• Sonuç bulunamadı

Turizm sektörü gerek dünyada gerekse Türkiye’de başta ekonomik boyutta katkısı olmak üzere, sosyal ve kültürel etkileri ile de önemi gittikçe artan bir sektördür. Ekonomik büyüme için gerekli döviz girdisinin sağlanmasında turizm büyük bir önem taşımaktadır. Bu sektör konaklama, yiyecek-içecek, seyahat ve ulaştırma, eğlence, animasyon, kültür ve sanat faaliyetleri, spor malzemeleri, kamp ekipmanı gibi çeşitli alt sektörleri de yakından ilgilendirmektedir. Ülkemizde turizm sektörü ihracat özelliği göstererek döviz akışı ve sermaye girdisi yaratan önemli bir sektördür. Dış ticaret dengesindeki olumlu etkisinin yanı sıra kalkınmaya ve istihdama katkı sağlamaktadır.

Turizmin en önemli kaynak alanları doğal varlıklardır. Parklar, ormanlar, doğa manzaraları, nehirler, mağaralar, şelaleler gibi çevresel değerlerin korunması turizmin sürdürülebilirliği açısından önem taşımaktadır. Ülkemiz; kültürel, tarihi ve coğrafi yapısıyla tam bir turizm cennetidir. İnanç, kültür, sağlık, mağara, kongre, av, gençlik, rafting, yat, spor turizmi v.b. gibi değişik turizm çeşitleri ile gündemde olup bunlara cevap verebilecek zengin bir potansiyele sahip bulunmaktadır. Bu nedenle de turizm sektörümüz hızla gelişmekte ve çeşitlenmektedir.

Turizm emek-yoğun bir sektördür. Son ürün insan tarafından sağlanır. Bu yüzden turizmin uygulanması aşamasında yerel halka öncelik verilerek, turizm hareketlerinin on iki aya yayılması sağlanmalıdır. Bir yörenin değişen ve gelişen turizm hareketlerine uyum sağlayabilmesi için turizm potansiyelinin doğru tespit edilmesi önemlidir. Turizm potansiyeli iyi saptanmadığında çevresel ve ekonomik kayıpları da beraberinde getirmektedir.

Ülkemizde kitle turizm hareketleri dışındaki turizm türlerinin de gelişmesi gerekliliği Kültür ve Turizm Bakanlığı, bilim adamları, uzmanlar ve siyasi otoriteler

tarafından da dile getirilmektedir. Bu konuda çeşitli çalışmalar ve araştırmalar yapılmaktadır.

Kırklareli keşfedilmeyi bekleyen doğa, tarih ve kültür kenti konumundadır.

Mevcut potansiyeller değerlendirildiğinde ve gerekli yatırımlar yapıldığında yöre için turizm çok iyi bir gelecek vaat etmektedir. Tarihi ve doğal güzelliklerin gelecek nesillere bozulmadan aktarılması için bu değerlere sahip çıkılması gerekmektedir. Kırsal yerleşim yerlerinde kendiliğinden oluşmuş mağaraların korunması hususunda halkın bilinçlendirilmesi gerekmektedir.

Yörenin çok çeşitli flora ve faunası, çeşitli doğa güzellikleri, mesire yerleri, doğal sit alanları, anıt ağaçları, yüzyıllar öncesi oluşmuş tabii mağaraları, tarihi ve kültürel değerleri kırsal turizm potansiyelleri arasındadır. Bu amaçla Kırklareli İlinde GEF II Projesinin uygulanmasına 2000 yılında geçilmiştir. Bu proje Türkiye Cumhuriyeti ile GEF (Küresel Çevre Fonu)’in uygulayıcı organı olarak Dünya Bankası arasındaki “Küresel Çevre Kuruluşu Vakıf Fonu Hibe Antlaşması” uyarınca imzalanmış bir doğa koruma projesi olup, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nce yürütülmektedir. GEF II Projesinin uygulanması için belirlenen bütçe 2000-2006 yılları için geçerlidir. Bu proje sayesinde İğneada Bölgesinde korunan alan ve doğal kaynakların etkili, sektörler arası, katılımcı planlama ve sürdürülebilir yönetimini tesis etmek ve bunu yayarak koruma alanları ağını geliştirmektir.

