• Sonuç bulunamadı

Ülkemizde kamu sektöründe stratejik yönetimin dile getirildiği ilk yazılı metinlerden biri 2000 yılında Kalkınma Bakanlığı tarafından, Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı hazırlık çalışmalarına ışık tutmak üzere hazırlanan “Kamu Yönetiminin İyileştirilmesi ve Yeniden Yapılandırılması Özel İhtisas Komisyonu Raporu”dur. Bu raporun, kamu yönetimi reformu çalışmalarına ilişkin olarak sunduğu çeşitli önerilerden biri, Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı dönemi içinde kamu kurumlarının stratejik plan hazırlamalarına ve pilot projelerle uygulanmaya başlanmasına yöneliktir.

Daha sonra, Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı kapsamında, uluslararası kuruluşlarla yürütülen projelerde bütçe sürecinin etkililiğini artırmak amacıyla kamu harcama yönetimine yönelik çeşitli çalışmalar başlatılmıştır. Bu bağlamda, kuruluşların bütçe hazırlama ve uygulama sürecinde mali disiplini sağlamak, kaynakları stratejik önceliklere göre dağıtmak, bu kaynakların etkili kullanılıp kullanılmadığını izlemek ve bunun üzerine kurulu bir hesap verme sorumluluğu geliştirmek temel başlıklar olarak ortaya çıkmıştır. Stratejik yönetimin uluslararası kuruluşlarla yapılan çalışmalarda ilk kez gündeme gelmesi 12 Temmuz 2001 tarihinde Dünya Bankası ile imzalanan 1. Program Amaçlı Mali ve Kamu Sektörü Uyum Kredi Anlaşması (PFPSAL-1) ile olmuştur. PFPSAL’ın içerdiği taahhütlerden biri kamu yönetimi reformu kapsamında yapılması öngörülen “Kamu Harcama Yönetimi: Bütçe Reformu”dur. Reformun önemli aşamalarından biri, kamu kurumlarında politika oluşturma kapasitesinin güçlendirilmesi ve bu bağlamda stratejik planlamanın uygulanmaya başlanmasıdır.

Tarihsel süreç içinde stratejik planlamaya vurgu yapılan metinlerden bir diğeri Ocak 2003’te 58. Hükümet tarafından hazırlanan Acil Eylem Planı (AEP)’dır. AEP’de öngörülen faaliyetler arasında kuruluş düzeyinde stratejik planlama uygulamasına geçileceği yer almaktadır. Bu faaliyet; “aşırı merkezi yapı içinde çalışan ve sık sık siyasi müdahalelere konu olan kamu kuruluşları genel olarak politika üretme kapasitesinden yoksun hale gelmişlerdir.

Kuruluş düzeyinde stratejik planların hazırlanması sonucunda kuruluşlar varlık nedenlerini, ulusal plan ve stratejiler çerçevesinde netleştirecek, politika ve önceliklerini ortaya koyabilecek, performans göstergeleri geliştirmek suretiyle başarılarını ölçebileceklerdir.

Katılımcı bir anlayışla hazırlanacak olan bu planlarda dış ve iç müşteri memnuniyeti esas

hazırlanması sonrasında kuruluş bütçeleri bu planlara dayalı olarak oluşturulacaktır”

biçiminde açıklanmaktadır.

Yukarıda özetlenen gelişmelere paralel olarak 4 Temmuz 2003 tarihinde 2004 yılı Programı ve Mali yılı hazırlık çalışmaları konulu Yüksek Planlama Kurulu kararı yayınlanmıştır. Bu kararın “Kuruluş Düzeyinde Stratejik Planlama Çalışmaları” başlıklı bölümünde kamu kesiminde yapılan reform çalışmaları kapsamında, kamu kuruluşlarının ilk aşamada Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı ve yıllık programlarda yer alan politikalar ve makro hedefler çerçevesinde kendi stratejik planlarını hazırlamaları ve gelecek dönemlerde kuruluş bütçelerini bu planda öngörülen kuruluş misyonu, vizyonu ve hedefleri doğrultusunda oluşturmaları hedeflenmektedir denilmektedir. Bu hedef doğrultusunda 2004 yılı bütçesi hazırlıkları çerçevesinde; Kalkınma Bakanlığının hazırladığı Stratejik Planlama Kılavuzunu ilgili tüm kuruluşların bilgisi ve kullanımına sunacağı vurgulanmış; ayrıca, Kalkınma Bakanlığının orta vadede bütün kuruluşlara yaygınlaştırmak üzere 2003 yılında sekiz pilot kuruluşta stratejik planlama çalışmalarını başlatacağı belirtilmiştir. Pilot kuruluş düzeyinde başlatılacak stratejik planlama çalışmalarının bir proje kapsamında ayrıntılandırılması ve faaliyet programının belirlenmesi, faaliyetlerin yürütülmesi ve çalışmanın pilot kuruluşlar ile işbirliği içinde sonuçlandırılmasından Kalkınma Bakanlığı yetkili ve sorumlu kılınmıştır.

