• Sonuç bulunamadı

5. SONUÇ VE ÖNERİLER

5.1. Sonuçlar

Paranın tarihte ilk ortaya çıktığı dönemden bu yana gelişen teknolojik imkânlar ile birlikte para kavramının şekli ve tanımı da zaman içerisinde değişim göstermiştir. 19. yüzyıl sonlarında gerçekleşen sanayi devriminin de etkisiyle üretimin daha önce görülmemiş düzeyde arttığı ve teknolojik gelişme hızının da ivme kazandığı bir dünya düzeni oluşmuştur. Bu durumun, paranın ve parasal sistemin zaman içerisinde değişime uğramasına ve daha istikrarlı bir yapıya dönüşmesine etki ettiğini söylemek mümkündür.

Özellikle 20. yüzyıl sonlarında ortaya çıkan internet devrimi ile birlikte global anlamda dijitalleşme hızı oldukça artmış ve bilgisayar bilimleri alanında yapılan yeni keşifler odak noktası olmuştur. Bu durum finans alanını da etkilemiş ve bilgisayar bilimleri ile finans biliminin buluştuğu yeni bir disiplinler arası keşif arayışı başlamıştır. Kimi kesimler tarafından “internet devriminden sonraki en önemli gelişme” olarak nitelendirilen kripto paraların ve Blockchain teknolojisinin de, bu disiplinler arası arayışın yakın zamandaki en popüler ürünü olduğunu söylemek mümkündür.

Elektronik sistemlerin ve internetin de gelişmesiyle birlikte fiziki paraların elektronik para olarak depolanabildiği ve transfer edilebildiği yeni bir tür para kavramı ortaya çıkmıştır. Elektronik para sistemleri sayesinde insanlar kilometrelerce

142

uzaktaki herhangi birisine dakikalar, hatta saniyeler içerisinde büyük fonları transfer edebilme imkânıyla tanışmışlardır. Elektronik para hizmeti sağlayan kuruluşlar, çoğunlukla insanlardan fiziki paraları teslim alarak, bu değeri elektronik bir varlık şeklinde sunmaktadırlar. Bu aracılık hizmeti karşılığında yüksek komisyon ücretleriyle karşılaşılabilmektedir. Kripto paraların doğuşu bu aracı kuruluşları ortadan kaldırarak düşük işlem ücretleriyle transferlerin yapılmasına ve sahip olunan parasal değerin hiçbir merkeze bağlı olmadan elektronik olarak depolanabilmesine olanak tanımıştır.

Yakın bir tarih sayılabilecek olan 2009 yılında ortaya çıkan Bitcoin ile hayatımıza giren kripto paralar ve Blockchain teknolojisi birçok konuda aracı finansal kuruluşlara ihtiyaç duyulmadan parasal işlemlerin yapılabilmesine imkân tanımaktadır. Blockchain teknolojisi ile oluşturulan ve merkeziyetsiz bir ödeme yöntemi sağlayan kripto paralar, zamanla bir yatırım aracına dönüşmeye başlamıştır.

Yatırımcılar tarafından yeni nesil bir finansal yatırım aracı olarak görünen kripto paralara olan ilgi son yıllarda yükselen bir ivme ile artmaktadır. Öte yandan Blockchain’in sunduğu akıllı kontratlar sayesinde kripto paralar sadece bir ödeme yöntemi olmanın da ötesinde, faiz karşılığı kredi arz edenlerle talep edenlerin banka gibi bir aracı kuruluşa ihtiyaç duymadan doğrudan işlemlerini gerçekleştirebilmesine de olanak tanımıştır. Söz konusu gelişmeler ışığında, bu alanda gelecekte de önemli gelişmelerin yaşanabileceğini söylemek mümkündür. Bu bağlamda kripto para ekosisteminin ve Blockchain teknolojisinin yatırımcılar tarafından daha iyi anlaşılması oldukça önemli bir husustur.

