• Sonuç bulunamadı

Sorunlara Yaklaşım Organik Örtü Altı Sebze

6. SONUÇ VE ÖNERĐLER

Araştırma alanı olarak seçilen Sivas ili Ulaş ilçesine bağlı 4 köyden seçilen üreticilerden elde edilen veriler çalışmanın ana materyalini oluşturmuştur. Bu verilerden elde edilen sonuçlar genel olarak değerlendirildiğinde SÜRKAL’ın verdiği eğitimlerin amacına uygun olarak gerçekleştiği ve üreticilerin teknik bilgi seviyelerini arttırmada etkili olduğu görülmektedir. Ancak halen organik örtü altı sebzecilik ve konvansiyonel örtü altı sebzecilikte önemli sorunların olduğu ve bundan dolayı yaygınlaşmada yavaş bir seyrin olduğu anlaşılmaktadır. Satış ve pazarlama en önemli sorun olarak ortaya çıkarken, zararlılarla mücadele de önemli bir sorundur. Az bir alanda tarım yapan üreticilerin özellikle organik örtü altı sebzecilik yapma nedenleri arasında daha sağlıklı ve taze ürün tüketme nedeni ağırlıkta çıkmaktadır. Dolayısıyla her ne kadar köy içindeki pazarlarda satış olsa da yaygın bir satışın olmadığı görülmektedir. Bunun yanı sıra özellikle hane içindekilerin beslenme alışkanlıklarını değiştirmede etkili olduğu görülmektedir. Konvansiyonel örtü altı sebzecilikte ise teknik bilgi düzeyinin daha fazla olduğu ve en önemli sorun olarak satış ve pazarlamada değil de çapalama gibi işlerin olduğu görülmektedir. Đş bölümü olarak incelendiğinde tamamı ücretsiz aile işçilerinin olduğu görülmektedir. Büyük bir çoğunluğunda olmasa da yerel bir kooperatifin olması ihtiyaç olarak görülmektedir. Üretimle ilgili halen fide bulmada, organik ilaç ve tohum bulmada bölgede sorun yaşamaktadır. Her ne kadar teknik bilgilerini orta düzeyde görse de, tamamına yakını teknik bilgilerinin arttırması gerektiği konusunda hem fikir çıkmıştır. Organik sebzecilik ile uğraşanların büyük bir kısmını oluşturan %33’ü 46-55 yaş arasındayken, konvansiyonel örtü altı sebzecilik ile uğraşanların %46’sı 56 yaş ve üzerinde çıkmıştır. Dolayısıyla konvansiyonel örtü altı sebzecilik ile uğraşanların yaş ortalaması daha yüksek çıkmıştır. Organik örtü altı sebzecilerin %67’si (10 kişi) ilk okul mezun iken, sadece 2 kişi lise ve yüksekokul mezunudur. Konvansiyonel örtü altı sebze yetiştiricilerden ise %57’si ilkokul mezunudur. Kalanlardan 1’i ortaokul, 1’i lise ve 1’i de yüksekokul mezunudur. Toplamda ilkokul mezunu oranı yüksek çıkmıştır (%57). Her iki grupta da meslek grubu çiftçi olarak çıkmıştır. Organik örtü altı sebzecilik yapanların %60’ı 6 kişi ve daha az bireyden ailelere sahip iken, konvansiyonel örtü altı sebzecilik yapanların %93’ü 6

