• Sonuç bulunamadı

5.1. Sonuç

Bu araştırma ilköğretim okullarında görevli öğretmenlerin transgenik ürünler (GDO) konusundaki bilgi düzeylerini ve görüşlerini saptamak amacıyla Kocaeli ilinde yapılmıştır. Araştırma kapsamına 122 sınıf öğretmeni, 74 branş öğretmeni (Türkçe, matematik, fen bilgisi, sosyal bilgiler) olmak üzere toplam 196 ilköğretim okulu öğretmeni alınmıştır. Araştırma kapsamında öğretmenlere iki bölümden oluşan soru formu uygulanmıştır. Elde edilen bulgular istatistik anlamda analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda elde edilen bulgular aşağıda sıralanmıştır.

Araştırmaya katılan öğretmenlerin çoğunluğunun (% 72) erkek olduğu belirlenmiştir. Öğretmenlerin % 44.9’unun 26 - 30 yaş arasında olduğu, % 52’sinin genel lise mezunu olduğu, % 49.5’inin meslekte 5 yıl ve daha süredir çalıştığı, % 65.4’ünün evli ve % 51’4’ünün çocuk sahibi olduğu saptanmıştır.

Araştırma kapsamındaki öğretmenlerin % 71.4’ünün GDO teriminin açılımını doğru olarak işretlemiş, % 64.8’i GDO’ların transgenik ürünler olarak tanımlanabileceğini, % 68.9’ü trangenik ürünler biyoteknolojik araştırmalar sonucu oluşturulduğunu belirmişlerdir. Öğretmenlerin yarısına yakını (% 48.5) transgenik ürünlerle doğal ürünlerin aynı özelliklere sahip olmadığını düşünmekte, % 44.9’u transgenik ürünlerin besinlerin raf ömrünü arttırdığını, % 41.3’ü besin değerini arttırdığı, % 36.7’si tarımsal ilaç kullanımını azalttığı ve % 45.9’u zararlı bitki varlığına dayanıklı olduğu konusunda bilgisi olmadığını belirtmiştir.

Öğretmenlerin yarısı GDO ürünlerin insan sağlığı ile ilgili sorularda bilgilerinin olmadığını ifade ederken, % 51’i transgenik ürünlerin eko-sistemdeki tür

dağılımını ve dengesini etkilediği düşüncesindedir. Transgenik ürünlerin insan sağlığına etkileri konusunda öğretmenlerin bilgi yetersizliği olduğu saptanmıştır. Bunun nedenin ise yazılı-görsel basında ve kamuoyunda bu konuya yeterince yer verilmemesi olduğu söylenebilir.

Öğretmenlerin % 46.4’ü tarnsgenik ürünlerle dünyadaki açlığın önlenebileceği görüşündedir. Bireylerin % 19.9’u kendisinin ve ailesinin transgenik ürün kullanmayacağını belirtirken, gelecek beş yılda kendisi ve ailesinin bu ürünlerden yararlanabileceklerini görüşünde olanların oranı ise % 28.1’dir. Oluşan bu farkın nedeni önümüzdeki yıllarda biyoteknolojinin yaşamdaki yerinin artacağı düşüncesi olabilir. Bireylerin transgenik ürünleri kullanımına temkinli yaklaştıkları görülmüştür. Yapılan araştırmalar bu bulguyu doğrulamaktadır.

Öğretmenlerin yarısı (% 50.5) transgenik ürünlerin son zamanlarda marketlerde bulunduğunun farkındadır. Bireylerin % 39.8’i transgenik ürün üretiminin dünya ülkelerinde serbest olduğunu belirtirken, % 41.8’i ülkemizde serbest olup olmadığı, % 49’u transgenik ürün kullanımının ülkemizde serbest olup olmadığı ve % 51.5’i ülkemizde devlet kurumlarınca transgenik ürünlerle ilgili uygun düzenlemelerin yapılıp yapılmadığına dair bilgisi olmadığını ifade etmiştir. Bu bilgi eksikliğinin yetkili kurumların halkı yeterince bilgilendirmemesi olduğu söylenebilir.

Araştırmada elde edilen bilgiler branş, mezun olunan lise, yaş, cinsiyet, medeni durum ve çocuk sahibi olma değişkenlerine göre soru ve görüşlere verilen cevaplar arasında anlamlı bir fark olup olmadığı t-testi ve tek yönlü varyans analizi ile incelendi ve şu sonuçlara varılmıştır.