Geleneksel finansal enstrümanlarla kıyaslandığında çok yüksek volatiliteye sahip olan kripto paraların yatırımcılar için normalin üzerinde bir risk taşıdığını söylemek mümkündür. 2017 yılının son çeyreğinde kripto para piyasasında yaşanan yüksek değer artışları birçok yatırımcının ilgisini bu alana çekmeyi başarmıştır. Bu dönemde Bitcoin’in yaklaşık 19 bin dolar seviyesinden düşmesiyle başlayan düşüş trendi, yatırımcıların kripto para piyasasına korkuyla yaklaşmasına sebebiyet vermiştir. Geçmiş dönemde yaşanan bu tecrübe göz önüne alındığında; Covid-19 pandemisi sürecinde kripto paralara tekrar artan yoğun ilgiden dolayı yatırımcıların, yatırım kararı alırken daha dikkatli davranmaları gerekliliğini ortaya koymaktadır.

143

Kripto paraların hiçbir otoriteye bağlı olmaksızın kişilerin kendi inisiyatiflerinde kontrol edildiği ve mevcut arz-talep doğrultusunda değer kazanıp kaybettiği bilinmektedir. Bu bağlamda piyasa hacmi bakımından açık ara en yüksek iki kripto para olmaları sebebiyle piyasayı domine etme gücü bulunan Bitcoin ve Ethereum’un hangi değişkenler ile ilişkili olduğu ve hangi değişkenlerden ne denli etkilenebileceği konusu yatırımcılar için oldukça önemlidir. Bu sebeple çalışmada, söz konusu iki kripto para ile seçili değişkenlere dair analizler uygulanmıştır.

Bu çalışmada, Covid-19 pandemisi sürecinin göz önünde bulundurulması amaçlandığından dolayı 03.12.2019 ile 03.12.2020 tarihleri arasındaki dönemi kapsayan günlük verilerden oluşan bir panel veri analizi uygulanmıştır. Bitcoin ve Ethereum’u etkileyebilecek birçok faktörün olduğu düşünülmektedir. Bu nedenle çalışmada bağımsız değişkenler olarak; G20 ülkelerinin ulusal borsa endeksleri, altın ons fiyatı, gümüş ons fiyatı, platin ons fiyatı, Brent Petrol fiyatı, VIX volatilite endeksi, OFR finansal stres endeksi, BTC ve ETH’nin işlem hacimleri, BTC ve ETH’nin toplam kripto para piyasası hacmindeki ağırlıkları, BTC ve ETH’nin Google’daki aranma sayıları, BTC ve ETH’nin Twitter’daki atılan tweet sayıları, BTC ve ETH’nin kendi Blockchain ağlarındaki hash gücü, BTC ve ETH’nin kendi Blockchain ağlarındaki transfer sayıları kullanılmıştır. Veri setinin oluşturulmasında güvenilirliği kabul gören ve yaygın olarak kullanılan kaynaklardan yararlanılmıştır.

EViews programı kullanılarak panel veri analizinin uygulandığı çalışmada değişkenler için ilk etapta iki farklı model oluşturulmuştur. Tüm değişkenlere panel birim kök testleri uygulanarak serilerin durağanlığı sınanmıştır. Panel birim kök testleri sonucunda G20 ülkelerinin ulusal borsa endeksleri, altın ons fiyatı, gümüş ons fiyatı, platin ons fiyatı, Brent Petrol fiyatı, VIX volatilite endeksi, OFR finansal stres endeksi, BTC’nin toplam kripto para piyasası hacmindeki ağırlığı, ETH’nin toplam kripto para piyasası hacmindeki ağırlığı, ETH’nin Blockchain ağındaki toplam hash gücü, ETH’nin Blockchain ağındaki toplam transfer sayısı değişkenlerinin birim kök içerdikleri, diğer bir ifadeyle durağan olmadıkları tespit edilmiştir. Daha sonra tüm değişkenlerin birinci farkları alınarak birim kök testleri tekrar yapılmıştır. Tüm değişkenlerin birinci farklarında durağan oldukları gözlemlenmiştir. ETH’nin Blockchain ağındaki toplam hash gücü ve ETH’nin Blockchain ağındaki toplam transfer sayısı değişkenlerinin Bitcoin için olan versiyonlarında da aynı sonuçlar elde edilememesi sebebiyle eşbütünleşme analizine

144

dahil edilmeyip, düzey değerlerinde durağan olmayan serilerle analize devam edilmiştir.