ve daha az kişiden oluşan aileye sahiptir. Organik örtü altı sebzecilerin %47’si 20-29 yıldır tarım yapmaktadır. %40’ı ise 30-49 yıldır tarımla uğraşmaktadır. Konvansiyonel örtü altı sebzecilik yapanların ise büyük bir kısmı olan %62’i si 30-46 yıl arasında tarımla uğraşmaktadır. Her iki gruptan da bir kooperatife üyelik oranı yüksek çıkmıştır. Toplam 30 kişiden sadece 10 kişi herhangi bir kooperatife üye olmadığını belirtmiştir. Üye olunan kooperatifler içerisinde ise, organik örtü altı sebzeciler %67, konvansiyonel örtü altı sebze yetiştiriciler %73 oranında Tarım Kredi’ye üye çıkmıştır. Organik örtü altı sebzecilerin %60’ı tarım dışı geliri olduğunu belirtirken, bu oran konvansiyonel örtü altı sebze yetiştiricilerinde daha yüksek çıkarak %69 oranı elde edilmiştir. Organik örtü altı sebzeciler çoğunlukla (7 kişi) 101-200 metrekarelik bir alan ayırırken, konvansiyonel örtü altı sebzeciler 100 metrekare ve altı bir alan ayrılmaktadır. Organik örtü altı sebzecilik yapan tüm üreticiler kültür sığırına sahip iken, sayısı 1-13 arasında değişmektedir. Konvansiyonel örtü altı sebzecilikte ise 8 kişi (%55) hayvana sahiptir ve yerli sığır olarak belirtilmiştir.

Yapılan ankette organik örtü altı sebze ile uğraşanların %60’ı BTC- Sürkal Projesi başlamadan önce aile tüketimine ve/veya pazara yönelik bir sebze yetiştiriciliği yaptığını, konvansiyonel örtü altı sebze yetiştiricilerinin %80’ni sebze yetiştirdiğini belirtmiştir. Katılımcıların tamamı gelecekte organik örtü altı sebze ve konvansiyonel örtü altı sebze yetiştiriciliği ile ilgili mevcut teknik bilgilerini geliştirme ihtiyacı olacağını düşünmektedir.

Organik örtü altı sebzecilik ile uğraşanların organik sebzecilikle ilgili yeni bilgi ve teknolojileri takip etme ve uyum sağlamada orta düzeyde yeterli oldukları sonucu elde edilmiştir. Konvansiyonel örtü altı sebzecilikle ilgili ise %63’ü sağlayabildiğini belirtmiştir. Organik örtü altı sebzecilerin %47’lik kısmı yetiştirdikleri organik sebzeleri pazarlarken sorunlarla karşılaştıklarını dile getirmişlerdir. Toplamda ise %93 oranında haneye yönelik üretim yapıldığı belirtilmiştir. Her iki üretim sisteminde de elde edilen ürünler ilçe pazarında ya da köy içerisinde satılmaktadır. Organik örtü altı sebzecilik yapma nedeni olarak ise büyük oranda (%60) daha sağlıklı ürünler tüketmek olduğu sonucu elde edilmiştir. Bölgede organik örtü altı sebzecilik bilincini oluşturmayı amaçlayan düşük oranda bir kesim çıkmıştır. Her iki ankette de katılımcılara gelecek dönemlerde mevcut

teknik üretim bilgilerini daha da geliştirmeye ihtiyaç duyup duymadıkları sorulduğunda herkes evet yanıtını vermiştir. Organik örtü altı sebzecilik ile uğraşanların yaklaşık olarak %67’si orta seviyede teknik bilgiye sahip olduğunu belirtmiştir. Katılımcıların tamamının kendilerini geliştirmek istemesi bu konudaki bilgi eksikliğinin farkında olunduğunu göstermektedir. Katılımcıların %73’ü organik örtü altı sebzecilik ile ilgili daha önceden bir eğitim almamıştır. Tamamına yakını tarım ilaçlarının zararlarının farkında olduğunu belirtmiştir.

Teknik bilgiye ihtiyaç duyulduğunda gerekli kişi ve kurumlara örtü altı sebzecilik ile uğraşan üreticiler kolayca ulaşabildiklerini belirtmiştir. Neredeyse tamamına yakını örtü altı sebze üretimi ilgili teknik bilgilerinin yeterli olduğunu belirtmiştir. Yine büyük bir kısmı örtü altı sebceziliğin bölgeye uyum sağladığını düşünmektedir. Bilgi ve teknik kapasitelerinin artışında proje ekibi tarafından düzenlenen eğitim yayım çalışmalarının olumlu etkiler yarattığını görmekteyiz.

