• Sonuç bulunamadı

İadesi Talep Edilen Kişinin Rızası ve Rızanın Geri Alınması

Belgede Suçluların iadesi (sayfa 117-121)

A. Türkiye’den Yabancı Devlete Rızaya Dayalı İade

7. İadesi Talep Edilen Kişinin Rızası ve Rızanın Geri Alınması

SİDAS’a Ek 3 üncü Protokolün 4 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca iadesi talep edilen kişinin iadeye rıza gösterdiğine yönelik iradesinin talep edilen devletin yetkili makamı önünde açıklaması ve rıza beyanının talep edilen devletin hukuku uyarınca kayıt altına alınması gerekmektedir. Maddede açık bir şekilde, huzurunda rıza beyanının açıklanacağı yetkili makamın adli makam olması gerektiği belirtilmiştir. Buna göre, talep edilen devletin hukuk sistemine uygun olarak yetkili adli makamın; mahkeme, sorgu hakimliği veya savcılık olabileceği kabul edilmektedir.

Türk hukuku açısından duruma baktığımızda; iadesi talep edilen kişinin rızasının 6706 sayılı Kanun kapsamında ve Kanunun belirlediği yetkili ve görevli ağır ceza mahkemesi önünde yapılması gerektiği görülmektedir229. İadesi talep edilen

kişinin geçici tutuklama anında, sulh ceza hakimliğinde de rıza beyanında bulunması mümkündür. Ancak iade edilebilirlik kararını vermeye ağır ceza mahkemesi yetkili olduğundan, kişinin rızasını ağır ceza mahkemesi önünde de ayrıca beyan etmesi gerekir.

İadesi talep edilen kişinin iadeye rıza gösterdiğine ilişkin beyanda bulunması için SİDAS’a Ek 3 üncü Protokolde herhangi bir süre kısıtlaması belirlenmemiştir. Dolayısıyla, kişinin iade hususunda nihai karar verilinceye kadar iadeye rıza gösterdiğine ilişkin beyanda bulunabileceği kabul edilmelidir.

Bununla birlikte açıklayıcı raporda; rızaya dayalı iade usulünün aranan kişinin geçici tutuklanmasıyla başlatıldığı durumlarda, Protokolün 6 ncı maddesinde düzenlenen talep edilen devletin geçici tutuklama tarihinden itibaren 10 gün içinde talep eden devleti kişinin iadeye rıza gösterip göstermediğini bildirme yükümlülüğüne atıfla, talep edilen devletin kişinin iadeye rızasının bulunup bulunmadığını belirlemek için söz konusu 10 günlük süreyi dikkate alması gerektiği ifade edilmiştir230. Talep edilen devletin, Protokolün 2 nci maddesinin birinci

229 Bkz. 6706 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin ikinci fıkrası.

230 SİDAS’a Ek 3 üncü Protokolün açıklayıcı raporunun 32 nci paragrafı: “The Protocol does not specify at which point the person's consent must be established. However, where the procedure is set in motion by the provisional arrest of the person sought in accordance with Article 2, paragraph 1, the requested Party should take into account Article 6, which provides for notification of consent

fıkrasına çekince koyduğu durumlarda ise söz konusu süre sınırlaması geçerli değildir. Türkiye’nin Protokolün 2 nci maddesinin birinci fıkrasına koyduğu çekince dolayısıyla, anılan süre sınırlamasıyla bağlı olmadığı sonucuna varılmaktadır.

Türk hukukunda da, rıza beyanında bulunulması için hak düşürücü bir süre sınırlaması bulunmamaktadır. Uygulamada, “dolandırıcılık” suçundan Azerbaycan adli makamlarınca aranmakta olan bir Azerbaycan vatandaşı, 13/12/2017 tarihinde Türkiye’de yakalanmış ve Azerbaycan’a iadesi amacıyla geçici olarak tutuklanmıştır. Yerel mahkeme kararıyla kişinin Azerbaycan’a iadesine ilişkin talebinin kabul edilebilir olduğuna karar verilmiş ve karar temyiz edilmiştir. Temyiz süreci devam ederken, kişi bulunduğu ceza infaz kurumuna Azerbaycan’a iade edilmeyi kabul ettiğini beyan eden dilekçe vermiştir. Bilahare adı geçen vekili tarafından temyizden feragat dilekçesi verilmiş ve Yargıtay’ın ilgili dairesi tarafından 28/02/2018 tarihinde iade dosyası yerel mahkemeye iade edilmiştir. Kişinin Azerbaycan’a iade edilmeye rızasının bulunduğunu beyan etmesi sebebiyle yerel mahkemece yeniden celse açılmış ve 05/03/2018 tarihinde iade talebinin kabul edilebilir olduğuna karar verilmiştir. İade edilebilirlik kararı 07/03/2018 tarihli Bakanlık kararıyla onaylanmış ve 09/03/2018 tarihinde kişinin Azerbaycan’a teslimi gerçekleşmiştir. Somut olaydan da anlaşılacağı üzere, klasik iade sürecinde iadeye ilişkin nihai karar verilinceye kadar rıza beyanının açıklanması mümkün bulunmaktadır231.

