• Sonuç bulunamadı

Tütün ve tütün ürünleri bağımlılığı hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde genel bir halk sağlığı sorunudur. Hemen hemen her yaş, cinsiyet, inanç ve öğrenim düzeyinde tütün ürünleri kullanımının çeşitlerine rastlamaktayız. Her ülkede tütün ürünlerinin farklı türleri ön plana çıkmaktadır. Ülkemiz için sigara diğer ürünlere göre daha fazla kullanıldığı bilinmektedir. Tütün ürünlerinin hangi türü (sigara, pipo, nargile vb.) olursa olsun sağlık için önemli hastalıkların oluşmasında rol oynamaktadır.

Tütün ve tütün ürünleri kullanımında yaş önemli bir faktördür. Yapılan bilimsel çalışmalar ilk deneyimin adölesan çağda olduğu yönündedir. Adolesan çağda kendine rol model olarak çevresindeki insanları seçen bireyler, onlarda gözlemledikleri bazı olumsuz davranışları benimseyebilmektedirler. Bu nedenle bu yaş grubu hem aktif içicilik hem de pasif içicilik konusunda bilimsel bilgi ile donatılmalıdır. Anne ve babaları kullanıyor ise; tedavi olmasını bu bireyler isteyebilmelidir. Hem aktif hem de pasif tütün dumanı maruziteyetinin zararları konusunda ders içeriklerinde konularında uzman kişiler tarafından eğitilmeli ve farkındalık oluşturulmalıdır.

Tütün ürünü kullanması açısından belirli risk faktörlerini barındıran adölesanlar için ilk denemenin ve çevrenin zararı özellikle vurgulanmalıdır. İlk denemeden sonraki zamanlarda bağımlılığın şekillenebileceği ve gelişim çağındaki bir bireyin hayati organlarının bu durumdan olumsuz olarak etkilenebileceği özellikle vurgulanmalıdır. Bu bireyler sportif faaliyetlere yönlendirilmelidir. Bu yaş grubunda çocuğa sahip ebeveynlere güçlü aile bağlarının çocuk üzerindeki olumlu etkileri vurgulanmalıdır. Güçlü aile bağları içerisinde bağımlılık ile ilgili bazı esnetilemez kuralların konulmasının faydalı olacağı kanaatindeyiz. Adölesan evrenin tütün ürünleri konusunda hemen hemen herşeyi merak etmesi muhtemeldir. Bu nedenle merakı baskılayarak, kızarak değil yerini bilimsel bilgi ile doldurarak ve zararları anlatılarak cevap verilmelidir. Çevresinde tütün ürünü kullanan arkadaşlarını kullanmaması konusunda uyarması ve gerekli gördüğü takdirde arkadaşlık bağını koparması öğütlenmelidir. Sigara kullanmanın iyi bir tarafı olmadığı, kişileri daha havalı veya güçlü göstermediği onlara gösterilmelidir.

95 Henüz daha gelişim çağında olan katılımcılar FNBT skorundan yüksek puan alabilmektedirler. Dolayısıyla tütün ilişkili hastalıklar daha erken zamanda gelişemesi kuvvetli bir olasılıktır. Bu nedenle tütün ürünlerine ulaşım yaşı yukarıya çekilmesi kullanımı azaltacağı kanaatindeyiz.

Tütün ürünü kullanımında cinsiyet önemli bir faktördür. Ülkemizde erkeklerin kadınlardan daha fazla kullandığı bilinmektedir. Dolayısıyla erkeklerde sigara ile ilişkilendirilen hastalıklar, kadınlara göre daha fazla görülmektedir. Çeşitli evrelerin olduğu varsayıldığında tüketimin kadınlar arasında da artabileceği unutulmamalıdır. Bu nedenle özellikle adolesan ve doğurganlık çağında bulunan kadınlar tütün ve tütün ürünlerinin oluşturacağı zararlar konusunda uyarılmalıdır. Hamile kadınların tütün ürünü kullandıkları takdirde fetüsün görebileceği zararlar konusunda bilgilendirilmelidirler. Erkeklerin üreme sisteminin negatif etkileneceği konusunda bilgilendirilmelidir. Bu yaş grubundaki bireylerin sigarayı bırakmaları tavsiye edilmelidir. Ayrıca bıraktıkları takdirde çeşitli pozitif faaliyetlerden yararlanmaları sağlanmalıdır.

