• Sonuç bulunamadı

1.11. İletişim Engellerinin Üstesinden Gelme, Kişiler Arası İletişim Becerileri ve

1.11.10. Stratejik Dinleme Becerisi

Blanchard (1992, s.8), insanları yönetmekte daha etkili olabilmenin yollarından birisinin dinleme becerisini artırmak olduğunu vurgulamaktadır. Ward (1990, s.20) ise dinleme olmadan iletişimin gerçekleşemeyeceğini belirtmektedir. Bu nedenle, iletişimi geliştirebilmek için yöneticilerin en etkili şekilde nasıl anlaşılabileceklerini öğrenmeye ve uygulamaya çalışmalarının yanı sıra, karşılarındakileri anlayabilme becerilerini de geliştirebilmelerinin büyük önem taşıdığı söylenebilir. Bu tür çabaların odak noktası dinleme becerilerinin geliştirmesinde toplanmaktadır. Zira insanların gerçek duygu, düşünce ve arzularını ifade edebilmeleri için onları cesaretlendirebilmenin yollarından birisinin dinleme olduğu belirtilmektedir. Ancak, karşıdakini sadece dinlemek de yetersizdir. Karşıdakini, anlatmak istekleriyle birlikte dinlemek gerekmektedir. Dinleme sürecinde ilgi dağıtıcı şeyleri ortadan kaldırmak; konuşmacıyı sürecin odağına yerleştirmek; karşı tarafa dinlemek için istekli olduğunuzu sezdirmek ve konuyla ilgili sorular sormak etkili şekilde dinlemeye katkı sağlayıcı yöntemler olarak düşünülebilir. Asıl önemli olanın öncelikle dinlemeye karar vermek olduğu belirtilmektedir. Aksi takdirde etkili dinleme için sunulan reçetelerin hiç birinin yararlı olamayacağı söylenebilir (Gibson, Ivancevich ve Matteson, 1997, s.426; Ivancevich ve Matteson, 1996, s.505).

Dinleme becerilerinin sözlü iletişim sürecinde yöneticilerin en zayıf kaldığı noktalardan birisi olduğu belirtilmektedir. Alt kademelerle kurulan iletişimlerde yöneticilerin çoğunlukla verimli bir dinleme performansı sergileyemedikleri vurgulanmaktadır. Tüm bunlara rağmen yine de eğitim için ayrılan kaynaklarının çoğunluğunun okuma, yazma ve konuşma becerilerine ayrıldığı belirtilmektedir. İletişimi geliştirebilme bireylerin dinleme becerilerini geliştirmeyi gerekli kılmaktadır. İyi dinleme; mesajların tam duyulmasını, zamanından önce yargıda bulunulmamasını, dikkatlice analiz edilmesini ve haksız şekilde öznel önyargılamada bulunmadan yorumlanmasını gerektirmektedir (Singer, 1990, s.495-496).

Spaulding ve O’Hair (2000, s.139), iletişimde yanlış anlaşılmalardan kaçınmak için dinleme konusunda çok büyük çabaların sarf edilmesi gerektiğini ve iletişim becerilerinin

geliştirilebilmesi için ilk olarak dinleme yeteneğini zayıflatan engelleri anlamak gerektiğini vurgulamaktadırlar. Bu açıdan başarılı bir okul iletişiminin hem etkili dinlemenin önemini hem de etkili dinleme engellerini kavramayı gerektirdiği belirtilmektedir. Aşağıda yer alan Şekil 1.3’te sunulan stratejik dinleme süreçlerinin ise dinleme becerilerini geliştirebileceğine işaret edilmektedir.

Şekil 1.3. Stratejik Dinleme Süreci

Kaynak: Spaulding, A. ve O’Hair, “M.J. Public Relations in a Communication Context: Listening, Nonverbal and Conflict-Resolution Skills”, Public Relations in Schools, Second Edition, Ed. T.J. Kowalski, 137- 162, Merrill, an Imprint of Prentice-Hall, Upper Saddle River, New Jersey, 2000, s.141.