Kalkınma Bakanlığına ayrıca, kuruluşlar tarafından yürütülecek pilot çalışmaları yönlendirme, izleme, değerlendirme; çalışmaların sonuçlarına bağlı olarak Stratejik Planlama Kılavuzunu güncelleme; yaygınlaştırma aşamasına yönelik olarak gerekli kurumsal ve mevzuat düzenlemeleri ile diğer ilişkili faaliyetleri gerçekleştirme yetkisi de verilmiştir. Aynı karar ile, belirlenen pilot kuruluşların stratejik planlarını 2005 yılı programına ve bütçe teklifine baz oluşturacak şekilde en geç Haziran 2004 itibariyle tamamlamaları öngörülmüştür. Kalkınma Bakanlığı tarafından incelenmesinden sonra Yüksek Planlama Kurulunun onayına sunulacak olan bu planların, Maliye Bakanlığı tarafından yürütülmekte olan performans esaslı bütçeleme çalışmalarına temel oluşturacağı ifade edilmektedir.

Yukarıda açıklanan YPK ile aynı ay içinde kabul edilen “Avrupa Birliği Müktesebatının Üstlenilmesine İlişkin Türkiye Ulusal Programı” ile “Avrupa Birliği Müktesebatının Üstlenilmesine İlişkin Türkiye Ulusal Programının Uygulanması, Koordinasyonu ve İzlenmesine Dair Bakanlar Kurulu Kararı”nda (27.07.2003 tarih ve 25178 sayılı RG) yer alan “Bakanlıklar ve Kamu Kuruluşlarında Stratejik Planlamaya Geçiş”

başlığında; Kalkınma Bakanlığının stratejik planlama kılavuzu nihai taslağını hazırladığı ve

pilot kuruluşlarda stratejik yönetim yaklaşımının pilot uygulamalar gerçekleştirildikten sonra tüm kamu kuruluşlarına aşamalı olarak yaygınlaştırılacağı belirtilmektedir.

Kamu yönetiminde stratejik yönetim uygulama sürecinin arka planını oluşturan yukarıdaki belgelerde görüldüğü üzere Türk kamu yönetiminde stratejik yönetim uygulamasına başlanma gerekçeleri farklı biçimlerde, ancak benzer içeriklerle açıklanmaktadır. Bu gerekçeler aşağıdaki gibi özetlenebilir:  

1. Türk kamu yönetiminde kuruluş ölçeğinde planlama işlevinin yeterli ölçüde gelişememiş olması ve plan-program-bütçe ilişkisi ile bağlantısının kurulamamış olması,

2. İdarelerin politika oluşturma ve maliyetlendirme kapasitesinin güçlendirilmesi, orta/uzun vadeli ve somut hedeflere dayalı yönetim anlayışının geliştirilmesi, sonuçlara ve performansa odaklanma, katılımcılık, şeffaflık ve hesap verme sorumluluğunun hayata geçirilmesi,

3. İdarelerde amaç ve hedeflere dayalı yönetim anlayışı ve bütçelemenin geliştirilmesi, kamu hizmetlerinin arzında yararlanıcı taleplerine duyarlılığın artırılması.

 

Aslında bu gerekçelerin kamu yönetiminde neden stratejik yönetim sorusunun cevabı olarak verildiği ve kamuda stratejik yönetim uygulama sürecinin de çıkış noktasını oluşturduğu söylenebilir. Kısaca, stratejik planlama uygulaması ile kamuda politika oluşturma ve uygulama kapasitesinin artması amaçlanmaktadır. Bu çerçevede makro düzeyde, plan-program-bütçe bağlantısının güçlendirilmesi, kamu yönetim ve harcama sisteminin etkinleştirilmesi, sonuç odaklı ve somut hedeflere dayalı planlama anlayışının yerleştirilmesi, mikro düzeyde ise, orta/uzun vadeli bakış açısının geliştirilmesi, sonuç odaklı ve hesap verebilir bir yönetime temel oluşturulması, katılımcı yönetim ile kurumsal etkililiğin artırılması, karar alma mekanizmalarının güçlendirilmesi, idarelerde stratejik bakış açısının yerleştirilmesi, başarı ve başarısızlıkların denetimi ve sebeplerinin ortaya konulması, idarelerin faaliyet alanlarıyla ilgili sistematik biçimde bilgi toplanması diğer amaçlar olarak sayılabilir.