Tütün ve tütün ürünlerini ulaşmak için ekonomik gelir önemli bir faktördür. Bu ürünlerin fiyatlarındaki artıştan özellikle düşük gelir grubunda bulunanlar etkilenmektedir. Bu nedenle gelir grubu yüksek olan bireyler arasında kullanılan ürünler daha uzun süre kullanılmaktadır. DSÖ açıklamış olduğu MPOWER paketindeki en etkili maddenin sigara fiyatlarını arttırmak olarak öngörülmüştür. Bunun nedeni tütün ürünlerindeki talebin fiyat esnekliği ilkesidir. Bu ilkeye göre temel tüketim malzemesi olmayan tütün ürünlerine uygulanacak olan zam ve vergi yükü, düşük ekonomiye sahip bireylerde özellikle gelir-gider dengeli veya gelir giderden az gruplar arasında daha etkilidir. Bu gruplarda tütün ürünü bırakma daha çabuk gerçekleşmektedir. Ülkemizde tütün ürünleri satın alma bedelleri en düşük ekonomiye sahip bireyler için bile ulaşılabilir niteliktedir. Dolayısıyla bu ürünlerin gelire odaklı olarak vergilendirilmesi ve ulaşımının engellenmesi gerekmektedir. Henüz ekonomik bağımsızlığa sahip olmayan kişilerin sigara fiyatlarındaki artıştan kolay etkilenecekleri yapılan bilimsel çalışmalar ile desteklenmiştir. Ekonomik olarak ailelerine bağımlı olan bireylerin tütün ürünlerine ulaşmamaları için fiyatların arttırılması önerilmektedir.

96 Tütün ürünü kullanan ve kullanmayan bireylerin bir arada bulunduğu sosyal ortamlar mevcuttur. Özellikle genç nüfusun sıklıkla faydalandığı ortamların başında kafeler gelmektedir. Bu ortamlarda tütün ürünlerinin tüketimi, içmeyen bireyler açısından risk arz etmektedir. İşletme sahipleri her ne kadar yasaya uygun bir mimariye sahip olduklarını beyan etselerde genel olarak kanuna uygun olmadığı bilinen bir gerçektir. Örneğin üzeri açılıp kapanabilen (tente vb.), yan taraflara duvar yerine cam koyup açılıp kapanabilir kapak yapmak vb. durumlara müsaade edilmemelidir. Kanun uygulayıcılar ilgili kanunlar konusunda son derece iyi eğitilmelidirler. Mümkün oldukça kanun uygulayıcılar gözetimlerini ilgili kanunlara göre yapmalılar ve kendilerine karşı oluşabilecek hukuki veya adli olaylara karşı korunmalıdırlar. Bu nedenle ülkemizde sigara yasakları ile ilgili kanunlar tekrar gözden geçirilerek basit, pratik ve ekonomik bir uygulaması olan ve toplumunda katılımının sağlandığı yeni yasakların yürürlüğe konulması gerekmektedir. Sigara içmenin yasak olduğu ortamlarda kullanılacak teknolojik dedektörler bu durumun önüne geçmede faydalı olabilir. Tütün ürünlerinin içilmesinin yasak olduğu yerlerden güvenli bildirimlerin yapılabilmesi için akıllı telefon yazılımlarının kullanılması faydalı olabilir. Tütün kullanmayan bireylerden toplum gönüllülüğü esas alınarak sigara denetimi görevi verilmesi ilgili kanunların uygulanması açısından faydalı olabileceği kanaatindeyiz.