Çevresel faktörlerle ilgili sorularda, 30 üreticiden %47’si damla sulama kullandığını belirtirken kalan %53 salma sulama kullandığını belirtmiştir. Katılımcıların büyük çoğunluğu organik ya da konvansiyonel örtü altı sebzeciliğin daha az su kullanımına olumlu etkisi olduğunu düşünmektedir. Köy suyunun kullanımında ise %87’si önemli bir değişikliğin olmadığını belirtmiştir. Organik örtü altı sebzecilerin tamamı gübre gibi kimyasallarla toprağın kirleneceğine inanmadığını düşünürken konvansiyonel örtü altı sebze yetiştiricilerden 4’ü buna inandığını belirtmiştir. Dolayısıyla kimyasalların toprağı kirletmediği düşüncesi ağırlıkta çıkmıştır.

Ekonomik boyutuyla ilgili sorulara verilen yanıtlar incelendiğinde, her iki grupta da organik örtü altı /konvansiyonel örtü altı sebzeciliğin haneye ek gelir getirdiği sonucuna ulaşılmıştır. Bu elde edilen gelirin kullanımında en yüksek oranda %38 ile kadın çıkmıştır. Ancak konvansiyonel örtü altı sebzecilikte kadın ve erkeğin birlikte kullanımı daha ağırlıktadır. Elde edilen gelirin kullanımında ev ihtiyaçlarının giderilmesi en önemli sırada gelmektedir. Organik örtü altı sebzecilik ile uğraşanların yarıya yakını 80 m2’de üretim

yaptığını belirtirken, konvansiyonel örtü altı sebzecilikte ise %50’si 100 m2’den daha az alanda üretim yapmaktadır. Toplamda da %66’sı 100 m2’den az alanda üretim yapılmaktadır. Elde edilen ürünler büyük oranda taze tüketilirken, bir kısmı turşu, konserve olarak değerlendirmekte ve kalanı köy pazarında satılmaktadır.

Organik örtü altı sebzecilikle uğraşanların büyük bir oranı organik ürünlerle normal ürünlerin pazarlamasında farklılık olduğunu belirtmiştir. Aynı zamanda bu üreticilerin %67’si bu işi büyütmeyi düşündüğünü belirtmiştir. Konvansiyonel örtü altı sebzecilik ile uğraşanların %67’si seralarını büyüttüğünü ve %13’ü de büyütmeyi düşündüğünü belirtmiştir.

Sosyal ve kültürel alandaki boyutlara göre, genel olarak organik ve konvansiyonel örtü altı sebzeciliğin kadınların iş yükünü azalttığına dair bir düşünce hakimdir. Üreticilerin %80’i organik ve konvansiyonel örtü altı sebzeciliğin beslenme alışkanlıklarını değiştirdiğini belirtmiştir.

Her iki üretim sisteminde de iş bölümü incelendiğinde farklı işlerde genel olarak hem erkek hem de kadının ağırlıkla beraber işi üstlendiği anlaşılmaktadır. Katılımcıların hiç biri dışarıdan tarım işçisi kiralayarak çalışmamaktadır. Kadın ve erkek başta olmak üzere aile üyeleri çalışmaktadır. Organik örtü altı sebzecilikte budama ve çapalama işlerinin büyük oranda kadınlar tarafından üstlenildiği ortaya çıkmıştır. Buna karşı, hastalıklarla mücadele ve satış işlerinde erkeklerin ağırlıkta görev üstlendiği elde edilmiştir. Konvansiyonel örtü altı sebzecilikte ise kadın ve erkeğin birlikte çalışması daha baskındır. Kadın dikim, fide yetiştirme gibi işlerde biraz daha fazla görev üstlense de satışta örneğin erkek ile aynı oranda ağırlığa sahiptir.