Değişkenlerin arasındaki uzun dönemli ilişkilerin tespit edilmesi amacıyla uygulanan Pedroni eşbütünleşme testi sonucunda bağımlı değişkenler ile hiçbir bağımsız değişkenin arasında uzun dönemde herhangi bir eşbütünleşme ilişkisine rastlanılamamıştır. Eşbütünleşme testlerinden sonra bağımlı değişkenler ile bağımsız değişkenlere dair oluşturulan modeller doğrultusunda Granger nedensellik analizi uygulanmıştır. Uygulanan nedensellik analizi sonuçlarına göre Bitcoin fiyatı ile G20 borsa endeksleri arasında çift yönlü bir nedensellik ilişkisi tespit edilmiştir. Bu nedenle H1 ve H2 hipotezleri kabul edilmiştir. Bitcoin fiyatı ile altın ons fiyatı arasındaki nedensellik testi bulgularına göre, altından Bitcoin’e doğru tek yönlü bir nedensellik ilişkisi saptanmıştır. Bu sebeple H3 reddedilmiş ve H4 hipotezi kabul edilmiştir. Bitcoin ve gümüş ons fiyatı arasında çift yönlü bir nedensellik ilişkisi saptanmıştır. Buna bağlı olarak H5 ve H6 hipotezleri kabul edilmiştir. Bitcoin ve platin arasında ise platinden Bitcoin’e doğru tek yönlü bir nedensellik ilişkisi saptanmıştır. Bu sebeple H7 hipotezi reddedilmiş ve H8 hipotezi kabul edilmiştir.

Bitcoin ve Brent Petrol arasında ise çift yönlü nedensellik ilişkisi tespit edilmiştir.

Böylece H9 ve H10 hipotezleri kabul edilmiştir. Bulgulara göre Bitcoin ve VIX volatilite endeksi arasında çift yönlü nedensellik ilişkisi saptanmıştır. Bu durumda H11 ve H12 hipotezleri kabul edilmiştir. Bitcoin ve OFR finansal stres endeksi arasında ise çift yönlü nedensellik ilişkisi tespit edilmiştir. Buna bağlı olarak H13 ve H14 hipotezleri kabul edilmiştir. Ayrıca Bitcoin fiyatı ile Bitcoin’in toplam kripto para piyasası hacmindeki ağırlığı arasında çift yönlü bir nedensellik ilişkisi saptanmıştır. Bu nedenle H15 ve H16 hipotezleri kabul edilmiştir.

Bağımlı değişkenin Ethereum olduğu modele uygulanan Granger nedensellik testi sonucunda, G20 borsa endeksinden Ethereum fiyatına doğru tek yönlü bir nedensellik ilişkisi bulunmaktadır. Bu sebeple H17 hipotezi reddedilmiş ve H18 hipotezi kabul edilmiştir. Bununla birlikte Ethereum fiyatı ile altına dair elde edilen bulgulara göre, söz konusu iki değişken arasında çift yönlü bir nedensellik ilişkisi saptanmıştır. Bu nedenle H19 ve H20 hipotezleri kabul edilmiştir. Ethereum ile gümüş arasında çift yönlü bir nedensellik ilişkisi bulunmuştur. Bu durumda H21 ve

145

H22 hipotezleri kabul edilmiştir. Ethereum ile platin değişkenlerine dair elde edilen bulgulara göre, söz konusu iki değişken arasında çift yönlü bir nedensellik ilişkisi saptanmıştır. Bu durumda H23 ve H24 hipotezleri kabul edilmiştir. Ethereum ile Brent Petrol arasında ise, Brent Petrol’den Ethereum’a doğru tek yönlü bir nedensellik ilişkisi saptanmıştır. Böylece H25 hipotezi reddedilmiş ve H26 hipotezi kabul edilmiştir. Ethereum ve VIX volatilite endeksine dair elde edilen bulgulara göre söz konusu iki değişken arasında çift yönlü nedensellik ilişkisi saptanmıştır. Bu durumda H27 ve H28 hipotezleri kabul edilmiştir. Sonuçlara göre Ethereum ve OFR finansal stres endeksi arasında da aynı şekilde çift yönlü nedensellik ilişkisi tespit edilmiştir. Böylece H29 ve H30 hipotezleri kabul edilmiştir. Ayrıca Ethereum fiyatı ile Ethereum’un toplam kripto para piyasası hacmindeki ağırlığı arasında çift yönlü bir nedensellik ilişkisi saptanmıştır. Bu nedenle H31 ve H32 hipotezleri kabul edilmiştir.

