• Sonuç bulunamadı

Dünyaya geldiğinden itibaren yaşadığı çevreyi tanıma çabasında olan kişi, en başta ebeveynlerinden başlayıp, yaşadığı toplumdaki kişilerden, değerlerden, dini inanışlardan kültürden ve sistemlerden etkilenmektedir. Bu dinamiklerle etkilenen kişi toplumun belirtilen unsurlarını kendisinde içselleştirmektedir. Kişinin bu dinamikleri içselleştirmesi, sosyalleşme sürecini ifade etmektedir. Kişi sosyalleşirken toplumun maddi ve manevi kültür bileşenlerini öğrenmekte ve özdeşim kurup kendine mal etmektedir. Bunun ilk başladığı yer aile olmakla beraber sistematik bir şekilde gerçekleştiği ortam okul olmaktadır. Bundan dolayı öğrenim çağındaki her bireyi etik açıdan uygun ahlaki karar ve davranışları sergilemesine destek olacak değer, norm, becerilerle donatmak, okulların temel işlev ve hedefleri arasında yer almaktadır. Bu bağlamda değerler eğitimi, sosyalleşme sürecinde en büyük etkenlerden birini ifade etmektedir. Bundan dolayı gençlere verilecek değerler eğitiminin toplumun gereklerine uygun ilişkiler geliştirmelerinde ve sosyalleşmelerinde katkısının yadsınamaz olacağı da netlik kazanmaktadır. Çünkü eğitim, zihinsel açıdan insanları daha fazla etkilemekte, edinilen bilgiler insanların tutum ve davranışlarına yansımakta, diğer taraftan da sosyalleşmesini sağlamaktadır. Eğitimle edinmiş olduğu bilgiler ile kimliğini oluşturan birey, bundan sonra oluşturduğu kimliğiyle etkileşime girmekte ve sosyalleşmektedir. Eğitimle sosyal rollerin öğrenilmesi, toplumsal kültürün bir sonraki nesle aktarılmasıyla birey, bulunduğu toplumla bütünlüğü sağlayabilmekte ve şekillenen bu oluşum bireyin sağlıklı sosyalleşme deneyimlerini edinmektedir. Sosyalleşme olgusunun yöntem ve içerikleri öğrenme yoluyla şekillenmekte ve nitelik kazanmaktadır. Sosyalleşmeyle birlikte bireylerin tutum ve davranışları düşünceleri, norm ve değerleri, inançları etkilendiğinden dolayı, sosyalleşme hem kimlik hem de kişiliğin oluşma sürecini belirtmektedir.101

Sosyalleşmeyi, bireylerin tutumlarını ve davranışlarını kurumsallaşan toplumsal normlarla uyumlu hale getirmeleri ve içselleştirmeleriyle birlikte kültürleşme süreçleri olarak tanımlanmaktadır. Sosyalleşme, büyük bir kapsamda, birçok unsur ve insanların bulunduğu kozmopolit yapıdaki çevrede farklı kişilerle ilişki kurularak kazanılmaktadır. İnsanlar hayatlarındaki her dönemde, farklı sosyalleşme etmeni ve faktörlerinden farklı düzeylerde etkilenebilmektedir. Çocukluk döneminde örneğin, temel değer ve beceriler öğrenilmektedir. Dönemsel açıdan ergenlik ve gençlikte, daha çok kimliğini oluşturma amacı yönünde sosyal hayatla daha fazla irtibata

101 Bekir Emiroğlu, “Değerler Eğitiminin Gençlerin Sağlıklı Sosyalleşmelerine Etkisi”, International

56

geçilmektedir. Yetişkinlik dönemindeki insan kendi kimliğini ve toplumsal sosyalleşmesini genel olarak oturtmaktadır. Ancak farklı çevreler, görevler ve şartlarla sosyalleşmesini yine sürdürebilmekte, gelişen dinamiklerle değişimlere girebilmektedir. Sosyalleşme, toplumsal dinamikleri hareketlendiren önemli toplumsal bir gerçeklik olmaktadır. Sosyalleşme olgusu bir durumdan daha çok, inşa sürecini tanımlamaktadır. Toplumu oluşturma bir inşa sürecininin dinamikleridir. Sosyalleşme süreçleriyle birlikte toplum değişimlerle yeniden üretilmektedir. Toplumsal yapının dinamik olmasıyla birlikte sosyalleşmenin deneyimleri de bu mekanizma içinde yeni boyutlar kazanmaktadır. İnsan yaşadığı çevredeki kültürü öğrenmekte ve ona göre şekillenip değişimler yaşamaktadır. Bu kavramların tümü mekanizmanın işlevselliğiyle ilgili olmakta ve bu kavramlar bir bütünün parçaları olarak nitelendirilmektedir.102 Bu kısımda, sosyalleşme ve sosyalleşme süreci konuları izah edilecektir.

