• Sonuç bulunamadı

5. SONUÇ ve ÖNERİLER

5.1. Sonuç

Araştırma kapsamında elde edilen sonuçlar şöyledir;

Lise öğrencilerinin öğle yemeklerinde çoğunlukla okul kantininde aldıkları gıdalar ve evden getirdikleri yiyecekler ile beslendikleri, üniversite öğrencilerinin ise okul yemekhanesinde ve okul kantininden aldıkları gıdalar ile beslendikleri görülmüştür. Gıda hijyeni açısından, öğrencilerin evden getirdikleri gıdaları tüketmeleri ve okul yemekhanelerini kullanmaları, kantinden açıkta satılan gıda maddelerini tüketmelerine göre daha doğru bir davranıştır.

Öğle yemeklerini yedikleri yerleri seçme nedenleri arasında öğrencilerin fast- food yiyecekleri daha fazla sevmelerinin başta geldiği bulunmuştur. Lise birinci sınıf öğrencileri ve lise ikinci sınıf öğrencileri, üniversite öğrencilerine göre seçimlerinde etkili olan faktörlerden, fast-food yiyecekleri sevmelerinin daha fazla etkili olduğu görülmüştür. Öğrenim düzeyinin artması ile gıda öğrencilerin gıda seçimlerinde daha dikkatli davrandıkları, fast-food yiyecekleri daha az tercih ettikleri görülmüştür. Ayrıca sevdikleri yemeklerin çıkması, yemekhane imkanları bulunan üniversite öğrencilerini, lise birinci sınıf ve lise ikinci sınıf öğrencilerine göre daha fazla etkilemektedir. Öğle yemeklerinin yedikleri yerleri seçme nedenleri arasında, lise öğrencileri yemekhanelerinin bulunmamasını nedenler arasında göstermiştir. Lise

öğrencilerine yemekhane imkanının sunulması, fast-food tüketim alışkanlıklarını azaltacağı düşünülebilir.

Öğrencilerin, etli yemekleri ve sebze yemeklerini daha fazla tercih ettikleri görülmüştür. Öğrenim düzeyleri ile sebze yemeklerini tercihleri arasında ilişki olduğu, üniversite öğrencilerinin lise öğrencilerine göre, sebze yemeklerini daha fazla tercih ettikleri görülmüştür. Ancak hamburger, sosisli, sucuklu sandviç ve peynirli tost gibi açıkta satılan gıda maddelerini tercih etmeleri gıda hijyeni açısından olumsuz bir davranıştır.

Özellikle ev dışında fast-food, simit ve poğaça gibi ambalajsız gıdaları ve kola ve bisküvi gibi doyurucu olmayan ambalajlı gıdaları tercih ettikleri bulunmuştur. Ev dışında ilk tercihleri arasında lise ikinci sınıf ve üniversite öğrencileri simit ve poğaçayı, lise birinci sınıf öğrencilerine göre daha fazla tercih etmektedirler. Lise birinci sınıf öğrencileri cips ve dondurmayı lise ikinci sınıf ve üniversite öğrencilerine göre daha fazla tercih etmektedir. Üniversite öğrencileri meyve suyu ve diğer yiyecekleri lise birinci sınıf ve lise ikinci sınıf öğrencilerine göre daha fazla tercih etmektedir.

Ev dışındayken ikinci tercihleri arasıda lise birinci sınıf öğrencileri ve lise ikinci sınıf öğrencileri, üniversite öğrencilerine göre kolayı, dondurmayı ve ayranı daha fazla tercih etmektedirler. Öğrenim düzeyleri ile kola, dondurma ve ayran tercihi arasında düşük düzeyde ilişki vardır. Lise ikinci sınıf öğrencileri ikinci sıradaki tercihleri arasında meyve suyunu tüketmezlerken, lise birinci sınıf ve üniversite öğrencileri meyve suyunu tüketmektedirler.

