• Sonuç bulunamadı

p değeri

Grup 1 85 22,08 ± 33,984 0.354

Grup 2 24 18,50 ± 5,429

Tablo 13: Hastaların Batın Kapama Yöntemine Göre APACHE II Skoru Ortalamaları.

Grup 1 hastalarda CRP değeri ortalaması 34,34 ± 34,997 (2-191), Grup 2 hastalarda CRP değeri ortalaması 40,66 ± 37,492 (5-155) idi. Gruplar arasında CRP değeri ortalaması karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmadı (p=0,443).

Batın Kapama

Tekniği

KiĢi Sayısı(n)

CRP değeri ortalaması ± SD p değeri

Grup 1 85 34,34 ± 34,997 0.443

Grup 2 24 40,66 ± 37,492

Tablo 14: Hastaların Batın Kapama Yöntemine Göre CRP Değeri Ortalamaları.

Grup 1 hastalarda WBC sayısı ortalaması 11,93 ± 7,203 (0-38) idi. Grup 2 hastalarda WBC sayısı ortalaması 12,07 ± 6,093 (2-23) idi. Gruplar arasında WBC sayısı ortalaması karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmadı (p=0.931).

Batın Kapama Tekniği KiĢi Sayısı (n)

WBC sayısı ortalaması ± SD p değeri

Grup 1 85 11,93 ± 7,203 0.931

Grup 2 24 12,07 ± 6,093

Tablo 15: Hastaların Batın Kapama Yöntemine Göre WBC Ortalamaları.

Grup 1 hastalarda HCT değeri ortalaması 32,23 ± 6,561 (14-48) idi. Grup 2 hastalarda HCT değeri ortalaması 31,14 ± 8,406 (17-46) idi. Gruplar arasında HCTdeğeri ortalaması karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmadı (p=0.506).

Batın Kapama Tekniği KiĢi Sayısı (n) HCT Değeri Ortalaması ± SD p değeri

Grup 1 85 32,23 ± 6,561 0.506

Grup 2 24 31,14 ± 8,406

Grup 1 hastalarda PLT sayısı ortalaması 236,60 ± 158,46 (19-716) idi. Grup 2 hastalarda PLT sayısı ortalaması 245,95 ± 121,212 (54-457) idi. Gruplar arasında PLTsayısı ortalaması karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmadı (p=0.789).

Batın Kapama Tekniği KiĢi Sayısı (n)

PLT Sayısı Ortalaması ± SD p değeri

Grup 1 85 236,60 ± 158,46 0.789

Grup 2 24 245,95 ± 121,212

Tablo 17: Hastaların Batın Kapama Yöntemine Göre PLT Sayısı Ortalamaları.

Grup 1 hastalarda serum albumin düzeyi ortalaması 2,02 ± 0,661 (1,88-2,16) idi. Grup 2 hastalarda serum albumin düzeyi ortalaması 1,98 ± 0,544 (1,75-2,21) idi. Gruplar arasında serum albumin düzeyi ortalaması karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmadı (p=0.784).

Batın Kapama Tekniği KiĢi Sayısı (n)

Albümin Düzeyi Ortalaması ± SD

p değeri

Grup 1 85 2,02 ± 0,661 0.784

Grup 2 24 1,98 ± 0,544

Tablo 18: Hastaların Batın Kapama Yöntemine Göre Serum Albumin Düzeyi Ortalamaları.

Organ yetmezliği gelişen Grup 1 hastaların; 64 tanesinde akciğer yetmezliği, 15 tanesinde akut böbrek yetmezliği ve 15 tanesinde de kardiyak yetmezlik gelişmişti. Organ yetmezliği gelişen Grup 2 hastaların; 20 tanesinde akciğer yetmezliği, dört tanesinde akut böbrek yetmezliği, dört tanesinde de kardiyak yetmezlik gelişmişti. Gruplar arasında, organ yetmezliği karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmadı (p=0.911).

