• Sonuç bulunamadı

ARAŞTIRMANIN KURAMSAL ÇERÇEVESİ VE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR

2.3. SOSYAL YETERLİK

2.3.1. Sosyal Yeterliğin Gelişimi

Sosyal gelişim yaşamın ilk yıllarından itibaren başlamakta olup, sosyal özelliklerin gelişmesinde çocukluk yılları kritik bir dönem olarak belirtilmektedir. Çünkü çocukluk yılları bireysellikten sosyalliğe geçiş sürecinde yeni bilgi, beceri ve deneyimlerin elde edildiği bir dönemdir (Göktaş, 2015: 9).

Sosyal yeterliğin gelişiminde okulların büyük bir önemi vardır. Okullar birer toplumsal kurum olduğu için birçok öğrencinin bir araya gelmesine katkı

53

sağlamaktadır. Okul çatısı altında bir araya gelen çocuklar sadece entelektüel becerilerini veya fiziksel bedenlerini değil, aynı zamanda duygu yönetim ve sosyal becerilerini de yanlarında getirmektedir. Bunun yanında okullara gelen çocukların sahip oldukları sosyal beceri ve yeterlikler birbirinden farklı düzeylerdedir. Bazı çocuklar aile içerisinde duygusal ve sosyal yeterlik kazanarak okula gelirken, bazı çocukların ailelerinden edindikleri sosyal ve duygusal yeterlikler düşük düzeyde kalmaktadır. Ayrıca çocukların çoğunluğu kendini ifade etme, öfke yönetimi, yoğun duygular ile baş etme, paylaşma, işbirliği ve dinleme gibi sosyal becerilerin tam anlamıyla gelişmeden okula gelmektedirler. Bu nedenle sosyal becerileri kazanmış ve kazanamamış öğrenciler arasında sorunlar çıkması beklenen bir sonuçtur. Burada okullara düşen görev çocukların sosyal beceri ve yeterlik düzeylerini arttırmaktır. Okulda dahi sosyal beceri ve yeterlikleri gelişmeyen öğrencilerin ilerleyen yaşlarda bu beceri ve yeterliklerde yoksun kalması muhtemel bir durumdur. Okul ortamında çocukların sosyal ve duygusal yeterlik düzeylerinin etkili bir biçimde geliştirilebilmesi için eğitim programı içerisinde söz konusu becerileri geliştirmeye yönelik temalar olmak zorundadır. Eğitim programı içerisinde çocukların sosyal ve duygusal yeterliklerini geliştirmek için bulunması gereken temalar Tablo 2’de sunulmuştur (Türnüklü, 2004: 138-147).

54

Tablo 2. Eğitim Programında Sosyal Ve Duygusal Yeterlikleri Geliştirmek İçin Bulunması Gereken Temalar

Sosyal ve

duygusal beceriler Eğitim programı içerisinde bulunması gereken temalar Öz saygı

Hatasını fark etme/kabul etme, pozitif düşünme, olumlu benlik saygısı, bakımlı olma, öz denetim, öz eleştiri, iltifat

etme, kendini ödüllendirme, eleştiriyi kabul etme

Duygu yönetimi

Duygularını tanıma ve duyguların farkında olma, duygularını yönetme, duygularını ifade edebilme, empati kurma, beden dilini kullanma, diğer insanların duygularını anlama, korku

ile baş edebilme, öfke ile baş edebilme İstenmeyen

durumlar ile baş etme

Kaygı ile baş edebilme, alay ile baş edebilme, akran baskısıyla baş edebilme, grup dışında kalma ile baş edebilme,

başarısızlıklarla baş edebilme, ön yargıların farkında olma, utanılan durumlar ile baş edebilme

İletişim becerisi Etkin dinleme, sözel olmayan iletişim, mesajı gönderme ve anlama, ben iletilerini etkin bir biçimde kullanma Anlaşmazlıkları

çözme

Uzlaşma, kişiler arası çatışmalarda problem çözme becerileri, akran arabuluculuğu, isteklerini yapıcı bir dil ile ifade

edebilme, atılganlık Arkadaşlık

ilişkileri geliştirme ve

sürdürme

Kendini ve başka insanları tanıma, başkalarının olumlu, farklı ve güçlü yönlerini bilme, kişisel değerlere saygı, başkalarının haklarına saygı, beden ifadesini anlama, bireysel farklılıkları kabullenme, yardım etme ve yardım isteme, cinsiyetler arası

farklılıkları kabullenme

Çalışma ve dinleme

Öğrenmede etkili dinleme, dinleme ve anlama becerisi, zamanı etkili kullanma, dikkat toplama ve yoğunlaştırma, amaç belirleme ve plan yapma, etkili çalışma alışkanlıkları, akademik problemleri çözmeye istekli olma, amaç belirleme

ve plan kurma

Kariyer planlama Mesleki ilgilerini tanıma, meslek seçimi, ilgi ve yeteneklerini fark etme, karar verme, öğrenme stratejilerini fark etme

Değer ve tutumlar

İşbirliği, sevgi, saygı, kendini kabul etme, sorumluluk, yaratıcılık, hoşgörü, kendine saygı, kendini yeterli hissetme,

dürüstlük, gelişmeye isteklilik, yardımsever olma, kişiler arası çatışmalarda yapıcı ve çözüm üretmede istekli olma,

