• Sonuç bulunamadı

2.2 Turizm İşletmelerinde Kurumsal Sosyal Sorumluluk Alanları

2.2.1 Kurum İçi Sosyal Sorumluluklar

Turizm işletmelerinin en önemli kurum içi paydaşları hissedarları ve çalışanlarıdır. İşletmelerin varlıklarını devam ettirebilmelerinde ve istedikleri başarıya ulaşabilmelerinde bu iki paydaşın çok büyük rolü vardır. Bu sebeple işletmelerin yerine getirmesi gereken öncelikli sorumlulukları hissedarlarına ve çalışanlarına karşıdır (Bartol ve Martin, 1998: 106).

2.2.1.1 Hissedarlara Karşı Sosyal Sorumluluklar

Sosyal bir varlık olarak kabul edilen işletmelerin en önemli kaynaklarından bir tanesi sahip oldukları sermayeleridir. İşletmelerin sermayesini işletmeyi kuran hissedar sahipleri sağlamakta ve buna bağlı olarak hissedarların işletme üzerinden söz söyleme ve birtakım karşılık bekleme haklarına sahip olduğu bilinmektedir (Korkmaz, 2009: 48). İşletmeler öncelikli olarak birincil paydaşlarına karşı sorumludur. İşletmelerin birincil paydaşları içerisinde yer alan hissedarlar ise işletmenin varlığını sürdürmesi ve büyümesi için gerekli sermayeyi ortaya koyduklarından, bunun karşılığında belirli bir gelir elde etme isteği içerisindedir. Bu gelir işletmelerin üretim ve satışları sonucunda elde edeceği kâr ile temin edilmektedir. Bu sebeple işletmelerin öncelikli sorumluluk alanlarından bir tanesinin kar elde etmek ve bunu hissedarlarına dağıtmak olduğu görülmektedir (Bartol ve Martin, 1998: 106).

İşletmelerin hissedarlara karşı kârlı olmasının yanında, şeffaf olması önem arz etmektedir. Artık günümüzde işletmelerin boyutlarının büyümesi ve halka açılmasıyla birlikte çok fazla hissedarın varlığı ortaya çıkmıştır. Bu sebeple işletmelerin kurum ile ilgili bilgileri paylaşmak, yöneticilerin hissedarlara karşı öncelikli sorumlulukları haline gelmiştir (Aktan, 2007: 17). İş etiğini dikkate alan bir işletmenin hisse sahiplerine yönetim faaliyetleri ve ekonomik yapısıyla ilgili gerekli bilgileri vermesi gerekmektedir. Çünkü hissedarlar söz konusu yatırımda bulunduğu faaliyeti değerlendirebilmeli, hisse senedine sahip olduğu işletmeler hakkında olabildiğince çok bilgi edinebilmelidir (Korkmaz, 2009: 48). Sonuç olarak işletmelerin hissedarların haklarını korumaları ve hissedarlarına kar beklentileri hususunda güven vermeleri gerekmektedir. Çünkü tatmin edici gelir seviyesine ulaşmayan hissedarlar işletmelerden geri çekildikleri takdirde işletmelerin varlığı sona erebilmektedir (Özgener, 2004: 200).

İşletmelerin hissedarlarına karşı sorumlu olduğu diğer konular arasında hesap planlarının doğru şekilde düzenlenmesi; yeni hisse senedi elde etme uğruna karın olduğundan çok ya da bazı açıkları kapatma adına olduğundan düşük gösterilmemesi, geleceğe dönük yatırım planlarında hisse sahiplerine yalan ya da yanıltıcı bilgiler verilmemesi gibi konular gösterilebilir (Torlak, 2003: 59).

İşletmelerin hisse sahiplerine karşı yerine getirmesi gereken yükümlülükler daha geniş açıdan incelendiğinde aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür: (Spiller, 2000: 154)

 Hisse sahiplerinin isteklerini yerine getirecek şekilde uzun vadeli kar sağlama,  İşletme hakkında bilgi verme konusunda açıklık,

 Hisse sahipleri işe iyi ilişkiler kurma,

 Açık kar stratejisi ile kar paylarının adil dağıtılması,

 İşletmelerin yıllık performans ve hesap raporlarının hisse sahiplerine sunulması,  Uzun vadeli iş stratejileri.

Turizm işletmelerinin hissedarlara karşı sorumlulukları incelendiğinde hisse sahipleri turizm işletmelerinin hizmet üretebilmesi için kaynak sağlayan işletme ya da pay sahipleridir. Hissedarların diğer işletmelerde olduğu işletmelerden beklentileri kâr elde edebilmektir (Torlak, 2003: 31-32). Turizm işletmeleri diğer işletmelerle kıyaslandığında yüksek miktarda sermaye gerektiren kurumlardır. Turizm işletmelerine yapılan yatırımlar son derece yüksek olmakla birlikte, aynı zamanda riskli yatırımlardır. Yapılabilecek herhangi bir yanlış yatırımda, hisse sahiplerini çok büyük maddi kayıplara sokabilmektedir. Turizm işletmelerinin yapısı gereği yaptıkları faaliyetler diğer somut ürünlere benzemeyen, depolanamayan, sayılamayan, gider hesapları farklı yollarla yapılan hizmetlerdir. Bu sebeple turizm işletmelerinde çalışanların yapısı istismara çok açık olup, işletmelerin bu açıdan değerlendirerek hissedarlarına karşı sorumluluklarını yerine getirmeleri gerekmektedir (Ünlüönen ve Olcay, 2003: 98).