Akciğer yetmezliği (n) Akut böbrek yetmezliği (n) Kardiak yetmezlik (n) p değeri Grup 1 64 15 15 0.911 Grup 2 20 4 4

Geçici batın kapama tekniği uygulanan 109 hastadan 90„ında postoperatif dönemde morbidite (akciğer yetmezliği, akut böbrek yetmezliği, kardiak yetmezlik) gelişmiştir. Morbidite gelişen hastaların 70‟inin ( % 77,8) batını Grup 1, 20„sinin ( %22,2 ) batını Grup 2 ile kapatılmıştı. Morbidite gelişmeyen 19 hastanın 15„inin (%78,9) batını Grup 1, 4‟ünün (%21,1) batını Grup 2 ile kapatılmıştı. Gruplar arasında morbidite karşılaştırıldığında istatiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunamadı (p=0.911).

Batın Kapama Tekniği

Morbidite

p değeri

Var Yok

Grup 1 70 (%77,8) 15 (%78,9) 0.911

Grup 2 20 (%22,2) 4 (%21,1)

Tablo 20: Hastaların Batın Kapama Yöntemine Göre Morbidite Oranları.

Çalışmaya alınan hastalardan mortalite gelişen 55 hastanın 42‟sinin (% 76,4) batını Grup 1, 13‟ünün ( % 23,6 ) batını Grup 2 ile kapatılmıştı. Gruplar arasında mortalite karşılaştırıldığında istatiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunamadı (p=0.682).

Batın Kapama Tekniği Mortalite p değeri

Grup 1 42 (%76,4) 0.682

Grup 2 13 (%23,6)

Tablo 21: Hastaların Batın Kapama Yöntemine Göre Mortalite Oranları.

Nekrotizan pankreatit, splenik enfarkt, üst gastrointestinal sistem kanaması ve ateşli silah yaralanması ile opere edilen dört hastanın ilk operasyonlarında batını Grup 1 ile kapatıldı. Bu hastalarda kompartman sendromu gelişmesi üzerine takip eden reoperasyonlarda batınları Grup 2 ile kapatıldı. Grup 2 ile kapatılan iki hastada GİS fistülü gelişti.

5- TARTIġMA

Yoğun bakım ve reanimasyon ünitesindeki modern gelişmeler, aseptik tekniklerin ilerlemesi ve antibiyotik seçimindeki gelişmeler acil cerrahi gerektiren abdominal operasyonların başarı oranını artırmaktadır. Ancak, bazı hastalarda GBK gibi tekniklerin kullanılması gerekmektedir ve bu da genel cerrahi kliniklerinde temel bir sorun olarak güncelliğini korumaktadır (74). Son yıllarda genel cerrahlar GBK‟lı hastalarla daha sık karşılaşmaktadırlar. GBK; abdominal kompartman sendromu, intraabdominal hipertansiyon, hasar kontrol laparatomisi, relaparatomi, enfekte pankreatik nekroz ve şiddetli intraabdominal enfeksiyon gibi durumlarda hayat kurtarıcı olabilir. Bunun yanısıra, sıvı-elektrolit kaybı ve protein enerji gereksiniminin artması nedeniyle vücutta ağır metabolik hasar oluşturmaktadır. Ayrıca yoğun bakım ünitelerinde maliyeti artırır. Eğer hastada fistülde varsa, bu durum çok ciddi boyutlara ulaşabilir (9,74,75). Kliniğimizde GBK tekniklerini sık olarak kullanmaktayız. GBK teknikleri; hasar kontrol cerrahisi, AKS, intraabdominal sepsis ve reoperasyon gereken hastalarda sıklıkla kullanılmaktadır (76-83). Bu amaçla sadece cilt kapama (çamaşır klempleri ile cilt yaklaştırma, sütür ile vs ), Bogota-bag, Vacum assiceted, absorbabl mesh, nonabsorbabl mesh, Gore- tex ve biomesh gibi birçok geçici batın kapama metodu kullanılmıştır (1,52,77,84-86). Bu metodların çeşitliliğine rağmen, tek tip ve en uygun kapama metodunun ne olduğu hala tartışma konusudur (87-92). İdeal bir geçici batın kapama metodu; multipl prosedürlere izin vermeli, barsakların adezyonunu önlemeli, abdominal basıncı minimalize etmeli, üçüncü boşluklara sıvı akışını kontrollü bir şekilde sağlamalı, fasial devamlılığı sağlamalı, pansuman değişikliğinin sıklığını minimalize etmelidir (91,93- 95). Her bir tekniğin kendi taraftarı olsa da (96,97), genellikle cerrahların tercihleri ve deneyimleri ön plandadır. Biz kliniğimizde ucuz, pratik ve kolay ulaşılabilir olması nedeniyle sıklıkla cilt kapama ve Bogota- bag tekniklerini kullanmaktayız.