Ev dışındayken üçüncü sıradaki tercih ettikleri gıdalar arasında meyve suyunu lise ikinci sınıf öğrencileri lise birinci sınıf ve üniversite öğrencilerine göre daha fazla tercih etmektedir. Lise ikinci sınıf öğrencileri üçüncü sıradaki tercihleri arasında çay ve kahve bulunmazken lise birinci sınıf öğrencileri ve üniversite öğrencilerinin çay ve kahve tükettikleri görülmüştür.

Öğrencilerin ev dışında tükettikleri gıda maddeleri, gıda hijyeni açısından riskli gıdalar içinde görülen açıkta satılan gıda maddeleridir, fast-food, simit poğaça ve tost gibi açıkta satılan gıda maddelerini tüketmeleri gıda hijyeni konusunda yeterli bilgileri olmadığını göstermektedir. Ayrıca ambalajlı olmasında rağmen, doyurucu olmayan cips, çikolata, kola ve bisküvi gibi yiyecekleri tüketmeleri, gelişme çağındaki öğrencilerin beslenmeleri açısından olumsuz bir davranıştır. Benzer bir sonuç, Özçiçek ve Özdeş (2003) tarafından yapılan araştırmada bulunmuştur, üniversite öğrencilerinin büyük çoğunluğunun fast-food gıdaları tükettikleri görülmüştür.

Öğrencilerin aileleri tarafından okuldaki beslenmeleri ile ilgili olarak öneri ya da ikazda bulunma durumları cinsiyete ve öğrenim düzeyine göre farklılık gösterdiği bulunmuştur. Kız öğrencilerin erkek öğrencilere göre, lise öğrencilerinin üniversite öğrencilerine göre ailelerinden daha fazla beslenmeleri ile ilgili olarak öneri ya da ikaz aldıkları tespit edilmiştir. Öğrencilerin ailelerinden gelen öneri ve ikazlar, beslenme alışkanlıklarını düzeltme ve daha sağlıklı gıdalar tüketmelerine neden olacak yapıda olacağı düşünüldüğünden gıda hijyeni açısından olumlu bir davranıştır. Ancak öğrencilerin ev dışında tükettikleri gıdalar göz önüne alındığında, ailelerden gelen öneri ve ikazların yeterli gelmediği düşünülmektedir.

Öğrencilerin yarıdan fazlasının gıda tercihlerini tamamen kendilerinin belirledikleri bulunmuştur. Reklamlardan etkilendiğini belirtenler sadece lise ikinci sınıf öğrencileridir. Demirdağ ve arkadaşları (2003), araştırmaları kapsamındaki tüketicilerin yaklaşık yarısının reklamlardan etkilediğini tespit etmişlerdir. Araştırmada farklı sonuçların bulunmasının nedeni sadece reklamlara yönelik bir sorunun öğrencilere yöneltilmemesinden kaynaklanıyor olabilir. Öğrencilerin tercihlerini kendilerinin belirlemelerine rağmen, reklamların ürünü satın almalarına teşvik edici özelliğini göz ardı etmelerinden kaynaklanıyor olabilir.

Cinsiyet ile beslenme şeklinden memnun olma durumları arasında düşük düzeyde ilişki olduğu, kız öğrencilerin erkek öğrencilere göre memnun olmama durumu daha yüksek olduğu bulunmuştur. Öğrenim düzeyi değişkeni açısından

beslenme şeklinden memnun olma durumu arsında ilişki tespit edilmemiştir. Öğrencilerin beslenme şekillerinden memnun olmalarının nedeni gıda tercihlerini tamamen kendilerinin belirlemesinden ve sevdikleri gıdaları tüketmelerinden kaynaklandığı düşünülmektedir.