Nedensellik testlerinden sonra hangi bağımsız değişkenlerin, bağımlı değişkenler olan Bitcoin ve Ethereum üzerinde ne derecede etkisinin olduğunun tespit edilmesi amacıyla panel regresyon analizi uygulanmıştır. Bağımlı değişkenin Bitcoin olduğu ilk model için uygulanan Breusch Pagan LM testi sonucunda Prob >

chibar2 değerinin 0.9999 çıkması sebebi ile rassal etkiler yerine havuzlanmış panel modeliyle analize devam edilmesi kararlaştırılmıştır. Bu sebeple Hausman testi yapılmasına gerek kalmamış ve havuzlanmış panelin varsayımlarıyla analize devam edilmiştir. Havuzlanmış panel modeli ile analizin gerçekleştirilmesi sebebiyle yatay kesit bağımlılığının sınanmasına gerek olmadığı sonucu ortaya çıkmıştır. Farklı varyanslılık ve otokorelasyonun tespit edilmesi amacıyla yapılan Cook-Weisberg testi, White testi ve Durbin Watson testi sonucuna göre farklı varyanslılığın olduğu ve otokorelasyonun olmadığı sonucu ortaya çıkmıştır. Huber, Eicker ve White tahmincisi ile yapılan analiz sonucunda, Bitcoin’in toplam kripto para piyasası hacmindeki ağırlığının Bitcoin fiyatı üzerinde oldukça önemli bir etkisinin olduğu tespit edilmiştir. Elde edilen bulgulara göre Bitcoin’in toplam kripto para piyasası hacmindeki ağırlığında meydana gelen 1 birimlik artışın Bitcoin fiyatına yaklaşık 115 birimli etki ettiği sonucuna ulaşılmıştır. Brent Petrol’ün de Bitcoin fiyatı üzerinde önemli bir etkisinin olduğu saptanmıştır. Ayrıca altın ve platinin Bitcoin fiyatı üzerinde anlamlı bir etkisinin olduğu gözlemlenmiştir fakat bu etki düzeyinin

146

çok düşük olduğu tespit edilmiştir. Bununla birlikte VIX volatilite endeksinin Bitcoin üzerinde önemli ölçüde negatif bir etkisinin olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca G20 borsa endeksleri, gümüş fiyatı ve OFR finansal stres endeksinin Bitcoin üzerine anlamlı bir etkisinin bulunmadığı gözlemlenmiştir.

Bağımlı değişkenin Ethereum olduğu ikinci model için uygulanan panel regresyon analizi sonuçlarına göre, Breusch Pagan LM testi Prob > chibar2 değerinin 0.9999 çıkması sebebi ile rassal etkiler yerine havuzlanmış panel modeliyle analize devam edilmesi kararlaştırılmıştır. Bu sebeple havuzlanmış panel varsayımlarıyla analize devam edilerek yatay kesit bağımlılığı sınamasına gerek kalmamıştır. Farklı varyanslılık ve otokorelasyonun tespit edilmesi amacıyla yapılan Cook-Weisberg testi, White testi ve Durbin Watson testi sonucuna göre farklı varyanslılığın olduğu ve otokorelasyonun olmadığı sonucu ortaya çıkmıştır. Huber, Eicker ve White tahmincisi ile yapılan analiz sonucunda, Ethereum’un toplam kripto para piyasası hacmindeki ağırlığının Ethereum fiyatı üzerinde oldukça ödemli düzeyde bir etkisinin olduğu saptanmıştır. Buna bağlı olarak Ethereum’un toplam kripto para piyasası hacmindeki ağırlığında meydana gelen 1 birimlik değişimin Ethereum fiyatına yaklaşık 45 birimlik etki ettiği sonucuna ulaşılmıştır. Diğer bir bulguya göre gümüş fiyatının Ethereum fiyatı üzerinde anlamlı bir etkisinin olduğu görülmektedir.