Lorraine ve ark.larının yaptıkları bir çalışmada, planlı relaparatomilerde GBK da ilk teknik olarak sadece cilt kapama kullanılmıştır (98). Bizim çalışmamızda 85 hastanın batını sadece cilt ile 24 hastanın batını Bogota bag tekniği ile kapatılmıştı.

Riskli, unstabil hastalarda abdomeni kapatmak için hızlı bir method olarak başlangıçta sadece cilt kapama yöntemi tariflenmiştir. Bu amaçla çamaşır klempleri ve kontinue sütür kullanılabilir. Bu teknik 24 saat içinde re-explorasyon ihtiyacı olan hastalarda hızlı kapama için kullanılabilir. Retrospektif çalışmalar diğer metodlarla benzer oranlarda komplikasyon oranlarına sahip olduğunu göstermiştir. Cilt ile kapama birçok merkezde prostetik materyal ile kapamanın yerini almıştır. 31

Cilt kapamanın avantajları; hızlı, ucuz, ısı ve sıvı kaybının minimal olması ve abdominal organları dış ortama karşı korumasıdır. Dezavantajları; evisserasyon, cilt hasarı veya kaybı, AKS insidansının yüksek olmasıdır (74).

Yaklaşık 20 yılı aşkın bir süredir pratikte uygulanmakta olan Bogota Bag, ilk kez Kolombiya‟da Bogota‟da populize oldu. 1984 yılından beri ise ABD‟de kullanılmaktadır. Düşük maliyetli , kolay uygulanabilir ve çıkarılabilir olması, yapışmaması, evisserasyonu önlemesi, uygulama kolaylığı ve ameliyathanede kolay ulaşılabilir olması önemli avantajlarıdır. Ayrıca Bogota-Bag yöntemi ile muskuloapenörotik nekrozdan kaçınılabilmekte, enfeksiyöz materyaller drene edilebilmekte ve intestinal sistem inspeksiyonu yapılabilmektedir. Dezavantajları ise, abdominal açıklığın kaybı ve yırtılma kolaylığıdır. Bogota bag‟deki transparanlık barsakların sürekli bir şekilde kontrol edilebilmesine ve perfüzyon değişikliklerinin saptanabilmesine, bunun sonucunda; gereğinde erken cerrahi müdahale yapılabilmesine imkân vermektedir (74,99,100).

GBK tekniklerinde gelişen belli bazı komplikasyonlar vardır. Bunlar arasında; kontaminasyon ve yara enfeksiyonu, doku ve fasya iskemisi, fasyada doku kaybı, anastomoz ayrılması ve fistül oluşumu vardır. Bu komplikasyonlar arasında enterokutanöz fistül oluşumu sık olup mesh yerleştirilen hastalarda prevalansı % 50‟yi bulmaktadır (84,95,101).

