• Sonuç bulunamadı

Sosyo-Ekonomik Gösterge Olarak Eşek

Belgede Türk Halk Edebiyatında eşek (sayfa 82-87)

D. Araştırma Konusunda Yapılan Çalışmalar

2.2. ANONİM HALK ŞİİRİNDE EŞEK

2.2.1. Mânilerde Eşek

2.2.1.1. Sosyo-Ekonomik Gösterge Olarak Eşek

İnsan hayatının birinci derece geçim kaynağının eski zamanlardan beri tarımın olduğu bilinmektedir. Hayvancılık ise ikinci derece geçim kaynağı durumundadır.

Mânilerde karakter olarak yer almasa da rolleri olan hayvanlar bulunmaktadır.

Bunlardan biri de eşektir. Büyükbaş ve küçükbaş hayvancılık gibi ekonomik faaliyetlere yönelik kavramlar mâniler de bulunmaktadır. Mâni eşek üzerine yazılmasa da içinde eşek geçen mânilere rastlanılmaktadır. İncelenen mâni örneklerinden yola çıkarak eski zamanlarda herkesin evinde bir eşeğin bulunduğunu ortaya koymak mümkündür.

İnsanlar geçimlerini eşek üzerinden sağlamaktadır.

Ben at alayım sen eşek Gidelim Erzurum’a dek At almaya akçen yetmez

Yayalıkda çekme emek(Ünsal, 2011:290).

Ben at alayım sen eşek Gidelim Arz-ı Rûm’a dek At almaya akçen yetmez

Yayalıkda çekme emek(Ünsal, 2011: 417).

Örneklerden de görüldüğü üzere eşek zenginlik ya da fakirlik göstergesi olarak ele alınmaktadır. Çünkü at eşeğe göre pahalıdır. Durumu iyi olan gösterişli, heybetli bir at alırken iyi olmayan ise at almaya gücü yetmez ve insana dost olan faydalı hizmetlerde bulunan cefakâr eşek almak ister. Bazı mâni örneklerinde ise eşeğin dönemin günlük hayatında kullanıldığı görülür:

Bunların var bir katırı Müsteceb saymaz hatırı Receb beğinde belinde

Vardı bir Aydın satırı(Ünsal, 2011: 469).

Çimleri yapmış döşek Uzanmış gevşek gevşek Ben bir şey olmaz derken

Büyümüş olmuş eşek(Elitok, 2006: 137).

Tavanda bir takır-makır Ben zannettim nallı katır Gücük sıçan imam olmuş

İnce sesle ezan okur(Gözükızıl, 2013: 298).

Aşağıda verilen örnekte eşeğine palan alamayacak kadar durumu iyi olmayan birisi ağalardan bahşiş vermesini beklemektedir. Bu örnekte alt sınıf, üst sınıf durumu görülmektedir. Eşeğin bir insanının sosyal statüsünü belirmede önemli görevi vardır denilebilir.

Ağalara yalan lâzım Atına bir kolan lâzım Bahşîş verirse ağalar

Eşeğe de palan lâzım(Ünsal, 2011: 468).

Başka bir mâni örneğinde ise küçümse durumu vardır. Küçümseme, sevdalıyı üzen durumlardan biridir. Mânilerde sevilen kişi bazen kendini seven kişiye, karşılık vermeyeceği nedeniyle birlikte çok acımasız bir şekilde dile getirilmektedir. Bu tür mânilerde ise hayvan olarak eşek kullanılır. Bu nedenle de insanların geçimini eşek ile sağladığını düşünebiliriz:

Damda eşek kişniyor Uykusu gelmiş esniyor Daha bıyıklanmamış

Gelmiş beni istiyor(Kınalıbaş, 2012: 117).

Mânilerin içinde geçtiği anlatı türlerinden biri de fıkradır. Bu anlatı türünde mâniler, anlatımı pekiştirmek ve vurgulamak işlevleriyle kullanılmaktadır. Aşağıda verilen mâni örneği ise fıkra metni içerisinde geçmektedir. Yine bu mâni örneğinin içerisinde o dönemlerde kullanılan eşek motifine rastlanılır.

Aferin su kuşu Hoş ettin bu işi Ürküttün eşeği

Sevindirdin dervişi(Kınalıbaş, 2012: 78).

Evlilik Türk toplumu içerisinde çok önemli bir yere sahiptir. Her şeyden önce anne babanın bu konuda rızası çok önemlidir. Anne babanın rızası olmadığı durumlarda evlenmek isteyen kişiler çareyi sevdiğine kaçmakta bulur. Fakat bu durum toplum tarafından hoş karşılanmaz. Bu durumun yansıdığı mâni örnekleri içinde geçen eşek kavramı toplumun sosyal durumunun göstergesi olarak kullanılmaktadır:

Karşıdan eşek gelir Kolanı gevşek gelir Kendi kaçan kızlara

Yamalı döşek gelir(Yolcu, 2011: 277).