İadesi talep edilen kişinin, iadeye rıza gösterdiğine ilişkin iradesinin sağlıklı ve hukuken geçerli bir şekilde açıklaması son derece önem arz etmektedir. SİDAS’a Ek 3 üncü Protokolün 4 üncü maddesinin birinci fıkrasında ayrıca, kişinin iadeye rıza gösterdiğine ilişkin beyanının talep edilen devletin hukukunda öngörülen usulde belirleneceği ifade edilmiştir. Maddenin ikinci fıkrasında ise, talep edilen devlete kişinin rızasını serbest iradesiyle ve bunun yasal sonuçlarının tamamıyla farkında olarak beyan etmesi için gerekli tedbirlerin alınması yönünde yükümlülük getirilmiştir. Buna göre, iadesi talep edilen kişi bu amaçla avukat ve gerekli hallerde tercüman yardımı alma hakkına sahip olacaktır. Uygulamada iadesi talep edilen

within 10 days from the date of the provisional arrest. This time limit does not apply where the requested Party made a reservation to Article 2, paragraph 1.”

231 Somut olayda, rızaya dayalı usulde mahkemenin iade edilebilirlik kararından sonraki 5 gün içerisinde iade süreci tamamlanarak teslimin gerçekleşmesi, rızaya dayalı iade usulünün etkinliğinin göstergesi olması bakımından iyi uygulama örneği olarak karşımıza çıkmaktadır.

kişinin avukata ve tercümana erişim hakkının etkili bir şekilde kullanılmasını sağlamak için talep edilen devletin gerekli tüm tedbirleri alması önem arz etmektedir. Yetkili adli makam tarafından, iadesi talep edilen kişiye, iadeye rıza gösterilmesinin yasal sonuçları açıklanmalı ve bu konuda kişinin bilgilendirilmesi gerekmektedir. Adli makam tarafından yapılacak bilgilendirme, klasik iade usulünün sağladığı garantilerinden feragat etmenin sonuçlarını ve aynı zamanda verilen rızanın kural olarak geri alınmazlığını içermelidir.

İadesi talep edilen kişi, adli makam tarafından yapılan bilgilendirmeden sonra iadeye rıza gösterdiğini açıklarsa, bu beyanının talep edilen devletin hukukuna uygun olarak kayıt altına alınması gerekmektedir232. Kişinin iadeyi kabul etmediğini

bildirmesi halinde, klasik iade usulünde iade işlemlerine devam olunmaktadır. Uygulamada, ağır ceza mahkemesi tarafından iadesi talep edilen kişinin hazır bulunduğu celsede, kişinin rızaya dair iradesi tespit edilmekte ve rıza beyanı duruşma tutanağına derc edilmektedir.

Kural olarak iadesi talep edilen kişi tarafından verilen rızanın geri alınması mümkün bulunmamaktadır233. Ancak kişinin rızaya dayalı iadenin kendisi açısından

doğuracağı hukuki sonuçların farkında olarak beyanda bulunması gerektiğinden, bu farkındalığı ve kişinin yetkili makamlar tarafından bilgilendirilmiş olmasını garanti altına almak adına, SİDAS’a Ek 3 üncü Protokolün 4 üncü maddesinin beşinci fıkrasında rızanın geri alınmasına olanak tanınmıştır.

Buna göre, taraf devletlerin imza sırasında veya daha sonra herhangi bir zamanda beyanda bulunarak, rızanın geri alınmasına izin vermelerine olanak tanınmıştır234. Türkiye’nin maddeye ilişkin beyanına göre, rızanın geri alınması

iadeye ilişkin nihaî karar verilinceye kadar gerçekleştirilebilecektir.

Rızanın geri alındığının bildirilmesi halinde, bu durumun talep edilen devlet tarafından kayıt altına alınması ve derhal talep eden devlete bildirilmesi

232 Bkz. SİDAS’a Ek 3 üncü Protokolün 4 üncü maddesinin üçüncü fıkrası.

233 Bkz. SİDAS’a Ek 3 üncü Protokolün 4 üncü maddesinin dördüncü fıkrası.

234 SİDAS’a Ek 3 üncü Protokolün 4 üncü maddesinin beşinci fıkrasının uygulanmasına ilişkin olarak Letonya, Litvanya, Slovenya, İsviçre, Türkiye ve Ukrayna olmak üzere altı ülke rızanın geri alınmasının mümkün olduğunu belirtmiştir.

gerekmektedir. Bununla birlikte SİDAS’a Ek 3 üncü Protokolde, rızanın hangi usulde geri alınabileceğine ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Dolayısıyla, rızanın geri alınması durumunda, rıza beyanının tespitinde izlenecek usulün tekrarlanmasına gerek bulunmadığı değerlendirilmektedir235.