Açıkabdomende, abdominal komponentler güvenli bir şekilde korunmadığı, eviserasyon geliştiği, üçüncü boşluklara sıvı kaybı olduğu ve bakteriyal kontaminasyon olduğu için GBK tekniği fikri üzerinde durulmuştur (74). Açık abdomenin definitif kapatılması için en iyi seçim, en son reoperasyonda gecikmiş primer kapamadır. Fakat intraabdominal basınç yüksekliği ve gerilim varsa bu durum asla denenmemelidir (9). Geleneksel yaklaşım, açık abdomenin planlı ventral herni olarak 8-12 ay sonra kapatılması şeklindedir (77). Bu yaklaşım güvenli ve etkili olmasına rağmen, birkaç farklı dezavantajı vardır. Bu durumda geniş tam kat yanık yarasında olduğu gibi yoğun bir katabolik göç vardır. Granülasyona uğramış barsağın, sepsis, artmış katabolizma ve daha kompleks büyük bir yaraya bile dönüşebilme ve fistül riski vardır (102). Ayrıca planlı herni yaklaşımı hasta ve hastaneye ağır bir yük getirir. Tüm bu bilgiler ışığında açık abdomenin tedavisindeki bu güncel zorluklar nedeniyle planlı ventral herniden, hastanede yattığı süre zarfında erken definitif kapamaya doğru kaymıştır (9). Bu yaklaşım baz alınarak literatürde son yayınlarda geçici abdominal kapama tekniklerinin önemi üzerinde durulmuştur. Lorraine ve ark. larının yaptığı çalışmada 26 hastada GİS fistülü gelişmiş, bunların 14‟ünde birden fazla açık abdomen tekniği kullanılmış, bir teknikle fistül gelişen 12 hastanın üçünü polyglactin mesh, dördünü cilt kapama ve beşini Bogota bag oluşturmakta idi (98). 32

Bizim çalışmamızda Bogota bag ile kapatılan 24 hastanın ikisinde GİS fistül gelişmişti. Cilt kapama yapılan hastalarda ise fistül gelişmediği görüldü.

GBK tekniklerinde mortalite, ölçüm yöntemleri ve cerrahideki tüm gelişmelere rağmen yüksektir. Mortalite oranı ile ilgili çok ciddi yayınlar henüz yoktur. Birkaç yayında mortalitenin % 42 ile % 71 arasında olduğu belirtilmiştir. Bu yüksek oranda, hastaların altta yatan hastalığının da etkisi vardır. Çünkü GBK tekniği uygulanan hastalar, çoğunlukla kritik ve mortalite riski yüksek olan hastalardır. Abdominal dekompresyonla bulgular çoğu kez normale dönmesine rağmen, dekompresyon işleminin de mortalite ve morbidite riski vardır. Bu da yaklaşık % 40 civarındadır (69).

Çalışmamızda batını cilt ile kapatılan hastaların ortalama hastanede kalış süresinin, batını Bogota bag ile kapatılan hastalara oranla daha az olduğu görüldü. Bu da daha düşük bir mali yük oluşturur. Bogota bag kullanılan hastaların batını genelikle sekonder iyileşmeye bırakılıyor. Granülasyon oluşumu beklendiği için hastanede kalış süresi de uzamaktadır. Batını Bogota bag ile kapatılan hastalar genelikle sekonder iyileşmeye bırakıldığı için geniş insizyonel hernilere yol açmakta, bu da hasta için ağır bir morbidite oluşturmaktadır.

Çalışmamızda batını cilt kapatılan hastaların ortalama operasyon sayısı, batını Bogotabag ile kapatılan hastalarla kıyaslandığında daha az olduğu görüldü. Kliniğimizde şiddetli peritonitler, genelikle operasyon sayısı çok gereken hastalar ve iskemi şüphesi olan hastalara Bogota bag tercih edilmektedir. İAB‟ı çok yüksek olmayan hastalara genelikle sadece cilt kapama tekniği kullanılmaktadır.

6- SONUÇ

GBK teknikleri yüksek İAB, AKS, İBH veya şüphesi ve reoperasyon gerekecek hastalarda sık kulanılmaktadır. Major abdominal travma, yaygın intraabdominal infeksiyon, komplike ve uzamış cerrahi girişimler, AKS‟nu ortaya çıkaran klinik patolojilerdir. Açık abdomen sonrası uygulanan GBK yöntemleri son 20 yılda travma, İBH veya şüphesi olanlar, yaygın intrabdominal sepsis gibi durumlarda hayat kurtarıcı bir girişim olarak gelişmiştir. Dekompresif laparatomi veya relaparatomi uygulanacak hastalara GBK yöntemi olarak Bogota bag veya cilt kapama yöntemi sık olarak kullanılmaktadır. Bogota bag yönteminin en önemli avantajları ucuz, kolay uygulanabilir ve çıkarılabilir olması ve intestinal sistem inspeksiyonun sağlanmasıdır. Cilt kapama yönteminin en önemli avantajları ise hızlı, ucuz, ısı ve sıvı kaybının minimum olması, abdominal organları dış ortama karşı korumasıdır.