Şu yoldan eşek gelir Kulağı gevşek gelir Kendi kaçan kızlara

Yamalı döşek gelir(Kuru, 2006: 100).

Masa üstünde pekmez Bu pekmez bana yetmez Kırıkhan’ın kızları

Eşeksiz gelin gitmez(Köseler, 2008: 219).

Karşıdan eşek gelir Palanı gevşek gelir Kaçan kızın altına

Sidikli döşek gelir(Uğurlu, 2018: 421).

Hayvan adları ile başlayan mâni örneklerine de rastlanılmaktadır. Bu hayvanlar genellikle kırsal kesimde insanlarla bir arada yaşayan evcil hayvanlardır. Bu hayvanlardan biri de eşektir:

Dama bağladım eşek Eşeğin yuları gevşek Haram olsun gelin sana

Bensiz yattığın döşek(Yolcu, 2011: 308).

Eşek semer ister Soğan dolu şişler Ben biraz yazayım

Gecikti tüm işler(Yazıcı, 2013: 94).

Eşek aldım sıpasız Şişe olmaz tıpasız Peşin satan gibiyim

Oturuyom husası(Yazıcı, 2013: 116).

Atı var katırı var Kasabın satırı var Vurup geberteceğim

Oğlunun hatırı var(Gülbeyaz,1998: 65).

Hanımların kaderi annelik yanında bir de kaynana olmaktır. Erkekler açısından genellikle kaynana bir problem teşkil etmez çünkü kaynanadan ayrıdır. Ancak gelinler için durum böyle değildir. Yakın zamana kadar neredeyse bütünüyle ataerkil bir aile yapısı içinde yasayan Türk toplumu gelini aynı evin içine alır. Erkek, harici isleri görürken gelin ile kaynana hemen daima yan yanadır. Aynı mekânın paylaşımı beraberinde sıkıntıları da getirir. Otorite kaynana olacağına göre şikâyet de geline düşmektedir. Gelin de hıncını almak, hırsını yatıştırmak için kaynanayı kaynar kazanda haşlamayı hayal etmekte ve ölümünü istemekte, eşekle kıyaslamaktadır(Köktürk, Tarihsiz: 652). Eşeğin mecaz anlamı düşünüldüğünde kıyaslama durumu hoş karşılanmayabilir. Fakat eski zamanlarda insanların en kıymetli varlığı da eşek olduğu bilinmektedir. Burada anlatılmak istenen de bir unsur olarak eşek kullanılmaktadır. Bu bağlamda mânilerin çoğunda eşeğin daha kıymetli olduğu görülmektedir. Aşağıda verilen örnekler bunu kanıtlar niteliktedir:

Ey işekler işekler Raf üstünde fişekler Kaynanamdan kıymetli Şu damdaki eşekler

Bahçelerde çiçek var Yük üstünde döşek var Kaynanamdan mutebet

Ahırdaki eşek var(Gülbeyaz, 1998: 66).

Sıra sıra fişekler Yüklükteki döşekler Kaynanamdan üstündür

Ahırdaki eşekler(Uğurlu, 2018: 572).

Yüklükteki döşekler Tüfekteki fişekler Senden daha kıymetli

Şu damdaki eşekler (Kınalıbaş, 2012: 276).

Ay neşşekler neşşekler Yüklükteki döşekler Kaynatamdan kıymetli

Ahırdaki eşekler(Saluk,2018: 15).

Sıra sıra beşikler Sıralanmış esikler Kaynanamdan kıymetli

Ahırdaki eşekler(Köktürk, Tarihsiz: 652).

Irafdaki şişele Yüklükdeki döşekle Gayınnamdan gıymetli

Saman yiyen eşekle(Kınalıbaş, 2012: 244).

Atı var katırı var Kasabın satırı var Vurup geberteceğim

Oğlunun hatırı var(Gülbeyaz, 1998: 65).

Katır da mânilerde çok sık rastlanılan bir hayvandır. Hem fiyatı ucuz hem de beslemesi kolaydır. Dayanıklı ve kuvvetli olduğundan dönemin insanları da katır sahip olmak istemektedir. İnsanlar geçimini katırlarla sağlamaktadır. Bu durum mânilere de yansımaktadır:

Damda katırı var Ovada çadırı var

Biz buraya gelmeyecektik

Emine’nin hatırı var(Kınalıbaş, 2012: 126).

Damda katırım var Küllükte yatırım var Biz buraya gelmeyecektik

Işıl hocanın hatırı var(Kınalıbaş, 2012: 226).

Guluguluyu yemledim Ocak çayını demledim Göbeleği pişince

Katırımızı gemledim(Yazıcı, 2019: 82).

Belgede Türk Halk Edebiyatında eşek (sayfa 82-87)