Beslenme tarzından memnun olmayan lise öğrencileri çoğunlukla beslenme tarzının sağlıklı ve dengeli olup fast-food gıdaların az olması gerektiğini, üniversite öğrencilerinin ise sağlıklı ve fast-food az olmasının yanında sebze, meyve ve suyun bol olması gerektiğini belirttikleri bulunmuştur. Öğrencilerinin fast-food tarzı yiyeceklerin sağlıksız olduğunu düşündükleri söylenebilir. Bu durum beslenme şekillerinden memnun olmayan öğrencilerin, gıda hijyeni açısından olumlu davranışlar kazanabileceğinin bir göstergesi olarak düşünülmektedir.

Öğrencilerin 1/3’ünün, okulda ya da dışarıda aldıkları gıdaların devlet ya da okul idaresi tarafından denetlenmediğini düşündükleri görülmüştür. Cinsiyet ve öğrenim düzeyi değişkenleri açısından, grupların denetlenme hakkındaki görüşleri arasında fark olmadığı tespit edilmiştir. Gıda hijyeni açısından, kontrol kuruluşlarının yanında tüketicilerinde önemli görevler düşmektedir. Okulda ya da dışarıda aldıkları gıdaların devlet ve okul idaresi tarafından denetlenmediğini düşünen öğrencilerin, gıdaları satın alırken daha dikkatli davranmaları beklenmektedir.

Okul kantininde satılan hamburger, köfte, sucuk, salam, sosis ve benzeri açıkta satılan gıdaların içeriklerini ve yapıldıkları firmayı bilmedikleri tespit edilmiştir. Kantinden satın aldıkları hamburger, köfte, sucuk, salam ve benzeri gıdaların içeriklerini ve yapıldıkları firmaları bilme durumları ile cinsiyet ve öğrenim düzeyi değişkenleri arasında ilişki olmadığı görülmüştür. Gıda hijyeni açısından riskli guruplardan olan hamburger, köfte, sucuk, salam, sosis ve benzeri yiyeceklerin içeriklerinin ve yapıldıkları firmaların öğrenciler tarafından bilinmemesi, gıda hijyenine yeterince dikkat etmediklerinin bir göstergesidir.

Öğrencilerin 3/4’ünün, ambalajlı gıdalardaki etiket bilgilerini yeterli buldukları görülmüştür. Cinsiyet ve öğrenim düzeyi değişkenleri açısından, etiket bilgilerini yetersiz bulma durumları arasında ilişki olmadığı bulunmuştur.

Etiket bilgilerini yetersiz bulan öğrencilerin, çoğunlukla etikette bilgilerin tamamının yazmadığını, anlaşılır olmamasını ve doğruluğuna inanmadıklarını düşündükleri görülmüştür. Gıda hijyeni açısından gıdaları saklama koşulları önemlidir, öğrencilerin saklama koşullarındaki yetersizliklere ilişkin görüş bildirmedikleri tespit edilmiştir. Benzer bir araştırma sonucuna göre Albayrak (2000), araştırması kapsamındaki tüketicilerin yarıdan fazlasının, ambalajlı gıdalarda etiket bilgilerini yeterli bulduklarını, yetersiz bulan tüketicilerin kullanma ve saklama bilgilerinin yetersizliği ve bilgilerin sağlık açısından tatmin edici olmaması gibi nedenler gösterdikleri tespit etmiştir.

Ambalajlı gıdalardaki içindekiler bilgisi öğrenciler açısından yapıldığı maddeleri ve güvenilir-sağlıklı olup olmadığını ifade ettiği görülmüştür. Kız ve erkek öğrenciler arasında içindekiler bilgisinin, bir anlamı olmadığını düşünenler olduğu tespit edilmiştir. Gıdaların içindekiler bilgisi tüketicilerin sağlıklı ve güvenilir gıdaları temin etmelerini sağlama açısından önemlidir. Öğrencilerin gıdaların içindekiler bilgisini anlamsız olarak görmeleri ürünlerin etiket bilgilerine dikkat etmelerini azaltacak bir düşüncedir.

