• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 2: SOSYAL MEDYA VE İNSAN KAYNAKLARI

2.1. Sosyal Medya Kavramı ve Genel Bilgiler

2.1.2. Sosyal Medyanın Tarihsel Gelişimi

Günümüzün fenomen kavramlarından biri olarak karşımıza çıkan sosyal medya kavramının gelişimine bakılacak olursa başlangıç noktasının aslında 1979 yılında Duke Üniversitesinden Tom Truscott ve Jim Ellis’in interneti kamuya açık bir şekilde kullanabileceği Use-Net’i kurmalarına kadar götürülebilir (Kaplan ve Haenlein, 2010: 60). Nedeni ise her ne kadar sosyal medya sitelerinin teknolojik altyapısı o döneme nazaran farklı olsa da bir nevi internetin kamuya açılması ve herkes tarafından kullanılabilecek bir alana dönüşmesi olarak görülebileceği için bu olay sosyal medya açısından önemlidir.

Kullanıcıların talepleri çerçevesinde hızlı bir şekilde değişim geçiren web yapısı, gün geçtikçe hem yazılım hem de kullanıcı davranışları açısından büyük ve önemli değişiklik yaşamıştır. (Uraltaş ve Bahadırlı, 2012: 36). Her ne kadar kavramlaşma süreci daha çok yeni olsa da sosyal medya sitesi olarak sınıflandırılabilen örneklerine 1990’lı yılların sonlarında rastlanmak mümkündür. Bu çerçevede kavram olarak ortaya atılmadan önce de sosyal medyaya dair örnekler mevcut iken bu örneklerin artması sonucu bu değişimi tanımlayacak bir kavram belirlenmesi zorunluluğunun doğduğu söylenebilir. Diğer bir ifadeyle sosyal medya örnekleri kavramdan önce de bulunmasına karşın site yoğunluğunun artmasının kavramlaşmasına neden olduğu şeklinde bir çıkarımda bulunulabilir. Boyd ve Ellison tarafından 2008 yılında hazırlanmış olan sosyal ağ cetveli bunun doğruluğunu ispatlar niteliktedir.

46

Şekil 11: Birçok Büyük Sosyal Ağ Sitesinin Başlama Tarihleri Çizelgesi Kaynak: Boyd ve Ellison (2008: 210-230)

1997 ve 2006 yılları arasını kapsayan yukarıdaki cetvelde küresel anlamda kullanıcı kitlesi geniş olan toplam otuz altı site bulunmasına karşın, aslında bu sitelerin sayısının daha fazla olduğu söylenebilir. Çünkü yerel veya bölgesel çerçevede dar kullanıcı kesimine hitap eden siteler burada belirtilmemektedir. Bunun yanında sitelerin kurulma amaçları incelendiğinde de farklı kitleleri hedefledikleri görülmektedir. Sosyal medyayı daha iyi kavramak, çerçevesini anlayabilmek ve ilk örneklerinden bu yana nasıl bir değişim gerçekleştirdiğini görmek adına bazı sitelerle ilgili genel bilgiler aşağıda belirtilmektedir.

Günümüzde web 2.0 teknolojik altyapısı ile üretilen ve sosyal medya araçları olarak da ifade edilen sitelerin ilk örnekleri olarak 1995 yılında kurulan classmates.com ve 1997 yılında kurulan SixDegrees.com adlı siteler gösterilmektedir (Dahan, 2012: 100). Bu siteler kapsam itibariyle günümüzde popüler olan Twitter, Facebook, Youtube gibi sitelerin kullanıcılara sunmuş olduğu olanakların hepsini sağlayamamaktadır. Fakat, kullanıcıların profil kaydetmesine, arkadaşlarını davet etmesine, diğer profilleri incelemesine, grup oluşturmasına ve başkalarını da gruba davet etmesine olanak

47

tanımaktadır. Bu özelliklerinden dolayı internetteki ilk sosyal ağ sitesi olarak gösterilmektedir (Dahan, 2012: 100).

Classmates.com kullanıcıya özellikle geçmişteki sınıf arkadaşlarının bulunmasına yönelik bir site olması nedeniyle öne çıkarken, sixdegrees.com kullanıcılarına profil oluşturma ve arkadaşlarını listeleme olanağı sunması ile öne çıkmaktadır (Akyazı ve Ateş, 2012: 181). Bunun yanında SixDegrees.com sitesi ortaya çıktığı dönem şartları itibariyle hatırı sayılır bir popülerliğe ulaşmasına karşın başkalarını davet etme konusunda gösterdiği ısrar zamanla insanların şikayetçi olmalarına sebebiyet verirken diğer taraftan da insanların ilgisinin kaybolmasına neden olmuş ve bu nedenle de site yüzyılın başlarında kapanmak zorunda kalmıştır (Dahan, 2012: 101).

