• Sonuç bulunamadı

2.3 İTH’lerin Telekomünikasyon Sektörüne Etkileri

2.3.2 İTH’lerin Telekomünikasyon Sektörü Düzenlemelerine Etkileri

2.3.2.2 Tüketici hakları düzenlemeleri

İTH işletmecileri, tüketicilerin farklı içerik ve iletişim servisine ulaşmalarını sağlayarak içerik kanallarını tüketicilerin tercihine sunmaktadır. Bahse konu servisler aracılığıyla

mevcut işletmeci hizmetlerine alternatif hizmetler sunulmakta ve ayrıca bu servisler işletmeci hizmetlerinden farklı ek özellikler içermektedir. Örneğin anlık mesajlaşma uygulamaları, SMS ve MMS hizmetlerine alternatif teşkil etmekle beraber anılan hizmetlere kıyasla kullanıcılarına daha hızlı bir şekilde mesajlaşma imkânı sunmakta ve yer bilgisi paylaşımı, video ve fotoğraf paylaşımı, grup sohbeti gibi ek olanaklar sağlamaktadır. Bu durum kullanıcıların daha zengin bir içerikle işletmeciler tarafından sunulan hizmetlere alternatif teşkil eden servislere erişmelerini mümkün kılmaktadır. Ayrıca anılan servisler kullanıcılara kendilerinin içerik oluşturmalarını sağlamaktadır. Kullanıcıların alternatiflerinin artması ve zengin bir içeriğe erişimin sağlanması bakımından bu durumun tüketicilerin lehine olduğu değerlendirilmektedir. Tüketicilerin lehine hususları barındırmakla beraber, belirtilen servislerle ilgili olarak tüketicilerin menfaatlerinin gözetilmesine ihtiyaç duyulan hususlar da bulunmaktadır.

Hizmetlerin yakınsaması ve internetin özellikle mobil cihazlarda artan kullanımı, tüketicilerin korunması faaliyetlerini çok önemli bir hale getirmekte ve birçok ülkede tüketicinin korunmasına ilişkin düzenlemeler özellikle internet hizmetleri dikkate alınarak yapılmaktadır. Birçok ülke, düzenleyici kurumları veya kurdukları tüketici koruma kurumları aracılığıyla bilgi ve iletişim teknolojileri kullanıcılarına münhasır tüketici koruma düzenlemelerini tesis etmektedir. Örneğin, Avustralya İletişim ve Medya Kurumu (ACMA) çevrimiçi içerik hakkındaki şikâyetleri araştırarak tüketici menfaatlerinin korunmasına yönelik kuralları tesis etmektedir. İnternet servis sağlayıcıları tarafından uyulacak kuralları belirlemekte, internet güvenliği ve gizliliğe ilişkin riskler hakkında kamuoyunu bilgilendirmektedir. Diğer taraftan bazı ülkelerde tüketici dernek ve panelleri kurulmaktadır. Birleşik Krallık’ta kurulan Ofcom Tüketici Paneli ve İngiltere İletişim Yöneticileri Birliği ile Bahreyn ve Vanuatu’da düzenleyici kurumlar tarafından oluşturulan Tüketici Tavsiye Grupları da bu duruma örnek olarak gösterilebilecektir (İnt.Kyn.67).

İTH temelli servislerden, internet tarayıcısı aracılığıyla faydalanılabildiği gibi anılan servislerin mobil uygulamalarının, uygulama platformları aracılığıyla cihazlara indirilmesi suretiyle de faydalanılabilmektedir. Bahse konu servisler uygulama platformlarından indirilirken bu uygulamayı kullanmak isteyen kullanıcılardan bazı

hususlara erişime ilişkin izin istemektedir. Bahse konu uygulamalar, kullanıcıların kamera, fotoğraf ve mikrofonlarına, rehberlerine, internet tarayıcısı geçmişlerine ve konum bilgilerine erişim, telefon araması ve mesaj gönderimi olanağı gibi hususlarda izin talep edebilmektedir.

Kullanıcılar tarafından izin talep edilen hususlar ayrıntılı şekilde incelenmeden uygulamaların erişim talepleri kabul edilebilmektedir. Bu durum izin taleplerinin uygulama sağlayıcıları tarafından sunuluş formatıyla ilgili olabildiği gibi kullanıcıların uygulama hususundaki değerlendirmeleriyle de ilgili olabilmektedir. Kullanıcıların uygulamayı kullanma istekleri, daha önce olumsuz bir deneyim yaşamamış olmaları, Google Play ve App Store gibi uygulama platformlarına olan güvenleri, uygulamanın bilinirliği gibi hususlar kullanıcıların değerlendirmelerini etkilemekte ve izinler hususundaki şüphelerinin önüne geçmekte ya da bu şüpheleri göz ardı etmelerine neden olmaktadır (İnt.Kyn.72). Uygulamalar tarafından toplanan verilerin ise hedefe yönelik reklamcılık dâhil çeşitli amaçlarla satılma potansiyelleri bulunmaktadır (OECD 2013).

