• Sonuç bulunamadı

Grafi 7:Sığır Genotiplerinin Sağılan Hayvan Sayısından Aldıkları Pay (%)

7. SONUÇ ve ÖNERİLER

Hayvancılık sektörü; ülkemizde ulusal beslenmenin yanında, ihracatın artırılması, sanayiye hammadde sağlanması, bölgeler ve sektörler arası dengeli kalkınmanın istikrar içinde başarılması, kırsal alanda gizli işsizliğin önlenmesi ve sanayi ve hizmetler sektörlerinde yeni istihdam imkanlarının yaratılması vb. gibi önemli bir çok sosyo- ekonomik fonksiyonlar üstlenmiştir.

Türkiye toplam sığır mevcudunun %1,55’i, koyun mevcudunun %0,53’ü, keçi mevcudunun %0.83’ü ve broiler (etlik piliç) mevcudunun ise %0,24’ü Tekirdağ ilinde bulunmaktadır.1990 yılında Türkiye’de 11.377.000 baş olan sığır sayısı 2000 yılında 10.761.000‘e düşerek %5,41 oranında azalmıştır. Buna rağmen bu 12 yıllık periyot içerisinde Tekirdağ İlinde 96.437 baş olan toplam sığır sayısı 107.905’e yükselerek %11,89 oranında artmıştır. Tekirdağ bölgesinde hayvancılığın verim açısından gelişmesi için bakım ve besleme şartlarının iyileştirilmesi gerekmektedir. Bakım ve besleme şartları iyileştirildiği zaman mevcut hayvan kapasitesinden daha fazla süt verimi elde edilebilecektir. Bunu sağlayabilmek için Tarım bakanlığı içerisinde sahada üretici ile beraber çalışacak mühendisler istihdam edilmesi gerekmektedir. . Anket sonuçlarında üreticinin en çok yardım beklediği kuruluşun %49.5 ile tarım İl/ilçe müdürlüğü çıkması bunun bir göstergesidir.

Büyükbaş hayvan popülasyonunun hemen tamamı saf kültür ve melezlerinden oluşan ilde hayvancılığın gelişme şansı ve olanakları oldukça fazladır. Anket yapılan yerlerdeki kültür ırkı oranı %99, melez ırkı oranı %1’dir. Yerli ırk hayvanlara hiç rastlanmamıştır. Türkiye toplam sığır mevcudu içerisinde kültür ırklarının oranı %16,12, melez ırkların oranı %43,66, yerli ırkların oranı %40,22 iken Tekirdağ ilinde bu oran kültür ırklarında %63,72, melez ırklarda %35,84, yerli ırklarda %0,44’dür. Tekirdağ Türkiye geneli için damızlık deposu olma özelliklerine sahip bir bölgedir. Ancak hayvan bakım ve besleme konularında eksik bilgiden ve tecrübeden dolayı yapılan hatalar eldeki

Bu sayının kademeli olarak arttırılması gerekmektedir. AB’de genelde 50 başın üzerine sahip işletmeler bulunmaktadır. Bu oran bizde %4’ler civarındadır. Yine anket yapılan üreticilerden %72’si ayçiçeği küspesi %54’ü kepek ve %22’si de mısır küspesi kullanmaktadır. Kullanılan bu hammaddeler herhangi bir oran gözetilmeksizin maliyeti ucuzlatmak için üretici tarafından kullanılmaktadır. Bu şekildeki rasgele bir kullanım hayvanların sağlığı açısından her zaman risk oluşturmaktadır. Bölgemizde sıkça görülen hayvan hastalıklarının başında besleme ile ilgili olan asidozis, ketosiz ve döl tutmama görülmektedir. Üreticinin farkında olmadığı hayvan sağlığı kavramı konusunda sadece ilaç kullanımına yönelik uygulamalar ağırlıkta olup koruyucu önlemler önemsenmemektedir. Ülkemizde hayvan sağlığı ile uğraşan veteriner ve veteriner teknikerleri koruyucu hekimlik konusunda gerekli bilgiye sahip değildirler.