Ayrıca altın ve Brent Petrol’ün de Ethereum üzerinde anlamlı bir etkisinin olduğu sonucuna ulaşılmış fakat bu etki düzeyinin oldukça düşük olduğu gözlemlenmiştir.

Öte yandan VIX volatilite endeksinin Ethereum üzerinde çok düşük de olsa negatif bir etkisinin bulunduğu tespit edilmiştir. Sonuçlara göre G20 borsa endeksleri, platin ve OFR finansal stres endeksinin Ethereum üzerinde herhangi bir etkisinin bulunmadığı saptanmıştır.

Analizler sonucunda kripto paraları etkileyen birçok faktörün olabileceği görülmektedir. Yapısı itibariyle geleneksel finansal piyasalardan oldukça ayrışan kripto paraların çeşitli emtialar ve göstergeler ile ilişkisinin bulunduğu ve yatırım kararı alınırken bunların da göz önünde bulundurulabileceği sonucuna ulaşılmıştır.

Öte yandan kripto paralara dair yatırım kararları alınırken söz konusu para birimlerinin geleneksel finansal enstrümanlar ve göstergeler ile ilişkisinden ziyade, Bitcoin ve Ethereum’un içsel değişkeni olan toplam kripto para piyasası hacmindeki ağırlıklarının daha yüksek derecede önem arz ettiği tespit edilmiştir. Bununla birlikte VIX volatilite endeksindeki değişimin bu iki kripto para birimini önemli derecede

147

negatif etkilediği sonucunun ise dikkate almaya değer bir unsur olduğu düşünülmektedir.

Yapılan literatür taraması sonucunda Deniz (2020) tarafından yapılan çalışmanın sonuçları ile bu araştırmanın sonuçları kısmen benzerlik içermektedir.

Deniz’in 2020 yılında yapmış olduğu çalışmanın bulgularına göre Bitcoin’den altına doğru tek yönlü bir nedensellik ilişkisi saptanmıştır. Ayrıca Deniz (2020) yaptığı çalışmada Bitcoin ve Ethereum ile altın ve Brent Petrol arasında herhangi bir eşbütünleşme ilişkisine rastlamamıştır. Bu bakımdan incelendiğinde bu çalışmanın bulgularıyla tutarlı sonuçlar elde edildiği görülmektedir. Ayrıca Kanat ve Öget (2018) tarafından yapılan çalışmada İngiltere Borsası’nın Bitcoin’in nedeni olduğu sonucuna ulaşılmış ve Bitcoin’in ise S&P 500 ile Kanada Borsası’nın nedeni olduğu tespit edilmiştir. Kılıç ve Çütcü (2018) tarafından BIST ile Bitcoin arasındaki ilişkinin sınanması amacıyla yapılan çalışmada ise söz konusu iki değişken arasında eşbütünleşme ilişkisi bulunamamış olup, BIST endeksinden Bitcoin’e doğru tek yönlü nedensellik ilişkisi tespit edilmiştir. Aslan (2019) yaptığı çalışmada Bitcoin ve New York Borsası’nın karşılıklı olarak birbirlerinin nedeni olduklarını gözlemlemiştir. Ayrıca çalışmada Bitcoin ve BIST arasında herhangi bir nedensellik ilişkisi tespit edilememiştir. Dere (2019) tarafından yapılan çalışmada altının Bitcoin’in nedeni olduğu, Bitcoin’in ise NIKKEI 225 borsa endeksinin nedeni olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Yıldırım (2018) yaptığı çalışmasında altın fiyatlarındaki değişimin Bitcoin’i etkilediğini, Bitcoin’in ise altın fiyatlarını etkilemediğini tespit etmiştir. Söz konusu çalışmalardan elde edilen sonuçlar incelendiğinde, bu çalışmadan elde edilen sonuçlar ile tutarlı oldukları gözlemlenmektedir.