Organik örtü altı sebzecilik ile uğraşanların %93’ü, konvansiyonel örtü altı sebzecilik ile uğraşanların da %67’si SÜRKAL’a danışmadan sorunlarının bir kısmını halledebildiklerini belirtmiştir. Toplamda da %80’ni kendisi halledebildiğini belirtmiştir. Büyük çoğunluğunun SÜRKAL’dan öğrendiklerini başkalarına aktarmada istekli olduğu sonucu

elde edilmiştir. Katılımcıların yaklaşık olarak yarısı yerel bir kooperatife ihtiyaç olduğunu düşünmektedir. Organik örtü altı sebzecilikte en önemli iki sorun olarak satış ve pazarlama öncelikli olmak üzere, hastalık ve zararla mücadele çıkmıştır. Konvansiyonel örtü altı sebzecilikte iki sorun önemli olarak elde edilmiştir. Çapalama ve ilaçlamanın da önemli olduğunu söyleyen %17’lik bir kesim bulunmaktadır Toplamda ise %35’i satış ve pazarlamanın, %24’ü de hastalık ve zararla mücadele etmenin sorun olduğunu belirtmiştir. Yine büyük bir çoğunluğu ilerde seracılığın yaygınlaşacağını düşünmektedir.

Bu çalışmada eğitim ve yayımın genel olarak tarım faaliyetlerinde, özelde ise organik sebzecilik faaliyetlerinde üreticilerin bilgi ve bilinç düzeylerini geliştirici etki yaptığı bulgulanmıştır. Kamu desteği ile sağlanacak yaygınlaştırılmış eğitim faaliyetleri sayesinde artacak organik tarım etkinliği ile üreticilerin birim kazançları artarken, ülkede organik tarım ürünlerinin kullanımı da yaygınlaşacak ve bu durum belki de ülkenin genel refah düzeyine birçok açıdan olumlu katkı yapacaktır.

Organik örtü altı sebzecilik ile uğraşanlardan eğitim aldım diyenlerde teknik bilgiye 5’ten az puan veren çıkmamışken, daha önce eğitim alma sorusuna hayır diyenlerden 5’ten az puan değerlendirmesi yapan iki katılımcı çıkmıştır. Dolayısıyla daha önce eğitim almış olmak, teknik açıdan bilgilerin daha fazla olmasını sağlamıştır. Eğitim alınmadığında teknik bilgi yetersizliği daha fazla dikkat çekmektedir. Pazarlama açısından fark görüp görmemeleri, ilerde bu alanda faaliyetleri genişletme düşüncelerini etkilememektedir.

Yapılan araştırma sonucunda, organik örtü altı sebze üretiminin ve konvansiyonel örtü altı sebzeciliğin halen satışa yönelik değil de hane içi üretim için yapıldığı ve bu yüzden çok az alanlar ayrıldığı anlaşılmıştır. Ancak buna rağmen haneye büyük oranda önemli bir ek gelir sağlamaktadır. Bu konuda yaşanan teknik sıkıntıların başında yer alan tohum, organik gübre ve fide’nin bölgeden sağlanmasını konusunda bir çalışma yapılmalıdır. Bu durum yerel bir kooperatifin kurulması ile çözümlenebilir. Ayrıca üreticilerin teknik olarak eğitim ve bilgilendirmeye ihtiyacı vardır.

Her ne kadar organik örtü altı sebzecilik konusunda sağlıklı beslenme olarak bir algıları olsa da örneğin kimyasalların toprağı kirlettiği konusunda bilgileri eksiktir. Düzenli yapılacak eğitimlerle bu tür eksikliklerin giderilmesi önemlidir. Ayrıca sonrasında satış ve pazar bulmada üreticilerin desteklenmesi ve yol gösterilmesi de en önemli konulardan biridir. Benzer bir biçimde zararlılarla mücadelede de özellikle organik tarımda sıkıntılar yaşanmaktadır. Bu konuda sürekli destek alınabilecek kamuya bağlı yerel ofisler açılması ve teknik bilgisi olan tekniker ya da ziraat mühendislerinin olması sağlanabilir.

