• Sonuç bulunamadı

5.1. Sonuçlar

5.1.3. Sosyal Katılım Becerisine İlişkin Süreci Niteleyen Sonuçlar

Araştırmanın bu sonuca ilişkin soruları, sosyal katılım becerisinin kazanılması- geliştirilmesi sürecine yöneliktir. Süreçle ilgili olarak; sosyal katılım becerisinin kazanılması sürecinde destekleyici ve engelleyici unsurların neler olduğunu ve bunların sürece nasıl etki ettiğini, beşinci sınıf öğrencilerinin sosyal katılım deneyimlerinin neler olduğunu, nasıl ve hangi durumlarda gerçekleştiğini ve süreçten beşinci sınıf öğrencilerinin nasıl etkilendiğini belirlemek amaçlanmıştır. Araştırma sorusu öğretmen ve öğrencilerle gerçekleştirilen yarı

yapılandırılmış görüşmelerdeki açıklamalar doğrultusunda ve bağlantılı bulunan sınıf gözlemleri ile sosyal bilgiler ders kitabı çerçevesinde ele alınarak değerlendirilmiştir.

5.1.3.1. Sosyal katılımın destekleyicileri. Sosyal katılım becerisinin kazanılması sürecinde destekleyici rol üstlenen unsurların neler olduğunu ve bunların sürece nasıl etki ettiğini belirlemek üzere beşinci sınıf öğrencilerine sosyal bilgiler dersinde sosyal katılımla ilgili olarak neler kazandıkları, sosyal bilgiler öğretmenine sosyal katılım becerisini kazandırmak için nasıl bir uygulama yaptığı ile ilgili görüşme soruları yöneltilmiştir. Gözlemler ve ders kitabının da görüşmelerle birlikte ele alınması sonucunda, sosyal katılım becerisinin kazanılmasının destekleyicileri; sosyal bilgilerde sosyal katılım, ders kitabı, öğretmen tutum ve davranışları ile okul uygulamaları olarak ortaya çıkmıştır.

Sosyal bilgilerin içerinde; beşinci sınıf öğrencileri sosyal katılım becerisinin kazanılmasında sosyal bilgiler dersinde ele alınan konulardan hangilerinin katkısı olduğu ile ilgili görüş belirtmişlerdir. Buna göre öğrencilerin sivil toplum kuruluşları ile ilgili öğrendiklerini ifade ettikleri söylemleri en çok vurgulanan konu olarak belirlenmiştir. İkinci olarak haklar ve sorumluluklar ile ilgili edinimler öğrenciler tarafından sosyal katılımın kazanılmasında etkili görülmüştür. Öğrenciler ayrıca sosyal bilgiler dersi aracılığı ile toplumsal gelişime destek, doğal varlıkların korunması, çocuk meclisleri, gazete haberleri, sorun çözme yolları, toplumsal sorunlara duyarlılık, katılım hakkının önemi ve sosyal sorumluluk projeleri konularından edindikleri kazanımlarla sosyal katılım becerilerinin geliştiğini düşünmüşlerdir. Öğrenciler, programın, “Birey ve Toplum, Üretim- Dağıtım- Tüketim ile Etkin Vatandaşlık” öğrenme alanlarını sosyal katılım becerisi ile ilişkili bulmuşlardır.

Sosyal bilgiler ders kitabında, sosyal katılım davranışlarının örneklendirildiği bölümler tespit edilmiştir. Bunlar, gazete ve internet haberlerinin, örnek afişlerin, hikâye metin örneklerinin, resmi kurumları tanıtan metinlerin ve sıra sizde etkinliklerinin yer aldığı kısımlardır. Sosyal bilgiler kitabında yer alan örnekler ağırlıklı olarak yaşanmış deneyimler üzerinde yoğunlaşırken farazi söylemlere dayalı hikâye ve metinlerin yer aldığı da tespit

edilmiştir. Ders kitabında ünite sonlarındaki etkinlikler, öğrencilerin sosyal katılım adına edindikleri teorik bilgileri uygulamaları yönünde etkili bulunmuştur.

Öğretmen tutum ve davranışlarında, sosyal bilgiler öğretmeninin ders sürecinde, öğrencileri derse ne derece dâhil ettiği, sosyal katılım içerikli mesajları dikkate alınmıştır. Sosyal bilgiler öğretmeninin, ders sürecinde sıkça öğrencilerin görüşlerini bildirmelerine olanak tanıyan ifadeler kullandığı ve bu yolla öğrencilerin derse katılımlarını artırdığı sonucuna ulaşılmıştır. Öğretmen, öğrencilerin derse katılma davranışlarını teşvik eden, onları görüş bildirmeleri konusunda cesaretlendiren davranışlarda bulunmuştur. Sosyal bilgiler öğretmeninin ders konusu ile ilgili verdiği örnekler aracılığıyla da zaman zaman toplumsal sorunlara vurgu yapması, bu konuda öğrencilerin duyarlılık kazanmaları açısından önemli görülmüştür.

