• Sonuç bulunamadı

Serâhs Ovasında Selçuklular İle Savaşılması ve Onların Hezimete

C. KAYNAKLAR VE ARAŞTIRMALAR

13. Serâhs Ovasında Selçuklular İle Savaşılması ve Onların Hezimete

Hasanü't Tebanî54bunlardan bazılarıdır55. Ayrıca eserinde işaret ettiği bazı kitapları

müelliflerini belirterek kullanmıştır. Mahmud Varrak'ın Müsâmere-i Hârezm56 ve

Kitabü'l Müsâmeret57, Hace Abdulgaffâr'ın nakillerini içeren Makamât-ı Hâce

Gaffâr'ı58 örnek verebiliriz59. Eserini kaleme almış, gerekli gördüğü her konuyu biz

okuyuculara aktarmış olan Beyhakî, Tarih gibi diğer başka eserler de telif etmiştir. Ancak en çok bilinen ve eksik olmasına rağmen bize ışık tutan Tarih-i Beyhakî'dir. Beyhakî bulunduğu konum itibariyle daha çok siyasi konulardaki tarihçi kimliği ile bilmesine rağmen kaynaklar onun başka konularda da yazılmış eserleri olduğunu işaret etmektedir.

Zînetü'l - Küttâb: İnşa sanatına dair bir eser olup günümüze kadar

gelememiştir. Bu eserin devrinde eşi benzeri olmadığı söylenmektedir60.

Makâmât-ı Mahmûdî: Tarih-i Beyhakî'nin bugün mevcut olan bölümünde

Makâmât-ı Mahmûdî'den iki kez bahsedilmiştir61. Bu eser adına izafeten muhtemelen

makamat tarzında yazılmıştır. Bugün bu eser mevcut değildir. Makâmât-ı Ebu Nasr-ı

Mişkân olarak da bilinen eserde Beyhakî, Dîvânü'r-resâil'de görevli iken üstadı Ebu

Nasr Mişkan'dan Gazneliler ve Sultan Mahmud hakkında duyduklarını anlatır62. a. Tarih-i Beyhakî Hakkında

Beyhakî eserini 1018 yılında yazmaya başlamıştır. O tarihte olayları kaydetmek üzere üstad Mahmud Varrak'ın yanına gitmiştir63. Beyhakî, Mahmud Varrak ile ilgili

olarak eserinin Zikrü's-Seyl başlığını taşıyan bölümünde şu bilgileri vermektedir: "Bu konular hakkında Mahmud Varrak çok iyi açıklamalarda bulunmuştur. Beyhakî, çalışmamızın esas konusunu teşkil eden olaylara yedinci cildin sonunda başlar.

54 Beyhakî, 1371: 689. 55 Savi, 2011: 661. 56 Beyhakî, 1371: 668. 57 Beyhakî, 1371: 668. 58 Beyhakî, 1371: 111. 59 Savi, 2011: 661.

60 Barthold, II, 1970: 584; Yazıcı, II, 1992: 64.

61 Beyhakî, 1371: 154- 597; Barthold, II, 1970: 583; Savi, 2011: 656.

62 Beyhakî, 1371: (Mukaddime); Barthold, II, 1970: 583;Yazıcı, II, 1992: 64; Hüseynî, 1999: 19. 63 Beyhakî, 1371: (Mukaddime); Barthold, II, 1970: 584; Yazıcı, II, 1992: 64; Hüseynî, 1999: 20;

14

1032 yılı olayları VII. cildin sonunda başlar. 1032 Yılından Geriye Kalanlar başlığı ile başlayan VIII. ciltte söz konusu yıldaki diğer olayları ele alır. Beyhakî şöyle der: "Bu yılın tarihini bundan önce yedinci ciltte anlatmıştım64."IX. ciltte her

ne kadar Harezm'den de söz etse de Sultan Mahmud'un Hindistan'a gidişi konusundan önce der ki: "Bu cilt sona erdi. Padişah'ın Hindistan'a gidişine kadar

yazıp X. ciltte baştan başlamak üzere bekledim65." Beyhakî, Tarih'ini Sultan İbrahim

döneminde bitirmeyi ümit ederek şöyle yazmıştır: "Ben Ebu'l Fazl bu insanı

aşağılayan yalan dünyada bu hanedanın kitabına devam edebilecek kadar kalayım ve padişahın mübarek dönemini yazayım ve ele aldığım bu ipek kumaşı onun adına sırmalandırayım66."