Sigara kullanımının yaygın olması sigara ile ilişkili hastalıklarında artmasına neden olmaktadır. Sigara sadece içen için değil aynı zamanda içmeyen için de risk arz etmektedir. Hatta yapılan bilimsel çalışmalar pasif etkilenimin daha fazla olduğu yönündedir. Bizim çalışmamızda elde ettiğimiz veriler de bu durumu destekler niteliktedir.

Sağlık kuruluşlarına sigarayı bırakmak için başvuran bağımlılara uygun yaklaşımların gösterilmesi gerekmektedir. Genel olarak sigarayı bırakmak isteyenler sigara bırakma polikliniklerine başvurmaktadır. Burada yapılacak ikili görüşmeler ve motivasyonel içerikler genel değil kişiye özgü uygulanmalıdır. Çalışmamızdan elde ettiğimiz verilere göre bırakmak isteyen kişiden ölçülecek SFT, CO ve COHb ölçümleri kişiye gösterilmelidir. Ölçülen sonuçlar benzer özelliğe sahip hiç içmeyenler ile kıyaslanarak tütünün verdiği zararları, bağımlı kişi üzerinde gösterilerek motivasyon arttırılmalıdır.

97 Türk Toraks Derneği sigarayı bırakmak isteyen bireyler 5A/5Ö (Öğren, Öner, Ölç, Önderlik ve Örgütle) yöntemi ile stratejiler belirlenmiştir. Sigarayı bırakmaya gönülsüz olanlar üzerine isestratejisini 5R/TErKET (Tüm etkileri gözden geçir, Riskler, Kazançlar, Engelleme ve Tekrarlama) şeklinde belirlenmiştir. Sigarayı bırakmaya gönülsüz olanların, sigaranın etkilerini göstermek maksatlı SFT ve CO ölçüm sonuçlarını göstermek ve yorumlamak, onları sigarayı bırakmaya teşvik etmekte yardımcı olabilir. Hiç içmemiş birinin test sonuçları ile karşılaştırarak parametrelerdeki düşük-yüksek olmal durumu bilimsel veriler ile desteklenerek açıklanmaladır. Bu bilimsel açıklamaların sigara kullanıcılarında sigarayı bırakma isteğini güçlendireceği kanaatindeyiz.

Tütün ve tütün ürünlerinin tüketimi yerleri; ister kanuna uygun olsun isterse olmasının içiminin “normal” karşılanmasının önüne toplumsal bir değer olarak geçilmelidir. Toplumumuzda sadece kanuna uygun olmayan yerlerde sigara içimi “anormal” bir durum olarak karşılanmaktadır. Bu durumu bir üst seviyeye taşıyarak tütün ürünü kullanmanın “anormal” bir durum olarak hissettirilmesi gerekmektedir. Bu anormal duruma bir örnek verilecek olur ise; alkol güzel bir örnek olabilir. Alkolün dinen yasak olması, onun halka açık, herkesin gözünün önünde biryerde tüketiminin önüne geçmektedir. Burada kısıtlayıcı unsurlardan birisi de toplumun değer yargılarıdır. Aynı değer yargıları tütün ürünleri için de oluşturulduğunda normallik duygusu yerini anormallik duygusuna bırakacağı kanaatindeyiz.

Halk sağlığı tarafından oluşturulacak olan farkındalığın sigara içicilerinde CO ve COHb parametresi üzerine öncelikli olarak etki edeceği kanaatindeyiz. Farkındalık oluşturulan pasif içicilerde ise CO ve COHb parametresine 3. haftadan itibaren etki edebileceği kanaatindeyiz. Aktif içicilere ve pasif içicilere verilen eğitimlerin SFT parametrelerine (result) 4. haftadan sonra etki edebileceği kanaatindeyiz.

98

Benzer Belgeler