3.2.1. Sosyalleşme

İnsanın karşılaşabilecek farklı durumlarda o sosyal sistemin içindeki koşullara özgü becerileri, davranışları, tutumları ve değerleri öğrenerek bu sosyal bileşenlere uygun hareket edip davranış geliştirmesi sosyalleşme olarak tanımlanmaktadır. Sosyalleşme; gelişmeye açık, dinamik, çok yönlü, birçok bileşeni bulunan bir süreç olarak da tanımlanabilir. Toplumun kişinin üzerindeki yaptığı etkilere rağmen kişilerin de toplumla karşılıklı etkileşimi sonucu toplum yapısına ve toplumsal değişimlere etki yapmaktadır. Sosyalleşme süreci, sosyal bileşenlerle birlikte etkileşim içinde bulunmaktadır. Karşılıklı sosyal ilişkilerle gelişen sosyalleşme, kimliğin oluşması ve bulunduğu toplumla etkileşimlerde bulunarak bir bütünün parçası durumuna gelme sürecinde yerini almıştır. Sosyalleşme sürecinde medya, önemli etkiye sahip olmaktadır. Sosyalleşme olgusu, iletişim ortamlarının değişimi ve dönüşümüyle dinamik bir hal alırken farklılaşmayı da beraberinde getirmiştir. Sosyalleşme sürecini iki açıdan ele almak mümkün olabilir. Bunlardan birincisi ailede başlayarak okula kadar olan dönemi içine alan ilk sosyalleşme süreci olmaktadır. İkincisi ise; okul dönemi ile başlayan insan hayatının sonuna kadar süren süreç olarak ele alınmaktadır. Bu iki süreci oluşturan ve birbirinden ayıran neden, kişinin yakınlarından ve kendi ailesinden oluşan, kapalı çevreden geniş çevreye taşınan ve gittikçe kalabalıklaşan bir çevre arasında oluşan farktır.103

Sosyalleşme kavramı, toplumlarda birbirini izleyen dinamik bir öğrenme süreci olarak tanımlanmaktadır. Bu süreçte gerçekleşen sosyalleşme mekanları da tarihi

102 Emiroğlu, a.g.e., s. 118.

103 Cemile Tokgöz Bakıroğlu, “Sosyalleşme ve Kimlik İnşası Ekseninde Sosyal Paylaşım Ağları”,

57

zaman dilimleri içerisinde çeşitlilik gösterir. Bir diğer ifadeyle sosyalleşme mekanları, zamanla çeşitli değişim ve dönüşümlere uğrayarak, ortaya çıkan yeni teknolojilerin etkisiyle, tam anlamıyla mekan içinde bir araya gelme ihtiyacına gerek duyulmamaktadır.104

3.2.2. Sosyalleşme Süreci

Sosyalleşme, insanları sosyal sistemlerin üyeleri durumuna getiren süreç olmaktadır. Sosyalleşme süreçleri sayesinde toplumsal kültür yeni nesillere aktarılmakta ve bu süreç toplumsal kültürün en önemli kısmını teşkil etmektedir. Sosyologlar sosyalleşme sürecini çeşitli şekillerde ifade etmektedir. Linton, yeni doğan bebeklerin cahil hayvan, medeniyetsiz yaratık halinden, sosyal sistemdeki insan üyesi haline gelmelerinin sosyalleşme aracığıyla gerçekleştiğini belirtmektedir. Sosyalleşme, yeni kişilerin gruba katılmasını ve toplumun kendi cinsi ve yaşındaki kişilerden beklediği şeyleri yerine getiren kişiler olmalarını sağlayan süreci tanımlamaktadır. Sosyalleşme, kişilerin grup değer ve normlarına uymasını öğrenmelerini sağlayan süreç şeklinde açıklanmaktadır. Sosyal düzen, geniş bir ölçüde sosyalleşme süreciyle varlığını koruyup muhafaza etmektedir. Toplumdaki fertlerin çoğunluğunun, toplumun norm ve değerlerine uygun hareket etmeleri beklenmektedir. Sosyologlar sosyalleşme olgusuyla yakından alakalı olmaktadır.105

