• Sonuç bulunamadı

Yapılan araştırmalardan elde edilen bulgular ışığında aşağıdaki sonuçlara varılmıştır; 1. Anket formundaki birinci soruda 2.afişin ortalamasının yüksek olduğu görülmektedir. Dergi, kitap, gazete gibi yazın alanında genellikle tırnaklı yazı karakterlerinin kullanıldığı bilinmektedir. Yazı karakterlerinin tırnaklı oluşu metin üzerinde okumayı kolaylaştırdığı söylenmektedir. Görsel iletişim tasarımcısı Hasan Yalçın, şahsi internet sitesinde şu ifadeleri kullanmıştır. “ Basım yayıncılıkta özellikle gazete ve dergilerde serifli yazı karakterlerine sıklıkla rastlamak mümkündür. Bununla birlikte bir insanın okuma gücünün veya algılamasının açık renk üzerine koyu renkte serifli yazı karakterleriyle hazırlanmış dokümanlar olduğu söylenmektedir.” (http://www.hasanyalcin.com/serif-sans-serif-nedir). Afiş çalışmalarında yapılan araştırmada tırnaksız yazı karakterlerinin ortalamasının yüksek olduğu görülmektedir. Bu durum afiş çalışmalarında yazı karakteri olarak tırnaksız yazı karakterlerinin tırnaklı yazı karakterlerine oranla tercih edildiğinin yüksek olduğu görülmektedir.

2. Ankette bloklama türlerine yönelik soruda, en yüksek ortalamaya afiş 1 en düşük ortalamaya ise afiş 2 nin sahip olduğu görülmektedir. Yazı karakterlerinin birbirine benzerliği göz önünde bulundurulduğunda afiş birin tercih edilme sebebi arka zemin farklılığı olduğu düşünülmektedir. İki afiş çalışmasında da her ne kadar yazının uygulanma alanı siyah olsa da birinci afişteki devamlılık ikinci afişte görülmemektedir. Afiş ikide yazının üstteki bitiminden sonra zemindeki rengin hareketliliğinin yazı karakterinin algılanma oranını düşürdüğü kanısına varılmıştır. Fakat bu durum, diğer bloklama türleri etkisizdir anlamı taşımamalıdır. 2012 yılında Samur, (2012, s. 87). Yaptığı açık hava reklamcılığı ile ilgili anket çalışmasında, katılımcılar arasında “ Afişte dikkat çeken öğeler” sorusuna büyük çoğunluğu slogan ve başlıkların daha çok dikkatlerini çektiğini söylemiştir. Buradan hareketle, afiş çalışmalarında dikkati arttırmak ve etkili hale getirmek için, yazı bloklamalarının etkililik derecesi tipografik elemanların kompozisyon bütünlüğü içerisinde sunulmasıyla ilintili olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

3. Anket formunda yazının konumu ile ilgili soruda afiş çalışmalarında ortada yer alan slogan ya da başlıkların algılamayı artırdığı sonucuna varılmıştır. En yüksek ortalama birinci afişte yer alırken en düşük ortalama ise beş numaralı afişte yer almıştır. Beş numaralı afişin arka planında yer alan hareketlilik, renklerin parlaklığı ve yazı karakterinde ki hareketliliğin algılamayı düşürdüğü kanısına varılmıştır. Tipografik düzenlemelerin kompozisyon bütünlüğü içerisinde sunulması, bütün tasarım elemanlarının etkin kullanılmasıyla mümkün olduğu sonucuna varılmıştır. Anket sonuçlarından hareketle, tipografik düzenlemelerin konumu tek başına algıyı etkiliyebilir düşüncesi çıkarılmamalıdır.

4. Ankette kullanılan yazı karakteri (okunurluk) algılamamı artırmıştır sorusuna dört farklı afiş çalışması içerisinden verilen cevaplara bakıldığında tercih edilme ortalamaları en yüksek afiş 2 ve en düşük afiş 3 olmuştur. Afişler arasındaki tipografik farklılık yazı karakterindeki kıvrımlardır. Ortalamalar göstermektedir ki kıvrımlı yazı karakterlerinin okumayı, dolayısıyla da algılamayı düşürdüğü görülmektedir. Düz yazı karakterlerinin kıvrımlı yazı karakterlerine oranla daha okunur olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Zemindeki koyuluk oranı hemen hemen aynıdır. Yazı karakterlerinde kullanılan renk ise beyazdır. Afiş 3 teki yazı karakterinin afiş 2 deki yazı karakterine oranla daha parlak durmasına rağmen kıvrımın harf aralıklarını kapsayacak şekilde uygulanmasının yazıyı okunur kılmaktan uzaklaştırdığı düşünülmektedir.