KAYNAKLAR

Aksoy, U., 1999. Dünya’da ve Türkiye’de Organik Tarım. Türkiye 1. Ekolojik Tarım Sempozyumu, Tibyan Yayıncılık, Đzmir.

Anonim, 2010. Organik Tarımın Türkiye’deki Yeri. www.genbilim.com/content/view/4342/( 03.02.2010).

Allen, P., Kovach, M. 2000. The capitalist composition of organic: The potential of markets in fulfilling the promise of organic agriculture. Agriculture and Human

Values 17, ss. 221–232.

Altındişli, A., 2002. Türkiye’de Ekolojik (Organik, Biyolojik) Tarım. Ekolojik Tarım Organizasyonu Dernegi (der.). Organik Tarım, Đzmir.

Avrupa Birliği’ne Uyum Sürecinde Türk Tarım Ürünleri ve Gıda Sektörü Semineri, 2002, http://www.turk-ab.org/dokumanlar/yayinlar/g%FDda.doc (04.01.2010) Barry, M. 2004. The Organic Attitude: Lifestyles and Language of Organic Users. NSight, Fall 2004. The Hartman Group, Inc.

Bülbül, Ş. 2001. Betimleyici Đstatistik, Der Yayınları, Đstanbul.

Çağdaş, E. 2003. Türkiye’de Ekolojik Tarım Ürünlerinin Pazarlanması ve Rapunzel Ltd. Şti.’de Yapılan Uygulama. Basılmamış Yüksek Lisans Tezi. Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Eskişehir.

Demirci, R., Erkuş, A., Tanrıvermiş, H.,Gündoğmuş, E., Parıltı, N.ve Özüdoğru, H. 2002. Türkiye’de ekolojik tarım ürünleri üretiminin ekonomik yönü ve geleceği: Ön araştırma sonuçlarının tartışılması. Türkiye V. Tarım Ekonomisi Kongresi. 18-22 Eylül 2002.

Erzurum Ekolojik Tarım Organizasyonu, 2010. Resmî Web Sitesi. http://www.eto.org.tr (08.01.2010)

Er, C., ve Uranbey, S., 1999. Ekolojik Tarım ve Ekim Nöbeti Uygulamaları, Türkiye I. Ekolojik Tarım Sempozyumu, Đzmir.

Gök, S. A., 2008. “Genişleyen Avrupa Birliği Pazarında Türkiye’nin Organik Tarım Ürünleri Ticareti Açısından Değerlendirilmesi”, T.C. Tarım ve Köy Đşleri Bakanlığı Dış Đlişkiler ve Avrupa Birliği Koordinasyon Dairesi Başkanlığı AB Uzmanlık Tezi, Ankara.

Gökçe, H., 2007. Đzmir’de Ekolojik Tarımsal Ürünler Yetiştiriciliği ve Bu Ürünlerin Hedef Pazar Olarak Almanya’da Pazarlanması Üzerine Bir Araştırma. Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Đşletme Anabilim Dalı Pazarlama Yüksek Lisans Tezi, Đzmir.

Hanson, J. Dismukes, R., Chambers, W., Greene, C., Kremen, A. 2004. Risk and risk management in organic agriculture: Views of organic farmers. Renewable

Agriculture and Food Systems. 19(4), ss. 218–227

ĐGEME, 2004. Tarım ve Gıda Sektörü ihracat Potansiyeli. http://www.tgdf.org.tr/turkce/tr/rapor/IGEME/gidaihracat.pdf (04.01.2010) Kaya, H. G., 2003. Dünyada ve Türkiye’de Organik Tarımsal Ürün Ticareti ve Tüketici

Reaksiyonları. Tarım ve Köy Đşleri Bakanlığı Araştırma Planlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığı, Pazarlama ve Dış Ticaret Daire Başkanlığı, Ankara.