Sosyalleşme düzlemindeki insan, grup içinde yaşamını sürdürmekte, düzenli ve çeşitli grupların üyesi olmaktadır. Gruptaki yaşamı, yalnızca varlığını sürdürebilmesi için gerekli olmamakta ancak kişisel gelişimi için önem arz etmektedir. Geleneksel ve modern toplumların yapısına özgü, kişilik gelişimi ve sosyalleşme şeklini etkileyen grup görünümlerine rastlanmaktadır. Sosyalleşme süreçlerinde bireylerin kendilerini tanımaları önemli olmakla birlikte, kimliğinin oluşmasında ailesinin ve arkadaş gruplarının önemli rolü de bulunmaktadır. Sosyalleşme olgusu insanın kişiliğini oluşturma sürecinde, aile, çevre ilişkileri, arkadaşlık, kültür, sanat, medya araçları, müzik uğraşıları gibi birçok sosyalleşme bileşenleri ile ilişki kurarak gerçekleşmektedir. Süreç ayrıca kişinin statüsü bakımından kazanımlar sağlayacağı ortamları yaratmasına zemin hazırlayabilmektedir. Sosyalleşme doğduktan sonra hemen başlamaktadır. Bireylerin toplumda geçerliliği olan normları, değerleri, davranış kalıplarını, vaziyet alışkanlıklarını, öğrenip özümlemesi, çocukluk ve gençlik dönemlerinde bulunduğu gruplarda toplumca geçerli olan değer, tutum rol

104 Emel N. Dilmen ve Sertaç Öğüt, “Sosyalleşmenin Yeni Yüzü: Sosyal Paylaşım Ağları”, Marmara

Üniversitesi Yeni Medya ve Etkileşim Konferansı Bildiri Kitapçığı, 2010, 237-242, s. 237.

105 Münir Koştaş, “Sosyalleşme (Socialisation)”, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 1987,

58

beklentilrine göre sosyal ben’inin sosyo-kültürel kişiliğini oluşturması devam etmektedir. İnsan yaşamı boyunca sosyal konumlarında yeni rolleri üstleneceği için, bu rollerin öğrenildiği süreçte sosyalleşme yaşam boyu devam etmektedir.106

Sosyalleşme sürecini objektif ve sübjektif olarak iki şekilde tanımlamak mümkün olmaktadır. Sosyalleşmenin objektif açıdan ele alınmasında, toplum yönlü olarak, fertler üzerinde faaliyetleri bulunan faktörlerin mütalaasının irdelenmesini ifade etmektedir. Bu açıdan sosyalleşme, cemiyet kültürünün gelecek nesillere devredilmesini, ferdin teşkilatlanan cemiyet yaşamını tasvip ve kabul ettiğini, usul ve şekillere uymasını sağlamaktadır.

1. Sosyalleşmenin işlevi ferdin ihtiyaç duyduğu disiplin ve istidadı sağlamak, geliştirmek, toplumun değerler sistemini, ideallerini ona aktarmak özellikle de ferdin sosyal hayatında oynayacağı rolleri ona öğretmektir. Bu açıdan sosyalleşme süreci toplumdaki ferdin dışında sürekli faaliyetlerde bulunmaktadır. Bu süreçte sadece çocuklar etkilenmemekte, fakat toplumun diğer kısımlarını oluşturan şahıslara yaşamları boyunca etki yapamaya devam etmektedir.

2. Subjektif açıdan sosyalleşme, ferdin etrafını kuşatan varlıklara uymak olurken geçirmiş olduğu uzun ve büyük orandaki kısmı itibarıyla bilinçli olmayan süreçler olmaktadır. 107

Sosyalleşme süreçlerinde yaşanan değişim, değişik ortamlara ve kitle iletişim kanallarının boyutuna kadar ulaşmaktadır. İnsan kendi özelliği ve yapısı gereği biyolojik, psikolojik, sosyal varlık olmakla birlikte bu durum insanların sosyalleşme güdüsü ihtiyacına ilişkin yapısının gereği olmaktadır. Sosyal medyanın, kişilerin web tabanında bir sistemin üzerinden kendine ait profil oluşturması, diğer kullanıcılarla iletişime geçtikleri, duygu ve düşüncelerini başka kullanıcılar ile paylaştıkları, anlık iletişim kurma imkanlarını sunan, platform olmaktadır.