Branş değişkeni açısından öğretmenlerin GDO bilgi ve görüşleri t-testi ile incelendi; sınıf öğretmenlerinin, branş öğretmenlerine ( Türkçe, matematik, fen bilgisi, sosyal bilgiler) göre daha anlamlı cevaplar verdikleri saptanmıştır.

Öğretmenlerin mezun oldukları lise türlerinin GDO bilgilerini ve görüşlerini önemli derecede etkilemediği yapılan tek yönlü varyans analizi sonucunda saptandı. Görüş farklılığı çıkan 6 ifadelerin ise çoğunda genel lise ve meslek lisesi mezunu öğretmenlerin cevaplarının daha anlamlı düzeyde oluğu belirlenmiştir.

Öğretmenlerin yaşlarının GDO bilgi ve görüşleri konusunda etkili olup olmadığı t-testi ile incelendi verilen cevapların hiçbirisinde yaş değişkeninin anlamlı bir fark yaratmadığı saptanmıştır.

Öğretmenlerin cinsiyetlerinin verilen cevaplarda anlamlı bir fark yaratıp yaratmadığı t-testi ile incelendi sonuçta; sadece 3 ifadede farklılık tespit edilmiştir. Bu farklılıkların ikisi erkek öğretmenlerin birisi de kadın öğretmenlerin lehinde olduğu belirlenmiştir. Genel anlamda değerlendirdiğimizde öğretmenlerin cinsiyetlerinin GDO bilgi ve görüşlerinde anlamlı bir fark yaratmadığı söylenebilir.

Öğretmenlerin medeni durumları GDO bilgisi ve görüşünde anlamlı bir farklılık yaratıp yaratmadığı t-testi ile incelendi sonuçta; sadece 6 ifadede anlamlı bir farklılık saptandı. Farklılık saptanan ifadelerin hepsi bekar öğretmenler lehinedir. Genel anlamda değerlendirdiğimizde medeni durumun GDO bilgi ve görüşünde önemli olmadığı söylenebilir.

Çocuk sahibi olmanın GDO bilgi ve görüşünde anlamlı bir farklılık yaratıp yaratmadığı t-testi ile incelendi sonuçta; sadece 5 ifadede anlamlı bir farklılık saptandı. Farklılık saptanan ifadelerin hepsi çoçuk sahibi olmayan öğretmenler lehinedir. Genel anlamda değerlendirdiğimizde çocuk sahibi olma değişkeninin GDO bilgi ve görüşünde önemli olmadığı söylenebilir.

5. 2. Öneriler

Araştırma sonucunda elde edilen bilgiler ışığında şu öneriler getirilmiştir. MEB ve öğretmenlere şu öneriler yapılabilir.

MEB ile ilgili kurumların işbirliği yaparak topluma yön veren bireyler olan öğretmenlerin doğru ve güncel bilgi aktarmaları için biyoteknoloji ve ürünleri konusunda eğitim çalışmaları yapmalıdır.

Okullarda fen ve teknoloji/biyoloji derslerinde verilen müfredat içerisine biyoteknoloji ve ürünleri ile ilgili doyurucu bilgi koyulmalıdır.

Öğretmeler kendilerini geliştirmek için araştırma yapmalı, öğrencilerine ve topluma beslenme konusunda doğru ve güncel bilgiler aktarmalıdır.

Öğretmeler zorunlu ihtiyaç olan beslenmede tüketilen ürünlerin üretilmesinde kullanılan yeni teknolojiler hakkında araştırma yapmalıdırlar.

Öğretmeler besin üretimindeki yeni yaklaşımlara önyargıyla yaklaşmamaları, avantaj ve dezavantajlarını değerlendirmeleri, yapılan bilimsel araştırmaları takip etmeleri gereklidir.

KAYNAKÇA

Açıkgöz, N. (2000). Birinci Generasyon Transgenik Ceşitlerde Karlılık Karşılaştırmaları. Agbiyotek. 15. <http://bornova.ege.edu.tr/ totem/> (2007, 15 Nisan).

Açıkgöz, N. (2003). Tarımsal Biyoteknolojiye Sosyo-Ekonomik Yaklaşımlar. Tarım ve Mühendislik. 66/67. 62-68.