İlde tarım işletmelerinin genellikle bitkisel ve hayvansal üretimi birlikte yaptıkları ve bu işletmelerin oranının da %73.3 olduğu görülmektedir. Bu işletmeleri %25 ile yalnızca bitkisel üretim yapan işletmeler ve %1.70 ile yalnızca hayvansal üretim yapan işletmeler izlemektedir. Anket yapılan üreticiden %60’a yakını en çok kaba yemlerin eksikliğini, %25’i yem hammaddelerinin eksikliğini, %15’i de fabrika yeminin eksikliğini hissettiklerini söylemişlerdir. Bu sonuçlardan da anlaşılıyor ki Tekirdağ ili ve ilçelerinde hayvancılık yapan işletmeler hayvancılık konusunda uzmanlaşmamışlardır. Daha çok bitkisel üründen fayda bekleyen bir yapıdadırlar.

Anket yapılan üreticilerin ürettiği ürünler içersinde 2005 hasat döneminde buğday ve ayçiçeği en fazla tarımı yapılan ürünler içersinde yer almaktadır. Üreticilerin hemen hemen tamamı bu iki ürünün tarımını yapmışlardır. Anket uygulanan 111 üreticiden % 96’sı buğday ve % 87’si ayçiçeği üretmektedir. Uzun zamandan beri ektikleri ürünler dışındaki ürünlere yönelmeleri ancak sahada alternatif ürünler konusunda yapılacak uygulamalı çalışmalarla arttırılabilir.

Yem temini konusunda en büyük sorun yem bitkileri ekiminin yaygınlaştırılamamasıdır. Bunun üretici tarafından kabul edilmesine rağmen işletmelerin sahip olduğu inek sayıları dikkate alındığında yem bitkileri tarımının 20 dekarları geçmemesi ve dışarıdan temin etmenin de az olması çok önemli ana sorunlardan bir tanesidir. Bu durum Tekirdağ bölgesinde hayvancılık yapan işletmelerin birçoğunun daha

sağlıklı ve ekonomik hayvancılık yapması için önündeki en büyük engeldir. Üreticiler geleneksel üretim sistemini devam ettirmektedirler.

Anket yapılan üreticilerin tamamı kaba yem olarak besin maddesi düşük olan samanı kullanmaktadır. Üreticilerin yetiştirdikleri buğdayın yan ürünü olması sebebiyle işletmenin kendi öz kaynaklarından kullandığı hammadde olarak görülmektedir ve aşırı kullanılmaktadır. Anket yapılan üreticilere “ Yem bitkileri konusunda devletin hangi yem bitkilerine ne kadar destek verdiğini biliyor musunuz? sorusuna üreticilerin %56’sı bilmiyorum cevabını vermişlerdir. Samanın kıt ve fiyatının yem bitkileri fiyatından pahalı olduğu zamanlarda bile işletme dışından temin edilmesi üreticinin alternatif bitkiler konusunda bilgisiz ve deneyimsiz olduğunun bir göstergesidir.

İlde toplam olarak 6526,7 hektarlık bir sahada yem bitkisi üretilmektedir. Bunun içindeki en büyük pay (%53,2) silajlık mısırdır. Mısırı takip eden yem bitkileri ise 1.085 hektar ile yonca ve 1.036 hektar ile de fiğ gelmektedir. Türkiye'de ortalama işletme büyüklüğü 59.1 dekar iken Tekirdağ'da 97.6 dekardır. Buna rağmen bu alanlarda yem bitkisi ekimi düşüktür. Hayvansal üretimin gelişmiş olduğu ülkelerde yem bitkileri tarımı, ekili alanların %25-30’unu teşkil ederken bu oran ülkemizde ancak %3.25 dolayındadır. Bu durum yem bitkileri yetiştiriciliğinin yetersizliğinin bir göstergesidir. Yedi ayrı yem bitkisinin üretildiği ilde özel idare kaynakları ve Bakanlıkça uygulanan çok sayıda projeye rağmen arzulanan düzeylere getirilemeyen kaba yem bitkisi ekim alanları toplamı hala tarla alanlarının sadece %1.73’ü düzeyinde bulunmaktadır. “Daha önceki yıllara göre yem bitkileri üretiminiz nasıl?” sorusuna anket yapılan üreticilerin %48’i önceki yıllara göre daha fazla ürettiğini, %42’si daha önceki yıllara göre değişme olmadığını ve %9’u da önceki yıllara göre daha az ürettiğini belirtmişlerdir. Anket yapılan üreticilerin çoğunluğunun yem bitkileri üretimini arttırmaya çalıştıkları gözlenmiştir. Ancak bu gelişme buğday ve ayçiçeği ekilen arazilerin dışındaki arazilerde olmuştur. Bu sebeple bu değişim istenilen düzeyde değildir. Bu konuda yapılacak en önemli atılım üreticimizin ihtiyacı olan konularda onların kapasitesine göre hedefler belirleyerek bu konuda üretici ile işbirliği içersinde çalışabilecek tüm kuruluşları bu faaliyetlere yönlendirecek yıllık saha planları yapmaktır. Saha planlarında hedef özel