Diğer taraftan, İTH temelli servislerin ücretlendirme yöntemleri işletmeci hizmetlerinden farklılık arz etmektedir. Özellikle bazı İTH uygulamaları, ücretsiz şekilde indirilebilmelerine karşın uygulama içi satışlar yapabilmektedir. Uygulama içi satışlar hakkında uygulamanın indirilmesi aşamasında yeterli bilgi sunulması önem taşımaktadır. Özellikle çocukların kullandığı uygulamalarda bu tür ücretlendirme özelliğinin bulunması ebeveynlerin fatura şoku ile karşılaşmalarına yol açabilmektedir (İnt.Kyn.72).

Öte yandan, internet üzerinden sunulduklarından anılan servislerin güvenlik bakımından çeşitli olumsuzluklarla karşılaşmaları söz konusu olabilmektedir. Bu durum kullanıcı bilgilerinin gizliliğin korunması bakımından sorunlara yol açabilmektedir. Bu hususa örnek olarak kullanıcılarına özel mesajlaşma ve fotoğraf paylaşımı imkânı sunan Snapchat uygulamasının 4,6 milyon kullanıcısının bilgilerinin ele geçirilerek kullanıcı isimleri ve telefon numaralarının internette yayınlanması gösterilebilir (İnt.Kyn.73).

Pew Araştırma Şirketi tarafından İnternet ve Amerikan Yaşam Projesi kapsamında Mobil Cihazlarda Gizlilik ve Veri Yönetimi hakkında yapılan bir çalışmada kullanıcıların

%54’ünün uygulamanın kullanılabilmesi için kişisel bilgilerini paylaşmaları gerektiğinin farkına vardıkları bir uygulamayı indirmedikleri, kullanıcıların %57’sinin kişisel bilgilerini paylaştıklarına ilişkin şüphelerinin oluşması nedeniyle bir uygulamayı kaldırdıkları veya indirmedikleri, kullanıcıların %30’unun ise paylaşılmasını istemedikleri kişisel bilgilerini topladığını öğrendikleri bir uygulamayı cihazlarından kaldırdıkları hususları tespit edilmiştir (OECD 2013). Dolayısıyla kullanıcıların bilgi sahibi olmaları durumunda kişisel bilgilerini paylaşan uygulamaları indirmemeye veya indirdikleri uygulamaları kaldırmaya yöneldikleri görülmektedir. Bu durum kullanıcıların uygulamaların kişisel veriler ve gizliliğe ilişkin tutumları hakkında bilgi sahibi olmalarının önemini ortaya koymaktadır.

Mobil ve sabit şebekelere doğru arama imkânı sunan İTH temelli servisler, genellikle acil hizmet numaraları yönüne arama olanağı sunmamaktadır. Bu hususa yönelik olarak tüketicilerin açık bir şekilde bilgilendirilmeleri gerekmektedir (İnt.Kyn.74). Bununla birlikte anılan türdeki servislerin elektronik haberleşme hizmeti sunduklarının değerlendirilmesi ve yetkilendirilmeleri halinde söz konusu servis sağlayıcılarına acil hizmet numaralarına doğru arama yapılabilmesi yükümlülüğünün getirilmesinin de değerlendirilmesi gerekmektedir.

ITU tarafından, verilerin korunması, gizlilik ile siber güvenlik hususları bakımından düzenleyici kurumların bazı görevlerinin bulunduğu ve bu görevlerin ulusal seviyede diğer devlet kurumları ile işbirliği sağlanması ile bölgesel ve uluslararası seviyede ise diğer düzenleyici kurumlarla işbirliğinin sağlanması yoluyla yerine getirilebileceği ifade edilmektedir (İnt.Kyn.75).

Kişisel verilerin ve gizliliğin korunması bakımından ulusal seviyede yapılacak düzenlemelerle ülke içindeki içerik ve uygulama sağlayıcıları ile uygulama platformlarına yönelik düzenlemeler tesis edilebilecek olmakla birlikte internet içeriği farklı ülke ve yetki alanlarından kaynaklanabildiğinden yurtdışı kaynaklı içerik ve uygulama sağlayıcıları ile uygulama platformları bakımından uluslararası işbirliği önem kazanmaktadır.