• Sonuç bulunamadı

2.4.1. Sosyal Ağların Tanımı ve Gelişimi

Boyd'a (2003) göre sosyal ağlar, kişilerin ve toplulukların birbirleri arasında etkileşmeyi kolay hale getirmek, bu etkileşim için bir takım seçenekler sunmak ve bireyler arası etkileşimi desteklemek için yapılandırılan yazılımlardır. Bartlett-Bragg (2006) ise yaptığı tanımda sosyal ağların, grup içi işbirliği ve etkileşimi için sosyal bağlantıları ve paylaşılan alanı arttıran; bununla beraber internet tabanlı bir ortamda bilgi akışını düzenleyen etkinlikler dizisi olduğunu ifade etmiştir. Lenhart ve Madden’e (2007) göre, ise sosyal ağlar; kullanıcıların kendi profillerini oluşturabildikleri ve kendilerini diğer kullanıcılara bağlayarak kişisel bir ağ kurabildikleri çevrimiçi hizmetlerdir. İşman (2011) sosyal ağları, bireysel ya da kamusal ortak ilgileri olan bireylerin bağlantılarını yansıtan ve haber akışını sağlayan çevrimiçi uygulamalar olarak tanımlamıştır. Sosyal ağ siteleri; kullanıcılara ait bilgilerin diğer kullanıcılar tarafından kısmen ya da tamamen görülebildiği, kullanıcıların bağlantılı oldukları kişiler ile birlikte listelendiği ve kullanıcılar arasında paylaşıma imkân tanıyan internet tabanlı yazılımlardır.

Sosyal ağlarda kişiler, kendi sayfaları ile birlikte kendilerine ait bilgileri paylaşabilir, bağlantılı oldukları kullanıcıların sayfalarını ziyaret edebilir, çoklu ortam içerikleri paylaşabilir, diğer kullanıcıların içeriklerine ulaşabilir, ortak ilgileri veya ihtiyaçlarına bağlı olarak oluşturulan alt gruplara katılabilir ya da kendileri kendi gruplarını oluşturabilirler (Lockyer ve Patterson, 2008). İşman'a (2011) göre sosyal ağlar sayesinde kullanıcılar yaşantılarındaki sosyal ilişkilerini internet üzerinden gerçekleştirmekte ve kendilerinden uzakta olan ortak ilgi alanı bulunan kullanıcılarla iletişim halinde kalabilmektedirler. Günümüzde toplumsal paylaşım alanlarının etkin bir şekilde kullanıldığını, bu paylaşım alanlarında toplumsal ilişkilerin yaşandığını, bireylerin yeni arkadaşlıklar edindiğini ya da mevcut arkadaşlıklarını sürdürdüğünü, beğeni, beceri ve bilgi gibi çeşitli paylaşımların yapıldığını görmekteyiz. Aynı

22

şekilde günden güne toplumsal paylaşım ağlarının sayısının arttığını ve bu ağları kullanan kişilerin katlanarak çoğaldığını görebilmekteyiz (Toprak vd., 2009).

Sosyal ağların kullanımı göz önüne alındığında kullanıcıların çoğu yeni insanlar ile tanışma ve iletişim kurmak yerine mevcut arkadaşları ile iletişimlerini sürdürme amacı güttüğü görülmektedir. Bundan dolayı sosyal ağlardaki etkileşimin temelini, ağa yeni kullanıcıları ekleme ve tanıdıkları iletişim içinde tutma olanağı sunmasından ötürü, farklı kişilerle olan bağlantıların açık bir şekilde ortaya konması ve profil sunumu oluşturabilmektedir (Toprak vd, 2009).

Özkan ve McKenzie (2008) sosyal ağların genel özelliklerini şöyle sıralamaktadır:

 Sosyal ağların birçoğu kişilere anlık ileti, e-mail, dosya ve fotoğraf, video paylaşımı gibi çoklu hizmetler sunar, bu sayede kullanıcılar birbirleri arasında kolaylıkla etkileşim kurarlar.

 Sosyal ağ sitelerinde, bireylerin oluşturduğu veri tabanı, insanların tanıdıklarını bulmalarını, topluluk kurmalarını ve ortak ilgi alanları olan diğer kullanıcılarla iletişime geçmelerini sağlar.

 Birçok sosyal ağ sitesi, kişilere çevrimiçi profil yaratma ve kendi sosyal ağlarını oluşturabilme imkanı verir.

 Sosyal ağ sitelerinin büyük çoğunluğu ücretsizdir. Kullanıcılar genellikle maliyetsiz olarak birbirlerine bağlanırlar.

 Sosyal ağ sitelerinin büyük bir kısmı kullanıcı dönütüne göre sisteme yeni özellikler ekler.

 Sosyal ağ sitelerinin çoğu kişilerin kendilerine ait erişim ve gizlilik kurallarını oluşturmalarına imkân tanır.

Sosyal ağlar çoğunlukla genel amaçlı kullanıldığı gibi, özel bir içeriğe yönelik sosyal ağlar da bulunabilmektedir. Buzz (genel amaçlı), Facebook (genel amaçlı),

23

academia.edu (akademik ve araştırma amaçlı), Flickr (fotoğrafçılık amaçlı) yaygın olarak kullanılan sosyal ağlara örneklerdir (İşman, 2011).