karşılarına çıkacak hayvan bakım ve besleme ile ilgili konularda çözüm kabiliyetlerinin geliştirilmemesidir.

Anket yapılan üreticilerden %84,7’si aldığı yemin kalitesinden memnun olduklarını, %15.32’ü aldığı yemin kalitesinden memnun olmadıklarını söylemişlerdir. Bu sonuçlar üreticilerden çoğunun yemin dış görünüşünde küf, nem gibi bir anormallik olmadığı sürece kendi aldığı yemin hayvanları için yeterli olduğu düşüncesinin yaygın bir kanı olarak benimsendiğini ortaya çıkarmaktadır Üretici aldığı yemden şüphelendiğinde ne yapacağını bilmemektedir. Devletin yem sektörüne bakış açısı ve yem sektöründeki denetimi yeterli değildir. Anket sonuçlarından fabrika yemi temini ile ilgili çıkan diğer önemli bir sonuç; “Fabrika yeminin temini ile ilgili sorunlar nelerdir?” sorusuna üreticilerin %53’ü Tekirdağ ilinde yem temini ile ilgili en önemli sorunun fiyat olduğunu belirtmişlerdir. Buradan da anlaşılıyor ki üretici kaliteden önce fiyatı düşünmektedir.

Tekirdağ’daki hayvancılığın önündeki engellerin başında kaliteli kaba yem açığı yanında barınak kapasitelerinin küçüklüğü ve ilde bu sahada faaliyet gösteren Köy Kalkınma Kooperatifleri ile Köylere Hizmet Götürme Birliklerinin sadece sütün pazarlanması ile uğraşıyor olmaları nedeniyle pazarlama zincirinde oluşan kardan üreticilerin yeterince yararlanamıyor olması gelmektedir. Hali hazırda bulunan bu kooperatif yapısının devlet, üniversite ve özel sektör katılımı ile oluşturulacak projelerle bu konuda aktif hale geçirilmesi gerekmektedir. Üretici AB ile olan son gelişmelerden sonra kendine bir yön belirlemeye çalışmaktadır. Devlet bu konuda kooperatifler aracılığı ile hayvancılığı geliştirmeye çalışmaktadır. Ama bu çaba daha çok kırsal kesimde yaşayan çiftçi ailelerini desteklemek için kullanılmaktadır.

Yukarıdaki belirttiğimiz eksikliklerin değişmemesindeki en büyük etken ülkemizde tarım sektörü içersindeki pazar şartları üreticinin zararına işlemektedir. Çoğu zaman tüketici konumunda olan ama ürettiği malları sağlıklı koşullarda pazarlayamayan üreticinin bu piyasa şartlarında ilerlemesi zordur. Bunun da tek bir çözüm yöntemi vardır o da; devlet üreticiye özel sektör mantığı ile sunabileceği en iyi imkânları üreticinin faydasına sunmalıdır. Bu iş sadece parasal desteklerle olamamaktadır. Tarımsal yayım ülkemizde gerektiği kadar önemsenmemektedir. Tarımsal yayım üreticinin işletmesinde

sorumlu olduğu kadar üreticilerimize hizmet veren kişilerde sorumluluk hissetmelidir. Bu gelişme ancak karşılıklı mesuliyet bilinci ile çözümlenebilir. Bilgilendirme maksadıyla kullanılan iletişim araçları hiçbir zaman yeterli olmamaktadır. Üretici ancak kendine yakın olan ve kendisine güvenebileceği insanlarla çalışırsa istenilen seviyeye gelecektir.