Koç, D. 2007. Organik Tarım Ürünleri. Dış Ticaret Müsteşarlığı Đhracatı Geliştirme Etüt Merkezi, Ankara.

Koç, D., Babadoğan, G., 2008. Organik Tarım Ürünleri. T:C: Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı Đhracatı Geliştirme Etüd Merkezi, http://www.igeme.org.tr (25.12.2009).

Lea, E., Worsley, T. 2005. Australians’ organic food beliefs, demographics and values

British Food Journal. 107 (11),

Lotter, D.W. 2003. Organic agriculture. Journal of Sustainable Agriculture, 21(4), Merdan, K., 2007. Gümüşhane’nin Ekonomik Yapısı ve Organik Tarım

(Yüksek lisans tezi) Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Đktisat Anabilim Dalı, Erzurum.

Padel, S. 2001. Conversion to Organic Farming: A Typical Example of the Diffusion of an Innovation? Sociologia Ruralis, 41 (1), ss. 40-61.

Resmî Gazete, 2005. Organik Tarımın Esasları ve Uygulanmasına Đlişkin Yönetmelik, 10.06.2005 Tarih, Sayı: 25841.

Seppänen, L., Helenius, J. 2004. Do inspection practices in organic agriculture serve organic values? A case study from Finland. Agriculture and Human Values.. Sivas Tarım Đl Müdürlüğü Tarım Ve Kırsal Kalkınma Stratejisi 2010.

www.sivastarim.gov.tr

T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı. 2009. 2002-2003-2004-2005-2006-2007-2008 Yılları Organik Tarımsal Üretim, Đhracat ve Đthalat Đstatistikleri. http://www.tarım.gov.tr (23.12.2009)

Tarım Merkezi, 2007. Organik Üretim Hareket Planı Geliyor. http://www.tarimmerkezi.com/haber_detay.php?hid=4749 (06.01.2010)

Tarım ve Köy Đşleri Bakanlığı, 2004. Organik tarım. Çiftçi eğitim serisi 1, Tarım ve Köy Đşleri Bakanlığı Yayınları, Ankara.

Tarım ve Köy Đşleri Bakanlığı, 2008. Avrupa Birliğinde Organik Tarım, Ülkemizde Organik Tarım. http://diabk.tarim.gov.tr/Organik Tarım.mht (04.01.2010) Tress, B. 2001. Converting to organic agriculture - Danish farmers’ views and

motivations. Geografisk Tidsskrift, Danish Journal of Geography, 101, ss. 131- 144.

Uranbey, C., 2004. Ekolojik Tarım ve Ekim Nöbeti Uygulamaları, Ege Üniversitesi Yayını, Đzmir.

Whelan, J. 2004. Wellness Myth #2: The Organic Consumer is Limited to a Specific, Well-Defined Demographic. Natural Sensibility (IV:10). The Hartman Group, Bellvue.

Yalçınkaya, E., 2002. Bahçe Bitkilerinde Organik Yetiştirme Teknikleri. Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü Yayınları, Yalova.

Kişisel Bilgiler

Adı Soyadı : Levent TANER Doğum Tarihi ve Yer : 13/07/1977 Medeni Hali : Evli

Yabancı Dili : Đngilizce

Telefon : 0532 476 84 45

e-mail : leventaner@hotmail.com

Eğitim

Derece Eğitim Birimi Mezuniyet Tarihi

Yüksek Lisans - -

Lisans Trakya Üniversitesi 2000

Lise Malatya Lisesi 1995

Đş Deneyimi

Yıl Yer Görev

2002-2004 Erzurum DAKAP Proje Yöneticisi

Benzer Belgeler