SixDegrees.com sitesinin kuruluşundan bir sonraki yıl olan 1998 yılında ise OpenDairy sitesinin açıldığı görülmektedir. Bu sitenin kurucusu olan Bruce Abelson siteyi, bir topluluk içinde çevirimiçi olarak günlük yazarların buluştuğu ilk site olarak tanımlamaktadır (www.interviewbooks.com, 2013). Bu site ise, dünyanın dört bir tarafındaki günlük yazarlarına bir taraftan günlüklerini yazarken diğer taraftan da başkalarının yazmış olduğu günlükleri okuyabilmelerine ve hatta takip ederek yorum yapmalarına da olanak sağlamaktadır.

1998 yılının sosyal medya açısından bir diğer önemli olayı ise bu yıldan itibaren bugün blog olarak isimlendirilen weblogların ortaya çıkmasıdır.

Haberleşme ve paylaşım açısından ICQ, IRC, Yahoo Messenger ve MSN Messenger sitelerini ilk sosyal paylaşım ağları olarak ortaya çıktığı dönem itibariyle popüler sitelerdir (Dahan, 2012: 100). Fakat yine ortaya çıktığı dönem itibariyle ihtiyacı karşılamış olmasına karşın yeni teknolojilerin sunulması ve sitelerin bu teknolojilere ayak uyduramaması nedeniyle kullanıcı sayısı giderek azalmış ve popülerliğini kaybetmiştir.

İki binli yılların sosyal medya açısından çok hareketli geçtiği söylenebilir. Bu yılların başından itibaren birçok site faaliyete başlamıştır. Bunlardan 2001 yılında kurulan ryze.com ve 2003 yılında faaliyete giren linkedin.com iş dünyası adına önemli sitelerdir. Bugünlere gelindiğinde bu sitelerden linkedin.com’un dünya genelinde

48

şirketler açısından önemli bir eleman kaynağı ve tecrübeli çalışanlar için ise önemli bir iletişim ağı kaynağı olduğu söylenebilir.

Arkadaş odaklı siteler arasında yer alan Friendster ise 2002 yılında kurulmuş siteler arasında yerini alırken 2003 yılında kurulan MySpace ile 2004 yılında Harvard Üniversitesi öğrencisi Mark Zuckerberg tarafından kurulan Facebook ise bu amaçla kurulan siteler arasındadır.

Bunların yanında yine 2003 yılında kurulmuş olan photobucket, 2004 yılında kurulmuş olan picassa ve flicker ile son dönemde kurulmuş olan instagram ise fotoğraf paylaşımı çerçevesinde kurulmuş olan önemli araçlar olarak gösterilebilir.

Kullanıcılar tarafından video paylaşımı yapmak amacıyla 2005 yılında kurulmuş olan youtube.com ile sonrasında kurulmuş olan vine.com ise bu alanda öncü araçlar olarak gösterilebilir.

Ayrıca mikroblog sitesi olarak 2006 yılında kurulan Twitter ise 140 karakter sınırlaması ile kullanıcılarına istedikleri paylaşımları yapabilme olanağı tanımaktadır. Twitter özellikle İran seçimlerinde olduğu gibi sokaktaki siyasal eylemlerin içine girerek oradan mesajları internet yoluyla tüm dünyaya ulaştırmaktadır (Irak ve Yazıcıoğlu, 2012: 19). Bu yönüyle kullanıcıların seslerini duyurdukları bir platform olmuştur.

Google ise her ne kadar arama motoru olarak aktif olarak kullanılsa da 2009 yılında Google Buzz, 2011 yılında Google Plus’ı hayata geçirmesi ile sosyal bir ağ olarak da iddialı olduğunu göstermektedir. Öte yandan google blogger ile de hazır blog sayfası hizmeti vermektedir. Bütün bu araçlar ile Google kendine ait bir sosyal medya çevresi sunmaktadır.

Yenilik ve değişimin sürekli olarak yaşandığı ve faaliyet çerçevesinin ilk başladığı yıllardan itibaren sürekli genişlediği ve hedef kitlesinin çeşitlendiği bir alan olması nedeniyle sosyal medya araçlarının kullanımının örgütler açısından birçok avantaj ve dezavantaj oluşturabileceği söylenebilir.

49