Çalışmamızda Ocak 2006 ile Mart 2011 tarihleri arasında batını Bogota bag veya cilt ile kapatılan 109 hastanın dosyaları retrospektif olarak incelenerek karşılaştırıldı. 85 hastanın batını sadece cilt ile 24 hastanın batını Bogota bag yöntemi ile kapatılmıştı. Yapılan çalışmamızda her iki grup hastalar arasında yaş, cinsiyet, tanı, İAB, GKS, MPİ, APACHE 2 skoru, CRP, WBC, HCT, PLT, serum albümin düzeyleri, organ yetmezliği, morbidite ve mortalite karşılaştırılarak bu parametreler arasında istatiksel olarakanlamlı bir fark bulunmadı. Gruplar arasında hastaların ortalama operasyon sayısı ve ortalama hastanede kalış süresi açısından anlamlı bir fark olduğu gözlendi. Batını Bogota bag yöntemi ile kapatılan hastaların ortalama operasyon sayısının daha fazla,ortalama hastanede kalış süresinin daha uzun olduğu gözlendi.

Bu bulgulara dayanılarak GBK yöntemi olarak cilt kapatılmasının daha uygun olacağı kanaatindeyiz. Bu yöntemlerin klinik, laboratuvar, morbidite ve mortalite üzerine etkilerini ortaya koyan geniş çaplı prospektif çalışmalara gereksinim olduğu kanısındayız.

KAYNAKLAR

1. Schein M, Wittman DH, Aprahamian CC, Condon RE. The abdominal compartment syndrome: The physiological and clinical consequences of elevated intra-abdominal pressure. J Am Coll Surg 1995; 180: 745-753.

2. Nathens AB, Boulanger BR. The abdominal compartment syndrome. Curr Opin Crit Care, 1998; 4: 116-120.

3. Iberti TJ, Kelly KM, Gentili DR, Hirsch S, Benjamin E. A simple technique to accurately determine intra-abdominal pressure. Crit Care Med 1987;15:1140–42.

4. Eddy V, Nunn C, Morris JA Jr. Abdominal compartment syndrome: the Nashville experience. Surg Clin North Am 1997;77:801–12.

5. Mayberry JC, Mullins RJ, Crass RA, Trunkey DD. Prevention of abdominal compartment syndrome by absorbable mesh prosthesis closure. ArchSurg 1997;132:957–62.

6. Boffard K. Abdominal trauma. In: Patterson- Brown S, editor. Core topics in general and emergency surgery, 2nd edn. Edinburgh: Saunders, 2001;305–52.

7. Malbrain ML. Is it wise not to think about intraabdominal hypertension in the ICU? Curr Opin Crit Care 2004;10:132–45.

8. Brooks A, Mahoney P, Schwab CW. Critical care of the trauma patient. In: Brooks A, Girling K, RileyB, RowlandsB, editors. Critical care for postgraduate trainees. London: Hodder Arnold, 2005;119–20.

9. Schecter WP, Ivatury RR, Rotondo MF, Hirshberg A. Open abdomen after trauma and abdominal sepsis: a strategy for management. J Am Coll Surg 2006;203:390–96.