Açıkgöz, N., Açıkgöz N. ve Tosun M. (2004). Biyoteknolojinin Ahlaki ve Hukuki Yönleri. Bitki Biyoteknolojisi II – Doku Kültürü ve Uygulamaları. (İkinci Baskı). Babaoğlu, M., Gürel, E. ve Özcan, S. (Ed.). Konya: Selçuk Üniversitesi Basımevi.

Altuğ, T. (1993). Çiftlik Hayvanlarında Biyoteknolojiden Yararlanma Olanakları. Yüksek Lisans Tezi. Ege Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Zootekni Ana Bilim Dalı.

Anon (2004). Türkiye GDO.

<http://www.ekoses.com/ekolojikyasamportali/bpg/publication_view.asp?iab

spos=1&vjob=vdocid,147035> (2008, 12 Ocak). Anon (2005). Tüketici GDO`lu gıda almak istemiyor.

<http://www.tumgazeteler.com/haberleri/gfk-turkiye/> (2007, 15 Eylül)

Anon (2006). Biyoteknoloji. <http://www.izmircevre.gov.tr> (2006, 12 Temmuz). Anon (2007). Doktora Öğrencimize, Bilimsel Çalışma Ödülü.

Babaoğlu, M., Yorgancılar, M. ve Akbudak, A. M. (2001). Bitki Biyoteknolojisi I – Doku Kültürü ve Uygulamaları. (İkinci Baskı). Babaoğlu, M., Gürel, E. ve Özcan, S. (Ed.). Konya: Selçuk Üniversitesi Basımevi.

Bahçeci, Z. (2001). Genetik. (Birinci baskı). Kırşehir. Öğrenci Kitapevi Yayınları. Baklaya, A., Yanmaz, R. (2001). Bitki Genetik Kaynaklarının Muhafaza İmkanları

ve Tohum Gen Bankalarının Çalışma Sistemleri. Ekoloji Çevre Dergisi. 10:39. 25-30 <http://www.ekolojidergisi.com.tr/resimler/39-5.pdf> (2007, 17 Nisan).

Bal, Ş., Keskin, N. (2001). Grup Tartışması Yoluyla Öğrencilerin Genetik Mühendisliği Uygulamaları İle İlgili Tutum Ve Görüşlerinin Değerlendirilmesi.<http://www.fedu.metu.edu.tr/UFBMEK5/b_kitabi/PDF/O gretmenYetistirme/Bildiri/t279d.pdf > (2007, 23 Ekim).

BÇS (2003). (Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi Biyogüvenlik Cartagena Protokolü). Yayımlandığı Resmi Gazete Tarih: 11 Ağustos 2003 Sayı: 25196

<http://www.tarimsal.com/yasayonetmelik/cartagenabiyoguvenlikprotokolu.h

tm> (2007, 25 Ocak).

Bostan, H., (2001). Bitki Virüs Hastalıklarına Karşı Gen Aktarımı Yoluyla Dayanıklı Bitki Elde Edilmesinde Stratejiler. Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi. 32:3. 343-350.

Boyacıoğlu, D. (1994). Geçmişte ve Günümüzde Gıda Bıyoteknolojısı Uygulamaları. II. Gıda Mühendisliği Kongresi. Kimya Mühendisleri Odası ve Gaziantep Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü. 21-23 Eylül 1994, Gaziantep.

Boyacıoğlu, D., Nilüfer, D., Çapanoğlu, E., (2001).Genetik Modifiye Gıdalar ve Uluslar Arası Yasal Mevzuat. İstanbul Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü. 12. Biyoteknoloji Kongresi Notları. 17 Eylül 2001. Ayvalık.

Bozcuk N. A. (2005). Genetik. (Birinci baskı) Ankara: Palme Yayıncılık.

Braınard, J. (2005). Washington Update, Chronicle of Higher Education. 51. 30-38.

Claybourne A. (2007). Genler ve DNA. (Birinci baskı). Çeviren: Nıvart Taşçı. İstanbul: İletişim Yayınları.

Costa-font, J., Mossianlos, E. (2007). Are Perceptions of Risks and Benefits of Geneticlly Modified Food (in) Dependent?. Food Quality and Preference. 18. 174-182.

Chassy, B. M., (2002). Food Safety Evaluation of Crops Produced Through Biotechnology. Journal of the American College of Nutrition, 21:3.166- 173.

Çelik V. ve Balık D-T. (2007). Genetiği Değiştirtmiş Organizmalar (GDO). Erciyes

Benzer Belgeler