Okul uygulamaları kapsamında gerçekleştirilen bilimsel, sanatsal, sportif etkinlikler beşinci sınıf öğrencileri ve sosyal bilgiler öğretmeni tarafından sosyal katılım davranışlarını destekleyici olarak belirtilmiştir. Etkinliklere katılmanın öğrenciler üzerinde oluşturduğu olumlu etkilerin sosyal katılımın gelişmesi, sürekliliğe dönüşmesi açısından yararlı olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Öğrencilerin etkinlikler aracılığı ile farklı alanlarda kendilerini ifade şansını elde etmeleri bu etkinliklerin sosyal katılım becerisinin geliştirilmesinde bir araç rolü üstlendiğini de göstermiştir.

5.1.3.2. Sosyal katılım engelleri. Sosyal katılım becerisinin kazanılmasında süreci olumsuz olarak etkileyen unsurların neler olduğunun tespiti için beşinci sınıf öğrencilerine sosyal katılım becerilerini kazanmalarını nelerin engellediği ile ilgili; benzer şekilde sosyal bilgiler öğretmenine sosyal katılım becerisini kazandırma sürecinde dezavantaj olarak gördüğü durumlarla ilgili soruları yöneltilmiştir. Yapılandırılmamış sınıf gözlemlerinde de sosyal bilgiler öğretmeninin konuya yönelik tutum ve davranışları hem ders sürecinin yönetilmesi hem de öğrenci-öğretmen iletişimi kapsamında değerlendirilmiştir. Değerlendirme sonucunda sosyal katılım engelleri; öğretmen tutum, inanç ve davranışları ile öğrenci eğilim, inanç ve davranışları şeklinde iki kategori altında açıklanmıştır.

Öğretmen tutum inanç ve davranışlarında, sosyal bilgiler öğretmenin öğrencilerin yetersiz olduklarına yönelik inancı, endişe duyguları ile hareket etmesinden kaynaklı sosyal katılım becerisinin kazandırılma sürecini olumsuz etki ettiği düşünülen davranışlarının bulunduğu tespit edilmiştir. Sosyal bilgiler öğretmeninin ilk olarak beşinci sınıf öğrencileri ile ilgili olarak onların yaşlarından, sahip oldukları bilgi ve becerilerinden kaynaklı olarak yetersizlik inancı içeren ifadeleri ders sürecinde kullandığı, görüşmelerde de benzer söylemleri dile getirdiği sonucuna ulaşılmıştır. Öğretmenin öğrencilere ilişkin yetersizlik inancının ders sürecine öğrencilerin eleştirilmesi olarak yansıdığı, bu durumun da öğrencilerin özellikle kendilerini ifade etme anlamında katılım gösterebilecekleri davranışlar öncesinde çekince duymalarına ve eylemden vazgeçmelerine neden olduğu belirlenmiştir.

İkinci olarak sosyal bilgiler öğretmeninin ders programını yetiştirememe, öğrencilerinin düşük not alması konularında endişe duygusu ile davranışlarda bulunduğu sonucuna ulaşılmıştır. Kendi ifadesine göre özellikle programı yetiştirememe endişesi nedeniyle öğretmenin, ders konularını daha çok teorik bir çerçevede ele aldığı, akademik başarıyı gözeterek sınavlarda çıkabilecek sorulara göre öğrenci öğrenmelerine odaklandığı bu nedenle sosyal katılım ve diğer becerilerin kazandırılmasında etkili olacağı düşünülen uygulama örneklerine çok fazla yer vermediği sonucuna ulaşılmıştır.

Öğretmen davranışlarında engel olarak görülen bir diğer durum, sosyal bilgiler öğretmeninin ders esnasında öğrencilerin derse olan ilgilerini artırma, daha iyi öğrenmelerini sağlama amacıyla not vermeyi araç olarak kullandığı davranışlarıdır. Notla gelen ödül ve ceza sisteminin öğrenciler üzerinde, öğretmenin amaçladığı gibi derse katılımlarını destekleyen içsel bir güdü ile değil, düşük not alma korkusu, endişe ve kaygı odaklı zoraki bir katılım göstermelerine neden olduğu görülmüştür.

Sosyal bilgiler öğretmeninin kendi dışında bir durum olarak, mesai saatlerinin yetersizliğinden kaynaklanan kısıtlılığın, uygulamaya dönük etkinliklerin gerçekleştirilmesinin önünde oluşturduğu engel, öğretmen ifadeleri doğrultusunda ortaya çıkmıştır. Buradan öğretmenin ders saatleri dışında ayrı bir zamana sosyal katılım becerisinin geliştirilmesi açsından ihtiyaç duyduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Öğrenci tutum inanç ve davranışlarında, beşinci sınıf öğrencilerinin sosyal katılım davranışlarını gösterememelerinin nedenlerinden birinin sahip oldukları olumsuz eğilim ve inançlar olduğu anlaşılmıştır. Bu olumsuzluklarda en çok vurgulanan durumun öğrencilerin kendilerini yaşları gereği yetersiz görmeleri olduğu tespit edilmiştir. Öğrencilerin, yaş küçüklüğü ile ortaya çıkan nedenlerle sosyal katılım adına gösterecekleri davranışlardan kaçındıkları çünkü böyle bir girişimin işe yaramayacağını düşündükleri, dolayısıyla olaylar karşısında kayıtsız kaldıkları belirlenmiştir.

