• Sonuç bulunamadı

Suçun İade Edilebilir Olması

Belgede Suçluların iadesi (sayfa 43-46)

İadenin gerçekleşebilmesi için talebe esas suçun iadeye elverişli olması gerekmektedir. İadeye elverişli suçların tespiti konusunda uluslararası andlaşmalarda suçları sayma sistemi ve asgarî ceza süresi belirleme sistemi olmak üzere iki sistemin benimsendiği görülmektedir71. Suçları sayma sisteminde iadeye konu olabilecek

suçlar tek tek sayılmaktadır72.

69 Özel affın mahkumiyete etkileri bakımından detaylı bilgi için bkz. SOYASLAN, a.g.m., s.425

70 SİDAS’ta af konusunda düzenleme bulunmamakta olup; bu düzenleme ilk kez SİDAS’a Ek 2 nci Protokolde yer almıştır.

71 ÖZGENÇ, a.g.e., s.836

72 Örneğin, Türkiye Cumhuriyeti ile Amerika Birleşik Devletleri Arasında Suçluların Geri Verilmesi ve Ceza İşlerinde Karşılıklı Adli Yardımlaşma Andlaşmasında sayma yöntemi kullanılmıştır. Andlaşma, suçları saptama açısından Kara Avrupası sisteminden ayrılmıştır. Buna göre, geri vermeye konu olan suçlar için ek bir liste hazırlanmış ve burada hangi suçları işleyenlerin geri vermeye konu olacağı açıkça sıralanmıştır. Bunun yanı sıra, listede yazılı suçların her iki devlet hukukuna göre suç olması ve asgari cezalarının bir yılı aşan hürriyeti bağlayıcı ceza olması gerektiği de belirtilmiştir. Andlaşma ek listede sayılmamış suçları da geri verme kapsamına almıştır. Buna göre, asgari haddi bir yılı aşan bir suçun işlenmesi ve eylemin her iki devlet hukukuna göre de suç teşkil etmesi halinde failin geri verilmesi imkanı vardır.

Bu sistem, özellikle çifte cezalandırılabilirlik ilkesinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespitinde, devletlerin iç hukuklarındaki terim farklılıklarından kaynaklanan anlaşmazlıklara neden olabilmektedir. Günümüzde ikili andlaşmalarda sayma sisteminden ziyade, asgarî ceza süresi sisteminin yaygın olarak tercih edildiği görülmektedir73.

Asgari ceza süresi sistemine göre, bir suçun kanundaki tanımında yer alan cezanın belirli bir sınırdan yukarıda olması halinde, iade talebinin kabulü söz konusu olmaktadır. Asgari ceza miktarının karşılanmasında hem talep eden hem de kendisinden iade talep edilen devlet hukukuna göre süre sınırının aşılmış olması aranır74.

Türk hukukunda da, suçun iadeye elverişli olup olmadığının tespitinde asgari ceza süresi sistemi benimsenmiştir. 6706 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin ikinci fıkrasında, soruşturma veya kovuşturma aşamasında iadenin, hem talep eden devlet hem de Türk hukukuna göre üst sınırı bir yıl veya daha fazla hürriyeti bağlayıcı cezayı gerektiren suçlar bakımından mümkün olabileceği belirtilmektedir. Mahkûmiyet kararlarının infazı için yapılacak iade ise hükmolunan cezanın en az dört ay süreli hürriyeti bağlayıcı bir ceza olması koşuluna tabi tutulmaktadır.