İade talebine konu kişi rızaya dayalı iade beyanını geri aldığında, klasik iade usulüne devam edilecektir. Bu durumda, talep eden devletin SİDAS’ın 12 nci maddesinde belirlenen belgelerin hangi süre içerisinde sunulması gerektiği sorusu akla gelmektedir. Açıklayıcı raporda, iadesi talep edilen kişinin basitleştirilmiş usulde iadeyi kabul ettiğine dair beyanının talep eden devlete bildirildiği ve talep eden devletin iade talebine esas belgeleri düzenlemeyi bıraktığı tarihte kalan süre içerisinde SİDAS’ın 12 nci maddesine uygun olarak iade evrakının sunulmasının gerektiği ifade edilmiştir. Bu hesaplama, iade amacıyla tutuklanan kişinin, tutuklu kalacağı gün sayısının hesaplanması bakımından önem arz etmektedir.

8. İade Kararı

6706 sayılı Kanunun 17 nci maddesi kapsamında ağır ceza mahkemesi tarafından kişiye iade edilmeyi kabul edip etmediği sorulması ve kişinin iadeyi kabul etmesi durumunda mahkeme kişinin açıkladığı kabul beyanıyla bağlı değildir. Bir başka ifade edişle, kişinin iade talebinin kabulüne ilişkin iradesinin varlığı mahkemenin yabancı devletin talebi hakkında olumlu karar vermesini gerektirmeyecektir. Maddenin üçüncü fıkrasında açıklandığı üzere mahkeme bu durumda, Türk hukukunda yer alan kurallar ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası andlaşma hükümlerine göre değerlendirme yaparak iade talebinin “reddine” veya “kabul edilebilir olduğuna” karar verir. Mahkeme, rızaya dayalı iade usulünde de iade talebine esas belgelerin yetersiz olduğuna kanaat getirirse, talep eden devletten ilave bilgi ve belge talep edebilir.

Klasik iade usulünden farklı olarak, rızaya dayalı usulde mahkemenin verdiği karara karşı itiraz yoluna başvurulabilir236. Mahkeme kararına karşı itirazın, 5271

235 Bkz. SİDAS’a Ek 3 üncü Protokolün açıklayıcı raporunun 43 üncü paragrafı.

sayılı CMK’nın 268 inci maddesi uyarınca tefhim tarihinden itibaren 7 gün içerisinde yapılması gerekir. Karara itiraz edilmemesi veya itiraz sonucu kararın kesinleşmesi halinde iade evrakı, sürecin tamamlanmasını teminen “merkezi makam” sıfatını haiz Adalet Bakanlığına iletilir.

Rızaya dayalı iade usulünde, mahkemenin verdiği kesinleşmiş iade edilebilirlik kararının yerine getirilip getirilmemesi merkezi makamın onayına bağlıdır. Merkezi makama tanınan bu yetki uyarınca, iade edilebilirlik kararının uygulanmasına Adalet Bakanı karar vermektedir237. İade talebinin kabulü veya

reddine ilişkin karar, talep eden devlet yetkili makamlarına ve iadesi talep edilen kişiye bildirilir.

Rızaya dayalı iade usulünde, olağan iade usulüne ilişkin 6706 sayılı Kanunun 19 uncu maddesinin uygulanması gerekmediğinden, iade kararının yerine getirilmesi için Dışişleri ve İçişleri Bakanlıklarının görüşlerinin alınması zorunluluğu bulunmamaktadır.

6706 sayılı Kanunda, rızaya dayalı usulde hangi süre içerisinde nihai iade kararın verileceğine dair hüküm yer almamaktadır. Bununla birlikte SİDAS’ın Ek 3 üncü Protokolün 7 nci maddesinde ise, iadesi talep edilen kişinin iadeye rıza verdiği tarihten itibaren yirmi gün içinde talep edilen devletin basitleştirilmiş usul uyarınca iadeye ilişkin kararını talep eden devlete bildireceği hüküm altına alınmıştır. Dolayısıyla, SİDAS’a Ek 3 üncü Protokole taraf olan devletlerin talepleri bakımından 20 günlük sürede rızaya dayalı iade sürecinin tamamlanması ve sonrasında teslim aşamasına geçilmesi gerekmektedir.

Belgede Suçluların iadesi (sayfa 117-121)