Sonuç olarak kırsal kesimde yaşanacak bir gelişme hayvancılıktaki gelişmeden bağımsız değerlendirilemez. Sahip olduğumuz tarımsal kaynaklar üretimin arttırılmasını sağlayacak düzeydedir. Aynı zamanda bu araştırma kapsamında yapılan incelemelerde tarımsal gelişmeyi mali kaynakların yanında insan kaynaklarını da gerektiği gibi kullanmamız halinde başarabileceğimiz ortaya çıkmaktadır.

• Tarım bakanlığı içerisinde sahada üretici ile beraber çalışacak mühendisler istihdam edilmesi gerekmektedir.

• Üreticinin farkında olmadığı hayvan sağlığı kavramı konusunda sadece ilaç kullanımına yönelik uygulamalar ağırlıkta olup koruyucu önlemler önemsenmemektedir. Ülkemizde hayvan sağlığı ile uğraşan veteriner ve veteriner teknikerlerine koruyucu hekimlik konusunda gerekli bilgiler verilmeli ve uygulaması konusunda takip sistemi geliştirilmelidir.

• Üreticilerimizin uzun zamandan beri ektikleri ürünler dışındaki ürünlere yönelmelerini sağlamak amacıyla sahada alternatif ürünler konusunda uygulamalı çalışmalar yapılmalıdır.

• Tarım içersinde hayvancılığın etkinliğini arttırmak için en önemli atılım üreticimizin ihtiyacı olan konularda onların kapasitesine göre hedefler belirleyerek bu konuda üretici ile işbirliği içersinde çalışabilecek tüm kuruluşları bu faaliyetlere yönlendirecek yıllık saha planları yapmaktır. Saha planlarında hedef özel sektörün sözleşmeli üretim yaptırdığı gibi devletin de üreticilere sunduğu imkânlar karşısında belli bir emek ve gelişme seviyesini yakalamalarını istemesi, gerekirse prim uygulamaları ile bunu genel değil özel anlamda gerçekleştirmesidir. Üretici özel sektör ve devlet kuruluşları tarafından bilgilendirilmektedir. Ama esas eksiklik bunu uygularken karşılarına çıkacak hayvan bakım ve besleme ile ilgili konularda çözüm kabiliyetlerinin geliştirilmemesidir.

8. KAYNAKLAR

Açıkgöz, E., Hatipoğlu,R., Altınok, S., Sancak,C.,Tan,A., Uraz,D., Yem Bitkileri Üretimi ve Sorunları, http://www. zmo. org. tr/etkinlikler/

Anonim, 2001.a Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı Gıda Sanayi Özel İhtisas Komisyonu Raporu Yem Sanayi Alt Komisyon Raporu, DPT:2639- Öik:647,Ankara

Anonim, 2001.b DPT, 8. Beş Yıllık Kalkınma Planı Hayvancılık Özel İhtisas Komisyonu Anonim, 2001.c Tarım İstatistikleri Özeti.1982–2001. T. C. Başbakanlık Devlet İstatistik

Enstitüsü

Anonim, 2003.a,Tarım Köyişleri bakanlığı Tarım Ve Kırsal Kalkınma Master Planlarının Hazırlanmasına Destek Projesi Tekirdağ Tarım Master Planı, 2003, Tekirdağ http://www. tarimsal. net

Anonim, 2003.b Türkiye’de Yem Sanayi Ve Bugünkü Durumu http://www. atb. gov. tr/arastirma/yem sanayi. htm

Anonim, 2004.a, Türkiye Hayvancılığı Düşünce Grubu http://www. gencbilim. com

Anonim, 2004.b, Ülkemiz Süt Hayvancılığında Mevcut Durum, Sorunlar Ve Öneriler

http://www. gencbilim. com

Akman, N.,Tuncel, E.,Yener, M.,Kumlu, S., Özkütük, K., Tüzemen, N., Yanar, M., Koç, A., Şahin, O., Kaya, Ç.Y., 2005, “Türkiye Sığır Yetiştiriciliği”, Türkiye Ziraat Mühendisliği VI. Teknik Kongresi, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası, 3-7 Ocak 2005, 2. Cilt, syf.698, Milli Kütüphane, Ankara.

