Son zamanlarda gerek literatürde gerekse toplumda oldukça fazla yer teĢkil eden sosyal sermaye kavramı eğitimden sağlığa, ekonomiden bir ülkenin geliĢim seviyesine, güvenlikten bireyler arasındaki iĢbirliğine kadar birçok alanda büyük öneme sahip bir güç konumundadır.Sosyal sermaye kavramı geliĢmiĢ ülkelerde yoğun bir Ģekilde ele alınmakta, incelenmekte ve kullanılmakta iken daha az geliĢmiĢ ülkelerde ise öneminin henüz yeni yeni farkına varılan bir kavram olma niteliği taĢımaktadır.
Bireyler arası ekonomik, siyasi, dini ve etnik farklılığa dayalı toplum kesimleri arası, kurumlar arası ve de yönetenlerle yönetilenler arasındaki iliĢkilerin kısıtlılığı ve güven ortamından uzak olması, sosyal sermaye yetersizliği olarak kabul görmektedir.Böylesi bir sosyal yapıda, iktisadi, sosyal, kültürel ve de askeri konularda yapılabilecek fazla bir Ģey olduğunu söylemek oldukça zor olsa gerek.Dolayısıyla sosyal sermayenin yokluğu, diğer hiçbir iktisadi ve sosyal değer ile kıyas edilmeyecek ölçüde ağır bir maliyete neden olacağı inkar edilemez.Çünkü güven ortamının yokluğu toplumsal çatıĢmaya ve sonuçta eldeki varlıklarında heba edilmesine
1890 Alfred Marshall sosyal sermayeyi farklı bir anlamda kullandı. Grootaert ve
Bastelaer (2001) 1916 Bir Batı Virginian okulunda reformcu olan Lydia Hanifan; sosyal sermayenin
çoğu insanın günlük yaĢamında maddi varlıklar, kıymetler değerinde olduğundan bahseder: „Yani birey ve sosyal bir birimi oluĢturan aileler arasında iyi niyet, samimiyet, anlayıĢ ve sosyal iliĢki‟ gibi.
Putnam (1998), Woolcock (1998), Winter (2000b)
1961 Jane Jacob, kentsel planlama çalıĢması: „Ağlar bir Ģehrin yeri doldurulamaz sosyal sermayesidir.Sermeye her ne sebepten her ne zaman kaybolursa onun yok olmasından gelen kazanç, yeni sermaye yavaĢça ve uygun bir Ģekilde birikmedikçe asla geri dönmez.
Woolcock (1998), Winter (2000b) 1970 ‟lerin sonları
Ekonomist Glenn Loury, sosyal sermaye ifadesini ırksal gelir eĢitsizliğinin neoklasik kuramları üzerine yaptığı eleĢtirisinde kullanmıĢtır.
Portes (1998), Winter (2000b)
1986 Sosyolog Bourdieu P., sermayenin biçimlerini ekonomik, kültürel ve sosyal olarak belirtmiĢtir.
Bourdieu (1986), Winter (2000b) 1988 Sosyolog James Coleman Chicago‟da okul katılımı üzerine yaptığı
çalıĢmasında sosyal sermaye ifadesine gönderme yaptı.
Winter (2000b) 1993 Siyaset bilimcisi, Robert Putnam ‘Making Democracy Work’(Demokrasiyi
ÇalıĢtırmak) adlı yapıtında bahsetti.
Pantoja (2000), Winter (2000b) 1996 Dünya Bankası, Sosyal Sermaye Girişimi:Sosyal sermaye kavramı ve
ölçümü, gelime üzerinde sosyal sermayenin etkisi.Sosyal sermaye kuramı ile ekonomik büyüme süreci bağlantısı.Sosyal sermaye üzerine yirmi ülkenin araĢtırma projesi.
Grootaert ve Bastelaer (2001)
ve ortak
37
neden olabilirken,varlığı karĢılıklı dayanıĢma ve iĢbirliği ile özverili çalıĢmayı sağlayarak, eksik olan iktisadi varlıkların oluĢmasına katkı sağlayacaktır(Karagül, 2012, s. 99).