2.2.1.2 Çalışanlara Karşı Sosyal Sorumluluklar

İşletmelerin en temel yapı taşlarından bir tanesi çalışanlarıdır. Eğer bir işletme başarılı olmayı hedefliyorsa, öncelikle çalışanlarının mutluluğunu sağlaması gerekmektedir. Çünkü çalıştığı kurumda mutsuz olan bir çalışandan verimli ve üretken olmasını beklemek hayalciliktir (Bayraktaroğlu vd., 2009: 11). İşletmeler hedeflerine çalışanları sayesinde ulaşmaktadır. Sebebi ise işletmelerin yaptıkları faaliyetlerden en önce etkilenen kurumun çalışanları olmasıdır. Bundan dolayı işletmelerin sosyal sorumlulukla ilgili alacağı kararlarda ilk başta göz önünde bulundurması gereken paydaşları da çalışanlardır (Koçel, 1999: 290).

Günümüz iş dünyasında beklenti ve talepler gün geçtikçe değişmekte, çalışanların iş hayatında tatmin olma duygusu ekonomik amaçların ötesine geçerek, manevi tatmin, kendini geliştirme, hem kendine hem de yakın çevresine zaman ayırabilme gibi unsurların da etkisi altında olmaya başlamıştır. Son yıllarda yapılan araştırmalar çalışanların iş üretimindeki verimliliğinin ve üretkenliğinin, işletmeler tarafından sağlanan motivasyona bağlı olduğu gerçeğini ortaya çıkarmıştır (Özgener, 2000: 184; Starcher, 2003: 14). Çalışanların büyük

çoğunluğu gün içerisindeki tüm zamanını çalıştıkları kurumda geçirmektedir. Bu sebeple işletmelerin kurumundaki çalışanların çalışma koşullarını iyileştirmesi ve personel açısından çalışmak istenilecek bir kuruma dönüştürmesi önemli bir sorumluluktur. Eğer bir işletme çalışanların güvenli ve sağlıklı koşullarda çalışmasını istiyorsa, öncelikle çalışanın yaşam kalitesi standartlarını yükseltmesi, iş tatmini sağlayacak çalışma koşullarını oluşturması, mesleki eğitim ve kariyer gelişimlerine fayda sağlaması, sağlık açısından zararlı iş ortamlarından uzaklaştırması, aile ve özel yaşamına saygılı olması, adil ücret ödemesi, çalışanların yönetimsel kararlara katılımlarının sağlanması, çalışanlara özgür konuşma hakkının verilmesi gibi çeşitli sorumluluklarını yerine getirmesi gerekmektedir (Çalışkan ve Ünüsan, 2011: 156; Torlak, 2003: 52; Yağcı, 2001: 37; Wilkinson, 2000: 7; Cascio, 1998: 300; Şimşek B., 1999: 73).

İşletmelerin çalışanlara karşı göstermesi gereken sorumluluklar sadece kurum içi kapsamında düşünülmemelidir. İşletmelerin çalışanlarını işe alım sürecinde de dikkat etmesi gereken bazı sorumlulukları bulunmaktadır. Nüfusun artmasının beraberinde getirdiği işsizlik problemi sosyal sorun olarak tehlike yaratırken, işletmelerin bir diğer sorumluluğu bulunduğu çevrede istihdam olanağı sağlamasıdır. Ayrıca işletmeler işe alım sürecinde çalışanları arasında cinsiyet, ırk ya da herhangi bir sınıf farklılığı ayrımı da yapmaması gerekmektedir (Eren, 2002: 115).

İşletmelerin çalışanlarına karşı sorumluluğu, turizm işlemeleri açısından değerlendirildiğinde, turizmin doğası gereği sektörde yer alan işletmelerin hepsi emek yoğun bir üretim içerisinde bulunmaktadır. Turizmde hizmeti üreten ve hizmetten yararlanan faktörün insan olduğu düşünüldüğünde, işletmelerin çalışanlara karşı sosyal sorumluluklarını yerine getirerek etik davranışlar sergilemesi gerektiğinin önemi fazlasıyla artmaktadır. Çünkü çalışanlar işletmelerden gördükleri olanaklarla kurumu değerlendirecek ve işletmeye karşı duygu ve düşünceleri bu çerçevede şekillendirecektir (Elbeyi ve Güçer, 2007: 45). Turist memnuniyetinin çok büyük bir bölümü ise çalışanların davranış ve tutumlarına bağlıdır (Nadiri ve Tanova, 2009: 33). İşinde memnun olmayan bir çalışanın turisti memnun edebileceği ihtimali de çok düşüktür (Bayraktaroğlu vd., 2009: 11).

Turizm sektörünün emek yoğun özelliğinden dolayı işletmelerde çalışan sayısı oldukça fazladır (Lea, 1989: 45). İşletmeler maliyetlerinin yaklaşık % 30- 40‘lık dilimini çalışanlarına harcamaktadır. Bu bağlamda işletmeler kâr elde etmek amacı ile maliyetlerini düşürmesi yönünde kararlar aldığında, bu durum çalışanları büyük oranda etkilemektedir (Kılınç, 2000: 98). Çalışanlarla ilgili turizm sektöründeki en önemli ihlaller çalışma saatlerinin uzun olması, verilen ücretlerin tatminkâr seviyede olmayışı, barınma ve yiyecek gibi temel ihtiyaçların uygun koşullarda olmaması, kadın çalışanlara karşı cinsel taciz, mevsimsellik özelliği gibi

problemlerdir (Cooper vd., 1993: 69; Hjalager ve Anderson, 2001: 116). Bunlar göz önüne alındığında turizm işletmeleri çalışanların bu temel sorunlarını ortadan kaldırmak için çaba harcamak ve üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirmek durumundadır (Kim vd., 2010; 566).