Altın, M., 1997 “Çayır-Mer’a ve Yem Bitkilerinin Hayvan Beslemedeki Yeri Ve Önemi”

Aytuğ, C. N. Karaman, M. “Süt Sığırı Yetiştiricisinin El Kitabı–1, Süt İneklerinin Bakım ve Beslenmeleri Hakkında Pratik Bilgiler”, Topkim Araştırma Grubu Yayını)

Demirkol, C., 2001, Edirne, Kırklareli, Ve Tekirdağ İlleri Damızlık Sığır Yetiştirici Birliklerine Üye İşletmelerde Muhasebe Kayıtlarının İncelenmesi Ve İşletme Performansına Etkisi, Yüksek Lisans Tezi, Tekirdağ.

Gençkan, M. S., 1985. Çayır-Mer’a Kültürü Amenajmanı ıslahı. E. Ü. Ziraat Fakültesi yayınları, no: 483. Bornova/İzmir

Kutlu, R. H., Gül,A., Görgülü, M., ’’Türkiye Hayvancılığı; Hedef 2023 – Sorunlar, Çözüm Yolları ve Politika Arayışları”. www. google. com

Özen, N., Kırkpınar, F., Özdoğan, M., Ertürk, M., Yurtman, İ. Y., 2005,Hayvan Besleme, Türkiye Ziraat Mühendisliği VI. Teknik Kongresi,TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası, 3-7 Ocak 2005, 2. Cilt, syf.755, Milli Kütüphane, Ankara.

Yavuz, F., Aksoy, Ş., Tan, S., Dağdemir,V., Keskin,A., 2000, Türkiye’de Sütçülük Politikaları ve Sektörün Yapılanması Üzerine Bir Araştırma. Hayvancılık Kongresi, Ankara.

Tekirdağ İlinde Süt Hayvancılığına Ağırlık Veren Hayvancılık İşletmelerinin Yem Temin Sorunları Üzerine Bir Araştırma.

A.1) Yetiştirilen Ürünler Ürün Dekar Sulu/Kuru Buğday Arpa Mısır Ayçiçeği Silaj Kuru Ot Fiğ Saman Yonca Diğer

A.2-) Hayvan Varlığı

Hayvan Sayısı ve Yaşı Hayvan rkı

(Melez,Kırma,Yerli) İnek

Düve Buzağı

Dana

A.3) İşletmede Yem Hammadde ve Yem Bitkileri Üretimi

ÜRÜNLER ALAN(DA) DANE YEMLER Buğday Arpa Mısır Yulaf YEM BİTKİLERİ Silaj(arpa, buğday, mısır) Yonca Kuru ot(çayır otu,buğday,yulaf,triticale Fiğ Korunga Saman Diğer

A.4-) Dışarıdan satın alınan yemler

Satın Alınan Miktar (kg/ay) KESİF YEM Fabrika Yemi Soya Küspesi Mısır Küspesi Pamuk Küspesi Ş.Pan. Küspesi Ayçiçeği Küspesi Kepek Diğer DANE YEMLER Arpa Yulaf Mısır Buğday KABA YEMLER Kuru Ot Saman Yonca Fiğ Korunga Silaj Diğer

A.5-) Hayvanlarınıza ihtiyacı olan yem miktarını verebildiğinize inanıyor musunuz? Neden ? Hayvan besleme konusunda yardım aldığınız kuruluşlar var mı?

a)Evet b)Hayır

A.6-) Sizlere hangi kuruluşların yardımcı olması gerektiğine inanıyorsunuz?Önem sırasına göre sıralayınız