10. Deenichin GP. Abdominal compartment syndrome. Surg Today 2008;38:5–19.

11. Arıncı K, Elhan A. Sindirim Sistemi. Anatomi 1.ciltte. Ankara: Güneş Kitabevi; 1997 s.346-56.

12. Moore KL. Abdomen. In: Moore KL Clinically Oriented Anatomy 3th ed. Williams&Wilkins; 1992. s.127-239.

13. Arıncı K, Elhan A. Anatomi Cilt-1. Ankara Ü. Tıp Fak. Anatomi ABD. Ankara, Güneş Tıp Kitabevi,1995:349-358. 35

14. Aycan K. Peritonun Anatomisi. http://tip.erciyes.edu.tr/Ders Notlari/Temel tip/Anatomi.30.11.2008.

15. Schwartz S (çeviri: Şen D.) İntraabdominal Enfeksiyonlar. In: Solomkin JS, Wittman DW, West MA, Barie PS (eds) (çeviri editörü: Geçim E). Cerrahinin İlkeleri 7. baskı. Ankara: Antıp a.ş. 1999: 1537-1576.

16. Solomkin JS, Wittman DW, West MA, Barie PS. Intraabdominal infections In: Schwartz,Shires, Spencer, Daly, Fischer, Galloway (Eds). Principles of Surgery. 7th ed. NewYork: McGraw-Hill;1999.p.1515-50.

17. Ertekin C. Karın içi infeksiyonlar. Kalaycı G.(Editör) .Genel Cerrahi 1. ciltte. İstanbul: Nobel Tıp Kitabevi; 2002. s.217-44.

18. Ertekin C. Karın içi infeksiyonlar. Kalaycı G.(Editör) .Genel Cerrahi 1. ciltte. İstanbul: Nobel Tıp Kitabevi; 2002. s.217-57.

19. Wittman D. İntraabdominal infeksiyonlar. İn: Sayek İ.(eds). Temel cerrahi 2, Ankara, Güneş Kitabevi:1408-1433, 1996.

20. Altınlı E, Onur E. İntraabdominal infeksiyonlar. Türkiye Klinikleri J Surg Med Sci 2005, 1(4): 45-50.

21. Nathens AB, Rotstein OD, Marshall JC. Tertiary peritonitis: clinical features ofcomplex nosocomial infection. World J Surg 1998; 22:158-63.

22. Gedik E, Girgin S, Yağmur Y. İntraabdominal infeksiyonlar. Türkiye Klinikleri J Surg Med Sci 2007, 3(28): 86-92.

23. Weiss G, Meyer F, Lippert H. Infectiological diagnostic problems in tertiaryperitonitis. Langenbecks Arch Surg 2006;391:473-82.

24. Ordonez CA, Puyana JC. Management of Peritonitis in the Critically ill Patient.Surg Clin N Am 2006; 86: 1323-49.

25. Sokmen S, Coker A, Unek T, Tuncyurek P, Bora S. Peritonitli hastalarda Mannheim Peritonit indeksinin etkinliği. Ulus Travma Derg. 2001 Apr;7(2):100-3.

26. Ertekin C. Akut karın hastalıkları. Kalaycı G.(Editör) .Genel Cerrahi 1. ciltte. İstanbul: Nobel Tıp Kitabevi; 2002. s.195-215.

27. Doherty GM, Boey BH. Peritoneal cavity. In: Way LW, Doherty GM (eds). Current Surgical Diagnosis and Treatment. 11 th ed. Newyork: The McGraw-Hill; 2003.p.517-32. 28. Evans HL, Raymond DP, Pelletier SJ, et al. Diagnosis of intra-abdominal infection in the

critically ill patient. Current Opinion in Critical Care 2001;7: 117-21.

29. Go H, Baarslaga H, Vermeulenb H, et al. A comparative study to validate the use of ultrasonography and computed tomography in patients with postoperative intra-abdominal sepsis. Eur J Radiol 2005;54:383-7.

30. Williams P.L, Warmick R, Dyson M, Bannister L.H. Gray s anatomi. Churchill Livingstone, Longman group UK Limited, Güneş Kitapevi 1989: 1330-1347.

31. Wittmann DH, Shein M, Condon RE. Management of secondary peritonitis. Ann Surg 1996;224: 10-8.

32. Schein M, Saadia R. Peritonitis: contamination and infection, principles of treatment. In: Schein M, Rogers P, eds. Schein s common sense emergency abdominal surgery. 2 nd ed. Newyork: Springer: 2005; 95-101.