SİDAS’ın 2 nci maddesinin birinci fıkrasında da, hakkında henüz mahkumiyet kararı verilmemiş kişiler için isnat olunan suçun en az 1 yıl veya daha fazla süreli hürriyeti bağlayıcı bir cezayı gerektirmesi; hükümlü kişiler için ise haklarında en az 4 ay hapis cezasının hükmedilmiş olması halinde iadenin mümkün olduğu belirtilmiştir. Burada, iade talebine konu hapis cezası 4 ay ve daha uzun süreli olsa bile, suç için kanunda 1 yıl asgari hapis cezasının öngörülmesinin gerekli olup olmadığı sorusu akla gelmektedir. Doktrinde ağırlıklı olan görüşe göre; asgari sürenin üzerinde hapis cezasının bulunması halinde ayrıca, iade talebine konu suç

73 Türkiye Cumhuriyeti ile Belarus Cumhuriyeti Arasında Hukuki, Ticari ve Cezaî Konularda Adli Yardımlaşma Andlaşmasının 34 üncü maddesindeki; “(1)Akit taraflar işbu andlaşma hükümleri çerçevesinde, ülkelerinde bulunan ve ceza soruşturması, kovuşturması veya bir hükmün infazı amacıyla istenilen kişileri, karşılıklı iade etmeyi taahhüt ederler. (2)Bir ceza soruşturması veya kovuşturması için iade ancak, her iki Akit tarafın kanunlarına gore on iki ay hürriyeti bağlayıcı bir ceza veya daha ağır bir cezayı mucip suçlar için yapılır. (3)Bir kararın infazı için iade ancak, her iki Akit tarafın kanunlarına görehürriyeti bağlayıcı cezayı mucip olan suçlar için ve söz konusu kişi altı ay hürriyeti bağlayıcıbr cezaya veya daha ağır bir cezayamahkum edilmiş bulunduğu halde yapılır...” hükmü bu duruma örnek olarak verilebilir.

için kanunda öngörülen asgari ceza süresinin araştırılmasına gerek bulunmamaktadır75. Zira bu durumda, asgari bir yıl hapis cezasını gerektiren bir suç

ile birlikte en az 4 ay sureli hapis cezasının varlığını aramak, SİDAS’a yeni bir hüküm eklemek anlamına gelir76.

6706 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesi uyarınca, iadesi talep edilen kişi hakkında birden fazla suç isnadının bulunması hâlinde bunlardan bazılarının cezası belirtilen sürelerin altında olsa dahi birlikte iadeye konu edilebilir. Bu düzenlemeyle, iadeye elverişlilik için belirlenen sürelerin altındaki suçlar için hususilik ilkesi ihlal edilmeden iade sağlanması söz konusu olabilecektir. SİDAS’ın 2 nci maddesinde de benzer bir düzenleme yer almaktadır77.

6706 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yalnızca “hürriyeti bağlayıcı cezayı gerektiren suçlardan” dolayı iade kabul edildiği için adli para cezasını gerektiren suçlar nedeniyle iade kabul edilmemiştir. Bununla birlikte, hususilik ilkesinin bir gereği olarak, iadeye elverişli bir ceza gerektiren suç ile birlikte adli para cezasını gerektiren bir suçtan dolayı iade talebinde bulunulması mümkündür. SİDAS’a Ek 2 nci Protokolün 1 inci maddesiyle de, SİDAS’a taraf devletlere adli para cezası gibi mali nitelikte ceza öngören suçlardan dolayı iade edebilme yetkisi tanınmıştır78.

75 ÖZGENÇ, a.g.e., s.836

76 EREM, a.g.e., s.222

77 Bkz. SİDAS’ın 2 nci maddesinin ikinci fıkrası: “İade talebi, iadeyi talebeden taraf ve kendisinden iade talep edilen tarafın kanunlarınca hürriyeti selbedici bir ceza veya mevkûfiyet kararı ile cezalandırılan müteaddit hareketlere taallûk etmekle beraber bunlardan bazıları ceza müddetlerine ait şarta uymuyorsa, kendisinden iade talep edilen taraf bu sonuncu suçlar için dahi iade etmek ihtiyarını haiz olacaktır.”

II. İADENİN KABUL EDİLEMEYECEĞİ HALLER

Belgede Suçluların iadesi (sayfa 43-46)