5. Afişte kullanılan yazı karakteri puntosu algılamamı arttırmıştır. Bu soruya yönelik anket formunda yer alan 5 afiş örneğinden ortalaması en yüksek olan 1 numaralı afiş ortalaması, en düşük olan ise 5 numaralı afiş çalışması olmuştur. 1. Afiş çalışmasının yazı karakterindeki rengin açık oluşu zemin renginin koyuluğundan algılamayı artırdığı düşünülmektedir. Anket sorusunda beşinci sırada yer alan afiş çalışmasında ise yazı karakterinin punto değerini büyütmek yazının algılandığı anlamını doğurmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca harflerin büyüklüğü katılımcılar tarafından yazınsal alandan çok görsel bir nesne olarak algılandığı düşünülmektedir. Bunlarla beraber afiş beşte yer alan arka planın görsel etkisinin yazıyı da kendi içine aldığı düşüncesi uyandırmaktadır. Renklerdeki leke değerlerinin de bu düşüncelere katkı sağladığı izlenimine varılmıştır.

6. Afişin arka planında kullanılan renk yazı karakterini algılamamı artırmıştır.

Sorularına verilen yanıtlar incelenmiştir. Anket formundaki soruda yer alan zemindeki rengin algılama oranına etkisine bakıldığında afiş 5’in yüksek,afiş 1’in ise düşük olduğu göze çarpmaktadır. Afiş 5’te zemindeki koyuluk afişin algılanmasını kolaylaştırmıştır. Yazı karakterindeki açıklıkta ayrıca algılanma oranına destek sağladığı düşünülmektedir. Zemin rengi ve yazı rengi ayrışmasının algılamayı artırdığı düşünülmektedir. Afiş birde ise yazı rengi ve afiş rengindeki ayrışma ( açık-koyu) tek başına algılamayı arttırmadığı gözlemlenmiştir. Zemin rengindeki farklılıkların ritim ve hareketlilik oluşturmasının algılamayı düşürdüğü kanısına ulaşılmıştır. Yazı karakterleri üzerine Yüksekbilgili, (2013, s. 54) tarafından yapılan bir araştırmada, “Tipografide yalnız başına veya benzer özellikteki yazı karakterlerinin kullanılması ile tipografik açıdan başarılı tasarımlar yapılabileceği gibi gereğinden fazla çeşitlilikte yazı karakterlerinin kullanılması da büyük ölçüde karmaşıklığa ve başarısızlığa neden olacaktır.” ifadesini kullanmıştır. Yapılan araştırmada yazı karakterinde farklılıklar olmasına rağmen, zemindeki koyuluk ve yazı karakterindeki açıklığın algılamayı olumlu yönde etkilediği sonucuna ulaşılmıştır. Bu durum da Yüksekbiligili’nin çalışmasında vardığı sonucu desteklememektedir. Arka planında kullanılan rengin yazıyı algılama üzerindeki etkisine ilişkin araştırmada Çakır, (2008, s. 86) 2008 yılında yapmış olduğu çalışma sonucunda tasarımcılara şu öneride bulunmuştur: “Tipografinin zeminle bir ilişkisi olduğu unutulmamalı. Sık veya seyrek yazılan yazıların leke değerlerindeki farklılıklardan dolayı algılamayı

kolaylaştırıp/zorlaştırdığı göz önünde bulundurulmalıdır.” kanısına varmıştır. Yapılan araştırmada gerek zemin renginin gerekse yazı karakterindeki rengin zıtlıklar içermesi, algılamayı olumlu yönde etkilemiştir. Bir diğer araştırmada ise Sezer, (2013, s. 73): şu ifadeleri kullanmaktadır. “Sonuç olarak, bir yazı “Mesaj” kaygısı güder. Tipografik mesaj; görseldir. Tipografik unsurlar, okundukları ve sözle yorumlandıkları sırada izlenmekte, görsel olarak algılanmakta, duyulmakta ve işitsel olarak yorumlanabilmektedir. Tipografide, okunabilirlik ve algılanabilirlik, iletişimi doğru sağlamak açısından çok önemlidir.” diyerek algılanmanın okunabilindiği sürece etkin olduğundan bahsetmektedir. Yazı karakterindeki rengin algılanması sorusuna bakıldığında katılımcıların en yüksek oranda tercihleri afiş birde görülmektedir. İki afiş çalışmasının da aynı olduğu düşünülürse gerek yazı karakterinde ki renk gerekse zemindeki renk bağımsız düşünülmemelidir. Yazı karakterlerinin okunması gerek kendi rengi gerekse uygulandığı alandaki rengin kendisine bağlı olduğu kanısına varılmıştır. Araştırmanın sonuçlarına bakıldığında afiş çalışmalarında uygulanan tipografik hiyerarşi için şu bulgulara ulaşılmıştır.

. Kabacan, (2011, s. 143) 2011 yılında yapmış olduğu araştırmanın sonucunda, tipografi çalışmaları için: “Grafik iletişim unsurlarından biri olan tipografinin birinci işlevi okunmaktır. Grafik tasarımcı, tipografi dilini iyi tanımak ve kullanmak durumundadır.” sonucuna ulaşmıştır. Buradan hareketle, araştırma verileri göstermektedir ki tipografik düzenlemeler renk, yazı karakteri, konum, punto ve bloklama elemanlarının kompozisyon bütünlüğü içerisinde sunulması halinde, okunurluk ve okuturluğun yanı sıra algılamanın da artığı kanısına varılmıştır.

Benzer Belgeler