şefkatli ve merhametli olma, barışçıl olma, adaletli olma, duyarlı olma

Oruç’a (2008: 18) göre okul yaşantısı, çocukların sosyal yeterlik düzeylerinin gelişmesinde kilit bir öneme sahip olup, sosyal yeterliği önemli ölçüde etkilemektedir. Söz konusu etki sosyal yapı, fiziksel çevre ve sınıf kültürüne ilişkin özellikleri içermektedir. Öğrencilerin sosyal yeterlik düzeylerinin geliştirilmesindeki kilit aktörlerin başında öğretmenler gelmektedir. Çünkü öğretmen-öğrenci ilişkileri çocukların sosyal yeterlik düzeylerinde önemli bir belirleyicidir. Sosyal yeterlik düzeyi yüksek olan öğretmenlerin çocukların problemli davranışları karşısında daha fazla anlayışlı oldukları belirtilmektedir. Bu durum, sosyal becerileri henüz

55

gelişmekte olan çocukların sosyal yeterliklerini olumlu yönde etkilemektedir. Öğretmenlerin kullandıkları liderlik stilleri de öğrencilerin sosyal becerileri üzerinde etkili olmaktadır. Kullanılan liderlik stiline paralel olarak öğrencilerin sosyal becerileri sergilemedeki cesaretleri artmaktadır (Oruç, 2008: 18).

2.3.1.1 Rose Krasnor’un sosyal duygusal yeterlik modeli

Duygusal ve sosyal yeterliğe ilişkin birçok kavramsallaştırma ve kuram bulunmasına karşılık, yapılan araştırmalarda beceriler arasındaki sade ve temel ilişkilere odaklanıldığı görülmektedir. Bu modele göre sosyal-duygusal yeterliği meydana getiren alt boyutlar bulunmaktadır. Bu alt boyutlar beceri, gösterge, kuramsal ve bağlam alt boyutlarıdır. Söz konusu alt boyutların içerisinde yer alan bazı davranış öğeleri bulunmaktadır (Öztürk, 2011: 7-11). Alt boyutlara ilişkin söz konusu davranış öğeleri aşağıda sıralanmıştır.

Beceri düzeyinde ele alınan sosyal yeterlik: Bireyin bilişsel, sosyal, duygusal becerileri ile güdülerini; kişinin kendisi ve çevresindeki insanlar ile arasındaki dengenin farkında olmasıyla ilgili yeterlik potansiyeli bu alan içinde yer almaktadır. Gösterge düzeyinde sosyal yeterlik: Bu alt boyut kendi içerisinde iki alana ayrılmakta olup, bu alanlar benlik ve diğerleridir. Benlik alanı kişinin gereksinimlerinin, diğer bir ifade ile hedeflerinin öncelikli olduğu alandır. Birey hedeflerine ulaştığı sürece yeterli bir birey olarak değerlendirilmektedir. Diğerleri alanı ise diğer bireylerle olan ilişkilerin, diğer bir ifade ile ilişkiselliğin ön planda olduğu alandır. Birey başka insanların ihtiyaçlarına ve bakış açılarına duyarlı olduğu sürece yeterli bir birey olarak değerlendirilmektedir.

Kuramsal düzeyde sosyal yeterlik: Bu alanın temel kriterine göre, bireyin yeterli olması sosyal çevre ile ilişkilerinde bir bütün olarak etkili olmasına bağlıdır. Buna göre etkililik, olası tüm etkileşimsel görev, durum ve ortamlarda ulaşılması beklenen, kişinin performansını ya da etkili olup olmaması ile ilgili değerlendirmeleri kapsamaktadır. Kuramsal düzeyde sosyal-duygusal yeterlik model içindeki düzenleyicidir (Öztürk, 2011: 12).

56

2.3.1.1.1. Kuramsal düzeyde sosyal–duygusal yeterlik

Rose-Krasnor’un modeline göre piramidin en üst basamağında bulunan etkileşimde etkili olma ya da kuramsal düzeyde sosyal yeterlik diğer sosyal yeterlik düzeylerini kapsayan bir şemsiye konumundadır. Etkililik, bireyin ve çevrenin sosyalleşmesi ile ilgili ihtiyaç ve hedefleri doğrultusunda şekillenen, kişinin gelişimsel açıdan sergilemesi beklenen eşgüdümlü davranışların bir ürünüdür (Öztürk, 2011: 12).

2.3.1.1.2. Gösterge düzeyinde sosyal–duygusal yeterlik: benlik ve diğerleri alanları

Benlik: Okul öncesi dönemde bulunan çocukların kendi davranışlarını kurallarla karşılaştırarak gözden geçirdiği olumlu benlik algısı ile benlik değerlendirmeleri, birer duygusal-sosyal yeterlik göstergeleridir. Diğerleri ile ilişkiler: Çocukların diğer akranları ile uzlaşmaları ve etkileşim konusunda başarılı olmaları genellikle yetişkinlerin rehberlik yaptığı sosyal ortamlarda gerçekleşmektedir. Bu durum, çocuğun akranları ile ilişki kurarken sırasını bekleme, isteklerini diğer ile paylaşma, üzüntüsünü kontrol etme gibi birçok sosyal-duygusal beceriyi uygulama, geliştirme ve pekiştirme imkânı vermektedir (Öztürk, 2011: 15-17).

2.3.1.1.4. Beceri düzeyinde sosyal–duygusal yeterlik

Beceri düzeyinde sosyal-duygusal yeterlik davranışları birbirinden bağımsız davranış biçimleri olmalarının yanında, aynı zamanda birer sosyal beceri türü olarak değerlendirilmektedir. Kuramda belirtilen hiyerarşinin en süt basamağını oluşturan sosyal yeterlik anlayışının oluşabilmesi için öncelikli olarak bireyin sahip olduğu farklı becerilerin organize bir biçimde hareket etmesi gerekmektedir. Söz konusu becerilerin başında duygu düzenleme, arkadaşlar ile olumlu ilişkiler sürdürme, olumlu iletişim kurma ve başkalarının bakış açısını dikkate alma becerileri gelmektedir (Öztürk, 2011: 20).

57