• Sonuç bulunamadı

Sovyetler Birliği’nin dağıldığı 1991 yılı, dünya için de bir dönüm noktası olmuştur. Sovyetler Birliği’nin dağılması ile Soğuk Savaş sona ermiş ve dünya üzerindeki iki kutuplu düzen bozulmuştur.

Bolşeviklerin Çarlık Rusya’daki hâkimiyeti 1918 yılında başlamıştır. O sırada 1. Dünya Savaşı’nda bulunan Rusya Almanya ile Brest-Litovsk Anlaşması’nı imzalamış ve çekilmiştir. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği bir Federasyon olarak 30 Aralık 1922’de kurulmuştur. Vladimir İlyiç Lenin’in 21 Ocak 1924

47

tarihinde ölümünün ardından Komünist Parti’nin yeni lideri mareşal İosif Stalin olmuştur. 1953 yılında ölümüne kadar Sovyetler Birliği'nin lideri olarak varlığını sürdürmüştür. Stalin, Besarabya Bölgesi, Baltık Cumhuriyetleri olarak bilinen Letonya, Litvanya, Estonya ve Karelya’yı egemenliği altına almıştır. Stalin, doğuya yönelerek Japonya’ya saldırmış ve Karafuto, Mançurya, Kuril Adaları’nı 1945 yılında topraklarına bağlamıştır. Stalin 6 Mart 1953’te hayata veda etmiş ardından partinin birinci sekreteri Nikita S. Kruşçev Stalin’in görevini devralmıştır. Kruşcev 1958 yılından 1964 yılına kadar görev yapmıştır. NATO, Batı Avrupa Ülkeleri ve AET ‘na karşı bir duruş oluşması adına “Varşova Paktı” ve “Karşılıklı Ekonomik Yardım Konseyi – Comecon” kurulmuştur. Kruşçev’in ölümünün ardından Leonid Brejnev, Yuriy Andropov ve Konstantin Çernenko yönetimi ele almışlardır. Sovyetler Birliği Batılı ülkeler ve ABD ile rekabetini 1985 yılına kadar sürdürmüştür. Bu rekabet, 1985 yılından sonra sosyalist sistemin liberal kapitalist sisteme direnememesi sebebiyle son bulmuştur. Sosyalist sistem kapitalist sisteme karşı koyamamış ve bu Sovyetler Birliği için sonun başlangıcı olmuştur. Sovyet ekonomisi ve toplumun büyük sorunlarla karşılaştığı dönem 1970’li yıllardan sonra ve özellikle Gorbaçov dönemidir. Sovyetler Birliğinde ekonomik gelişme ve büyüme düşüşe geçmiş ve ekonomi kötüye gitmeye başlamıştır. Mihail Sergeyeviç Gorbaçov, ekonomik ve toplumsal sorunları kabul ederek sistemin tıkandığını inkâr etmeyen ilk siyasetçi olmuştur. Bu durum da sistemde reform, ekonomide planlama gibi konulara ağırlık verilmesine neden olmuştur. Böylelikle Gorbaçov ekonomi ve siyasette reformist politikalar uygulama konusunda adımlar atmıştır.91

Birliğin dağılmasından önceki dönemlerde Gorbaçov’un uygulamaya çalıştığı Perestroyka ve Glasnost politikaları da Sovyetler Birliği’nin dağılmasının önüne geçememiştir. Uygulanmaya çalışılan bu açılımlar Birlik Cumhuriyetlerinde halkların milliyetçilik duygularını kabartmıştır. Sovyetler Birliği içerisinde yaşayan halklar için refah seviyesinin ve ücretlerin düşük olması, geçimin zorlaşması yaşanabilecek bir ülkenin bulunmadığına dair inancı arttırmıştır. Sovyet sistem sağlık, sosyal güvenlik, uzay araştırmaları, ağır silah sanayi gibi alanlarda diğer