“Sosyal sermayenin ana fikri, sosyal iletiĢim ağlarının değerli bir servet olduğudur.ĠletiĢim ağları, sosyal bağlılık için bir temel oluĢturur; çünkü sosyal bağlılık, karĢılıklı avantajlar için –yalnız insanların doğrudan tanıdıklarıyla değil- bir kiĢinin diğerleriyle ortaklaĢa çalıĢmasını sağlar.”(Field, 2008, s. 16)Nitekim bu ağlara üye olan bireyler arası iletiĢim ve iĢbirliği çok daha güçlü bir konuma gelecektir ve bu da toplumun yapısına ve iĢleyiĢine olumlu yönde yansıyacaktır.Toplumda var olan güçlü bir sosyal sermaye ise gerek toplumun gerekse bireylerin hedeflerine daha kolay bir Ģekilde ulaĢmasını sağlaması açısından önemlidir.Ancak bu önemin fark edilmediği durumlarda ise toplumda baĢta iletiĢim olmak üzere birçok aksaklığın baĢ göstereceği aĢikardır.Köylü (2002, s. 16)‟ye göre de , bugünkü sıkıntıların temelinde sosyal sermaye de her geçen gün biraz daha yok olan ve yerini de tartıĢma kültürüne bırakan diyalog eksikliği bulunmaktadır.Bununla iliĢkili olarak da birlikte düĢünme yetersizliği, ortak akıl ve değer üretememe ve de farklılıklardan bir çeĢitlilik ve zenginlik oluĢturamama kabiliyetsizliği baĢ göstererek sıkıntıların ortaya çıkmasına sebebiyet vermektedir.
Aydın (2001, s. 9)‟a göre, sosyal sermayenin kaynaklarını ve sonuçlarını iyi bir Ģekilde ayırmak gerekmektedir.Sosyal sermayenin sonuçları arasında;sosyal kontrol, aile ve akrabalık iliĢkilerinin korunması, toplumdaki birlik beraberliğin toplum içersindeki bireylerce gerek maddi gerekse manevi olarak hissedilerek korunması,toplumdaki ortak akıl ve hedef oluĢturabilme kapasitesi,ekonomik kalkınma ve kalkınmanın geliĢtirilerek sürdürülebilmesi sayılabilmektedir ve de her biri bir toplum için hayati öneme sahiptir. “Sivil toplumun temel ham maddesini oluĢturduğumdan dolayı da önemli bir konuma sahiptir.Bireyler ile sivil toplum kurumları arasındaki iliĢkiler sosyal sermaye teorisinin özünü oluĢturmaktadır.”(Kapu, 2008, s. 266)Bir amaç doğrultusunda bir araya gelen bireyler arasındaki güven, iletiĢim ve iĢbirliği sayesinde sosyal sermaye artıĢ gösterirken beraberinde de insan iliĢkilerine katkıda bulunmaktadır.
“Toplumdaki sivil örgütlerin, mevcut kaynakların daha etkin kullanımını koordine etmek üzere birlikte çalıĢabilmek için sosyal sermayeye ihtiyaçları vardır.Bir topluma ve millete ait olma hissi ve insanın kapasitesini kullanabilir hale getirmesi de sosyal sermaye kapsamında yer alır.”(Aydın, 2001, s. 8)
Sosyal sermaye toplumda sosyal duyarlılığın artmasına yola açarak yoksulların refah düzeylerinin artmasına yardımcı olabilir.Ayrıca iĢsiz,engelli ve muhtaçlık gibi toplumsal risk
38
grubunda bulunan kesimlere yönelik birbirinden çok farklı grupların çözüm üretmelerine katkıda bulunabilir.Özellikle toplumun Ģekillenmesinde çok önemli olan çocukların geliĢimi için sosyal,niteliksel(insani) ve ekonomik katkıların oluĢturulmasında etkin olarak kullanılabilir(Altay, 2007, s. 343).
“Genelde ekonomik ve teknolojik değerlerin ötesinde toplu oluĢturan birey ve gruplar arasında iĢbirliği, güven ve iliĢkiler ağı olarak tanımlanan sosyal sermaye hem sosyal kalkınma ve hem de sosyal sorunların çözümünde kullanılmaktadır.Özellikle geliĢmekte olan ülkeler açısından sosyal sermayenin önemi gün geçtikçe artmaktadır.” (ġenkal, 2005, s .792)
Karagül ve Dündar (2006, s. 62)‟a göre, bir ülkedeki kiĢi ve kurumlar arasındaki güvenin niceliği ve de niteliği hakkında bilgi vermekte olan sosyal sermaye o toplumdaki ekonomi, sosyal ve siyasal iliĢki ile de yakından ilgilidir.Dolayısıyla insana ve de sosyal değerlerin geliĢimine yapılan yatırım küresel rekabette baĢarıyı da beraberinde getirecektir.
Tüm bunların dıĢında sosyal sermaye sağlık alanın da son zamanlarda dikkat çekmekte ve birçok araĢtırmaya konu olması açısından dikkat çekicidir.Sağlık araĢtırmalarında toplumsal iliĢki ağlarının niteliği ile genel sağlık durumu arasındaki iliĢki uzun zamandır bilinmektedir ancak sosyal sermaye son yıllarda hastalıkların toplumsal açıdan değerlendirilmesinde kullanılmaya baĢlanmıĢtır.
Sosyal sermaye kavramının incelendiğinde görülmektedir ki, sosyal sermaye kavramı insana ait olan her alanda, her koĢulda etkisini gösteren ve etkisi herhangi baĢka bir olguyla değiĢtirilemeyecek kadar önemli olan bir kavramdır.