ƒ Tarım İl/İlçe Müdürlüğü ƒ Damızlık Yetiştiriciler Birliği ƒ Yem Firmaları

ƒ Veterinerler ƒ Kooperatifler

B.1-) Sizce işletmenizde en çok eksikliğini hissettiğiniz yem grubu hangisidir? a)Fabrika yemleri b)Kaba yem c)Yem Hammaddeleri

B.2-) Fabrika yemini alırken karşılaştığınız sorunlar nelerdir? Önem sırasına göre 1’den başlayarak sıralayınız. ‰ Fiyat ‰ Kalite ‰ Teknik Bilgi ‰ Ulaşım ‰ Kredi Vadesi

B.3-) Kaba yem temininde karşılaştığınız sorunlar nelerdir?Lütfen önem sırasına göre 1’den başlayarak sıralayınız?

‰ Kaliteli ve verimli tohumluk temini.

‰ Yetiştirmek için yeterli miktarda ve uygun şartlarda arazi olmaması ‰ Teknik bilgi ve danışmanlık hizmetlerinin eksikliği

‰ Hayvan sayısının az olması ‰ Sulama olanağının olmaması

C.1-) Kaliteli kaba yem kullanımının maliyetlerinizi aşağı düşüreceğine inanıyor musunuz?

a-)Evet b-) Hayır

C.2-) Fabrika yemini nereden satın alıyorsunuz? Nedeni nedir?

a-) Bayi b-) Tarım kredi koop. c-) Yağlı tohumlar d-)Tarımsal kalkınma koop. e-) Diğer

C.3-) Aldığınız yemin kalitesinden memnun musunuz.? ƒ Evet

ƒ Hayır ise Neden

C.4-) Yemi nasıl temin ediyorsunuz? ƒ Bizzat kendim gidip alıyorum

ƒ Satın aldığım kuruluş tarafından işletmeye teslim ediliyor. ƒ İşletmeye belli bir merkezden kendi olanaklarımla getiriyorum. C.5-) Yemin temininde karşılaştığınız sorunlar nelerdir?

C.6-) Yem bitkileri konusunda devletin hangi yem bitkilerine ne kadar destek verdiğini biliyor musunuz?

‰ Evet ise hangilerine ‰ Hayır

C.7-) Sulama yapmadan da yem bitkisi yetiştirilebileceğini bili,yor musunuz? ‰ Evet ise hangileri

C.8-) Sahip olduğunuz koşulları dikkate alarak siz hangi yem bitkilerini yetiştirmeyi istersiniz?

C.9-) Daha önceki yıllara göre yem bitkileri üretiminiz nasıl? - Daha fazla üretiyorum çünkü

- Daha az üretiyorum çünkü - Değişmedi çünkü

C.10-) Yem bitkileri üretimini aşağıdaki konular nasıl etkiliyor ? Aşağıdakilerden birini işaretleyiniz?

1. Kesinlikle katılıyorum 2. Katılıyorum 3.Fikrim yok 4.Katılmıyorum 5. Kesinlikle Katılmıyorum

- Yem bitkileri üretiminin gerekli olduğuna inanıyorum 1 2 3 4 5 - Yem bitkileri üreticiliği işçilik gerektiriyor. 1 2 3 4 5 - Yem bitkileri tarım tekniğini iyi biliyorum 1 2 3 4 5 - İstediğim tohumu bulamıyorum 1 2 3 4 5 - Sulamanın gerektiğine inanıyorum 1 2 3 4 5 - Yem bitkileri ekmek için yeterli arazim ayıramıyorum 1 2 3 4 5 - Yem bitkileri ekmek için yeterli hayvan sayısına 1 2 3 4 5 sahip değilim.

- Ahırımın yeterli olduğuna inanmıyorum. 1 2 3 4 5 - Kredilerin arttırılması gerektiğine inanıyorum. 1 2 3 4 5 - Devletin yem bitkileri teşviki yeterli. 1 2 3 4 5 - Fiyatı yüksek olan yem kaliteli yemdir. 1 2 3 4 5 - Hayvancılığı köyde yaşadığım için zoraki yapıyorum 1 2 3 4 5

C.11-) Sütü nereye pazarlıyorsunuz?

Benzer Belgeler