33. Malangoni M, Contributions to the management of intraabdominal infections. Am J Surg 2005; 190: 255-9.

34. Blot S, De Waele JJ. Critical Issues in the Clinical Management of Complicated Intra- Abdominal Infections. Drugs 2005;65: 1611-20.

35. Solomkin JS, Mazuski EJ, Baron EJ, et al. Guidelines fort he Selection of AntiinfectiveAgents for Complicated Intra-abdominal Infections. CID 2003; 37: 997- 1005.

36. Schein M. Surgical management of intra-abdominal infection: is there any evidence? Langenbeck s Arch Surg 2002; 387: 1-7.

37. Schein M, Gecelter G, Freinkel W, Gerding H, Becker PJ. Peritonel lavage in abdominal sepsis. A controlled clinical study. Arch Surg 1990; 125: 1132-5.

38. Platell C, Papadimitriou JM, Hall JC. The Influence of Lavage on Peritonitis. J Am Coll Surg 2000;191: 672-80.

39. Cakmakcı M. Abdominal kompartman sendromu. T Klinikleri Cerrahi Dergisi 1998;3:51-

40. Hamzaoğlu İ, Erdoğan K, Yiğitbaşı R. Abdominal kompartman sendromu. Aktuel Tıp Dergisi 1999;4:259-62.

41. Schein M, Wittman DH, The abdominal comparment syndrome following peritonitis, abdominal trauma and operations. Complications in Surgery 1996;15:1-10.

42. Günay K. Abdominal kompartman sendromu ve sekonder peritonitte cerrahi yaklaşım ve alternatif kapatma yöntemleri. Kalaycı G.(Editör) .Genel Cerrahi 1. ciltte. İstanbul: Nobel Tıp Kitabevi; 2002. s.245-57.

43. Konan A, Yorgancı K. İntraabdominal basınç artışı ve abdominal kompartman sendromu. Yoğun Bakım Dergisi 2001;1(2):106-13.

44. Saggi B, Sugerman H, Ivatury R, et al. Abdominal compartment syndrome. J Travma, 1998;45:597- 609.

45. Kenneth WS, Richard JL. Abdominal packing for surgically uncontrollable hemorrhage. Ann Surgery, 1992;215:467-75.

46. Tons C, Schachtrupp A, Rau M, Mumme T, Schumpelick V. Abdominal compartment syndrome: Prevention and treatment. Chirurg 2000;71(8):918-26.

47. Ivatury RR, Diebel L, Porter JM, Simon RJ. Intra-abdominal hypertension and abdominalcompartment syndrome. Surg Clin North Am.1997 Aug;(77)4:783-800.

48. Yvonne L. Intraabdominal hypertension and abdominal compartment syndrome in trauma: pathophysiology and interventions. American Association of Critical Care Nurses, 1999;10:1-7.

49. Sugerman HJ, Baron PL, Fairman RP, et al. Hemodynamic dysfunction in obesity hypoventilation syndrome and the effects of treatment with surgically induced weight loss. Ann Surgery, 1988;207:604-8.

50. Kashtan J, Green J, Parsons EQ, Holcroft JW Hemodynamic effects of increased abdominal pressure. J Surg Res 1981;30:249-56.

51. Avery N, Brenneman FD, Boulanger BR, et al. The abdominal compartment syndrome. Can J Surgery 1997;40:4-14.

52. Meldrum DR, Moore FA, Moore EE, et al. Prospective characterization and selective management of the abdominal compartment syndrome. Am J Surg 1997;174:667-72. 38

53. Morris J, Eddy V, Blinman TA. The staged celiotomy for trauma. Ann Surgery 1993;217:576-86.

54. Akıncı ÖF, Düzgün ŞA, Bozer M, Uzunköy A,Coşkun A. Abdominal kompartman sendromu. Çağdaş Cerrahi Dergisi 1997;11:53-5.

