• Sonuç bulunamadı

Abdulganî en-Nablusî çeşitli seyahatlerde bulunmuştur. Velîlerin kabirlerini ziyaret etmek ve hac farîzasını yerine getirmek amacıyla seyahate çıkan Nablusî 1100/1688–89’da Lübnan’a Ba‘lebek, Bikâ‘, ertesi yıl Kudüs ve Halîlürrahman’a, 1105/1693’te Filistin, Mısır ve Hicaz’a, 1112/1700’de Trablus’a seyahat etmiştir.142 1705'te Halifeliğin merkezine (İstanbul'a) seyahat etmiştir. İstanbul'a seyahat ettiğinde yaşı henüz yirmi beş idi. Bazı tarihçi ve ilim adamları ilk seyahati konusunda birbirinden farklı ifadelerde bulunmuşlardır. Kimilerine göre halifeliğin merkezinin o dönemde Bağdat olduğu ifade edilir. Brockelman şöyle ifade eder;

“Nablusî henüz yirmi beş yaşındayken Bağdat'ta kısa bir süre bulundu.” Kratşksfeskî

ve ez-Zerkelî ise “Kendisinin bu yaşta seyahate başlamadığını ifade ederler”. Heribret Buse de “İlk seyahatin Bağdat'a yapıldığı ihtimali daha yüksektir. Zira kendisi Kadirîyye tarikatına mensup biri olarak ilk seyahatini Abdulkadir Geylanî’nin kabrine yapmış olması muhtemeldir. Bundan sonra da birçok âlim ve salih insanın kabirlerine ziyarette bulunmuşlardır.” diye ifade ediyor. Ayrıca Heribret Buse “Nablusî'nin Arap âlemi dışında bir yere seyahatte bulunmamıştır.” iddiasında bulunur. Sonrasında ise Heribret Buse ilk seyahatinin İstanbul olma ihtimali de vardır. Zira. Haldi de; Nablusî'nin ilk seyahatinin İstanbul'a yaptığını ancak bu seyahatini kaleme almadığını da ifade etmiştir. 143

Bu tartışmalardan sonra da şimdi Nablusî'nin seyahat hayatına kısaca göz atalım.

Nablusî, daha genç yaşlarda iken, çeşitli yerlere yolculuk yapmıştır. Tasavvûfta şöhret kimselerle; ziyaret ve görüşmek amacı ile sık sık seyahatte bulunmuştur. Evvela 1075/1664'de İstanbul'a gitmiş ve orada az bir müddet kaldıktan sonra Şam'a geri dönmüştür. Bu yolculuğundan yirmi dört sene sonra 1100/1688'de Bika ve Lübnan'a gitmiştir. Bu seyahati sırasında “Hulletü'z-zehebi'l-ibrîz fi’-

rihleti'l-baʻalbek ve bikâi'l-ʻaziz” eserini yazmıştır. Ertesi sene 1101/1698'da bu kez

Kudüs ve el-Halîl bölgesini ziyarete gelmiştir. 17 Cemaliziyelevvel/1 Şaban 1101 arasında gerçekleştirdiği bu yolculuğu kırk beş gün sürmüştür. Bu seyahati esnasında

142 Özel, “NABLUSÎ, Abdülganî b. İsmâil”, DİA, s. 270.

46

tez konumuz olan; “el-Hadratu’l-unsiyye fi’r-rihleti’l-Kudsiyye” adlı eseri yazmıştır.144

En uzun yolculuğunu 1105/1693 yılına Mısır ve Hicaz'a yapmıştır ve oralardaki ilim adamları ve tarikat şeyhleri ile görüşmelerde bulunmuştur. Muasırı Muhibbî, Abdulganî en-Nablusî Kahire'ye geldiğinde, şiirler söyleyerek kendisini karşılamıştır. 145 [Recez]

ل هَ ا ن ل و ل ه

ل هَ او و قلا ب م ه َّ ا َ َّ

ه م لأ مو ه م لأ َل لأ م

ل ا يم ه ل َّ ا تا هيه

ا لا ل بف

ت سم ه يف

ل ابَف ا ت ا إ ه ف

ة يتف ه يت آ تر كَ ا إ

و تَّ ا ره لا ف حار

ه ل مار و و ش ذا ك

ل طـا ه تا ا لأ م ره لاو

ا ق ب ناا ب ح

ذا سلا ه بار لأ م ي ت ف

ه نافر يل بف فِ ا كو

لا ش رو لا فِ ٍلا ش ل ك لأ

“Allah'ı övmeyi seven Allah ehli biridir, bana milletini ve ehlini feda eder. Onun benzeri hiç kimse yoktur ve onun gibi birini de bulmak zordur.

İnsanda olan en güzel sıfatlar ondadır. Onun tanıdığında her şey hayır ve bereketle dolar.

Eğer onun hakkında güzel özelliklerden söz edersen, herkes ondan söz etmeye başlar.

Ona olan özlemim her daim artmaktadır, onun özelliğindendir özlemi böyle uzatmak.