Öğrencilerin yarıdan fazlası etiket bilgilerinin doğruluğuna inanmaktadır. Cinsiyet ve öğrenim düzeyi değişkenlerine göre etiket bilgilerinin doğruluğuna inanma durumları arasında ilişki olmadığı görülmüştür. Etiket bilgilerinin doğruluğuna inanmayan öğrencilerin, gıdaların hazırlanma ve depolama koşullarını bilmemelerinden kaynaklandığı düşünülmektedir.

Öğrencilerin gıda maddelerinden kaynaklanan en önemli sağlık sorunlarının başında gıda zehirlenmelerini ve kanseri gördükleri bulunmuştur. Lise birinci sınıf öğrencileri ve lise ikinci sınıf öğrencileri arasından bu konuda fikirleri olmayanların bulunduğu tespit edilmiştir. Lise öğrencilerinin, gıda maddelerinden

kaynaklanabilecek hastalıklara ilişkin bilgilerinin yetersiz olduğu görülmektedir. Öğrencilerin gıda kaynaklı olası tehlikeleri bilinmeleri, beslenme alışkanlıklarını olumlu yönde etkilemelerine neden olacağı düşünülmektedir.

Okul yemekhanesinden beslenen üniversite öğrencilerinin çoğunluğunun, temizlik ve hijyene yönelik hususlara dikkat ettikleri görülmüştür. Okul yemekhanesindeki en önemli aksaklığa yönelik görüşleri arasında temizlik ve hijyene bağlı aksaklıklar ve yemekhanede çok sıra olması gibi görüşlerin başta geldiği tespit edilmiştir. Gıda hijyeni açısından üniversite öğrencilerin, temizlik ve hijyene yönelik hususlara dikkat etmeleri olumlu davranışlardır.

Öğrencilerin cinsiyet değişkeni ile okul kantininden aldıkları gıdaların ambalajlı olup olmamasına ilişkin tüketim alışkanlıkları arasında, düşük düzeyde ilişki olduğu tespit edilmiştir. Kız öğrencilerin ambalajlı ürünleri erkek öğrencilere göre daha fazla tercih ettikleri görülmüştür. Kız öğrencilerin gıda satın alma konusunda erkek öğrencilere göre, gıda hijyenine daha fazla dikkat ettikleri söylenebilir. Öğrencilerin açıkta satılan ürünlerin içeriklerini ve yapıldığı firmalarını bilememeleri ve yinede bu gıdaları tüketmeleri gıda hijyeni açısından olumsuz bir davranıştır. Öğrenim düzeyi değişkeni açısından öğrencilerin okul kantininden gıda maddeleri alırken tercihleri arasında fark olmadığı bulunmuştur.

Öğrencilerin ambalajlı gıdaları satın alırken en çok dikkat ettikleri hususların başında; son kullanma tarihi, ambalajın açık olup olmaması ve marka geldiği görülmüştür. Gıda hijyeni açısından önemli olan, ambalajın açık olup olmaması, ambalajın gıdaya uygun olup olmaması, uygun bir yerde satılması, etiket bilgilerinin bulunup bulunmaması, sağlık bakanlığı onayının bulunup bulunmaması ve son kullanma tarihinin geçmemiş olması gibi özelliklerin öğrenciler tarafından yeterince dikkat edilmediği görülmüştür. Lise öğrencileri arasında ambalajlı ürünleri satın alırken hiçbir şeye dikkat etmediğini belirten öğrenciler bulunmasına rağmen, üniversite öğrencileri arasında hiçbir şeye dikkat etmediğini belirten öğrenci bulunmamaktadır, lise öğrencilerinin gıda hijyeni konusunda daha fazla bilgilendirilmesi gerekmektedir.

Albayrak (2000), araştırması kapsamında tüketicilerin, son kullanma tarihine, üretim tarihlerine ve gıdanın ambalajlı olup olmamasına dikkat ettiklerini bulmuştur. Küçükköse (2002), araştırmasında ortaöğretim ve üniversite mezunu tüketicilerin, ambalajın gıdaya uygunluğuna ve ambalajın sağlam olup olmamasına dikkat ettiklerini tespit etmiştir, farklı sonuçlar elde edilmesinin nedeni yaş ve öğrenim düzeyi farklılığından meydana gelmiş olabilir.