Tarih-i Beyhakî''nin konularının içeriğine baktığımızda ilk karşımıza çıkan

önce emir daha sonra Sultan olan Mes'ud'dur. Eserde Sultan Mes'ud döneminde yaşanan olayların yanı sıra Sultan Mes'ud'un ruh haline de yer verilmiştir. Sultan Mahmud döneminde devletin yüksek yerlerinde görev alan Emir Mes'ud, tahta veliaht olacağı düşüncesiyle hareket etmiştir. Her geçen gün tahta biraz daha yaklaşan Emir Mes'ud'u çekemeyen bir grup onu babası Sultan Mahmud'a kötülemişler ve baba oğulun arası açılmıştır67. Sultan Mahmud ömrünün sonuna

doğru oğlu Mes'ud'tan nefret eder olmuştur. Emir Mes'ud bu durumu şu şekilde anlatmaktadır: "Babamız bizi hayatta iken veliaht tayin etmişti ama son günlerde

mizacı değişti ve o sahip olduğu büyüklüğü ve düşünce asaletinde bir gevşeme hâsıl oldu. Bizden gerçek bağımsızlığı esirgedi. İnsanlığın yaradılışı böyle. Bilhassa Sultanların birini kendi yerlerine layık görmeleri zor oluyor68." Kardeşi

Muhammed'in veliaht ilan edilmesiyle birlikte Mes'ud'un aklındaki hersey yerle bir olmuştur. Beyhakî Mes'ud'un bu ruh halinin okuyucuya en güzel biçimde yansıtmıştır. Anlaşıldığı üzere Beyhakî'nin eserinde yalnızca olay örgüsü değil aynı zamanda kişisel analizlere de yer verilmiştir. Tarih-i Beyhakî'de müellif hiçbir durumda tereddüt etmeden cesurca ele aldığı konular ile günümüzdeki bütün Ortaçağ araştırmalarına kaynak oluşturacak nitelikte bilgileri bizlere sunmuştur. Hem Mes'ud

64 Beyhaki, 1371: 387. 65 Beyhakî, 1371: 664. 66 Beyhaki, 1371: 387.

67 Savi, 2011: 662; Nuhoğlu, 1995: (Giriş). 68 Beyhakî, 1371: 80; Barthold, II, 1970: 583.

15

hem de Tuğrul ve Çağrı Beyler hakkında sunduğu bilgiler ışığında Gazneli-Selçuklu ilişkileri daha anlaşılır hale gelmiştir.

Tarih-i Beyhakî, bir ülkenin veya bir memleketin tarihi değildir; bu eser İranlı

bir memurun efendilerinin hayatı, sarayı ve bu sarayda memleketin iç ve dış işleri hakkında edilen müzakereler ve verilen kararlar hakkındaki hatıralarıdır69. Bu büyük

ve önemli eserden günümüze sadece 421/1030 – 432/1041 yılları arasındaki olayları anlatan bölüm kalmıştır. Sultan Mahmud'un ölümünden başlayıp Sultan Mes'ud'un Dandanakan yenilgisinden sonra Hindistan'a iltica ettiği yıla kadar gelen bu bölüm birkaç defa basılmıştır70.

Tarih-i Beyhakî'nin yazma nüshaları oldukça azdır. İlk yazma nüshalar İngiliz

şarkiyatçı Morley tarafından Hindistan'da bulunmuştur71. Diğer bir yazma nüsha da

Meşhed'de Faziliya Medresesi'nde bulunmuş olup bugün aynı şehrin Navvab Medresesi Kütüphanesi'nde muhafaza edilmektedir72.

Eserin yazma nüshalarına oranla baskıları daha çoktur. Ancak ilk zamanlar yapılan baskılar bize detaylı bilgi vermekte pek faydalı olamamıştır. Son yıllarda neşredilen eser hem Gazneliler hem de ilişik olduğu diğer devletler hakkında bilgi sahibi olmamıza olanak sağlamaktadır.

I. Baskı: Beyhakî'nin bu eseri ilk kez Morley tarafından yazma nüsha olarak

bulunmuştu. İlk baskısı yine Morley tarafından yayınlanmış olup, metin Hindistan'daki bulunan nüshalara göre neşredilmiştir. Bu baskıda herhangi bir varsayıma yer verilmeksizin eser olduğu gibi yayınlanmıştır73.

II. Baskı: Tahran'da 1887/H.1305'de Seyyid Ahmed Adib-i Paşavari tarafından

düzeltmeler ve haşiyelerle birlikte taş basma olarak basılmıştır74.

III. Baskı: Said Nefisi tarafından düzeltmeler, açıklamalar ve karşılaştırmalarla

farklı tarihlerde üç cilt halinde basılmıştır75.

69 Barthold, II, 1970: 583.

70Beyhaki, 1371: (Mukaddime); Yazıcı, 1992: 64; Nuhoğlu, 1995: (Giriş); Savi, 2011: 662. 71 Barthold, II, 1970: 583.

72 Beyhakî, 1371: (Mukaddime)

73 Nuhoğlu, 1995: (Giriş); Savi, 2011: 654.

16

Benzer Belgeler