İletişim sürecini kavrama ve harekete geçirmede dinleme sürecinin üç öğesinin etkili olduğu söylenebilir: Ne duyuldu, ne anlaşıldı ve neler hatırlanıyor? Etkili dinleme, sözcükleri duymaktan daha fazlasını gerektirir. Etkili dinleyiciler daha derin anlamları da dinleyebilmelidirler. Dinleyicilerin, sözlü mesajların sözcükleri arası ya da sözcükler ötesi anlamları dinlemeyerek mesajların duygusal içeriğini kaçırabildikleri belirtilmektedir. Sözlü iletişimde derin anlamları kavrayabilmek için eğitimcilerin, konuşmaların neyi anlattığından çok nasıl anlatıldığına odaklanmalarının faydalı olacağı ifade edilmektedir. Örneğin, eğitsel bir çalışma nedeniyle yöneticisi tarafından iyi bir iş çıkardığı için sözlü olarak takdir edilen bir öğretmenin yöneticisinin ses tonu ve vurgulamalarından aslında isteksiz bir şekilde takdir edildiğini algılaması o öğretmenin sözcüklerin ötesindeki anlamları da kavrayabildiğine işaret etmektedir. Ayrıca, etkili dinleme için geri bildirimin de büyük önem taşıdığı; geri bildirim olmaksızın göndericinin, alıcının kendisiyle aynı fikirde olup olmadığını bilemeyeceği, iletişimden sıkılacağı ve iletişimi reddetme eğilimi göstereceği söylenebilir. Bu açıdan etkili dinleme ve iletişimin devamlılığı açısından geri bildirime büyük ihtiyaç duyulmaktadır (Spaulding ve O’Hair, 2000, s.141-142). Stratejik Dinleme Süreci Sözcükler arası dinleme Destekleyici geri bildirimde bulunma

Olaylarını gidişatına göre mesajları açıklama Zayıf dinleyici problemlerini düzeltmek Hafızayı geliştirmek Düşünme zamanlarını verimli kullanma İletişim sürecini kavramak ve harekete geçirmek Hoşgörülü olmayı öğrenmek ve sessiz kalmaktan yaralanmak

Ayrıca, Hartley ve Bruckmann (2002, s.250), dinleme becerilerinin geliştirilmesinde iki önemli adımın bulunduğunu belirtmektedir. Buna göre; birinci adım, dinleme etkinliğinin dikkatle gerçekleştirilmesini engelleyecek tüm etkenlerin farkında olmak ve bu engellerin üstesinden gelmeye çalışmak; ikincisi ise dinlemeye yardımcı olacak davranışları kazanmak ve etkin kılmaktır.

Yöneticiler de diğer insanlar gibi genellikle başkalarını dinlemek yerine konuşmayı tercih etmektedirler. Ancak, iyi bir yönetici olabilmenin koşullarından birisi de iyi bir dinleyici olmak ve bunun için gerekli becerileri sergileyebilmektir (Sims, 2002, s.162).

Lewis, Goodman ve Fandt (1994, s.411-412), dinleme becerisini geliştirebilmenin ve etkileyici bir dinleyici olabilmenin ana hatlarını şu şekilde sıralamaktadır:

1. Mesajın içeriğini dinlemeye çaba gösterme; mesajda tam olarak ne anlatılmak istendiğini duymaya çalışma.

2. Duygu ve heyecanları dinleme; konuşmacının mesajın içeriği hakkında ne hissettiğini belirlemeye çalışma.

3. Karşı tarafın duygu ve heyecanlarını karşılıksız bırakmama; konuşmacıya, mesajın içeriği kadar onun duygu ve heyecanlarının da farkında olunduğu izlemini verme.

4. Mesajların hem sözlü hem de sözsüz içeriğine karşı duyarlı olma; açıklığa kavuşturulması gereken karışık mesajları belirleme.

5. Duyulanlar hakkındaki düşünceleri öznel sözcüklerle göndericiye yansıtma.

6. Bir sonraki adımda neler söylenebileceği düşünülürken de dinliyormuş gibi davranmama, birisi konuşurken durmadan kımıldamak gibi davranışlarda bulunmama, rahat bir dinleme ortamı hazırlama ve tüm dikkati konuşmacı üzerinde yoğunlaştırma.

7. Sabırlı olma ve konuşmacının sözlerini kesmeme, yanıt vermeden önce konuşmacının söylediklerini kavramaya çalışma ve söylenenleri kelimesi kelimesine anlayabilmek ve soru işaretlerini giderebilmek için konuşmacıya soru sormaktan çekinmeme.