Cinsiyet ve öğrenim düzeyi açısından ambalajlı gıdalarda etiket bilgilerini her zaman okuma durumları arasında ilişki olduğu tespit edilmiştir. İlişkinin düzeyi düşüktür. Kız öğrencilerin erkek öğrencilere ve üniversite öğrencilerinin lise öğrencilerine göre daha çok etiket bilgilerini okudukları bulunmuştur. Gıda hijyeni açısından etiket bilgilerinde yer alan, son kullanma ve üretim tarihi, içindekiler bölümü, saklama koşulları, üretim yeri, üretici firma, ilgili bakanlık onayı gibi özelliklerin önemli olduğu göz önüne alındığında, kız öğrencilerin, erkek öğrencilere göre, üniversite öğrencilerinin ise lise öğrencilerine göre gıda hijyeni açısından daha dikkatli oldukları görülmüştür.

Araştırma kapsamında öğrencilerin yarıya yakını etiket bilgilerini her zaman okumamaktadır. Benzer araştırmalara göre, Özgen (2004) araştırması kapsamındaki tüketicilerin 3/4’ünün etiket bilgilerini bazen okuduklarını, Sağlık (2003), araştırmasına katılan tüketicilerin 1/4’ünün etiket bilgilerini hiçbir zaman okumadıklarını, Yurdagül (1991), araştırması kapsamında anket uyguladığı tüketicilerin 2/3’ünün etiket bilgilerini okumadıklarını tespit etmişlerdir. Araştırmalar arasındaki farklı sonuçların nedeni, araştırma kapsamındaki tüketicilerin yaş, öğrenim durumu ve sosyo-ekonomik düzeylerinin farklı olmasından kaynaklandığı düşünülmektedir.

Öğrencilerin ambalajlı gıdalarda etiket bilgilerinde okudukları bilgiler arasında son kullanma tarihi ve içindekiler bölümü başta gelmektedir. Öğrencilerden hiçbiri gıda hijyeni açısından önemli olan saklama koşulları bilgisini okuduklarını belirtmemişlerdir. Benzer araştırma sonuçlarına göre, Özgen (2004), araştırması kapsamındaki tüketicilerin fiyat, üretim tarihi ve son kullanma tarihini okuduklarını

bulmuştur. Purutçuoğlu (2003), araştırmasında lise öğrencilerinin üretim ve son kullanma tarihlerini okuduklarını tespit etmiştir.

Öğrencilerin açıkta satılan gıdalarda dikkat ettikleri hususların başında hijyen ve temizlik gelirken, dış görünüş, kokusu ve tadına dikkat eden öğrencilerin bulunduğu görülmüştür. Öğrencilerin Hijyen koşullarına dikkat etmeleri gıda hijyeni açısından olumlu bir davranıştır. Benzer bir sonuçta, Walker, Pritchart ve Forsythe (2003) araştırmalarında, gıda işletmelerinde çalışan yöneticilerin gıdaların hijyenini belirlemede özellikle kokularına baktıkları tespit etmişlerdir. Lise birinci sınıf öğrencileri ve lise ikinci sınıf öğrencileri arasında hiçbir şeye dikkat etmediğini belirten öğrenciler, üniversite öğrencilerine göre daha fazladır, açıkta satılan gıda maddeleri biyolojik etmenlerin hızla çoğalmasına bağlı olarak, gıdanın güvenilir olmasını engellemektedir. Bu nedenle açıkta satılan gıdalarda öğrencilerin daha dikkatli olmalarının sağlanmasına yönelik, gıda hijyeni eğitimin verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