2.4.2. Sosyal Ağların Eğitim Amaçlı Kullanımı

Sosyal ağlar kullanıcılara ağlarındaki insanlarla etkileşim kurmak için özel veya genel profil oluşturmalarına izin veren online iletişim aracıdır (Selwyn, 2009). Yeni nesil öğrenciler internetle birlikte yetişmiş ve sosyal ağ sitelerini günlük sosyal aktivitelerine dahil etmiştir. Özkan ve McKenzie (2008), sosyal ağların eğitimde kullanılabilecek gelişmekte olan yeni teknolojiler olduğunu, bu ağların öğrenme ve bilme yollarını etkileyen iletişim ve etkileşimleri içerdiğini ifade etmiştir. Özmen, Aküzüm, Sünkür ve Baysal (2011), soysal ağ teknolojilerinin eğitim için birçok olanağı içerisinde barındırdığını belirtmiştir. Yan Yu, Tian, Vogel ve Kwok (2010) ise, sosyal ağların, üniversite öğrencilerinin psikolojik sağlıklarını geliştirdiği, akademik ya da gelecek kariyer başarıları için yetenekleri öğrendikleri yeni bir öğrenme biçimi sağladığını belirtmiştir.

Öğretmenler sosyal ağ sitelerini kişisel mesajlar yollamak ve öğrencilerin bilgileri zamanında almasına yardımcı olmak için kullanabilir. Özmen vd. (2011), her kademedeki öğrenciler için sosyal ağların etkin kullanımına ilişkin gerekli teknik alt yapının oluşturulması gerektiğini, öğretmenlerin bu konuda daha çok desteklenmesi gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca, araştırmacılar eğitim yöneticileri ile öğretmenlerin mesleki gelişimlerini bir adım öteye taşımak ve bilgi paylaşmalarını kolaylaştırmak açısından sosyal ağları kullanmasının teşvik edilmesini önermektedirler.

McLoughlin, Lee ve Chan’e (2006) göre, Myspace, Facebook, Friendster gibi sosyal ağlar, kişiler arası iletişim ağlarını destekler ve daha cazip hale getirir. Bu ortamlarda gençler, bir yandan dijital okuryazarlıklarını arttırır, bir yandan da informal öğrenme, yaratıcılık, kendini ifade etme ve kimlik arayışı gibi meşguliyetler içerisindedir.

Lester ve Perini (2010), sosyal medya kullanımının diğer ders yönetim sistemlerine oranla daha avantajlı olduğunu belirtmiş, bu görüşüne gerekçe olarak sosyal ağlarda mesajlaşmanın çabuk olmasını, öğrencilerin birbirleriyle iletişim ağı kurmasını ve birçok öğrencinin bir sosyal ağ sitesinde her gün birkaç saat geçirmesini öne

24

sürmüştür. Dahası, uzaktan eğitim için sosyal ağlardaki etkileşim imkânlarından yararlanılabileceğini ifade etmiştir.

Sosyal ağların kullanılabileceği öğrenme yaklaşımı olarak alanyazında informal öğrenme ve işbirlikçi öğrenmeden sıkça bahsedildiği görülmektedir. Sosyal ağ siteleri, iletişim uygulamalarının kullanımı ile aktif ve işbirlikçi öğrenme için fırsatlar yaratır. Örneğin, öğretmen Facebook’ta duvar fonksiyonunu kullanarak öğrencilerden cevaplamaları için kısa sorular sorabilir ve işbirlikçi projelerde çalışmaları için küçük gruplar oluşturabilir (Lester ve Perini, 2010).

Bartlett-Bragg (2006), sosyal ağ ortamında bireylerin ortak ilgi ve beklentiler kapsamında tek çatı altında toplanarak etkileşimli bir süreçte işbirlikli bir şekilde zengin içerikler oluşturabildiği, paylaşabildiği ya da tartışabildiğini belirtmiştir. Ajjan ve Hartshorne (2008), sosyal ağ sitelerinin, akademik bağlantılar serisi kurmak ya da yükseköğretim sınıflarında işbirliğini teşvik etmek için kullanılabileceğini ifade etmiştir. Selwyn (2009), sosyal ağların işbirlikli öğrenme için öğrencilerin yeni ağlara katılmasına imkân sağladığını ve bu ortamlarının informal öğrenmeler için uygun olduğunu ifade etmiştir.

Gülbahar, Kalelioğlu ve Madran (2010), sosyal ağların akademisyen ve öğrenciler için birçok imkân sunduğunu belirtmişlerdir. Sosyal ağ sitelerinin, kullanıcı dostu ve esnek olması sayesinde diğer öğretim yönetim sistemlerine kıyasla oldukça kolay kullanılabildiğini ifade etmişlerdir. Buna ek olarak öğrencilerin ve öğretim görevlilerinin çok basit adımları uygulayarak bir topluluk oluşturması, kendi aralarında paylaşım yapabilmeleri, iletişim ve dönüt sağlama açısında oldukça büyük imkanlar sunmaktadır (Köseoğlu ve Mercan, 2016).

Benzer Belgeler