İğneada’daki bu değerler longos (subasar) ormanları, kıyısal sulak alanlar, kumul ekosistemleridir. İğneada’da üç ayrı longos ormanı bulunmaktadır. Istranca Dağlarından Karadeniz’e doğru akan dereler denize ulaşamadan göllerde ve bunların bataklıklarında son bulur. Ancak bu göl ve bataklıklar ilkbaharda gelen sularla geriye doğru taşarak düz araziyi kaplayarak longosları oluşturmaktadır. Longosların içinde çok özel ağaç türleri bulunmaktadır. Oluşan bu longoslar özellikle turizm açısından görülmeye değer yerler arasındadır. Ayrıca longosların içindeki bu ağaç türleri de bu doğa harikasına ayrı bir güzellik katmaktadır.

Çocukların da doğa sevgisi ile yetişmesi için proje sahasına farklı zamanlarda geziler düzenlenmektedir. GEF II Proje sahasının sınırları, bu sınırlar içinde yapılması öngörülen faaliyetler hakkında İğneada ve yöre halkını bilgilendirmek amacı ile çeşitli toplantılar düzenlenmiştir. Yine bu dönem içerisinde bisiklet, uzun yürüyüş yolları, kuş gözlem kulübeleri, doğa gözlemleri, eğitim gezileri, sınır işaret levhaları ile bilgilendirme levhalarının yapılması planlanmaktadır. Bununla birlikte belli noktalarda da günübirlikçilere yönelik tesisler kurulmalıdır.

Bu projenin tam anlamı ile gerçekleşmesi için öncelikle; kırsal yerleşme birimi sakinlerine turizm ve çevrenin önemi anlatılmaya çalışılmalıdır. Çünkü yetersiz planlama, uygun olmayan rekreasyonel toprak kullanımı değerli habitatları ve güzellikleri yok edebilir. Yaşayan çevrenin yok edilmesi yada parçalanması biyolojik çeşitlilik kayıplarına da neden olmaktadır. Bunların yanı sıra yöredeki çöp, kanalizasyon gibi çeşitli alt yapı hizmetlerinin ve düzensiz yerleşmenin çözümlenmesi gerekmektedir.

Kırklareli Aşağıpınar Köyü’nde Katılımcı Açık Hava Müzesinin kurulması için hazırlıklar yapılmaktadır. Bu proje sayesinde kırsal alanlara daha çok turist çekebilme imkanı doğacak, buralardaki tarihi ve kültürel değerler koruma altına alınabilecektir. Yöreye gelen turistlerin belli bir gezi güzergahına göre birbirinden değişik kültür varlıklarını gezerek görmeleri sağlanacaktır.

Şehrin çeşitli yerlerinde bulunan eski Kırklareli evleri ve tipik köy evlerinin kırsal turizm kapsamında değerlendirilmesi amacıyla aslına uygun olarak restore edildikten sonra pansiyon haline getirildiği takdirde yöre için önemli bir gelir kaynağı haline geleceği şüphesizdir.Yapılan çalışmada kırsal yerleşim yerlerindekilerin pansiyonculuğu istemedikleri gözlenmiştir. Fakat; yörede yaşayanlara kırsal turizmin önemi anlatılarak bilgilendirilmeleri sağlanabildiği ve yeterli destek verildiği taktirde pansiyonculuk faaliyetlerinin yapılması sağlanacaktır. Fakat bunun için devletin olduğu kadar özel kuruluşlarında desteği çok önem taşımaktadır. Yeterli destek verildiği

takdirde İzmir Selçuk İlçesi Şirince ve Bursa İli Merkez Cumalıkızık köylerindeki başarılı uygulama Kırklareli ve yöresi içinde gerçekleştirilebilir.