Öğrencilerin cinsiyet ve öğrenim düzeyi değişkeni açısından, açıkta satılan ve özellikle almadığı gıda maddelerinin bulunup bulunmamasına ilişkin tercihleri arasında ilişki olduğu tespit edilmiştir. Kız öğrenciler erkek öğrencilere göre, üniversite öğrencileri ise lise öğrencilerine göre açıkta satılan gıdalara daha fazla dikkat ettikleri ve tüketmedikleri görülmüştür. Yaman, Yalçınkaya ve Korkmaz (2006), araştırmaları kapsamında ilköğretim öğrencilerinin yarıya yakınının ve ortaöğretim öğrencilerinin yarıdan fazlasının, açıkta satılan gıda maddelerini tüketmediklerini ve satın almama sebepleri arasında, öğrencilerin gıdayı sağlıksız bulmalarını ve temiz olmamasını gösterdikleri tespit etmişlerdir.

Öğrencilerin açıkta satılan ve özellikle almadıkları gıda maddeleri arasında en çok et ürünleri, simit, poğaça ve fast-food ürünleri olduğu görülmüştür. Bu gıda maddeleri gıda hijyeni açısından risk taşımaktadır, öğrenciler tarafından satın alınmaması, gıda hijyeni açısından olumlu bir davranıştır. Öğrencilerin bu gıdaları almama nedenleri arasında; gıdaları hijyenik bulmamaları ve neden yapıldığını bilmemeleri olduğu bulunmuştur. Benzer bir araştırma sonucuna göre, Özçiçek ve

Özdeş (2003) araştırması kapsamında fast-food tüketmeyen üniversite öğrencilerinin tüketmeme nedenleri arasında hijyen koşullarını yetersiz bulmaları ve alışkanlıklarının olmamasını gösterdikleri bulunmuştur.

Öğrencilerin cinsiyet değişkeni açısından, kız öğrencilerin erkek öğrencilere göre aldığı ve tüketmeden attığı gıda maddesinin daha fazla olduğu ve gruplar arasında ilişkinin olduğu tespit edilmiştir. Öğrenim düzeyi açısından lise ve üniversite öğrencilerinin arasında aldığı ve tüketmeden attığı gıda maddesinin bulunması arasında ilişki olmadığı bulunmuştur. Öğrencilerin attıkları gıda maddeleri arasında çoğunlukla süt ürünleri, et ürünleri ve fast-food ürünlerinin geldiği bulunmuştur. Atma nedenleri arasında gıdanın bozulması, son kullanma tarihinin geçmesi ve tadının kötü olmasının başta geldiği bulunmuştur. Benzer araştırma sonucuna göre, Albayrak (2000), araştırmasına katılan tüketicilerin 1/3’üne yakınının gıda maddelerini attıklarını, sebze, süt ve ekmekleri attıklarını ve atma sebeplerinin çoğunlukla gıdaların çabuk bozulması olduğunu tespit etmiştir.

Gıdaların atılma sebeplerinin en önemli nedeni gerekli saklama koşulları kurallarına uymamaktır. Gıda hijyenine yönelik eğitimin verilmesi ile gıdalarda biyolojik faktörlerin üremesine olanak sağlayacak riskli saklama koşullarının engellenmesi sağlanabilir.

Araştırma ile ortaöğretim öğrencilerinin ve üniversite öğrencilerinin gıda hijyeni konusundaki bilgi ve davranışları ortaya konmuştur. Gıda hijyeni açısından öğrencilerin özellikle ev dışında ambalajsız ürünleri tercih ettikleri ve gıda maddeleri satın alırken gıda hijyenine yeterince dikkat etmedikleri görülmüştür. Kız öğrencilerin erkek öğrencilere göre, üniversite öğrencileri lise öğrencilerine göre gıda satın alma ve tüketme davranışlarında daha dikkatli davrandıkları tespit edilmiştir. Çalışma ile öğrencilere verilen mevcut gıda hijyeni eğitiminin yetersiz olduğu görülmüştür.

Benzer Belgeler