48

devletlerden ileri düzeyde olsa da halkın geçinecek refah seviyesinde olmaması Sovyetler Birliğinin çöküşünü tetikleyen en önemli sebeplerden biridir. Sovyetler Birliğinin son dönemlerinde her ne kadar bir takım yenilikler yapılmaya çalışılsa da Sovyet halklarına göre bu sistem süresini doldurmuş ve sona yaklaşmıştır. 1990 yılının Mart ayında Başkanlık sistemi kabul edilmiştir. Böylelikle, Rus hegemonyası ve yönetimde bulunan Gorbaçov’un gücü arttırmıştır. 5 Şubat 1991 tarihinde partinin iktidarı tekel olmaktan çıkmış ve 19 Ağustos 1991 tarihindeki Komünist darbe girişimi başarısız olmuştur. Sovyetler Birliği’ni oluşturan cumhuriyetlerin Alma- Ata’da 21 Aralık 1991’de düzenledikleri zirve toplantısında Bağımsız Devletler Topluluğu resmen ilân edilmiş ve Sovyetler Birliği resmen dağılmıştır. 1917 yılında Bolşevik devrimiyle kurulan sosyalist sistem sona ermiştir. Birlik adına son zamanlarında devreye konulmaya çalışılan uygulamalar da sonuçsuz kalmış ve Sovyetler Birliğinin dağılması engellenememiştir. 92

Sovyetler Birliği sosyalizmin uygulandığı bir sistemdir. Sosyalist sistemin çöküşü; ekonomik, kültürel, teorik, sosyal, siyasi ve askeri açıdan hayatın tamamını ilgilendiren ve aynı zamanda kendi bünyesinden kaynaklanan sebeplerden kaynaklanmıştır. Bu sistem gerekli şartlardan yoksun olmuştur. Bunun sebebi de gelişmiş bir sanayi ülkesinde değil gelişmemiş bir ülkede gerçekleşmesidir. Kapitalizmin ortaya çıkışı Avrupa’da sanayi inkılâbı ile gerçekleşmiştir. Özel mülkiyet ve serbest girişim desteklenmiştir. Kapitalist sistem daha çok sermayeyi savunan, emeği tek başına bırakan bir sistemdir. Bu sisteme tepki olarak da sosyalist sistem doğmuştur. Bu sistemin en güçlü temsilcisi de, dağılana kadarki süre içerisinde Sovyetler Birliği olmuştur. Fakat sosyalizmi savunan düşünürler daha çok kapitalizmi eleştirmiş, bu da pratik konusunda eksik kalmalarına neden olmuştur. Sonuç olarak sosyalist sistem, gelişmiş bir sosyo-ekonomik sistem olamamış, her zaman kapitalizme karşı bir duruş sergilemiştir. Sosyalist sistemlerde iktidara gelen devrimciler de bu sebeple her seferinde yeni metotlar üretmeye çalışmışlardır.93

92 İsmail Özsoy, “Sovyet Sisteminin Çöküşünden Tarihi ve Evrensel Dersler”,s.170-171,

http://www.academia.edu/464932/Sovyet_Sisteminin_%C3%87%C3%B6k%C3%BC%C5%9F%C3 %BCnden_Tarih%C3%AE_ve_Evrensel_Dersler (15.01.018)

49

Bu metotlardan biri de artık son zamanlarını yaşayan Sovyetler Birliğinin son dönemlerinde görev başına gelmiş olan Mihail Gorbaçov’un ileri sürdüğü “Perestroyka ve Glasnost” politikalarıdır. Sosyalizmin yenilemesi olarak başlayan süreç kapitalizmin uygulanmasına dönüşmüştür. 94

Sovyetler Birliği ekonomisindeki reformların yeterli olmayacağı açıktır. 1986 yılından beri süregelen bütçe açıkları, bütçe açıklarını kapatmak için alınan dış borçların artışı, enflasyon gibi temel sorunlar alınan reform kararıyla ortadan kalkacak türden sorunlardan değildir. Sovyetler Birliği reformlarının ana hedefi, komünizmi sosyal bir demokrasiye dönüştürmek olmuştur. Bu nedenle ekonomideki reformlar, ekonominin düzelmesi için yeterli olmamıştır. Bu durumun sonucu olarak Letonya, Litvanya ve Estonya yani Baltık ülkeleri Sovyetler Birliğinden ayrılarak bağımsızlıklarını ilan etmişlerdir. Ardından Birleşmiş Milletler üyesi olmuşlardır. Ukrayna da bağımsızlık adına yapılan referandum sonucu 21 Aralık 1991 tarihinde Sovyet Birliğinden ayrılmıştır. 26 Aralık 1991 tarihinde Kremlinden SSCB bayrağı indirilmiştir. Rusya Federasyonunu temsil etmek üzere üç renkli yeni bayrak göndere çekilmiş ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği resmen son bulmuştur.95