Öğrencilerin sosyal katılım davranışlarında bulunmalarını engelleyen diğer bir husus, öğrencilerin okuldaki otorite figürlerinin kendilerine yönelik sergilediklerini düşündükleri olumsuz davranışlardır. Öğrencilerin otorite olarak gördükleri kişiler okuldaki öğretmenlerden ziyade okul idarecileridir. Bu kişiler tarafından eleştirilebileceklerini, suçlanabileceklerini düşünen beşinci sınıf öğrencileri, taşıdıkları bu korku ve kaygı ile ihtiyaç duydukları konularda kendilerini tam olarak ifade etme davranışlarını göstermekten de kaçınmışlardır.

Öğrencilerin otorite ile ilgili bu inançları farklı bir yansıma olarak da ortaya çıkmıştır. Bazı öğrenciler, okul idarecilerini ve öğretmenleri bir tutarak onların kendileri adına karar verdikleri durumları kendi iyilikleri açısından olumlu karşılamış, koşulsuz kabul davranışları göstermişlerdir. Bu şekildeki bir ön kabul, onların sorgulama yapmalarına, eleştirel düşünmelerine veya herhangi bir sorun karşısında “nasıl olsa benden daha iyi düşünen biri var” mantığıyla hareket ederek katılım yönünde edilgin davranmalarına neden olma ihtimalini ortaya çıkarmıştır.

Beşinci sınıf öğrencileri için kendilerinden büyük öğrencilerin onların küçük olmasına vurgu yapan davranışları sosyal katılım açısından diğer engeldir. Okuldaki sınıf düzeyine dayalı hiyerarşi nedeniyle beşinci sınıf öğrencileri, daha büyük sınıfların haklı olma ihtimallerinin yüksek olduğuna inanan, bu nedenle de gerekli durumlarda haklarını arama, görüşlerini ifade etme davranışlarını göstermeme yönünde bir eğilim göstermişlerdir.

5.1.3.3. Sosyal katılım deneyimleri. Beşinci sınıf öğrencilerinin sosyal katılım ile ilgili deneyimledikleri davranışların;

Yakın çevrelerindeki ihtiyaç sahiplerine ve sivil toplum kuruluşlarına maddi bağışlarda bulunma, doğal çevreye duyarlı davranışlar gösterme, dezavantajlı gruplar için proje tasarlama, imza kampanyasına katılma, derste, proje gruplarında, eğitsel/sosyal etkinliklerde, görüş ifade etme ve bunlara katılma, rahatsızlık hissedilen durumlarda sözlü tepki gösterme, toplumdaki diğer kişilerle uyum ve iş birliği içinde hareket etme şeklinde geliştiği sonucuna ulaşılmıştır.

5.1.3.4. Sosyal katılımın yansıyan etkisi. Yansıyan etki teması altında, sosyal katılım sürecinin sonucu olarak değerlendirilen araştırma bulgularından ilki, sosyal katılım deneyimi yaşayan öğrencilerin kendilerini bazı alanlarda geliştirdiklerinin hem kendileri tarafından hem de sosyal bilgiler öğretmeni tarafından dile getirilmesidir. Yansıyan etkinin gelişim kapsamında davranış boyutunu oluşturan sonuçları; empati becerisi, sağlıklı olma bilinci, geleceği planlayabilme, akademik gelişim ve yeteneklerde gelişimdir.

Tema kapsamında ortaya çıkan bir diğer sonuç beşinci sınıf öğrencilerinin duyguları ile ilgilidir. Sosyal katılım içerikli etkinliklere katılmanın öğrencilere yaşattığı mutluluk duygusu, öğrencilerin en çok vurguladıkları duygu ifadesi olmuştur. Mutluluk duygusunun nedeni olarak da öğrencilerin ders dışında kendilerinin gerçekleştirdikleri bir oluşuma katılıyor olmaları, farklı yönlerini geliştirdiklerine inanmaları ve takdir edilmeleri gösterilmiştir. Öğrencilerin yaşadıkları diğer duygular; birlik beraberlik ve öz güven duyguları da aslında dolaylı olarak mutluluk duygusunun oluşmasına temel oluşturan duygulardır. İlave olarak öğrenciler, çalışma güdülerinin, araştırma yapma isteklerinin, kendi başına başarabilme inançlarının ve sorumluluk bilinçlerinin bu şekilde arttığını da ifade etmişlerdir.