürünün çok farklı ve kaliteli olduğu imajı verilerek yüksek fiyat uygulanır.

g. Prestij kredi fiyatlandırması: MüĢterinin kalite anlayıĢı göz önüne alınarak yapılan fiyatlama yöntemidir. Ucuz olan kalitesiz sayılır eğiliminde olan müĢteriler için uygulanır.

Benzer Belgeler