Allah bana onu görmeyi nasip ettiği zaman istediğim yerine geldi ve onu görmek nasip oldu.

Onu görme vaktim geldiğinde de, benim işim sadece onunla görüşmek oldu”

Aynı sene Hac amacıyla Mısır, Mekke ve Medine'ye hareket etti. Mekke'de bir süre kalmıştır. Mekke'de tanıdığı ve tanıştığı ilim adamlarıyla münasebetler kurmuştur. Özellikle Medine Harem-i Şerif Cami müderrislerinden Şeyh Ahmet et-

144 Cihan, “Abdulganî Nablusî’nin Kelami Görüşleri”, s. 10.

47

Tenbekî ile görüşmüştür. Hatta Şeyh'in bir sorusuna karşılık olarak cevabını bilmediğini Şam'a döndüğünde cevaplayacağını ifade etmesi üzerine, Şam'a döndüğünde sorunun cevabı olmak üzere “er-ravdu'l-enâm” eserini kaleme alır ve Şeyh'e göndermiştir. Bu yolculğu esnasında da, intibalarını ihtiva eden “el-hakikatü

ve'l-mecaz fi’-Rihleti'ş-Şam ve’l-Mısır ve'l-Hicâz” adlı eserini kaleme almıştır. 146

Nablusî ünlü Türk Seyyah Evliya Çelebi ile aynı yüzyılda yaşamış ve gezmiştir. Abdulganî en-Nablusî Medine hakkında Evliya Çelebi gibi buraya ve buradakilere methiyler yazmıştır.147

Hicaz seferinden döndükten altı yıl sonra 1112/1700'de Trablus-Şam'a gitmiştir. Bu yolculuğu da kırk gün sürmüştür. Bu yolculuğu esnasında da “er-

rihletu't-Turablusiyye” adlı eseri yazmıştır.

En son seyahatini 1119/1707 senesinde gerçekleştirmiştir. O seneye kadar ikamet etmiş olduğu Şam şehrini terk ederek yakınındaki Salihhiye'ye göç etmiş ve vefat edene kadar burada kalmıştır.148

Kendi hocası olan el-Gazzî; “Halvetten çıktıktan sonra, Allah'ın (c.c):

ال ﴿

ه َ َهيللّا يا َ َريخهالْا َ َااش نلا ئيشان َّ هيللّا ثُ َاا َالْا َاَ َب َ ايَك او ر ظاناَف يضارَالْا يفِ او ير ۪سَۜ

﴾ ٌۚ رَّ۪ َ ٍ ا َش ييل ك

“Deki;

Yeryüzünde dolaşın da Allah'ın başlangıçta yaratmayı nasıl yaptığına bakın. Sonra Allah (c.c): (aynı şekilde) sonraki yaratmayı da yapacaktır. (Kıyametten sonra her şeyi tekrar yaratacaktır) Şüphesiz Allah'ın gücü her şeye hakkıyla yeter.”149

kelamına uyarak sufilerin çok sadık kaldıkları bazı gezilere başlamıştır. 150

Nablusî'nin seyahatnameleri, kimi tarihçiler tarafından edebiyat ya da coğrafi eser olarak kabul edilmektedir. Ama en çok tasavvûfî seyahatten söz edilmektedir. Velilerin türbelerine yaptığı ziyaret ve ziyaretlerinde yapmış olduğu atıf ve övme bunun tasavvûfî bir seyahat olduğunu bizlere göstermektedir. Altı yüz el yazması varakı aşan bu gezilerin edebi ya da tarihi-coğrafi okunması da yabana atılmamalıdır. Nablusî toplamda altı seyahatte bulunmuş ancak bunların dördünü dönüşünden sonra

146 Cihan, “Abdulganî Nablusî’nin Kelami Görüşleri”, s. 10.

147 Nurettin Gemici, "Evliya Çelebi Medine’de" Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

Dergisi PAUSBED, Sayı X, 2011, s. 56.

148 Cihan, “Abdulganî Nablusî’nin Kelami Görüşleri”, s. 10. 149 Ankebut Suresi 29/2.

48

yazılı hikâye konusu yapmıştır. Birçok seyahatindeki notlar redaksiyon yapılarak önemli ölçüde ilim sahasına kazanılmıştır.

Abdulganî en-Nablusî’nin seyahatnamelerinde göze çarpan konulardan; tasavvûf büyükleri, keramet sahibi veliler, şeyhlerin ziyaretleri, kendisinin şiirleri veya Arap edebiyatından örnek şiirler ve kısaca bölge halkının, idarecilerin onlara olan iltifatları yer almaktadır. Nablusî, eserinde seyahatlerinde gördüğü yerlerin topografik özelliklerini, şehirdeki tarihî mimarî yapıların tarihçelerinden, binaların mimarî hususiyetlerinden söz etmez. Daha ziyade eserine şahsen yaşadığı tecelliler, ilmin değişik sahalarındaki birikimleri ve gittiği yerlerde daha önce yaşamış velilerin, mutasavvıfların hayatlarındaki olağanüstülüklere dair rivâyet veya sözler hâkimdir.151

Benzer Belgeler