Yörede gerçekleştirilen kara ve su avcılığı iyi bir örgütlenme ve yeterli tesislerin sağlanması halinde avcılık gelişebilecek bir turizm türü olacaktır. Doğa yürüyüşleri için yolların düzenlenmesi gerekli levhaların konulması gerekmektedir.

Yöredeki bağcılık ve şarapçılık çok eskilere dayanmaktadır. Yıllar önce bağların bozulmasıyla şarap yapımı durmuş; ancak son yıllarda yöredeki bağcılık faaliyetleri yeniden canlanmıştır. Buna bağlı olarak hardaliye ve şarap yeniden gelenek haline gelmeye başlamıştır. Devlet tarafından yeterli destek verildiği takdirde şarap ve hardaliye yapımı bir sektör haline getirilebilir.

Eski dönemlerde yörede gerçekleştirilen el sanatlarının günümüzde de yapılması sağlanmalıdır. Bu amaçla eski el sanatlarının gelecek nesillere aktarılması ve kaybolmaya yüz tutmuş sanatların tekrar canlandırılmasını sağlamak amacıyla geleneksel sanat merkezleri oluşturulmalıdır. Böylece bu sanatları yapanlara ek gelir, yöre ekonomisine de ekonomik katkılar yaratılmış olacaktır. Yöredeki özel günler ve kutlamaların da kırsal turizm açısından önemi büyüktür. Bu günler belirli bir süre içinde olsa il, ilçe veya köyün ekonomisine maddi destek ve hareketlilik getirmektedir. Konukseverlik yörenin turizm bakımından en önemli özelliğidir. Bu sayede yöre günübirlik, hafta sonu veya tatillerde tercih sebebi olmaktadır.

Yöredeki kırsal turizm faaliyetleri ile ilgili çalışmalar yapılırken doğanın bozulmamasına dikkat edilmelidir. Kırsal turizm kapsamında doğa ile uyumlu tesisler yapılmalıdır. Bunları gerçekleştirmek isteyen halka arazinin tahsisi, kredi kolaylığı, tanıtım faaliyetlerine girme konusunda Kültür ve Turizm Bakanlığı’na önemli görevler düşmektedir. Ayrıca kırsal kesimde yer alan değerlerin devlet ve halk tarafından çok iyi bir şekilde korunması gerekmektedir.

Yörede son yıllarda Avrupa Birliği Sınır Ötesi İşbirliği çerçevesinde gerçekleştirilen konferanslarda Bulgaristan’dan gelen bilim adamları ve iş adamlarına yönelik olarak rehber kitaplar ve broşürler bastırılmıştır. Böylelikle yöredeki doğal ve kültürel zenginliklerin daha geniş kitlelere tanıtılması sağlanmış olacaktır.

Kırklareli ve yöresindeki kırsal turizm hareketleri iç turizme yöneliktir. Gerçekleştirilen anket çalışması sonucunda yöre halkının kırsal turizme genelde olumlu baktığı görülmektedir. Bu turizm çeşidinin gelişmesi için öncelikle turizmin kırsal halk tarafından benimsenmesi gerekir. Bu amaçla kırsal kesimlerde yaşayan halkın kırsal turizm konusunda; yerel yönetimler, özel sektör ve sivil toplum kuruluşları tarafından koordineli olarak eğitilmesi, çevre bilincinin yerleştirilmesi, eğitim programlarına halkın katılımının gerçekleştirilmesi, turizm işletmeleri ile işbirliği yapılarak her konuda bilgi ve destek sağlanmalıdır.

Yörenin iç turizm açısından çok önemli bir yerde bulunmamasına karşılık, sahip olduğu zengin turizm potansiyellerine önem verilerek öncelikle değerlendirilmesi gereklidir. Doğal, tarihi ve kültürel çeşitlilik açısından önemli bir konumda olan Kırklareli’nde; korumaya yönelik gerekli tedbirler alındığı, bilimsel çalışmaların desteklendiği, kırsal turizme yönelik potansiyeller ortaya konabildiği ve işletilebildiği oranda turizm itici sektör konumuna gelebilecektir.

KAYNAKÇA