55. Başoğlu ÖK, Bacakoğlu F, Ersin S, Erikoğlu M, Köse T. Üst karın cerrahisinde postoperatif solunumsal komplikasyon riskinin preoperatif parametrelerle ilişkisi. Toraks Dergisi 2000;2:17-22.

56. Ishizaki Y, Bandai Y, Shimomura K, et al. Safe intraabdominal pressure of carbon dioxide pneumoperitoneum during laparoscopic surgery. Surgery 1993;114:549-54.

57. Takashi M, Wayne J, Lamm JE, et al. Abdominal distension alters regional pleural pressures and chest wall mechanics in pigs in vivo. J Appl Physiol 1991;70:2611-8. 58. Parsak CK, Seydaoglu G, Sakman G, et al. Abdominal Compartment Syndrome: Current

Problems and New Strategies, World J Surgery 2008:32:13-9.

59. Yol S, Kartal A, Tavlı ve ark. Mesane basıncı karın içi basıncının, duyarlı bir göstergesi midir? Klinik ve Deneysel Cerrahi 1998;6:108-11.

60. Cheatman ML, Safcsak K, Block EFJ, Nelson LD. Preload assessment in patients with an open abdomen. J Trauma 1999;46:16-22)

61. Sugrue M, Buist MD, Hourihan H, Deane S, Bauman A, Hillman. Prospective study of intraabdominal hypertention and renal function after laparotomy. Br J Surgery 1995;82:235-6.

62. Kron IL, Harman PK, Nolan SP. The measurement of intraabdominal pressure as a criterion for abdominal re-exploration. Ann Surg 1984;1:28-31.

63. Obeid F, Saba A, Fath J, et al. Increases in intraabdominal pressure affect pulmonary compliance. Arch Surg 1995;130:544–8.

64. Ranniger K, Switz D. Local obstruction of the inferior vena cava by massif ascites. Am J Roentgenol 1965;93:935-9.

65. Koloğlu M, Sayek İ, Koloğlu B, ve ark. Effect of persistently elevated intraabdominal pressure on healing of colonic anastomoses. Am J Surgery 1999;178:293-7.

66. Luca A, Cirera I, Garcia-Pagan JC, Hemodynamic effects of acute changes in intra- abdominal pressure in patients with cirrhosis. Gastroenterology 1993;104:222-7. 39

67. Aprahamian C, Gessert G, Bandky DF, Sell L, Stiehl J, Olson DW. MAST-associated compartment syndrome : a review. J Trauma 1989;29:549-5.

68. Brant KO, Boyle E M, Johansen K, Meissner MH. Delayed abdominal closure in the management of ruptured abdominal aortic aneurysms. Am J Surgery 1997;173:411-5. 69. Lacey SR, Bruce S, Brooks SP, et al. The relative merits of various methods of indirect

measurement of intraabdominal pressure as a guide to closure of abdominal wall defects. J Pediatr Surg 1987;22:1207-11.

70. Aprahamian C, Wittman DH, Bergstein JM, Quebbeman EJ. Temporary abdominal closure (TAG) for planned relaparotomy (Etappenlavage) in trauma. J Trauma 1990;30:719-23.

71. Smith PC, Tweddel JS, Bessey PQ. Alternative approaches to abdominal wound closure in severely injured patients with massive visceral edema. J Trauma, 1992;36:16-20.

72. Cullen DJ, Coyle JP, Teplick R,Michael C. Cardiovascular, pulmonary and renal effects of massively increased intraabdominal pressure in critically ill patients. Crit Care Med 1989;17:118-21.

73. Savino JA, Cerabona T, Aggarwal N, Byrne D. Manipulation of ascitic pressure in cirrhotics to optimize hemodynamic and renal function. Ann Surg 1983;197:183-7.

74. Kaplan M, Banwell P, Orgill BP, Ivatury RR, Demetriades D, Moore FA, Miller P, Nicholas J, Henry S. Guidlines for the Management of the Open Abdomen. Supplement to Wounds: A Compendium of Clinical Research and Practice 2005: 1-24.

Benzer Belgeler